Jump to ratings and reviews
Rate this book

Sonra Gözler Görür

Rate this book
Doğup büyüdüğü ve gençliğinde daralıp arkasına bakmadan kaçtığı Yenikent, yokluğunda neredeyse hiç değişmemişti. Bu ufacık şehirde zaman İstanbul’a kıyasla hâlâ yavaş akıyordu. Atmosferi oluşturan moleküller normalden daha ağırdı sanki ya da yerçekimi daha güçlüydü ve gözle görünmeyen bir kütle insanın sırtına çöküp hareketlerini yavaşlatıyordu.

Haritada belirsiz bir nokta: Yenikent. Çocukluğunun geçtiği kente yıllar sonra dönen meşhur bir gazeteci: Ezgi Sezgin. Bir anda kendisini karmaşık bir cinayet ve ilişkiler ağının içerisinde bulan Mert, Orhan, Mercan, Cüneyt ve diğerleri.

Hikmet Hükümenoğlu, Sonra Gözler Görür’de coşkulu bir polisiye hikâyenin peşinden gidiyor. Ezgi Sezgin’in bir yandan kendi hayatını yoluna koyma çabası, diğer yandan çözmek zorunda kaldığı karanlık bir cinayet onu zamanla bambaşka arayışlara itiyor ve olaylar gelişiyor...

504 pages, Paperback

Published October 1, 2024

18 people are currently reading
186 people want to read

About the author

Hikmet Hükümenoğlu

12 books195 followers
1971 yılında İstanbul'da doğdu. Robert Kolej'den, sonra Boğaziçi Üniversitesi Fizik ve ardından Koç Üniversitesi MBA bölümlerinden mezun oldu. Dokuz yıl boyunca çeşitli yatırım bankaları ve aracı kurumlarda analist ve üst düzey yönetici olarak çalıştı. 2004 yılında finans sektörünü terk ettiğinden beri zamanının büyük bir kısmını yazarak ve müzik yaparak geçiriyor.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
99 (21%)
4 stars
223 (48%)
3 stars
117 (25%)
2 stars
20 (4%)
1 star
4 (<1%)
Displaying 1 - 30 of 42 reviews
Profile Image for Korcan Derinsu.
583 reviews403 followers
October 25, 2024
Hikmet Hükümenoğlu sevdiğim nadir yerli yazarlardan. Yazdıklarıyla çıtayı hep bir adım yukarı taşıması benim için çok kıymetli. Bir başka kıymetli şey de güvenli sularda yüzmek yerine yeni bir tür denemesi yani bir polisiye yazmış olması. Ben bir polisiye okuru değilim. Türe dair fikrim de gustom da sınırlı. O yüzden romanı bir polisiye olarak ne kadar sağlıklı değerlendirebilirim onu bilmiyorum ama genel bir okuyucu olarak, Sonra Gözler Görür’ün günümüz Türkiye’sindeki ilişkiler ağını (siyaset-ticaret-adalet) mercek altına alan ve kendini sonuna kadar merakla okutan bir roman olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Üstelik hemen her karakterin kendine göre kusurlarının olması, en basitinden kolay yalan söyleyebilmeleri gibi insani zaaflar barındırmaları da metnin artılarından. Eksilerine gelirsek, her şeyden önce biraz daha kısa olabileceğini düşünüyorum. Bazı bölümler merakla okunsalar da hikayeyi ileri taşımayan bölümler. Buralarda biraz daha ekonomik olunabilirmiş gibime geldi. Bir de -uzman olmadığımı yineleyerek- polisiyesi (ve polis karakteri Orhan) bana biraz fazla “düz” geldi. Daha oyuncaklı bir kurguyu, daha ilginç bir karakteri aradı gözüm ama dediğim gibi çok da bildiğim bir tür olmadığı için bunu kısık sesle söylüyorum.

Özetlemek gerekirse bu tarz tür denemeleri, hele hele yazar daha önce bu sularda çok yüzmemiş bir yazarsa her zaman risk demek. Hikmet Hükümenoğlu’nun da aldığı bu riskin altından büyük oranda başarıyla kalktığını düşünüyorum.
Profile Image for Renklikalem.
531 reviews172 followers
November 20, 2024
Sonra Gözler Görür, Hikmet Hükümenoğlu’nun son bebeksi kitabı. Bebeksi diyorum çünkü nice hikayelere gebe bir serinin ilk durağı Sonra Gözler Görür. Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim de ben de rahatlayayım siz de:) Evet @yazariylakonusanlar buluşmasında bu kitabın seri olacağının müjdesini verdi Hikmet Bey. Zaten hem kurgusuyla hem ileriyle atılan çentiklerle hem de özellikle ilgi çekici karakterleriyle seri olmaya müsait ve hikayenin devamı, karakterlerin akıbeti konusunda okurda merak uyandıran bir kitap.

Hikmet Hükümenoğlu’nun eski ve sadık bir okuru olarak 04.00, Kar Kuyusu, 47 Numaralı Kamara hatta diğer kitaplarında da klasik polisiye olmasa da inceden inceye hep okurun merakını kaşıyan, okurda gizem çözme isteği uyandıran kurgularına aşinaydım. Ama bu sefer klasik polisiye severleri de memnun ediyor Hikmet Bey.

Merak uyandırması için ben de minik bir çıpa atıyorum buraya. Ezgi, boşandığı eşi ve olaylı bir şekilde ayrıldığı gazetedeki işini İstanbul’da bırakıp doğup büyüdüğü ve kaçarak ayrıldığı Yenikent’e döner. Oldukça sansasyonel biçimde patlamış gazetecilik kariyeriyle eski şehrinde yeni ve sakin bir hayat kurmaya çalışır. Fakat bir anda kendini hiç olmadık isimlerin adının geçtiği bir cinayetin ve göründüğü gibi olmayan ilişkilerin ortasında bulur. Yerel gazete. Eski tanıdıklar. Eskimeyen arkadaşlıklar. Özellikle zamanı kullanma biçimini, zaman dizinini çok sevdim bu arada. Anılar, geçmişten görüntüler, bilinç akışı, iç monolog. Evet bir noktadan sonra dikkatli okurlar yakalıyor katili ama güzel ters köşeler saklamış Hikmet Hükümenoğlu kitabın finaline.

