Yemek, hayatta kalmak için gerekli olmanın ötesinde, kadim tarihin ve kültürün bir yansımasıdır; dolayısıyla her yemeğin ardında bir gelenek yatar ve her lezzet, insanlığın eşsiz bir ânını temsil eder. Bu yüzden popüler bilim yazarı J. M. Mulet tarihi yemeklerle anlatmayı tercih ediyor ve ortaya çok lezzetli bir dünya tarihi çıkıyor. Fakat bu kitabı aynı zamanda “yemeğin tarihi” olarak okumak da mümkün.
Kitap insanın yiyecekle olan ilişkisini itinayla inceliyor, binlerce yıldan bu yana dünya halklarının kendi yemek kültürlerini nasıl geliştirdiklerini gösteriyor. Lezzetli Dünya Tarihi varoluş ve yemek yeme arasındaki ilişkiye tartışmalı ve tamamen yenilikçi bir bakış açısıyla yaklaşan meşhur İspanyol yazar Mulet’in en iddialı projesi; mamut iliğinden fast food’a kadar her yemeğin anlattığı hikâyeyi ortaya koyuyor.
Kardeşlik bağı, cesaret ve dayanıklılık üzerine sarsıcı bir eser.
José Miguel Mulet Salort (Dénia, 1973) es licenciado en Química y doctor en Bioquímica y Biología molecular por la Universitat de València.
Profesor de Biotecnología en la Universitat Politècnica de València, dirige una línea de investigación en el Institut de Biología Molecular y Celular de Plantas que trata de desarrollar plantas tolerantes a la sequía o al frío.
También dirige el Máster en Biotecnología Molecular y Celular de Plantas. En su faceta de divulgador científico, ha publicado los libros Los productos naturales ¡vaya timo! de la Editorial Laetoli y Comer sin miedo, Medicina sin engaños y La ciencia en la sombra de Destino.
Además, es autor de la sección Ciencia sin ficción en El País Semanal y del blog Tomates con genes.
Me gusta la perspectiva que toma el autor sobre la gastronomía, el libro es muy denso y hay mucha información que asimilar pero se disfruta viendo el origen de muchos platos (:
Maravilloso. Una vez más, un libro de Mulet me ha fascinado. Lástima no tener memoria para recordar al menos la mitad de lo que cuenta. He dejado prácticamente todo el libro subrayado 🤣. Muy recomendable.
Kitap bağlamının çok dışına çıkıyor. İnsanların yemek kültürü ve beslenme alışlanlıklarını anlatan bir kitaptan ziyade neredeyse genel dünya tarihi kitabı olmuş.
Onun dışında, yazarın ispanyol olmasından mütevellit İspanyaya gereğinden fazla önem verildiğini düşünüyorum. Yazar oturup paella tarifi vermiş. İspanya’nın üstünde bu kadar durmak yerine, doğu asya ülkelerine hakettiği önemi vermesi daha doğru olurdu. Japonya, Çin gibi tarihi çok eskilere giden ülkelerin üzerinde neredeyse hiç durulmamış.
Onun dışında genel kültür çerçevesinde çok güzel bilgiler ve açıklamalar içermekte.
El tema del libro me parece súper interesante. Es un tema que sorprende que no se haya desarrollado más y que sea tan desconocido en la cultura general. Sin embargo el libro se me hace demasiado pesado, me hubiera gustado algo más ligero y escrito en varios tomos quizá. Aún así el trabajo que hace Mulet en este libro es espectacular.