Bir Cinayet Romanı

by Pınar Kür

Çağdaş edebiyatımızın usta kalemi Pınar Kür'ün Türkçenin ilk postmodern romanlarından biri sayılan yapıtı Bir Cinayet Romanı uzun yıllar sonra yeniden Can Yayınları’nda.

Yaşamak, yaşatmak, yaratmak, yok etmek, yazmak, yalan atmak arasındaki bağlantılar, ilişkiler, çelişkiler... Pınar Kür, bu romanı boyunca bu sorular ve sözcüklerle oynayarak yaşam-sanat karşıtlığına yeni boyutlar getiriyor. Dilin olanaklarını alabildiğine zorlayarak neredeyse matematiksel bir anlatım yaratıyor.

“Bir cinayet olayı ne zaman başlar?

Öldürme düşüncesi aklınıza düştüğünde mi?

Öldürme düşüncesini hemen reddedeceğinize ya da kısa bir süre sonra unutacağınıza, yavaş yavaş geliştirmeye koyulduğunuzda mı?

Öldürme düşüncesi, öldürme kararına dönüştüğünde mi?

Öldürme kararı uygulandığında mı?”

Genres: Turkish Literature, Roman, Fiction

368 pages, Paperback

First published January 1, 1989

About the author

Yazar. Bursa'da doğdu. Tam adı Havva Pınar Kür. Yazar İsmet Kür'ün kızıdır. İlk ve orta okulu Ankara'da , liseyi New York'ta okudu. Üniversiteye New York'ta başladı ve İstanbul'da Robert Kolej'in yüksek kısmında tamamladı. Fransa'da Sorbonne Üniversitesinde 'Yirminci Yüzyıl Tiyatrosunda Gerçekçilik ve Yanılsama: Pirandello, O'neill ve Etkileri' teziyle doktorasını verdi. Ankara'da Devlet Tiyatrolarında dramaturg olarak çalıştı (1971-1973). Bilgi Üniversitesinde ders verdi. Gazeteci Can Kolukısa ile bir süre evli kaldı.
Hikâyeleri 1971'den itibaren dergilerde yayınlanmaya başladı. Müstehcenlik yüzünden tenkide uğradı.

Reviews

[Erkan · Rating 2 out of 5]

Asılacak Kadın gibi bir roman yazmayı başaran Pınar Kür'den çok daha iyisini bekliyordum açıkçası. Farklı tarzda bir polisiye denemiş ama irili ufaklı mantık hataları ve boşluklar var maalesef romanda..

[Sinem · Rating 4 out of 5]

Postmodernizmle ve bağlamsızlıkla başı belada biri olarak dahi bu kitabı çok beğendim. Pınar Kür ile sinociğim’in asılacak kadın’ı okuyup çok beğenmesi üzerine ben de asılacak kadın ile tanıştım ve yazara hayran kaldım. Bu sene esas hedefim challengeımızdaki 45 yaş altı ve üstü kadın yazar maddelerine aynı kadın yazardan kitap okumaktı ve bir cinayet romanı bu maddeye araştırma yaparken karşıma çıktı. 45 yaş üstü kriterine uymamakla birlikte Pınar Kür’ün en övülen kitabı olması sebebiyle okumaya başladım. Kitabı kitabın karakterlerine yazdırmaya karar veren yazarın kendi kitabına gölge yazarlık yapması, karakterlerin roman karakteri oldum hissiyle kitabı zenginleştirmek için bazı şeyler yapmaları, bazı bulanıklıklar ve kafa karıştırıcı çelişkili günlükler gibi özetlenebilecek, çok kendine özgü bir kitap. Edebi olarak müthiş bir derinliği yok fakat yine de karakterlerin seslerinin ayrışabilmiş olması, özgün kurgu, müthiş bir üstkurmaca gibi birden fazla şeyi çok harika yapması kitabın diğer açıklarını benim gözümde kapatıyor. İyi ki Pınar Kür yaşamış ve bize asılacak kadın ve bir cinayet romanı gibi birbirinden orijinal metinler bırakmış.

