Tarih: 27 Aralık 2012. İki yıl sonra evimde uyandım sabaha. Kütüphaneye girdim; polisler darmadağın etmişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili yazılmış kitapları bir araya getiriyordum; kitaplar tamamdı; ama ayrıca bir defter ile bir dosya olacaktı.
Aradım… Aradım… Yok… Bulamadım. İyi biliyorum, dosyanın üzerine "Erdoğan'ın Sicili" yazmıştım. Bulmalıydım; benim için çok önemliydi; bunca yılın emeği vardı. Gözüm gibi koruyordum. Evin her yerine baktım. Bulamadım. Dosya ve defter kayıptı…
Sonra anladım; dosyayı ve o defteri evden biri/birileri çaldı! Peki… Hırsız kimdi... Niye çalmıştı? Bilgileri- belgeleri ileride Erdoğan'a karşı kullanmak için alıp götürdüler dosyayı. 17 Aralık Operasyonu başlayınca, bekledim; "bakalım bizim dosya ve defterden de bilgiler ortaya serilecek mi" diye! Cemaat/paralel yapı, o bilgileri Cumhurbaşkanlığı seçiminde mi kullanacaktı? "Çıkmasını hiç bekleme, otur yaz" dedim. "Kayıp Sicil/ Erdoğan'ın Çalınan Dosyası" kitabı böyle ortaya çıktı.
Türk gazeteci ve yazar. Cemile Yalçın ve Mehmet Ali Yalçın'ın oğulları olarak 1 Ocak 1966'da Çorum'da doğdu. Anne tarafı Tercan'lı, baba tarafı ise Horasan'lıdır. Annesi ev hanımı, babası ise gıda ticareti ile uğraşan bir tüccardır. Üniversite eğitimini Hacettepe Sağlık İdaresi Yüksek Okulu'nda tamamladı. Daha sonra idari bilimler konusunda yüksek tahsile karar verdi.
1987'de 2000'e Doğru adlı dergide çalışmaya başladı. Uzun süre Ankara bürosunda muhabirlik yaptı. Burada Serhan Bolluk, Adnan Akfırat ve Hikmet Çiçek'le birlikte çalıştı. 6 Mayıs 1990'da Ankara İstihbarat Şefliği'ne getirildi.
1993-94 yılları arasında günlük gazete olarak çıkan Aydınlık'ta çalışmaya başladı. 1995'te haber araştırma müdürü iken ayrıldı. Bir ara Doğan Yurdakul'un Siyah – Beyaz gazetesinde çalıştı.
1996 yılında televizyonculuğa giriş yaptı. Show TV Ankara bürosunda çalışmaya başladı. Aynı yıl içerisinde Star TV'ye geçti ve haber müdürlüğüne getirildi. Daha sonra Türk kamuoyunda bir hayli ses getirecek olan kitaplarını basmaya başladı (Efendi 1, Efendi 2 vb.). CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'le birlikte 5N1K adlı programı hazırladı. Kurtlar Vadisi adlı dizinin ilk iki yılında, konsept danışmanlığını üstlendi. CNN Türk'te yayınlanan Oradaydım adlı politik belgeselin hazırladı.
Ergenekon davası kapsamında 18 Şubat 2011 tarihinde tutuklandı.
Hüseyin Soner Yalçın, evli ve bir çocuk babasıdır.
