Bununla başa çıkabilirdim, değil mi? Amigo kızlık aynı zamanda bir işti. Derslerim bir işti. Blogum bir işti. Hepsini ustalıkla idare ediyor ve tökezlemeden devam ettirebiliyordum. O halde bunu da bir iş gibi düşünürsem... CV’me eklenecek bir madde daha: “Sahte ilişki kurmakta bir yıllık tecrübe.”
Tamay’ın hayatı amigo takımının kaptanı olarak başarı odaklı bir düzen üzerine kuruludur. Ancak yeni okul yılı, işleri hiç beklemediği bir şekilde karmaşıklaştırır. Kaderin cilvesiyle, en yakın arkadaşlarından biri olan Sonat ile kendisini bir “sahte sevgili” anlaşmasının tam ortasında bulur.
Bu ikisinin de çıkarına olacak mükemmel bir plandır. Tamay’ın amigo kaptanı olarak konumunu korumasına yardım ederken Sonat’ın da çevresindeki sorunları çözmesine destek olacaktır. Ancak ikisinin de hesaba katmadığı bir şey vardır: Sahte olan şeyler bazen fazlasıyla gerçek hisler uyandırabilir. Birlikte geçirdikleri zaman, hem birbirlerini hem de kendi sınırlarını keşfetmelerine yol açarken Tamay ve Sonat her tavrın arkasında gerçek duyguların gizlenip gizlenmediğini sorgulamaya başlar.
Tamay bu sahte sevgililik oyununda sınırları koruyabilecek mi yoksa gerçek duygular tüm kuralları altüst mü edecek?
Açıkçası bir günde bitirdiğim tek kitap oldu diyebilirim.Gerçekten çok akıcı,hafif bir romantik kitaptı.Okurken kitabı elimden bırakmak istemedim ama bitince de çok üzüldüm 🥲.Umarım 3. Kitap hızlı çıkar😌😌.Adora yağmur bunu görür mü bilmiyorum ama lütfen bir sonraki kitaba son söz yazar mısınn.Kitap bitince düştüğün boşluktan biraz çıkmama yardımcı oluyo şahsen🥲🥲.
Aşağıda spoiler var ⬇️ ❗️
Kitabı okurken Sonat’ın centilmenliği beni bitirdi resmen.Tama’yı çok kıskandım doğrusu 🥹.Özellikle odadaki öpüşme sahnesi çok güzel ve yerindeydi bence.Fakat başkarakter olan Tamay’ın bazen kendinden bahsederken tabiki de ben en iyiydim tavrı bazı yerlerde biraz 🤏🏿 hoşuma gitmedi ama kitaptan puan kırmaya değmez bunun için.Sonda Güz’ün yalnız kalıcak olması beni çok üzdü umarım bir an önce o da kendi ruh eşiyle tanışır🤩.
Böyle tatlı ve smutsuz başka romantik komedilerin çıkması umuduyla diyelim önerisi olan varsa aşağıya beklerim🥰
love it but didn't understend why güz is so like a side character we don't know anything about her and the fact that she will be abone in the 3. book is sad.
Selamlar… Normalde kitabı okuyalı bir süre oldu ancak yorumumu yazsam da paylaşmamışım. Bu yüzden o zaman yazdığım yorumu biraz düzenleyerek paylaşıyorum:
Öncelikle… Gerçekten kitaptan çok ümitliydim ancak sevemedim, hatta sıkılarak okudum. Bazı unsurlar benden kaynaklanıyor olabilir ancak… sevmedim.
Bölümler kısa olmasına rağmen hiç akıcı değildi. Zaman ilerleyişi de net değildi. Aynı günde miyiz? Sonraki günde mi yoksa bir hafta mı geçti? Biraz önce saat gece bir değil miydi? Ayrıca blog yazıları da uyumsuzdu bence. Hem yazılış şekli hem bölüm başlarında konumlanması. Ne ne zaman yazdığı belli Tamay’ın ne ne için yazdığı. Elbette bazılarında anlaşılıyor ancak çoğunluğunda anlaşılmıyor. Ve bölüm başında yer almak yerine ara bölüm olarak durmaları daha şık olurdu bence.