Biraz da kitabın isminin güzelliğini konuşalım isterim fakat o kadar güzel uymuş ki söyleyecek söz bulamıyorum adeta. Seri Edip Cansever şiirlerinden gidecekse Ben Ruhi Bey Nasılım’ı nasıl da görmek isterdim devamında. Okuyunuz.

“Yürek bir kez görür, sonra hep gözler görür
Ben onu yüreğimle görmüşüm anlaşılan
Çözüldü artık o büyü”

Hamiş: Polisiyeyle aramızdaki ilişkiyi özetleyen şarkı ilk aşkım sevgilim liselim benim olabilir shdhsh Evet lise yıllarımdan beri polisiyeyi çok severim. Hele ki kendi edebiyatımızdan iyi polisiye okumak ayrı kıymetli.

Ben polisiye edebiyat mıdır gibi lüzumsuz tartışmalardan hiç hoşlanmıyorum bu arada. Enerjimizi daha faydalı işlere ayırsak ne güzel olur. Meyve veren ağaç da taşlanmasa. Neyse netice itibariyle polisiye bir kültürdür ben polisiye kadınıyım sen seversin sevmezsin polisiye edebiyat değildir dersin beni ilgilendirmez ben polisiye severim.🤝🏻

Biraz zevzek bir kapanış oldu ama hep keyfim çok yerinde diye bunlar.
Profile Image for Başak Ebru Tarım.
227 reviews11 followers
March 3, 2025
Körburun'dan sonra Hikmet Hükümenoğlu'ndan okuduğum ikinci kitap Sonra Gözler Görür, çok heyecanlı, su gibi akan bir polisiye.

Kahramanımız Ezgi Sezgin başarılı bir araştırmacı gazetecidir. Bugüne dek yaptığı haberler yüzünden pek çok kez iktidar partisinin canını sıkmayı başarmış, dolayısıyla çalışabileceği basın kurumları, sürecin doğal bir sonucu olarak kısıtlanmıştır. Üzerine ekonomik sıkıntılar yüzünden kapanan gazetelerin eklenmesiyle, Ezgi de işsiz kalanlar kervanına katılır.
Doğup büyüdüğü, liseden sonra ayrıldığı Yenikent'de bir yerel gazeteden gelen teklifi değerlendirmeye karar veren Ezgi, lise öğrencisi oğlu Batu'yu da yanına alarak memleketine ani bir dönüş yapar. Bu kararı almasında Yenikent'te yaşayan sevgilisinin de rolü büyüktür.

Ezgi daha kolilerini açamadan kendisini şehri sarsan bir cinayet haberinin içinde bulur. Ezgi evine ve işine alışmaya çalışırken, bu şehirdeki geçmişi, eski arkadaşları, açık kalan hesaplar karşısına çıkmaya başlar.

Yenikent gerçekte var olmayan bir şehir. Hikmet Hükümenoğlu Yenikent'i denize kıyısı olacak şekilde, Ege Bölgesinde uygun bir yere sıkıştırmış. Şehrin ekonomik hayatının göbeğinde pek çok kişiye iş sağlayan, Ezgi'nin liseden arkadaşı Cüneyt'in ailesinin sahibi olduğu kağıt fabrikası var. Yenikent ayrıca bir üniversite şehri. Üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışan Mert ve cinayeti araştıran Başkomiser Orhan da yine Ezgi'nin liseden arkadaşları. Pek hoşuna gitmese de Orhan Ezgi'yle birlikte çalışmaya razı oluyor. Daha doğrusu Ezgi istediğini söke söke alıyor. Aynı arkadaş grubundan bir de Mercan var. Ayrıca yaklaşmakta olan Belediye seçimlerinin yarattığı heyecan ve gerginlik de şehrin her yerinde fazlasıyla hissediliyor.

Sonra Gözler Görür dört başı mamur bir polisiye. Pek çok katmanı var. Okuyucu sadece cinayeti kimin işlediğinin peşinde koşmuyor. Arkadaşlıklar, yerel basın, politik dengeler, aile ilişkileri, beklenmedik şekilde ortaya çıkan ve ayaklara dolanan geçmişin sırları. Yani takip edecek çok olay var.

Keyifle ve heyecanla okudum Sonra Gözler Görür'ü. Katili tahmin edemedim. Okuma serüvenimde bir kaç hatalı katil tahminim oldu. Kitabın karakterleri çok başarılı ve çok boyutlu anlatılmıştı. Her biri gözümde ayrı ayrı canlandı. İçlerinden bazılarını da çok sevdim. Favori kahramanlarım Ezgi'nin oğlu Batu ve Başkomiser Orhan oldu.