[G. İlke · Rating 5 out of 5]

Vay canına sayın okurlar. Bu ne hikaye böyle? Yıllar önce (ayıla bayıla) okuduğum Altay Öktem'in "Bu Kitaptan Kimse Sağ Çıkamayacak" romanından ve taa çocukken televizyonda izleyip (üzerinden yirmi küsur yıl geçmesine rağmen) hâlâ hatırladığım Yüzleşme filminden aldığım keyfi verdi bana. Oldukça karmaşık ilişkiler zinciriyle örülmüş, kimi zaman o halkalarda boğulan insanların hikayesi... Ama final, yani açıklama sahnesi, tek kelimeyle muhteşem. Bu yılın "iyi ki"lerinden biri oldu. Tavsiye ederim. =)

[Engin Asolar · Rating 5 out of 5]

Okuduğum ilk Pinar Kür romaniydi. Farkli bir tarzı var, tavsiye ediyorum.

[Bihter Rana Aslan · Rating 4 out of 5]

Kitabın dili muhteşem. Hem çok etkileyici hem de güldüren kısımlar vardı. Sonu benim için hayal kırıklığı oldu. Çoğu kısmı tahmin edilebilirdi. Kitapta çok ağır bir kadın düşmanlığı var. Sadece nefret etmemiz gereken kişiler değil, saygılı olduğunu düşünmemiz gereken kişiler de öyle. Kitabın bir yerinde kadın yazarların romanlarında duygu azlığının iyi görüldüğü yazılmış. Belki yazar hemcinslerini aşağılayarak o dönemin “pick me”liğini yaparak aslında nasıl diğer kadınlardan farklı olduğunu, erkeklerden biri gibi olduğunu göstermek istemiştir. Çünkü kitap daha çok erkek bir yazarın E. karakteri altında kendini tatmin etmek istemesi gibi hissettiriyor.

SPOİLER
Allahaşkına kim tecavüze uğramış bir kızı başka bir karakter tarafından evliliğe zorlayıp sonra da bunu “etkileyici” bir aşk itirafına dönüştürür? Adam kadını evlenmek istiyecek kadar seviyor ama kadın tecavüze uğradığını anlattıktan iki saniye sonra “evlen benimle, yoksa seni ihbar ederim” diyebiliyor. Kadın, “seni öldürmeyeceğim ne malum” deyince, hayatım çok sıkıcıydı renk katarsın diyerek güya aşık adamı oynuyor.

[Sercan Şayık · Rating 1 out of 5]

Romanıncının yapması elzem karakter açılımlarını yapmayarak, keyifli de vakit geçirtmeyerek ne yapmaya çalıştığını anlamadığım bir roman okudum. Pınar Kür'ün en kötü eseri olabilir diye düşünüyorum. Hatta bir ara 10 sayfa atlayarak okudum ,geri döndüm atladığım sayfaları okudum ve hiçbir şey değişmedi.

[Nevhan · Rating 3 out of 5]

Değişik bir deneme. Cinayet romanı içinde cinayet romanı incelemesi gibi olmuş.

[Berceste · Rating 5 out of 5]

epeydir böyle sürükleyici bir üstkurmaca okumamıştım.

[Nazlı Sinanoğlu · Rating 5 out of 5]

Yazdığı her şeyi okumak istediğim bir başka yazar daha. Son sayfaya kadar merak duygusunu dinç tutan, dönemi için oldukça deneysel bir anlatı. Sevdim.

[Alphan Lodi · Rating 5 out of 5]

İnsan çok önceleri okuduğu kitaplara geri döndüğünde çoğu detayı hatta konunun tamamını unutup gittiğini fark ediyor. Unutuyorsak neden okuyoruz ? Bir şeyler birikiyor belki de. Bir Cinayet Romanı’nı bir çırpıda bitirdim, ikinci kez aklımda biraz daha fazlası kalır ümidiyle…

“Ömrüm insanları idare etmekle geçiyor. İdare ediyorum işte. Herkesi ve herkesten çok kendimi. İdare etmeye çalışırım. Başka ne yapacağım? Yapabilmiş olabileceğim başka şeyleri düşündüğümde daha da umutsuzlanıyorum.”