Ayrıca hem blog yazılarında hem mesajlarda kullandıkları o gri arka plan gözü çok yoruyor. Keşke daha rahat okunan bir şey yapsalarmış. Ve mesajların yerleşimi de güzel değil. Karşı taraftan gelen mesajlar bir tarafta, Tamay’ın attığı mesajlar bir tarafta olsa daha şık olurdu ama yönler hep karışıyor. Gruptaki birkaç kişinin mesajı sağda mesela, Tamay solda buraya kadar iyi ama sonra gruptan başka birisinin mesajı da solda?? Ayrıca DEFALARCA kez kampüs kelimesinin nasıl yazıldığını kontrol ettim çünkü inatla “kampus” yazmışlar. Yani 2025 Mart ayından bildiriyorum ki TDK’de öyle bir kelime yok? Kampüs o. (2025 Mayıs, hala kampüs) Ayrıca bazı cümleler hiç Türkçe hissettirmiyordu. Nasıl ki “Amerikan dublaj” diye bir kavram varsa artık “çeviri gibi hissettiren cümleler” de mevcut. Hatta kötü çeviri diye bile ekleyebiliriz. Neyse ki çok yoktu ancak “beni hissettirdi” diye bir kalıp Türkçede olmamalı.
En başta dediğim gibi bölümler kısa ancak hiç akmıyor çünkü olay akışı iyi değil. Aniden Tamay’ın düşünceleri, hatta ders verici monolog benzeri şeyleri kesiliyor. Ve kurgu da kaliteli değil. Basket takımından bir çocuğa çıkma teklifi ettiği günün gecesi Sonat ile sahte sevgili olmaya karar veriyor ve sonraki sabah sevgilim diye onu tanıtıyor? Demezler mi sana daha dün başkasına çıkma teklifi ediyordun birkaç saatte ne yaşandı diye ki Doruk diyor gayet mantıklı olarak. Zaten karakterin mantıklı sayılabilecek tek sahnesi de o. Onun harici sadece karikatürize bir kötü olmuş. Yakın arkadaşlıktan sahte sevgililiğe olayı gerçekten hiç mantıklı işlenmiş gelmedi bana. Aklıma daha farklı bir sürü yolu geliyor. Ayrıca ponpon kızlık sahneleri de bana geçmedi. Bazen hiçbir şeyi açıklamazken bazen çok fazla şey açıklıyor. Amigoluk hakkında hiç araştırma yapmadım ancak benim bu tarz kurgularda en büyük önceliğim konuyu bilsem de bilmesem de yazarın yazış tarzı bana o iş öyle olmalı şeklinde hissettiriyor mu bakarım ve maalesef amigoluk hiç de böyle bir şeymiş gibi hissettirmiyordu okurken. Yetersiz buldum.
Ve üzerinden zaman geçmiş olmasına rağmen hala en anlamadığım sahne kitabın en başlarındaki bir sahne. Bu yüzden spoiler diye belirtme gereği duymadan açıklayacağım (kitap yanımda olsa direkt kitaptan da replikler eklerdim ancak yanımda değil): Tamay ve Sonat bir süredir arkadaşlar. Birbirlerini yeni tanımıyorlar. Bunu köşeye koyalım. Sonra Tamay makyaj yapıp süslenip evden çıkıyor (yanlışım yoksa okulun ilk günü gelenek gibi birlikte toplaşıp gidiyorlarmış) ardından Sonat ile karşılaşınca “süsüne püsüne” Sonat bir şey diyecek mi diye zihninde savaşa hazırlanır gibi düşüncelerle bekliyor ama Sonat beklediği kötü şeylerin hiçbirisini söylemeyince şaşırıp seviniyor?? Tamay? Siz kaç yıldır arkadaş değil misiniz? Çocuk aniden huy mu değiştirecek bunca zamandır öyle bir şey yapmadıysa şimdi mi yapacak? Yani bilmiyorum kitaptan aklımda en çok kalan sahnelerden birisi bu olmuş ve kesinlikle hatalı bir sahne olduğunu düşünüyorum. (Kitabı bir sonraki elime alışımda sahneye bakar ve hatalı hatırladığım bir şey varsa düzeltirim…)
Ve her ne kadar üç kitap olacak bir seri bile olsa karakterler çok yüzeysel. Bağ kuramıyorum. İlk kitaba göre biraz daha iyi tabii ama… benim için o bağ olmuyor.
Ayrıca normalde kitapların içinde kitaplara filmlere gönderme yapılması hoşuma gider ama burada o kadar boğucu bir “romantik komedi kitabı gibi” muhabbetleri vardı ki… çok yapay duruyordu benim için. Bir de yapılan bazı göndermeler “*” ile işaretlenerek editör notu (?) olarak açıklanmaya çalışılmıştı ancak bazı açıklamalar çok yetersizdi.
Ancak yeni başlayanlar için çok da kötü bir seçenek olmadığını düşünüyorum. Kitabın akıcılığını ve gerçekçiliğini bozan, beni en çok rahatsız eden nutuk kısımları genç okuyuculara fena olmayan mesajlar verdiği için kabul edilebilir. Yine de keşke metne entegre edilseydi dümdüz aralarda olay akışını keserek verilmek yerine.