Hikmet Hükümenoğlu Ezgi'nin Yenikent'teki maceraları devam edeceği müjdesini verdi. Merakla bekliyorum. İlk kitaptan kalan merak ettiğim konular, çözülmemiş meseleler var.
Profile Image for Mehves.
112 reviews11 followers
October 26, 2024
5 yıldızlık olabilecek bir romanın sanki son taslaklarından biri yanlışlıkla basılmış gibi bir hisle okudum. Editör, düzelti gibi kapak içi künyede yer alan pozisyonların işlerini iyi yapmadıkları bir romanla karşılaştığım için ise sinir oldum. Yazarın daha önceki romanlarında da isimlerin yanlış yazıldığına çok şahit olmuştum ancak bu sefer resmen cümle bozuklukları var, hele son 50-60 sayfa çileden çıkartıcı. Hasan Yılmaz'dan bahsederken aniden Hasan Yavuz deniyor, bazı cümlelerin başı sonu belli değil, kahramanımız ve oğlu birlikte bir konuşma içindelerken cümlenin devamında oğlu berberle konuşuyor ve fakat yine annesiyle sahnesi devam ediyor. En rahatsız edici kısmı da bunların son okumada çok rahat görülebilecek ve düzeltilebilecek hatalar olması. Güzel kurgulanmış ve güzel de bulunmuş olan konunun bu tarz küçük ama çok sayıda hatayla bozulması sendromuna hep ilk baskısını okuyorum diye mi bilinmez ama hep aynı yazarın kitaplarında rastlamak üzüyor. Umarım ikinci baskıda tamamı giderilir ve bundan sonraki romanlarda yine aynı çileyi çekmeyiz zira kendisini okumaktan çok zevk alıyorum, bu sebeple eksik kalmak istemem.
Profile Image for Metin Celâl.
Author 33 books126 followers
October 20, 2024
Hikmet Hükümenoğlu’nun polisiye romanı “Sonra Gözler Görür” (Can yay. Ekim 2024) hayali bir Anadolu şehri olan Yenikent’te geçiyor. Yenikent, Kuzey Ege ya da Güneybatı Marmara’da küçük bir şehir. Kitabın arka kapağında belirtildiği gibi “Haritada belirsiz bir nokta: Yenikent”.
Hikmet Hükümenoğlu romanları için hayali adalar, hayali kentler kurmayı seviyor ama insan ister istemez kafasında o yeri somutlaştırmaya çalışıyor. Sonuçta okuduğumuz bir bilimkurgu ya da fantastik roman değil polisiye. Zaman, mekân ve tabii kahramanlar çok önemli. Hikmet Hükümenoğlu ne kadar ad vermese de ben kafamda belli bir şehirle eşleştireceğim Yenikent’i. Koordinatlar da sadece bir şehri işaretliyor bence. Türkiye’de kâğıt fabrikası olan şehirler pek fazla değil. Marmara ve Ege’ye kıyısı olan da bir tane. Ege ve deniz vurguları olmasa her okur farklı bir şehri hayal edecektir.
Hikmet Hükümenoğlu’nun yer adı vermemekte haklı gerekçeleri vardır mutlaka. Yanlış benzetmeler yapılmasın, gereksiz yakıştırmalarla başım ağrımasın istemiş olabilir. Çünkü güzide ülkemizde bir yandan duyarsızlık dizboyu iken diğer yanda aşırı bir hassasiyet de var.
Neyse ki romanın kahramanlarından en önemlisi Ezgi Sezgin belirgin bir şehirden, İstanbul’dan geliyor. En önemlisi dedim, onun üzerine kurulmuş gibi görünse de çok kahramanlı ve çok boyuttan anlatılan bir roman kurmuş Hikmet Hükümenoğlu. Ezgi’nin çocukluk arkadaşları Mert, Orhan, Mercan, Cüneyt ve Ezgi’nin oğlu Batu’nun, hatta Cem’in yardımcısıİskender’in açılarından okuyoruz romanı.
Tanınmış gazeteci Ezgi, kocasından boşanmış, yüreğinin götürdüğü yere, sevgilisinin peşinden çocukluk memleketi Yenikent’e dönmüştür. Yenikent, adı “yeni” olsa da tipik bir Anadolu şehridir. Siyaset, ticaret ve adalet arasında karmaşık bağlar kurulmuştur ve yerel basının bu ilişkileri gözeterek yayın yapması gerekmektedir. Özel hayatta da pek net değildir kahramanlarımız. Mert, Orhan, Mercan ve Cüneyt, Ezgi’nin çocukluk arkadaşlarıdır ve aralarında karmaşık bir ilişkiler ağı vardır. Arkadaşlığa işler ve aşklar karışmıştır.
Ezgi Sezgin hayatını yeniden kurmaya çalışırken gazeteci olarak izlemesi gereken ilk önemli haber bir cinayet olur. Cinayet kurbanı Sedef, kentin en zengin ailesinin oğlu olan Cüneyt’in kardeşi Cem’in nişanlısıdır. Olayı soruşturan cinayet masası komiseri diğer arkadaş Orhan’dır. Olağan şüpheli üniversitede öğretim üyeliği yapan ve çapkınlığı ile ünlü arkadaşları Mert’tir. Kocası fabrikanın müdürlüğünü yapan diğer çocukluk arkadaşı Mercan, Cüneyt’in sırdaşıdır. Daha da hoşu yerel seçimler vardır ve Cüneyt’in annesi Zehra iktidar partisinden belediye başkanı adayıdır.
Ezgi Sezgin fazla meraklı bir araştırmacı gazeteci olarak olaylara adeta balıklama dalış yapar. Züccaciye dükkanında fil gibi davranır ve fincancı katırlarını ürkütür. Diğer yandan da aşk hayatında hoş olmayan bir gelişme olur. Ezgi bir yandan yeni bir şehirde taşra gazeteciliğine uyum sağlamaya çalışırken bu beklenmedik travmayı da atlatmaya çalışır. Buna bir de lise son öğrencisi oğlu Batu’nun okula ve yeni arkadaşlara uyum sorunu eklenince her şey iyice karmaşıklaşır. Nihayetinde özel hayatı ile işini birbirine karıştırır, hatalar yapar.
