Yüzyılımızın önde gelen sorunlarından biri giderek artan şiddet, yıkıcılık ve saldırganlık olaylarıdır. Gün geçmiyor ki dünyanın herhangi bir bölgesinde böylesine bir olay olmasın. Nedir bu yıkıcılık ve şiddet olaylarının nedeni? İnsanoğlu aslında acımasız, şiddete yatkın bir canlı mıdır, yoksa toplumsal koşulların itelemesiyle mi bu yola girmektedir? ... Erich Fromm, altı yıl çalışarak yazdığı bu kitabında salt toplumbilim ve ruhbilim alanlarında araştırmalar yapmakla kalmamış, insandaki yıkıcılık olgusunu tüm yönleriyle ortaya çıkarabilmek için insanbilim, kazıbilim, sinir fizyolojisi, hayvan ruhbilimi, fosilbilim, v.b. alanlarında da incelemeler yapmak zorunda kalmıştır. Ve bütün bunların sonucunda yazar, hemen herkesin rahatlıkla okuyup anlayabileceği ve ilgi duyabileceği bir yapıt çıkarmış ortaya. İki cilt olarak yayınladığımız "İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri"nin bu konuda büyük bir boşluğu dolduracağını ve ilgi göreceğini umuyoruz.
Erich Fromm, Ph.D. (Sociology, University of Heidelberg, 1922) was a German-American social psychologist, psychoanalyst, sociologist, humanistic philosopher, and democratic socialist. He was a German Jew who fled the Nazi regime and settled in the United States. He was one of the founders of The William Alanson White Institute of Psychiatry, Psychoanalysis and Psychology in New York City and was associated with the Frankfurt School of critical theory.
Fromm explored the interaction between psychology and society, and held various professorships in psychology in the U.S. and Mexico in the mid-20th century.
Fromm's theory is a rather unique blend of Freud and Marx. Freud, of course, emphasized the unconscious, biological drives, repression, and so on. In other words, Freud postulated that our characters were determined by biology. Marx, on the other hand, saw people as determined by their society, and most especially by their economic systems.
Savaş, kıyım ve insan kırgınlığı üzerine aktarımlar.. Erich Fromm'un bir kitabında ilk kez bu kadar tıp diline maruz kaldığımı hissettim. Yine de güzel bir okuma seyriydi. Birini öldürmeden de kıyıcı olunabilirliği, insan ve hayvan edimlerinin yıkıcılık üzerinden kıyaslamaları, insanın kendisi ile verdiği savaş ve ruhsal çatışmalarının başka insanlar üzerinde açığa çıkan saldırgan ve kırıcı yönü, iktidar-erk yönetiminin doğal bir yıkıcılık dürtüsü barındırıyor oluşu... 2.cildini de çok merak ediyorum.