[booksofAhu · Rating 4 out of 5]

bu 'bir cinayet romanı' mı? evet. ama alışık olunan cinayet romanlarından oldukça farklı. sanıyorum polisiye yazım türünün edebiyattan sayılmaması nedeniyle yazar bir polisiyeyi nasıl edebi yaparım diye düşünmüş.

bir cinayet romanının yazımı sırasında yazarın kendisi dahil tüm unsurları/kişileri film izler gibi okuyorsunuz.

bazen tempo yavaşlasa da aslında tüm polisiyelerde olduğu gibi cinayet işlendikten sonra hikaye heyecanlanıyor. katilin kim olduğunu tahmin etmek zor olmasa da yer yer beklenmedik virajlarla hikaye renkleniyor. 4* ı hakettiğini düşünüyorum.

ilk defa Pınar Kür okudum, bu kitabını beğendim ama çoğunlukla okuduğum ilk kitabını beğendiğim diğer yazarlar gibi artık her kitabını alırım diyemiyorum. bir kitabını daha okuduktan sonra bu kararımı vereceğim.

[Elossoles · Rating 3 out of 5]

Çok karışık bir kitap. Kafam yandı resmen. Konusu çok güzel olmasına rağmen işleniş ve anlatılış yönüyle konuyu da mahvetmiş yazar.

[Luthien · Rating 4 out of 5]

"Belki de basarım istifayı, çıkarım bu romandan"

Gerçekten ilginç bir kurgu, çok sürükleyici. Kitabı bitirmek için uykusuz kaldım bir ara :)
Kurgunun sınırlarını zorlayan, kurgusu da karakterleri de eğlenceli bir romandı. Levent'in hayatının geldiği saçma hal sahiden komikti. Bu "bir cinayet romanı" ama cinayet kitabın neredeyse sonlarına kadar işlenmiyor. Yine de gerilim ve merak unsuru hep diri kalmış. Yalnız cinayet işlendiği zaman açıkçası o gerilim hızla düştü ve asıl son açıklanana kadar benim için biraz hayal kırklığı oldu, ama sonunda onu da telafi etti. Ben bu romanı baya beğendim, bana mizahi bir bakış açısı olan romanları ne kadar sevdiğimi hatırlattı.

[Ekin Açıkgöz · Rating 4 out of 5]

Farklı karakterlerin kaleme aldıkları günlük sayfalarının peş peşe gelmesi kurgu modeliyle yazılmış bir polisiye. Birbirini geçmişte tanımış karakterler, bugün gerçekleşen bir suç... Gerçekler açıklandığında bana ağır gelen, rahatsızlık veren gerçeklerle yüzleşmek zorunda kaldım. Halen o gerçeklerin anlatılışını hatırlayınca huzursuz oluyorum. Çok gerçek olan şeyleri çok gerçekçi yazdığı için olabilir.
Pınar Kür çok kuvvetli bir kalem. Bu da iyi bir polisiye.
Hem model olarak alışılmışın dışında, hem de kurgu iyi bağlanmış.
Sonuncu Sonbahar da devamı.

[C · Rating 4 out of 5]

Saat 01:41
Kitap bitsin diye uykumun sınırlarını zorladım. Uzun zamandır okuduğum en sürükleyici şeydi. Maalesef kurgudaki eksiklikleri anlayabilecek kadar bile beynim kalmadı şu saatte, eminim çok da hatası vardır ama umurumda değil pek. Beni tek üzen şey başından anlaşılabilir bir sonunun olması. Her detayıyla elbette çıkaramadım ama ana olayın ne olacağı biraz fazla ortadaydı, daha önce çok defa yapıldığı için olsa gerek.

Konusu ilginç ve dili akıcı, daha da bir şey istemez açıkçası!