Hikmet Hükümenoğlu bir söyleşisinde belirttiği gibi “kendi mikro-evren”ini kuruyor ama orada günümüz Türkiye’sinden bir kent ve ilişkiler ağı inşa ediyor. Hemen her Anadolu kentinde görebileceğimiz ilişkiler bunlar. Kentin en güçlü ve zengin ailesi her şeyi yönetmek, yönetemediğini de kontrol etmek, yönlendirmek istiyor. Hikmet Hükümenoğlu Anadolu kentlerini oradaki iktidar ve güç ilişkilerini iyi incelemiş, mikro-evren’inde tek eksik iktidar partisinin il başkanı. İşin içine bir politikacı soksa iyi olurmuş. Ama onu da eklersek zaten çok kahramanlı olan roman iyice karmaşıklaşır diye düşünmüş olabilir.
Bir cinayet varsa, katili yakalayıp adalete teslim etmekte en önemli rol polisin kuşkusuz. Bu romanda da Ezgi’nin çocukluk arkadaşı cinayet masası komiseri Orhan’ın rolü büyük. Hikmet Hükümenoğlu polisiyelerde alıştığımız komiserlerden farklı, memur ruhlu, işin kaybetmekten korkan, ama dışarıdan bakınca kibirli bir komiser yaratmış Orhan’da. Normal bir polisiyede savcıların rolü pek yoktur. Oysa “Sonra Gözler Görür” de Komiser Orhan başsavcıya danışmadan bir adım bile atamıyor. Sanki başsavcı komiser, Orhan da onun emrinde bir polis memuru gibi. Doğrusu böyle bir tipleme, günümüz Türkiye’sini düşünürsek bana inandırıcı geldi. Savcı olmasa emniyet müdürü karışırdı Orhan’ın işine.
Son bölümlerindeki performansını ayrı tutarsak Orhan’ı bir kahraman olarak sevmedim. Zaten Hikmet Hükümenoğlu gerçekçi bir yazar olarak kusursuz tek bir kahraman bile yaratmamış. Hatasız kul olmaz diye düşünmüş sanırım. Başta Ezgi olmak üzere herkesin kusurları, hataları, günahları var ve sevilmeyecek yanları çok. Hiçbir kahramanı tam olarak sevip benimseyemiyorsunuz. Üstelik onların hataları, körlükleri cinayetin çözülmesini, katilin ya da katillerin yakalanmasını da geciktiriyor.
Türkiye’de yaşanan her şeyin politikayla bir bağı var. Bir aşk ya da kıskançlık cinayeti gibi görünen Sedef’in öldürülmesi de büyük bir oranda siyasi ve iktidar mücadelesi ile ilişkili. Hikmet Hükümenoğlu “Sonra Gözler Görür”de bu ilişkiler ağımı ilmek ilmek çözüyor. 502 sayfalık hacmine rağmen hızla okunan, tempolu bir macera. “Sonra Gözler Görür”ü merakla, ilgiyle ve polisiye okuru olarak katil kim diye tahmin etmeye çalışarak okudum. Oldukça başarılı buldum. Hikmet Hükümenoğlu’nun yeni polisiyelerini bekliyorum.
Profile Image for DilekO.
136 reviews16 followers
November 16, 2024
Çok sevdim! Yazarım benim kuşağımdan kişileri anlattığı kitapları beni çok etkiliyor , Atmaca da öyleydi . Polisiye roman olarak geçiyor ama bana insanların ilişkileri, eski dostların zaman içindeki değişimleri daha etkileyici geldi - “eski dostlar, yeni hayatlar” da favori konularımdan . Sonuçta elimden bırakamadığım bir kitap okumuş oldum. Yazarın önceki kitaplarından ikisini daha aldım, onları da yakın zamanda okuyacağım.
Profile Image for Özgün.
243 reviews20 followers
October 18, 2024
Çok sürükleyici bir polisiye olmuş. Ama ikinci baskıyı bekleyin derim ben yazım hatalarına duyarliysaniz:)
Profile Image for Büşra.
27 reviews1 follower
July 16, 2025
Bu kitapta yer alan hiçbir karakteri unutmayacağım. Her an bir yerlerde kesin karşıma çıkacak diye düşünürken dizisi olacağı haberini aldık. Merakla cast çalışmasını bekliyorum diğer yandan yazardan okuduğum ilk kitap olabilir ama son olmayacağını eminim.
RS sürecini yaşayan herkese tavsiyemdir:)
Profile Image for Sevim Tezel Aydın.
805 reviews54 followers
February 25, 2025
Beğendim…
Hikmet Hükümenoğlu bu sefer polisiye yazmış…
Ezgi başarılarına rağmen işsiz kalmış bir gazetecidir. Eşinden ayrılır, oğlunu yanına alıp çocukluğunun geçtiği Yenikent'e döner, burada bir gazetede çalışmaya başlar. Eşyalarını yerleştirmeye bile fırsat bulamadan kendisini bir cinayet soruşturmasının ortasında bulur…
Gerisi şehrin ileri gelenlerinin ve Ezgi'nin çocukluk arkadaşlarının işin içine karıştığı meraklı bir kovalamaca. Sürprizleri bozmamak için burada duruyorum…
Yazarın hikayesini günümüzde toplumu meşgul eden meseleleri, işinde başarılı bir kadının vermek zorunda kaldığı mücadeleleri, siyaset-medya-yargı-iş dünyası arasındaki karmaşık bağlantıları keyifli bir polisiye kurguyla birleştirerek anlatmasını sevdim. Herkesin ve her şeyin birbirine görülmez ağlarla bağlı olduğu bir taşra kentinin atmosferi çok iyi verilmiş. Ayrıca, yarattığı defolu karakterler hoşuma gitti, doğrusuyla yanlışıyla gerçek insanlar çizmiş, kimseyi idealize etmemiş…
Ufak eleştirilerim de var:) Sanırım baskı biraz aceleye gelmiş; arada isim, dizgi hataları çarptı gözüme. Bazı kısımlar da gereksiz uzatılmış sanki, daha kısa yazılsa daha iyi bir ritim yakalanabilirmiş…
Hislerim beni yanıltmıyorsa bu bir dizinin ilki, devamı gelecek gibi, sabırsızlıkla bekleyeceğim...
Profile Image for Barış.
278 reviews10 followers
August 30, 2025
En son, polisiye niyetine Ahmet Ümit 'in İstanbul Hatırası 'ni dinlemiştim. Seyreltilmiş bir polisiyeydi, polisiyenin sadece p'siydi. Hikmet Hükümenoğlu'nu polisiye yazarı olarak tanımadığım için buna beklentisizce başladım ama gördüm ki, 4/4 lük bir kitapmış.