Sonuç olarak kitap ile ilgili düşüncelerim: dili ortalama (çok çok kötü değil ama pek iyi de değil), kurgusu zayıf, karakterleri yeterince düzgün işlenememiş, bölümler akıcı değil, biraz sıkıcı. En olumlu olarak ise yeni okuyuculara uygun olabileceğini düşünüyorum. Her ne kadar kendim önermeyi tercih etmeyecek olsam da yeni okumaya başlayanlara önerilmesi beni şaşırtmaz.
Zirve Ötesi serisinin ikinci kitabı olan Ateşten Tezahürat'ın yorumuyla geldim bugün sizlere, dütdürüdüt! (Umarım trampet sesi gerçekten böyledir) Bir süredir ağır sayılabilecek kitaplar okuduğumdan ötürü bana ilaç gibi gelen bir kitap oldu Ateşten Tezahürat, su gibi akıp gitti ve ana karakterlerden, özellikle de erkek karakterlerden gelen, tek bir çirkin, cinsiyetçi ve kaba yorum olmadığından ötürü okurken beni yumuş yumuş yaptı, "aradığım işte bu!" dedirttirdi. Peki bu kurgumuz ne ile alakalı, bir de isterseniz ona bakalım. Tamay gittiği üniversitedeki amigo takımının kaptanı, aynı zamanda da hem insan ilişkilerinde hem de geriye kalan her boyutta düşüncelerini konuşturmaktan çekinmeyen, sesli veya yazılı olsun, düşüncelerini dile getirmenin onları açığa vurmanın tek yöntemi olduğunu düşünen bir genç kadın. Hem derslerinde, hem sosyal hayatında başarılı; hem de süper bir arkadaş grubu var ama aşk hayatında işler hiçbir zaman umduğu gibi gitmemiş. Üstelik üniversitenin genelinde, "duygusuz, ilişkilerde verimsiz" gibi şekillerde yaftalandığı için aşk hayatını geliştirmek için kendisine bir şans yaratabilmekten de epey uzak. Bundan dolayı en yakın arkadaşlarından birisi olan İklim, başka bir en yakın arkadaşı olan Tamay ile sahte bir ilişkiye başlayıp, adını temize çıkarmasını ortaya koyan bir planı öne sürüyor ve bu planla beraber, gerçeklikten çok da uzak olmayan oyunumuz başlıyor. Ben kitabı okurken en çok Tamay'ın bloglarından ve Sonat'ın, Tamay ile olan ilişkisine yaklaşma şeklinden etkilendim. İki durum da toplumsal açıdan çok önemli noktalara değiniyordu ve hem Buzdan Kıvılcım'da, hem de Ateşten Tezahürat'ta bunu görmek beni çok gururlandırdı, bayılıyorum bizim ülkemizden çıkan böylesine işlere.💜 Seri tam bir gençlik serisi, hiçbir yanlış anlaşılabilecek durum yok, bundan dolayı içim rahat bir şekilde önerebiliyorum zaten. Sadece argo kullanımı vardı birkaç tane, ama ben gönül rahatlığıyla on iki- on üç yaş ve üzerinin okuyabileceğini düşünüyorum. Ayrıca Yağmur ne olursun, Güz'ü gönder!!!! Çok merak ediyorum kızımın nerelere gideceğini...🥺
Öncellikle ilk kitaptan çok daha iyi buldum. çok tatlı chick flickti. Sonat karekteri tam benim tipim olduğundan dolayı da daha çok keyif almış olabilirim.Çok hızlı bitti her bölümün kısalığı daha çok okumaya şevk etti. Tamay gibi kendine güvenli kızları daha çok ana karekter olarak okumak istiyorum. Tek bir eleştirim belki nick ya Disney dizileri gibi ailelerin çok yüzeysel işlemesi genel dinamikleri biliyoruz ama örneğin Sonat’ı annesi npc gibi kızlarla olan konuşmalarını dinlemek isterdim. Sonat’ın babasıyla olan durumunda yüzeysel kaldığını düşünüyorum. Güz’ün öğrenip desteklemesi çok tatlıydı ama biraz kırılsa azıcık drama olsa daha çok eğlenirdim. Yazarın kendisini seviyorum benzer yaştayız ondan sonuna kadar destekliyorum
This entire review has been hidden because of spoilers.
Şimdi, buzdan kıvılcım mükemmel bir kitap ve bu kitap HARİKA!! Hala İklim ve Karza hikayenin içinde ve Karza ve İklim bana göre en iyi ilişkiye sahip olan kitap karakterleri. Bu yaz Buzdan kıvılcımı tekrar okuyacağım. Acayip iyi %100 okuyunnnn. Başı 30-40 sayfa biraz sıkıcı ama onun dışında ben2 günde bitirdim. son 200 sayfayı tek oturuşta saat gece 2ye kadar okudum öyle söyleyeyim. Mükemmel bir kitap!!!!!
