Derler ki mutlu sonlar masallar, mutsuz sonlar hikâyeler içindir. Masallarla büyüyen küçük Kepçük ve Pamuk, artık kendi hikâyelerinin içinde Murathan ve Gökçen olarak hayatlarına devam etmekte ve her geçen gün daha büyük bir aşkla birbirlerine bağlanmaktadırlar. Peki hikâyeler de masallar gibi mutlu sonla biter miydi? Yoksa her bir masal mutlu sonla bittiği varsayılan belirsizlikler miydi? Murathan ve Gökçen karşılarına çıkan tüm engeller ve belirsizliklerle yine el ele mücadele edecek ve bu masalı mutlu sonla buluşturmak için ellerinden geleni yapacaktır. Peki aile, dostluk, vatan sevgisi, aşk ve sonsuz bir sevgi, kötü başlayan bu hikâyeyi bir masala dönüştürmeye yetecek mi?
“Uzak diyarlardaki ülkelerden geldim. Evvel zaman içinden geçip kalbur zaman dışında kaldım. Kalbimdeki düğüme bir düğüm daha attım. Gökçen kız masalını da ben böylece yazdım.”
Vee bir seriyi daha sonlandırıyorum. Gökçen Serisi'ne başlamıştım ve devamını da getirip sonlandırdım seriyi. Kitapları azıcık peş peşe okumuş gibi oldum. Son kitap biraz gecikti, ama olsun çok güzel bir son oldu seriye... Hele son bölümler çok güzeldi. Neyse yorumda detaylı girerim o kısımlara...
4 kitaplık bir seri olan Gökçen, bütün kitapları birbirinin devamı niteliğinde olduğundan dolayı sıralı okunması gerekmektedir. Ortadan başlarsanız konunun ortasına damdan düşer gibi girmiş olup hiçbir şey anlamazsınız. Tavsiyem sıralı okuyun.
Her ne kadar Gökçen ve Murathan hikayesi gibi görünse de yan karakterlere de değinen bir kitap serisi bu yüzden sadece onları okuyacağınızı bekleyerek başlamayın seriye.
Gökçen evrenindeki bu harika karakterlere veda ettiğim için içim buruk olsa da Loresima hepsine ayrı ayrı öyle güzel bir final yazmış ki son sayfayı içim mutlulukla dolu olarak bitirdim.
Seriyi Gökçen’in abartılı davranışları yüzünden okumamayı düşünenler oluyor, bazı yerlerde hak veriyorum gerçekten insanı bezdiren halleri olabiliyor ama sadece Murathan ve Timur için ve tim için okumayı denemenizi tavsiye ederim, pişman olmazsınız 👌🏻💖
Her bölümde ağlarken güldüğüm çok özel bir final kitabı oldu benim için. Loresima’yla tanıştığıma da çok mutluyum, iyi ki bu seriyi okumuşum, iyi ki bu karakterleri tanımışım. Bu eğlenceli ve dozunda dramıyla harika macerayı bizlere aktaran yazarın gönlüne sağlık ♥️🌟
Abartmadan söylüyorum ki, bu kitabı okurken ağlamadığım tek bir bölüm yok. Bazı bölümlerde sadece hönkürerek ağladım, bazısında bi yandan ağladım bi yandan güldüm, güldüğüm kısımların tönge ile alakalı olduğunu anlayabilmişsinizdir umarım. Bu seriyi ve içerisindeki her detayı o kadar çok seviyorum ki kalbimin acımasına sebep oluyor. Başta bizi bu dünyayla tanıştıran yazarımıza sonra da birbirinden asla vazgeçmeyen pamuk ve kepçük'e teşekkür ederim.
Benim bu kitapta bulunan her karaktere kalbim var <3
Bütün seriyi ard arda okuduğum için tüm yorumum ve tarihler burada dursun. Güzel bir hikayeydi bazen garip bazen komik bazen duygusal bazense gerçekten çok anlamlı bir hikaye okuduğumu hissettim. Kitap çok fazla karakter dolu hepsi birbirinden farklı hepsi kendine özgü karakterler ama nasıl olduysa ben hepsini sevdim hepsinin hikayesini anladım sanki hepsi kalbimde yer etti bir şekilde. Bu kitaplar mükemmel değildi kesinlikle yer yer sıkıldığım fazla saçma hissettiren kısımlar bile oldu ama kitaplarda her karakterin detaylı ve derin hikayesinin olması ve bu karakterlerin hislerinin davranışlarının bu kadar gerçek bu kadar insani olması çok güzeldi bilmiyorum acılarını da mutluluklarını da tam olarak hissedebildiğim karakterleri okumak çok zevkliydi bu seriyi sevme nedenim tam olarak bu belkide. Her karakterin yeri ayrı ama özellikle Murathan ve Gökçen çocukluk aşkı okumak o kadar güzelmiş ki en saf güzel duygularla birbirini seven küçük çocuklar ve yıllar sonra kavuşup yeşerttikleri aşkları çok güzeldi beni çok etkiledi. Aslında Gökçen karakteri ve kitabın yazım şekli yer yer beni sinir etmeye çok uygun olsa da bir şekilde bütün hikaye ve bütün karakterler beni etkiledi ve kendine bağladı o yüzden iyiki okudum. 🦋
Ve bitti. Çok güzel bir evrendi okuduğum ilk asker kurgusuydu ve bu kitaptan sonra asker kurgularına ilgi duymaya başlamıştım aslında kitapta çok askeri terimler olmasa da Barut timi yeterdi.🪖 Her bir karakteriyle ayrı bir bağ kurmuştum biteceğini duyduğumda çok üzülmüştüm çünkü her bir karakterin yeri bende çok ayrıydı💖 İlk kitap, onları tanıdığımız kitap, her zaman gökçen serisinde favori kitabım olacak🥹 Pamuk ve kepçüğün çocukluğunu okumak çok güzeldi keşke onların çocukluğunu daha çok okuyabilseydik🙈 çoğu zaman güldüğüm, yeri geldi ağladığım, sıkıldığımda bana iyi gelen bu kitabın yeri her zaman ayrı kalacak Yusuf ve Ali aklımızda🪖 Emek kalbimizde kalacak🪖 Kepçük sonu...🥹
Ve bu masalın son sayfası da böylece kapandı… Şüphesiz serinin en sevdiğim kitabıydı.