Bir de benim kitaplarda çok takıldığım kadın/erkek karakter oranı mükemmeldi. Hatta kadın gazeteci, erkek polisten daha önce olayı çözüyor, Erkek polis ise bir itiraf sayesinde olan biteni anlıyor. Kadına erkekten daha çok zeka bahşetmiş. Bir kadın yazar yazsaydi ancak bu kadar yazabilirdi. Sadece bu verdiğim örnek değil daha pek çok defa, kadın bakış açısı var kitapta. Bir gece suda bekletilen çamaşır gibi feminizmde bekletilip cikarilmis, okuruna sunulmuş. Tebrikler.
Profile Image for şebnem.
108 reviews15 followers
August 19, 2025
3.5 ☆

hikmet hükümenoğlu'ndan okuduğum ilk kitap olan "sonra gözler görür" için nereden başlasam bilmiyorum... türü polisiye olarak geçse de kitap şahsi fikrimce daha çok siyaset ve türkiye gerçekleri üzerineydi, polisiye olarak oldukça zayıf kalsa da türkiye gerçeklerini ele alışı oldukça başarılıydı. kadın cinayetleri, adaletin siyasetin elinde oyuncak oluşu, akran zorbalığı, işini düzgün yapmaya çalışan insanların uğradığı mobbing... günümüzde yaşanan çoğu soruna parmak basışı beğendiğim taraflarından biriydi. karakterlerin bazıları bana çok geçmemiş olsa da puan kırmamın asıl sebebi genel bir eksiklik havasıydı, özellikle sekizinci bölüm bir taslak gibiydi ve geliştirilebilecek çok fazla yanı vardı. son olarak can yayınları'na bir eleştirim olacak, kitaba hiç bir son okuma yapmadınız mı acaba? en az beş altı noktada karakter isimleri birbirine girmiş, bazı bölümlerde anlam karmaşası göze çarpıyor... umarım sonraki basımlarda bu hataları düzeltirler.
Profile Image for Simdineokuyorum.
225 reviews4 followers
June 7, 2025
Hikmet Hükümenoğlu'ndan okuduğum ilk kitaptı. Bu kitaba tam bir polisiye diyemem çünkü polisiye kısmı daha arka plandaydı.

Türk polisiye roman fazla okumamıştım o yüzden ben bu kitabı başarılı buldum. Son 50 sayfada nabzı yüksek tutan ögeler vardı.

Polisiye romanlarda herseyi bir şekilde açıklamanız gerekir o açıdan havada kalam birsey kalmamış bir şekilde açıklanmış.

Sevmediklerime gelicek olursak kitap çok uzun. 500 sayfada gereksiz pek çok yan karakterin hayatını okuyoruz.

Ben birinci basımdan okudum ne yazıkki yazım yanlışlarının yanı sıra karakterler de karışıyor. mesela sayfada 263de Cüneyt ile Ezgi konuşurken birden 264de Orhan ismi geçiyor. muhtamelen Orhan ile Cüneyt karıṣtı.

Bir de sonlarda çok fazla ekstra yeni bilgiler ortaya çıkmaya şaşırtıcı seyler konulmaya çalışılmış son 50 sayfada. Bu kadar Türk filmi tadında klişelere gerek yoktu bence.

tavsiye ederim ve umarım gelecekteki kitaplar daha da güzel olur.
Profile Image for Canan.
112 reviews
October 26, 2024
Okuduğum her HH kitabı başka bir türde oluyor sanki. Körburun'la başladım o tarihi siyasi kurgudaydı. Öykülerini okudum. 04:00 fantastik öğeleri olan bir kitaptı, Harika Bir Hayat büyülü gerçekçi havadaydı. Şimdi de bir polisiye. Bazı kısımlar klişe geldi, bazı karakterlerin de pek gerçeğe yakın olmadığını düşünüyorum. Batu ve okulundakiler mesela, yazar pek haberdar değil bence günümüz gençleri nasıldır. Gazete sitesinde canlı yayın açtırmak için olanlara da bakarsak, kim yerel gazetenin sitesini takip eder ki, o kastettiğiniz 30 yıl önce ana haber bültenine bağlanmanın verebileceği etki olurdu ancak. Şimdilerde sosyal medyadan herkes açar kendi yayınını. Cinayetin çözümüyle ilgili bile kimse yerel basından bilgi takip etmiyor. Neyse, genel olarak pek memnun kalmadım ben bu kitaptan. Körburun ile ilk görüşte aşk gibi ayrı bir bağlanma, ayrı bir sevdaya tutulduğum için tüm kitaplarını okumak durumdayım yazarın ama hep onu arıyorum, o da ayrı. Bu arada 47 numaralı oda ve sabah saat 04 derken önceki kitaplara bir selam çakma durumu var mıdır acaba?
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Ayca Senol.
151 reviews5 followers
November 23, 2025
Hikmet Hükümenoğlu bu sefer polisiye bir kurgu ile karşımıza çıkıyor. Körburun, Harika Bir Hayat, Atmaca gibi romanların ardından beklentim çok büyüktü. Lakin karşılanmadı desem yalan olmaz. Evet kitap kendini okutuyor ama ne karakterlerle yakınlaşabildim ne de kurgusu beni heyecanlandırdı. Bir de eklemezsem olmaz ben kitabı Can Yayınları nın birinci baskısından okudum. Bu kadar güvendiğim bir yayınevinin böylesine özensiz bir baskı yapması çok canımı sıktı. Hiç mi son okuma yapmadınız bu romana, dilbilgisi baskı hatalarını geçiyorum karakter isminin yanlış yazıldığı yer var. Umarım sonraki baskılarında bu hatalar düzeltilmiş olur.
Profile Image for Idil Kartal.
15 reviews4 followers
November 8, 2024
Hikmet Hükümenoğlu bayıldığım bir yazar. Her yeni kitabını heyecanla bekliyorum ve çıkar çıkmaz alıp zevkle okuyorum. Sonra Gözler Görür içinde aynen böyle oldu, çıkar çıkmaz aldım birinci baskıyı! Sıkı bir polisiye yazmış Hikmet Hükümenoğlu. Sadece heyecanlı bir polisiye değil, şu bir türlü kurtulamadığımız adaletsizlik, açgözlülük, hırs, çıkarcılık, kötü yetişmiş gençler… hepsi var romanda. Gerçekten ne olacağını merak ederek çevirdim sayfalarını kitabın ama gelgelelim bütün o heyecanla satırlar arasında denk geldiğim yazım ve anlatım hataları sinirimi bozdu. Onuncu sayfadan sonra elime bir kurşun kalem alıp okumaya öyle devam ettim ve kitabın sonuna kadar en az 40 tane yanlış işaretledim. Hem de öyle böyle değil. Mesela isimler yanlış yazılmış! Ezgi Cüneyt‘le konuşurken bir anda Cüneyt‘in adı Orhan oluvermiş ya da Hasan Yılmaz bir anda Hasan yavuz oluvermiş! Bunlar kritik hatalar, olur mu böyle şey? Kitabın künye sayfasında iki tane editörün ismi var. Nasıl okumuşlar bu kitabı, akılları neredeymiş okurken? Lütfen lütfen sevgili Can Yayınları, belli ki editörleriniz bu işi yapamıyor. Bırakın biz yapalım, yeni çıkacak kitaplarınızı heyecanla ve titizlikle okuyalım, düzeltelim ve daha birinci baskıdan böyle hatalarla çıkmış kitaplarınız olmasın.
Sevgili Hikmet Hükümenoğlu siz şahane kitaplar yazmaya devam edin, biz romanlarınızı kötü editörlere rağmen seviyoruz!
Profile Image for Ezgi.
Author 11 books19 followers
October 25, 2024
Bir polisiye roman olarak çok akıcı, sürükleyici ve iyi kurgulanmış bir hikâyeydi. Fakat alıştığım tarzda Hikmet Hükümenoğlu kitabı değildi. O hafif gerçeküstücülük, yaşadığımız zamanın dışında bir çizgide akan zaman hissi yoktu.
Profile Image for Ceylan Vuran.
15 reviews
December 3, 2024
Sürükleyici ve keyifliydi , bitmesini bir yandan istemedim bir yandan da merakımı dizginleyemedim.
Dili yalın , hikayesi tatmin edici .
Profile Image for Mi.
59 reviews3 followers
January 19, 2025
Genel olarak beğendim ve bir polisiye okuyucusu olarak da beni tatmin etti. Yeni baskı öncesi 458. sayfada karakterin ismi yanlış yazılmış onu düzeltebilir misiniz?
Favorim hala Körburun vefakat
Profile Image for Emin.
92 reviews6 followers
October 28, 2024
Hikmet Hükümenoğlu yine en iyi yaptığı iş olan kurguda hayal kırıklığına uğratmadı.

