“2020’de ilk görüştüğüm kadının sohbetimiz esnasında söylediği söz, sonraki yıllarda hep karşıma çıkacaktı.
Kullandığı ifadenin konunun özeti olduğunun aslına bakarsanız o zamanlar farkında değildim.
Şöyle demişti: ‘Ölünün ölü yıkayıcısına teslim olduğu gibi teslimiyet isteniyor. İstiyorlar ki hiç soru sorma, düşünme. Deniyor ki, mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır.’”
Medyada, irşat faaliyetlerinin önemli bir ayağını oluşturan kadınların tarikat ve cemaat içindeki rolleri pek konuşulmaz. Esas özne şeyhler, şeyhin yakınındaki erkek müritler olarak görüldüğü için kadınlar arasındaki örgütlenme önemsenmez. Kadınların konuşulması daha çok istismar, tecavüz, çocuk yaşta evlendirme ile sınırlı kalır. Oysa resmî ideolojinin taşıyıcılığını en az müritler kadar mürideler de sırtlanmıştır.
İşte bu nedenle gazeteci-yazar Filiz Gazi, dikkatimizi cemaat ve tarikatlardaki kadın müridelere yöneltiyor.
Buralardaki kadınlar nasıl ve hangi ihtiyaçlarla örgütleniyor, şeyhler neler vaat ediyor, pratikte kadınlar cemaat içlerinde nelerle karşılaşıyor? Tüm bu soruların yanıtları bizzat yazarın içeriden yaptığı gözlemleriyle veriliyor.
Çarpıcı anlatımların sosyolojik tespitlerle harmanlandığı Görünmeyen Cemaat - Mürideler kitabı, kadının özgürlüğüne giden yolda dinî örgütlenmelerin faaliyetleri nasıl bir nitelik taşıyor, bunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Bir kitabı kapattıktan sonra “artık aynı kişi olmama” halinin müptelasıyım ve @filiz_gazii ‘nin emeği beni bu anlamda inanılmaz doyurdu. Kendisinin Menzil köyündeki ve farklıcemaat toplantılarındaki deneyimlerini TV’den takip etmiş olsam da kitap çok daha fazlasını sundu önüme.
İradesini, değil ilahi (!) bir varlığa başka bir insana teslim eden zihniyeti anla(ya)mayan ve yargılayan biri olarak bu kitaptaki fikirler zihin haritamı dönüştürdü.
Bu yapıların tarihçeleri bir yana devletin eksiklerine yama yaptığı tarikat/cemaatlerin insanlarda özellikle de kadınlardaki karşılığına karşı öne sürdüğü fikirler, farklı perspektiflerden yorumlar defalarca kez “hiç böyle düşünmemiştim” dedirtti.
Konuyla ilgisi olsun olmasın insanı anlamak merakında olan herkese şiddetle tavsiye ediyorum!
Kısa sürede okuduğum, akıcı bir kitap. Aslında okumak istememdeki en büyük neden, tarikatların kadın örgütlenmelerine olan ilgimdi. Çünkü kadınların bu tür yapılar içinde görünür olmasalar da çok önemli bir rol oynadıklarına inanıyorum.
Kitapta bu konuyla ilgili bölümler var ama bana göre bunlar eserin temelini oluşturmuyor. Bu kitap, daha çok Türkiye’deki tarikatların güncel durumlarına dair genel bir çerçeve çiziyor. Ben, tarikatlardaki kadınların tutumları, örgütlenme biçimleri ve temel motivasyonları hakkında daha derinlemesine bilgiler okumayı isterdim.
Yer yer bazı tekrarlar olsa da, kitabı elimden bırakmadan okudum. Genel olarak bilgilendiriciydi. Tavsiye ederim.
Tarikatların kadınlar üzerindeki etkilerini çarpıcı röportajlar ve sosyolojik tespitlerle gözler önüne seriyor. Kitap, bazı bölümlerde bilgi tekrarları içerse de, kadınların yaşadığı deneyimleri derinlemesine incelemesi ve yapılan alıntılarla zenginleştirilmesi açısından oldukça etkileyici. Gazi'nin cesur yaklaşımı, okuyucuyu tarikatların görünmeyen yüzüyle tanıştırıyor ve kadınların bu yapı içindeki rollerini sorgulamaya davet ediyor
Kitabın en iyi kısmı röportaj kısmı olmuş. Yazarın aralarına girdim sohbet ettim dediği bölümler yetersiz ve yeni birşet söylemiyor. Yazarın da bu insanlara fiziken de zihnen de uzak olduğu anlaşılıyor. Gazetecilik yaptım aralarına girdim dediği bölüm çok yetersiz ve şaşırma, üzülme, acıma gibi duyguları ifade etmekten ibaret kalmış, gazetecilik bundan daha detaylı ve olaya nüfuz etmiş olmalı diye düşünüyorum. Benzer daha çok çalışma olmalı ülkemizde.
Kitaba bayıldım çünkü hem sosyoloji açısından tüm tarikatları,şeyhleri,mürideleri uzman söyleşileriyle masaya yatırıyor,hem de birebir deneyimlerinden örnekler vererek olayı makalelerde,tezlerde kalmayacak şekilde somutlaştırıyor,cesaretine de hayranım ki bilmek ve bildiğini bildirmek üzerine gösterdiği fedakarlık için sayın Filiz Gaziyi yürekten kutluyorum,ezcümle okuyun,okutun
Tahmin ettiğimden çok daha kapsamlı bir araştırma olmuş. Giremeyeceğimiz söyleşilere girip bu söyleyişilere olanak sağlayan sosyal, siyasi ve finansal bağları detaylıca görmek oldukça değerliydi.