Çok güzeldi Tamay'ın blog yazıları kitaba ayrı bir hava katmış, tek bir eleştirim var kitabın sonundaki olaylar çok hızlı gelişti ama belkide böyle olmalıydı.Ayrıca Tamay'ın güçlü olması herkese güçsüz tarafını göstermemesi ve kusurlarının olması ve içsel problemleri ve bunların hepsini Sonat sayesinde çözmesi çok iyi olmuş. Şu ana kadar okuduğum en iyi romantik komedi.Puanım 10da 10
mukemmel bir spor romantizmiydi. tamayin bloguna bayildimmm. umarım gerçekte de adora sanki tamay yazıyormus gibi bi blog acar aminnnn. sonhhaata zaten ölüyorum. sadece doruka biraz daha iyi davranılmasini isterdim sonuçta o da bir insan.. onun dışında sonatin tamayi kiskanip onu opmesi zaten başlı başına bir olaydi. bu kitap MÜ-KEM-MEL
This entire review has been hidden because of spoilers.
Açıkçası beklentilerimin altında bir kitaptı, kitabın ilk 3 bölümünü okuyunca zaten anlamıştım tüm olayı (herkeste kavramıştır yanı) tatlı ve şeker bir hıkayesı olmasına rağmen tam olarak İklim ve karza enerjısının yanından böle geçemeyen bir cıfttı ıcındekıler kı zaten başından beri shıplıyordum..
This entire review has been hidden because of spoilers.
ARKADAŞLAR SONAT BENİM NOKTA❤️❤️❤️ BU KADAR CENTİLMEN KARAKTER OKUMADIM. İLK KİTAPTA KARZA BENİM YA DEDİM AMA SONAT KNU KESİNLİKLE GEÇTİ💋💋💗💗💗O ROMANTİK SAHNELERRRR HELE LİSEDEN BERİ OLDUĞUMU DUYDUĞUMDA ŞOK GEÇİRDİM
This entire review has been hidden because of spoilers.
cok tatli bir kitapti siritarak okudum.Serinin ikinci kitabi ve kesinlikle birinciden daha cok sevdim. Ucuncu ve final kitabi cikinca onu da okuyacagim ama favorim bu kitap olacak galiba
Serinin 1. kitabında olduğu gibi çok tatlış bir genç romantizm kitabı, karakterler arasındaki küçük çatışmalarla güzel bir uyum sağlamış. Son kitabı sabırsızlıkla bekliyorum
Dürüst olayım, Buzdan Kıvılcım'ın ardından bu kitabı bu kadar çok beğenmeyi hiç beklemiyordum. Buzdan Kıvılcım benim fikrimce fazlasıyla sıradan bir kitaptı ve bir özelliği yoktu. 4 yıldız mı 3 yıldız mı ne vermiştim. Fakat bu kitap benim için Buzdan Kıvılcım'ın çok çok üstüne çıktı. 5 yıldız vermemek için bir sebep yok!
Kitabı bu kadar çok beğenmemin en büyük sebebi ana karakterleri. Buzdan Kıvılcım'da İklim ve Karza'yı sevmiştim, evet, fakat karakteristik özelliklerini kendimle bağdaştıramamış veya kısacası onlarla çok da bir bağ kuramamıştım. Buzdan Kıvılcım'ı okurken bu kitabın ana karakterlerinden Sonat pek ilgimi çekmemişti fakat Tamay'ı bazen İklim'den bile daha çok sevmiştim.
Bu kitabı okurken Sonat'ı gerçekten o kadar sevdim ki anlatamam. Yani gerçek hayatta Sonat gibi birileri vardır diye umut etmekten başka bir şey yapamadım. Tamay için olan güzel fikirlerim de değişmedi elbette hatta daha da güçlendi çünkü Tamay'ın karakteriyle diğer karakterlere kıyasla çok daha iyi bir bağ kurabildim. Yazdığı blogdaki postların kitaba dahil edilmesi de her nedense çok hoşuma gitti.
Kısacası çok güzeldi fakat keşke yaza bıraksaymışım! Bu kitabı yazın okumak çok daha güzel olurdu.
Muhteşem ötesi!!!!! Bayılıyorum bu tarz kitaplara bittiğinde beni derin boşluk hissiyle bırakmasına rağmen muhteşemdi. Tamay =ben tamayda kendimi buldum resmen
NO. A BIG NO. The series is the worst one ever. I mightve read it in two days but that didnt mean that it was a good book. I read the books I like slower than usual because I be afraid of it ending too soon. This was horrible and cringe, I dont care how healthy the relationship was, I'd rather reading a psychopath that has mental issues in a book much that had a much better plot