Son kitaba daha başlamadan bu seriye nasıl veda edeceğimi düşünmeye başlamıştım. Kötü şeyler olmamasına rağmen yine nerdeyse her bölüm gözlerim doldu, ağladım. Her çifte ayrı bir son yazılmış olması çok çok güzel düşünülmüş. 4 sene sonrası içimi ısıttı.
Hayal ettiğimden bile güzel bir kitap serisiydi. Çoğu şeye bakış açım değişti ve her bitirdiğim kitaptan sonra olduğu gibi yine çok farklı duygular hissediyorum. İyi ki okumuşum.
Hikayesi bir çok kişiyi etkiledi. Ben de onlardan biriyim. Durduk yere aklıma gelen Yusuf ve Ali’yle gözlerim her an dolabilir artık. Gökçen ve Murathan’ın mutlu olduğunu hatırlayıp gülümseyebilirim. Hayatıma bunları kattıkları için gerçekten mutluyum. Son bölümde de hümgür hüngür ağladım elimde değil işteeee.
YA SON ZAMANLARDA OKUDUĞUM EN KOMİK KİTAPTI. Karakterle çok doğal çok bizdendi hepsiylr bağ kurdum aradan bakit geçtikten sonra devam ettim ama aynı samimiyetle okudum. Mutlu sonu hakeden bir hikayeydi
Dört kitaptan oluşan bu seri için genel bir değerlendirme yapacak olursam: Çok beğendiğim bölümler de vardı, ‘keşke olmasaydı’ dediğim sahneler de. Ama genel olarak okumaktan zevk aldım. Ne tam bir 4, ne de 3.5:) 3.75⭐️desem?
Bence Gökçe'nin en iyi kitapları 1 ve 4'üncüydü çünkü 1 de çok tatlı bir aşkları vardı 4 de olaysız geçtiği ve barut timinin çocukları olduğu için ben çok tatlı buldum ve bitmesine de çok üzüldüm Keşke bir kitap daha olsa Ama o zaman da çok uzun olurdu Ben çok beğendim
This entire review has been hidden because of spoilers.
Gökçen serisini gerçekten çok seviyorum fakat bu kitapta bence olaylar biraz daha derinden işlenebilirdi diye düşünüyorum. Ben diğer üç kitapta neredeyse yaşamıştım olayları ama (bu benden de kaynaklanıyor olabilir) kitapla bağ kuramadım büyük olaylar detaylı işlenmemiş gibi geldi.
Mutlu sonla bitmesi beni çok mutlu etti. Ama ben yinede ağladım gökçen biterken çünkü gökçen evrenini ben yuva gibi hissetmiştim bittiği için de biraz içim buruk.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Bana göre serinin en mantıklı ve yerinde kitabıydı. Hem sonu güzeldi hemde karakter gelişimleri oturmuştu. Çok güzel bir evrendiler abi her zaman kalbimde ayrı bir yerleri olacak
🦋“Sana bakınca aklıma hep ne geliyor biliyor musun pamuk? Vatan… Bu kız varya diyorum. Benim vatanım. Doğduğum evim. Yurdum. Sığınağım. Edirne’den Kars’a karış karış toprağım….”
Sırt sırta vererek ölüme bile gitmiş iki yiğit şehit. Ali Alptekin ve Yusuf Karakurt. Bu iki asker herşeyin başlamasına ilk sebepti. Aileleri bir olmuş kendi içlerinde de bir aile olmuşlardı. Bir masalın başlamasına sebeplerdi belkide. Bu öyle bir masal ki içine giren kendini kaybediyor. Şimdi bu masala Murathan ve Gökçen devam ediyor.
Bizi sımsıkı saran, içindeyken kah güldüren kah ağlatan bir masal. İnsanlar her daim masalları sevmiştir bence. En azından ben sevmişimdir. Kepçük ve Pamuğun masalını ise asla unutamayacağım kadar çok sevdim. Sevmeyi, bir olmayı, aile olmayı öğrendiler öğrettilerde bu masalda. Mutluluğun her şekilde peşinden koşmayı öğrettiler. Acılarda çektiler, üzüldüler de, ayrılıklarda yaşadılar, kayıplarda. Ama en çok bir olmayı bildiler. Acısıyla tatlısıyla bütün olmayı.
Artık bu masala veda vakti geldi. Hikayeleri hepimizin içine işledi, herkesin evine yüreğine girdi. Çok zorluk yaşadık onlarla, ama tüm engelleri bizde onlarla aştık. Hikayelerini mutlu sona ulaştırmak için çalışan Gökçen ve Murathan olduk yeri geldi. Yeri geldi Bilge’ye kavuşmaya çalışan Barbo olduk. Kimi zamanda Mete ile üç kuruşun avına çıktık. Herbirinden bize unutulmayacak izler bıraktı bu hikaye. Artık ne zaman mavi bir kelebeğe, 25 kuruşa, bordo bir dobloya denk gelsem onları anımsatacak bana biliyorum. İyiki diyorum iyiki Gökçen geçti hayatımızdan.