Kitap bir lokomotif gibi ağır ağır başladı, ortada hızlandı ve son 100 sayfada hava kararırken kalkıp ışığı açamadan yok olan aydınlıkta okudum.

Bu sefer klasik HH karakterleri ve referansları yok, yeni janrı için yeni stil olmuş. Ama yine de polis olması haricinde öteki kitaplardan daha polisiye bulmadım.
Profile Image for Aysegül Farsak.
13 reviews
October 21, 2024
Çok kolay ve hızli okunan bir kitap ama ben sevemedim. Derinlikli bir kitap değil. Polisiyede derinlik mi olur demeyin. Olur. Hikmet Hükümenoğlu daha iyisini yapabilecek bir yazar.
Kitapta hiç düzelti yapılmamış. Karakter isimleri bile karışıyor bazı yerlerde. Can Yayınlari artık böyle şeylere dikkat etmiyor.
Profile Image for Meric Kibar.
6 reviews
December 9, 2024
Hikmet Hükümenoğlu’nun alışa gelmişin dışında, çok sürükleyici bir polisiye romanı. Hikaye ve güncel toplumsal gerçeklikler çok güzel ele alınmış ancak karakter isim yanlışlıkları ve imla hataları ile özensiz bir basım olmuş.
Profile Image for Sevda Erdoğan.
59 reviews
November 15, 2024
SONRA GÖZLER GÖRÜR
Hikmet HÜKÜMENOĞLU

Kendi adıma geç kalmış bir yazar okur buluşması diyebilirim 𝐒𝐨𝐧𝐫𝐚 𝐆ö𝐳𝐥𝐞𝐫 𝐆ö𝐫ü𝐫 için ama polisiye türüne müptela bir okur olarak çok iyi bir başlangıçtı kesinlikle.
Öncelikle belirtmek isterim ki yazarımızın kalemine, okurunu hikayenin içine çeken anlatımına, olay örgüsüne ve hikaye bittiğinde bile aklımızdan uzun süre silinmeyecek karakterler yaratmış olmasına hayran kaldım. Özellikle ana karakterimiz gazeteci Ezgi Sezgin ile oğlu Batu arasındaki anne oğul ilişkisi okura çok iyi yansıtılırken Batu başlı başına çok özel bir gençti benim için.
Kurgumuza geçelim hemen o zaman kısaca da olsa.
İstanbul’da, araştırmalarını en derinlere kadar korkusuzca sürdüren ve aldığı ödüllerle mesleğindeki başarısını ispatlamış bir gazeteciydi Ezgi Sezgin. Zamanla yazılı basının yerini internet haberciliği alınca, Ezgi küçülen sektörde işsiz kalmış ve çocukluğunu geçirip gençlik yıllarında ardına bile bakmadan kaçtığı Yenikent’e aldığı teklif ile geri dönmüştü. Lisede okuyan oğlu Batu için şehir değişikliği zor olacaktı belki ama o bu durumun altından da rahatlıkla kalkabilirdi.
Lise yıllarında çok iyi arkadaş olan Ezgi, Mert, Orhan, Mercan ve Cüneyt yine aynı şehirde birlikte olacaklardı ama Ezgi daha Yenikent’e adım atarmaz bir cinayet haberi ortalığı karıştırmıştı. Cüneyt’in erkek kardeşi Cem’in nişanlısı soygun olduğu düşünülen bir cinayete kurban gitmiş ama ilginçtir ki çalınan bir şey de yoktur. Üstelikte tam da yapılacak belediye seçimleri öncesi bu cinayet, en güçlü aday olan Zehra Gören için çok kötü bir haberdir çünkü Yenikent’i her anlamda avucunun içinde bilen Zehra Gören’in gelin adayıdır kurban.
Orhan, başkomiser olarak görevinin başındadır ve uzun yıllardır görmediği arkadaşı Ezgi’yi de mesleği gereği haber peşinde Yenikent’te gördüğünde şaşırır.
Cinayet henüz çözüme kavuşmamışken beş arkadaş bir yemek ile biraraya gelmeye karar verdiklerinde tek katılamayan Mert olmuştur çünkü cinayet zanlısı olarak alınmıştır. Mert’in seçimler için aday olması bir tarafa Ezgi ile başarısız bir ilişki yaşamış olsalar da Ezgi, Mert’in cinayet işleyeceğine asla inanmıyordur.
Yıllar sonra biraraya gelen beş arkadaş içine düştükleri karmaşanın içinde hem cinayetin çözüldüğünü görüp hem de birbirlerini tekrardan tanıma fırsatı bulabilecekler mi, tüm cevaplar tabii ki kitabımız 𝐒𝐨𝐧𝐫𝐚 𝐆ö𝐳𝐥𝐞𝐫 𝐆ö𝐫ü𝐫’de.
Kesinlikle ve kesinlikle TAVSİYEMdir.
Syf: 502
Profile Image for brick top.
6 reviews
April 28, 2025
bu aralar yazdığım korku/polisiye kitabın ikinci taslağındayım, türkiye'deki polis prosedürleri hakkında bilgi almak ve gerekli değişiklikleri yapmak için türkçe polisiye romanlar okuyayım dedim. kaç tane denedim saymadım, hepsini de en fazla 20.ci sayfasında bıraktım (bazılarına sadece 5 sayfa dayanabildim). türkiye'de polisiye yazılmıyor, yazılamıyor. sadece janr olarak da değil bu sorun, bu tip "ucuz roman" türü o kadar alt görülüyor olmalı ki eli biraz olsun kuvvetli, biraz olsun kalemi iyi olan insanlar tenezzül etmiyorlar bu romanlardan yazmaya sanırım. tahminim bu ama çok da yanıldığımı sanmıyorum. geriye yetenekleri sınırlı insanların, okuması neredeyse işkenceye dönüşen saçmalıkları kalıyor elde.