Kitap gayet başarılı kişinin geçmişini ilişkilerini sorguluyor. Ve özellikle Soner beyin soru sorma ve cevap arama yazım tarzı düşüncülerinizde sizlere de aynı durumu yapmanıza sebep veriyor. Okunmasını tavsiye ederim . (Kitap içeriğinde öyle aman aman aaa bak bunu da yapmış diye saklanan bir olay yok ama neden sonuç çerçevesi içerisinde ele alındığında kafada aydınlanan bir çok nokta var )
İbn-i Haldun (1332-1406), Mukaddime eserinde devlet kul ilişkisini şöyle yazmıştır; “Hükümdarlar zamanla kendini iktidara getiren gücün (aile, aşiret, halk) yerine, kendi iradesine bağlı kullara güvenmeye başlar. O artık, devletinin birlik dayanışma duygusu yerine, kullarının kendine bağlılığıyla ilgilidir. Sadece menfaat ve para için hükümdara boyun eğen kul kitlesiyle, despotik bir güç oluşturur. Tehlikeli saydıklarını yok eder. “ (Sayfa 315)
Soner Yalçın'ı cesaretinden ve araştırmacı gazeteceliğinden dolayı tebrik etmek lazım. Kitapta merak ettiğim bir çok sorunun cevabını buldum.Yazar yeri gelmiş anlattığı bir yolsuzluk hakkında banka numaralarına kadar detay vermiş. Bu detaycılığı da ayrıca başarılı buluyorum. Ancak, bazen konu çok dağılıyor, takip etmek çok zorlaşıyor.
Soner Yalcin'a 5 yildiz vermek istiyorum ama bu Amerikan komplo teorilerini herseyden sorumlu tutma olayini ve bagnazlik derecesinde solculugunu sevmiyorum.
Allan Bloom ve Leo Strauss'un isimlerini gorunce baya sasirdim dogrusu. Yani hayatini felsefeye adamis, ve politik hic bir cikari olmayan Allan Bloom'u, emperyalizmi guclendirmeye yonelik, politik amaclari olan bir kisi gibi gostermek, bu komplo teorilerinde paranoyaklik noktasina geldigini daha da belli ediyor.
Erdogan'a karsi bu kadar dava acildigini, basbakanlik ve simdi cumhurbaskanligi koltuguna oturmasinin neden cok kritik oldugunu simdi anladim. Artik her demokraside olmasi gerektigi gibi, dokunulmazligi dusmeli, ve adil bir sekilde yargilanmali. Erdogan'in dolandiriciliklarini, futbol sicilini, malbeyanlarini, hakkindaki davalari, Turkiye'deki isci olumlerini, cami yapim ve yikim calismalarini, muhtesem bir arastirmaci yazar olarak, her zamanki gibi cok net bir sekilde aktarmis.
Soner Yalcin'in kitaplari hep su gibi akip gidiyor. Insan okurken, uydurmaca bir gerilim romani mi, yoksa ulkeyi yonetenlerin gercek hikayesi mi sasip kaliyor... Soner Yalcin mi cok iyi yaziyor, yoksa yasananlar mi inanilmaz boyutlara gelmis acaba?
Çok güzel hazırlanmış ve sonundaki indeksiyle araştırmalara referans olabilecek, değerli bir kitap. Ne yazık ki bu tür kitaplar bildiğimiz şeyleri tekrarlıyor ve sonuçta daha çok öfkelenmiş, daha çok nefret dolmuş halde kitabı bitiriyoruz. Hırsızlara bir şey olmuyor.
Arkanıza yaslanın ve hayalinizde bir ülke canlandırın. Bu hayali ülkenin liderinin hayatı hep karanlıklara açılıyor, hayati derecede önemli konularla ilgili sorular ya cevapsız kalıyor ya da karmaşık illegal ağlarla çakışıyor. Bir günkü söylediği diğer günkünü tutmuyor, idare ettiği topluma sürekli ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı (bazen ırkçı, bazen mezhepçi, bazen cinsiyetçi)söylemlerle hitap ediyor. Bu ülkenin lideri, parasal ilişkiler söz konusu olduğunda halkın genelini değil etrafında topladığı belirli kesimleri düşünüyor... Ve bir ülke düşünün. Bu ülke yukarıdaki hayali profilde anlatılan bir lider tarafından yönetiliyor. Hayatı, söylemleri, yaptıkları çelişkilerle dolu bu liderin her söylediği bu ülke halkının büyük çoğunluğu tarafından ilahi emirmiş gibi kabul görüyor. Haklısınız böyle bir ülke ve böyle bir lider olmaz...