[Zeynep Naz · Rating 5 out of 5]

Şu ana kadar okuduğum en farklı ve eğlenceli cinayet romanıydı. Yazarın kullandığı anlatım tekniği okuma sürecini canlı kıldı, kendimi sürekli sayfaları çevirirken buldum. Okuduğum ilk postmodern roman olmasının da etkisi vardır elbette. Bu romanla sınırlı kalmayacak ve Bir Cinayet Romanı’nın devamı olan Sonuncu Sonbahar ve Cinayet Fakültesi’ni de okuyacağım.

[rabia taşkın · Rating 5 out of 5]

bilinmezlik, bir postmodern/modern cinayet romanı. bireysel travmanın getirdiği inatla yola çıkılmış, feminist bir eleştiri ile rahatça okunabilecek ama zor sindirilecek bir eser. Okur olarak bize büyük iş düşüyor. Adeta dedektiflik rolüne büründüğümüz ve kahramanların her biriyle empati yaptığımız bir eser.
*düzenleme yapılacak.

[Ahmet çobanoğlu · Rating 4 out of 5]

Yazım tekniği ve kullandığı dil bakımından okuduğum romanlardan çok farklıydı. Günlük şeklinde her bir bakış açısını her bir düşünceyi görmek karakterleri daha iyi benimsetti. Kaliteli bir cinayet diyemem ancak kaliteli bir roman olduğu kesin. Bir puanı akıcılıktan kesiyorum.
"Öyleyse öldürmek, bir eylem değil de bir bilinç mi sonuç olarak?"
"Korkumla alay edercesine yükseliyor gölgem duvarda"

[Seda Asolar · Rating 4 out of 5]

1980’li yillarda yazilmis bir kitap icin oldukca yenilikci.

Karaterlerin analizi kendi icinde tutarli. Yazarin yolculuga cikardigi kahraman ilerleyen bolumlerde kendinden beklenenden farkli da hareket etse yadirgamiyorsunuz.

Dili akici. Kullanilan Türkçe kelimeler ozenle secilmis hissi verdi bana.

Yaz tatilimde hizlica okuyup bitirdigim, degisik ve guzel bir polisiye turu.

[Arzucan Toksal · Rating 4 out of 5]

Hikaye isleyisinin alisilmisin disinda olmasi cok guzel fakat bu kadar ince ince yazilmis bir metinde olayin son iki sayfada cozulmesi biraz tatsiz oldu... Ama yine de gayet akici ve akillica bir Pinar Kur romani

[Fulya · Rating 4 out of 5]

Soluksuz okudugum bir cinayet romani, enteresan karakterleriyle haftama renk katti.

[Gülce · Rating 5 out of 5]

alışılmamış bir cinayet romanı.. romanın içinde roman. bir polisiye romanından ziyade bir polisiye incelemesi tadında olmuş. özgün ve yaratıcı bir eser

[Zeyynep · Rating 3 out of 5]

Cinayetten ziyade fantezi gibiydi.

[Erol · Rating 4 out of 5]

Cesur bir kurgu. Bilhassa değişik karakterler tarafından anlatımı. Acaba Orhan Pamuk ‘Benim Adı Kırmızı’ için ilham almış mı? Temkinli başlayan öykü sonuna doğru bayağı tempo kazanır.

[Bensu · Rating 5 out of 5]

mükemmel bir roman. Bu aralar favori kitabım olacak fakat yani sonu böyle olmamaliydi... kendi kelimelerim ile anlatamiyorum yazarin üslubundan aldığım keyfi fakat sonu...

[Dicle · Rating 4 out of 5]

Son zamanlarda okuduğum en sürükleyici kitap.

Bu, klasik bir cinayet romanı değil. Bir yazar tanıdığı farklı kişilerin kapısını çalarak, yazacağı cinayet romanının kahramanları olmalarını istiyor. Cinayet de, çözümü de onun yardımıyla şekilleniyor.

Ortaya alışılmışın oldukça dışında, olayları eşzamanlı takip ettiğiniz hissi veren, sürükleyici bir postmodern roman çıkıyor.