bu girişi şu yüzden yaptım. eğer bu saydığım kitapları hiç denememiş olsaydım ve ilk bu kitabı okusaydım, şu an epey bir eleştiriyor olurdum (karakter yazımı, polisiye kurgusundaki eksiklik/zayıflık vs) ama işte diğerleriyle kıyas yapınca buna başyapıt bile diyesim geliyor. yine de gerçek not olarak 3 veriyorum çünkü objektif olarak, "akıcı, ilgi çekici ama eksikleri de olan bir roman" demek zorundayım. ama dediğim gibi, sırf okutabilmesi bile türkiye'de bu janr'da yazılan eserler arasında birinci sıraya konmayı hakettiriyor.

eksikler dışında teknik zayıflıklarsa komedi. isim değişiklikleri, saçmasapan gramer hataları (kim iyelik eki olmadan cümle yazar; "belediye başkanının yolsuzluk araştıracakmış", nasıl böyle hatalar olur anlamak mümkün değil). aynı hatalar körburun'da da vardı. hükümenoğlu acilen editörünü değiştirsin :)))
Profile Image for Merve K.
191 reviews27 followers
November 19, 2024
Hikmet Hükümenoğlu'nun kitaplarını çok seviyorum. Neredeyse tüm kitaplarını okudum. Genellikle büyülü gerçekçilik türünde yazıyor. Atmaca, Körburun ve Harika bir hayat kitapları o türdeydi ve hepsi de muhteşemdi. Kar Kuyusu kitabında gotik bir hava vardı ve çok hoşuma gitmişti. 4.00 yazarın en az sevdiğim kitabı olsa da ondan da keyif almıştım.
Yani kısaca Hikmet Hükümenoğlu bir kitap çıkaracak ben de alıp okumayacağım öyle mi? Mümkün değil. Hikmet Hükümenoğlu bu sefer polisiye bir tarz denemiş ve harika da olmuş. Yenikent adında kurmaca bir şehrimiz var bu kitapta. Ezgi adında bir gazeteci kocasından boşandıktan sonra 17 yaşındaki oğlu Batu ile birlikte yıllar önce kaçıp gittiği Yenikent'e geri döner. Burada bir gazetede çalışmaya başlar ama o gelir gelmez genç bir kadın ölü bulunur ve bu cinayet Ezgi'nin eski arkadaşları ile ilgilidir ve Ezgi bu cinayeti çözmeye çalışır.
Kitap 502 sayfa olmasına rağmen çok akıcıydı. Hatta hiç bitmesin istedim. Keşke dizisi olsa diye kafamda canlandırdım. Karakterlerden en çok Orhan'ı sevdim bence Orhan karakterini daha fazla okuyabilirdik kitapta. Ezgi ise yaptığı bir kaç aptallık dışında fena bir baş karakter değildi.
Katili ancak sonlara doğru tahmin edebildim ki o da kısmen. Bu açıdan ters köşesi bol diyebilirim. Türk polisiyesi adına son derece önemli bir kitap olduğunu düşünüyorum Sonra Gözler Görür'ün. Hikmet Hükümenoğlu daha çok yazsın biz daha çok okuyalım.
Profile Image for Oğuz.
14 reviews
December 8, 2025
Hikmet Hükümenoğlu’ndan okuduğum ilk kitap. Çokça polisiye, gerilim ve gizem okuyan biri olarak, kitap bana hediye edildiğinde nasıl bir hikâye ve kurgu çıkacağını merak etmiştim. Rahat okunan ve akan bir kitap olduğunu söyleyebilirim; fakat bazı noktalar tam oturmuyor.

Okurken karakterler kafanızda çok net canlanıyor ve neredeyse hepsini gerçek hayatta görebileceğinizi hissediyorsunuz. Fakat bir araya gelişlerinde bir kopukluk var. Şehir güzel kurgulanmış, mikro bir şehir; fakat olaylar çok makro. Arkadaş grubundan şehirde kalan herkes çok önemli tipler.