Zaten Soner Yalçın da olmayan böyle bir liderin hayatından bahsetmiş gibi geldi bana. Yazar bazı konularda çelişkiye düşüyor. A grubunun yaptığı eylemleri hoş göstermeye çalışırken aynı eylem içindeki B grubunu yerlere vuruyor. Bu da onun bilinç altındaki bir takım düşmanlıklardan ileri geldiğini düşünüyorum.
Ama zaten bu kitaptaki ana konu olmayan liderin, "Harun olmaya gelip Karun olanlar"ın yaşamı...
Beyaz Müslümanların büyük sırrı ndan daha Yalın Bir anlatımı var Siyasette tarikatların dergahlarin etkisi Amerika Birleşik Devletleri'nin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Türkiye üzerinde oynanan oyunlar Amerika Birleşik Devletleri'nin liberal ekonomisinin iflası ile Yeni ekonomi politikası Neo liberalizmi üretmeden tüketmeyi AVM'ler gibi Erdoğan üzerinden gerçekleştirmesi Ortadoğu'daki yeraltı kaynaklarını kullanma çabası ve malum iktidarın yolsuzluk kadrolaşma medya satınalma ve benzeri tüm kirli işlerin belgeleri zevkle okudum artık beni şaşırtmayan bir yönetimimiz var
Akıcı ve anlaşılır bir dil ile yazılmış olmasına karşın, zaman zaman listeler halinde verilen detaylar sıkmakta. Bazı konuları birçok kitapta okuduğumuz için tekrar gibi gelmekte. Ancak cok detaylı bir çalışma ve arkasında çok emek olduğu belli. Ülkemizin halini görüp sinir küpü olmak için ideal bir kitap.
Erdoğan'ın hayatıyla ilgili daha fazla detay almak için okudum. Aldım da. Ancak kitapta çok fazla bu anlamda lafı güzaf olduğunu düşünüyorum. Yani yazar konuyu Erdoğan'dan çıkarıp birçok yere taşıyor.
Bir soner yalçın klasiği. Soner Yalçın bence günümüzün Uğur Mumcu sudur. Neden derseniz her yazdığı kitabının hatta kitap içindeki her bir iddianın arkasında yoğun bir çalışma ve araştırma yatmaktadır. Yazar bu kitabında Tayyip Erdoğan ile ilgili bugüne kadar hiç bilinmeyen gerçekleri belgelere dayandırara anlatmaktadır. Kimi iddialarda tüylerinizin diken diken olacağından hiç şüphem yok. Eğer bu tarz kitaplara karşı ilginiz var ise soner yalçın ın kitaplarını özellikle bu kitabını mutlaka okumalısınız.
Soner YALÇIN'ın bir çok kitabını, makalesini ve köşeyazısını okumama rağmen nedense bu kitabın dili ağır geldi. Konsantre olamadığım için okuma süresi uzadı böyle olunca da kopukluklar yaşadım. Çok detaylı bilgiler içeriyor. Tam bir biyografi niteliğinde. Yakın tarihe ilgi duyanların okuması gereken bir kitap.
siyasetin parayla yapildigi ve sırf parayla rte nin bugunlere geldiği noktasi çok güzel ve detayli anlatılmış. arka plandaki devletlerin de ve cemaat-akp kavgası özelinde aslinda neler amacladiklari mantiki sebeplerle belirtilmis.bugunlere nasil gelindigini anlamak için gerçekten okunasi bir kitap
It took me a while to read as the content is quite disturbing. The facts are all supported by data. The information the author has gathered is unbelievable. With this book, he has proved to be the best researcher/writer in the political arena in Turkey. I loved it.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Sadece Erdogan'i anlamak icin degil, ulkemizi ve siyasi tarihimizi anlamak icin de okumamiz gereken bir kitap bence. Bol bol kufur edebilir, bol bol iciniz ciz edebilir okurken.