Kitapta anlatılan bazı detaylar o kadar spesifik ki, mutlaka bir yere bağlanacağını düşünüyorsunuz ama bağlanmıyor. Mesela Ezgi’nin hastalığı, Mercan’ın yabancı kocası, Batu’nun okulundaki düşmanca tavırlı koç… Bu kadar farklı eklentiler varken Mert’i doğru dürüst tanıyamadık bile. Ezgi’nin spesifik hastalığı o kadar aniden ve hiçbir ipucu verilmeden ortaya çıktı ki, sanki Hükümenoğlu kitabın sonlarına doğru böyle bir şey yapacağını hatırlayıp eklemiş gibi. Kitabın sonu ise bir anda Jean-Christophe Grangé tarzı bir finale dönüştü; oysa o noktaya kadar hikâye öyle bir dünyada geçmiyordu.

Yine de bu kitabın bir serinin başlangıcı olabileceğini düşünürsek, sonraki kitapların buradan öğrenerek gelişeceğini umuyorum. Sağlam bir potansiyeli var. Ezgi Sezgin karakteri de gayet keyifle okunan bir baş karakter.

Editöre not: Bu kadar fazla yazım, imla ve kelime hatalarının gözden kaçması inanılmaz gerçekten.


This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Öykü.
29 reviews2 followers
April 13, 2025
Hikmet Hükümenoğlu en sevdiğim yazarlardan biri gerçekten. Odak süremin bu kadar kısaldığı bir dönemde bile kendini okutturuyor. Okumaya başladığınızda yaratılan dünyanın içine giriyorsunuz. Sonra Gözler Görür kitabı da Hikmet beyin diğer kitapları gibi çok akıcıydı. Sizi okumaya teşvik ediyor. Polisiye alanında aklınıza gelen karakterlerin tersine burada ana karakterimiz bir kadın ve ben bu durumu çok sevdim çünkü kadın bakış açısıyla okuduğumuz polisiye roman sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Polisiye roman, dizi cok okur izlerim diyorsanız sonunu tahmin edebilirsiniz ben yanlışlık spoiler yemiştim ancak katilin kim olduğunu bilmeme rağmen sona giden yolu okumak da bana çok keyif verdi.
Hiç kötü yanı yok mu? Tabii ki var. Hikmet beyin de farkında olduğu gibi kitabin ilk basiminda cok fazla yanlışlıklar var (isim karışıklıkları gibi). Ben bu durumlara çok dikkat ederim diyorsanız ilk basımı almayın sinirleriniz bozulur. Ben çok fazla takılmam ancak böyle iyi ve bilenen bir yazarın kitabinda dahi bu tarz problemler görmek şaşırtıcı oldu. Bir de daha güzel bir kapak beklerdim, kapaklarda bu kadar belirgin yüzler görmeyi ben kişisel olarak sevmiyorum.
550 reviews8 followers
November 17, 2024
Hikmet Hükümenoğlu'nu Körburun'la sevmiştim, devamı Atmaca da hoşuma gitmiş, eski kitaplarına dalmıştım. Geçen sene çıkan Harika bir Hayat'ı, 2023'ün en sevdiğim kitaplarının başına oturtabilirim. Sonra Gözler Görür ise maalesef benim için hayal kırıklığı oldu. Kitap çok güzel başladı aslında, karakterler, Yenikent, politik duruşu bana Körburun'u hatırlattı ve yarısına kadar keyifle okudum. Kitabın ikinci yarısı (hatta son çeyreği) sanki bir an önce bitsin diye çalakalem yazılmış hissi verdi bana. Sonunu (katıl kim ve neden) da aşağı yukarı 350. sayfalarda buldum, ondan sonra Sliver'a göz kırpması (kasıtlı mi?), 47 numaralı oda ve saat 04:00 gibi eski kitaplarını hatırlatması dışında pek anlamlı değil. 3.5'dan 4 olabilirdi, ancak kitaptaki sayısız imla hatası ve Orhan yerine Cüneyt, Yılmaz yerine Yavuz gibi isimlerin karışması 3'de bıraktırdı benim için maalesef. Hikmet Hükümenoğlu'nu bir kitapla silmem mevzu bahis değil, bir sonraki kitabını (dönem romanı olması ve polisiye olmaması ümidiyle) dört gözle bekleyecegim.
Profile Image for Gokhan Erguven.
54 reviews3 followers
October 23, 2025
Hikmet Hükümenoğlu’nun okuduğum ilk kitabı oldu.

Polisiye-suç-gerilim-gizem türlerindeki roman oldukça vasat. Karakterler tam anlamıyla bağ kurulabilecek gibi değil, fazla/gereksiz karakterler var. Gizemi fena değil, çözülüm orta karar.

Yayınevine belirttim gerçi ama çok ciddi yazım-imlâ hataları var romanda, özellikle son 100-150 sayfada hatalar çok rahatsız ediyor. Yazarın derdi değil diye o puanı romandan kırmadım.

Türk polisiyesi seviyorsanız şans verebilirsiniz ama gerek Türk, gerek yabancı polisiyede daha iyileri mevcut.

Netflix'e dizisi çekiliyormuş, umarım romanda biraz zayıf olan sürükleyiciliği dizide tuttururlar.
Profile Image for Ilknur Durgar El-Kahlout.
54 reviews6 followers
February 11, 2025
Hikmet hükümenoğlunun kalemini çok beğeniyorum. Polisiye tarzını da fena bulmadım. Hikaye kendine çekse de polisiye örgüsü çok kuvvetli değil, katilin kim olduğu bu tarzı daha önce okumuş okurların gözünden kaçmaz.

Bir notum da editörlere ve kitabın son okumalarını yapanlara. Bu kadar bariz hatalar nasıl tespit edilemedi. İsimler aynı paragraf içinde değişiyor, soyisimler bir öyle bir böyle yazılıyor. Bu kadar bariz yazım hatalarının olması kitabın okuma keyfini düşürüyor. Okura layık gördüğünüz kalite bu olmamalı.
Displaying 1 - 30 of 42 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.