Sokak sokak Galata, adım adım Pera, karış karış Beyoğlu... Yüzyıllardır farklı kültürleri-kimlikleri kucaklayan, her gün biraz daha değişip dönüşen ama değerli özünü asla yitirmeyen caddeler, mahalleler, hanlar, geçitler: John Freely ve Brendan Freely'nin kaleminden sıradışı bir "biyografi"...
İstanbul'a dair kitaplar hep tarihi yarımadaya odaklanır. Ama Galata, Pera, Beyoğlu: Bir Biyografi, Konstantinopolis yarımadasının karşısındaki Beyoğlu bölgesine yoğunlaşıyor. Bölgenin gelişimini ve sosyal tarihini, Haliç'teki ilk yerleşimlerden Taksim ve çevresindeki son yerleşimlere kadar, sadece mimarisiyle değil, katillerinden mafyasına, fahişelerinden bankerlerine, diplomatlarından sosyetesine kadar, bütün sakinlerini de inceleyerek sokak sokak takip ediyor.
Tek kelimeyle harika. Baba oğul Freelyler bizi, Galata, Karaköy, Tünel, İstiklal Caddesi, Taksim ve Cihangir'de sokak sokak gezdiriyor, yaşayan ve eskide kalan Beyoğlu'nun tarihini, yolu bu sokaklara düşen İstanbul'un ve dünyanın bir çok şahsiyetini de katarak anlatıyor.
İki Amerikalının, Beyoğlu sokaklarına bir çok İstanbulludan kat kat daha hakim olması ise her türlü övgüye değer.
Kitabın tek kötü yanı İstanbul'dan uzaktayken okunması.
Alın okuyun, hatta benim gibi uzakta değilseniz sokak sokak gezerek okuyun.
Uzun zamandır bu kadar hayranlıkla, bu kadar aşkla okuduğum bir kitap yoktu. Beyoğlu-Pera bölgesini yüzyıllar içinde sokak sokak anlatan bir eser. Beni en çok etkileyen bu bölgenin dünya tarihine de Türkiye tarihi kadar etki ettiğine tanık olmaktı. Birçok ilk, bir yığın insan, bir yığın olay... Okudukça kültürel anlamda nasıl eksildiğimizi, tiyatroları operaları kahveleri ve sosyal toplantıların yapıldığı lokantaları teker teker nasıl kaybettiğimizi görüp üzüldüm. Bir kültürün ölüler şehri gibi adeta.
Freely'nin ne kadar iyi bir tarihci ve gezgin oldugu tartisilmaz. Bu kitapta da burnumuzun dibindeki Beyoglu, Pera ve Karakoy'un sokaklarini binalarini adim adim taniyoruz. Tabii ki vazgecilmez bir gezi kitabi bu. kacirmayin.
This is the best and most detailed book I have ever read about Pera, Galata and Beyoglu. The writers take you to all the historical places like apartments, mosques, churches, bars, restaurants, embassies, parks, whatever is on the way. You stroll down street by street and learn all the details, stories that you have never heard before. As a native of İstanbul for 47 years, I noticed that I have so little knowledge and that I should visit thoroughly all these places with this book in my hand.
Tarihi, hikayeleri, mutenalaşma süreci, politik gerilimlere şahitliğiyle İstanbul'un mütememmim cüzünü oluşturan bu semti ve civarınıbayır yokuş demeden arşınlamak isteyenler için muhteşem bir kaynak, hem de Müteveffa bir Boğaziçilinin kaleminden. İstanbulda yaşamışsanız bu kitabı okurken hatıralarınızın canlanmaması mümkün değil
Bir gezi rehberi ile bölgenin tarihi üzerine bir kitap olma arasında gidip gelen , kaynaklardan bilgilerin yanısıra sözlü aktarımlara da yer veren bir kitap. İncir ağacından gelen eski ismi Sykai olan Galata’dan adım adım yukarılara Pera’ya, Beyoğlu’na , Cihangir’e, Gümüşsuyu’na, her bir binanın önünde durarak dolaşmak gibi. Muhtemelen bu sokaklarda yürürken bir el kitabı olarak kullanmak çok daha doğru olacak. 2000 seneyi aşkın bir tarihin , sokaklarda ve binalarda izini sürmenin güzel bir örneği olmuş.
Harika bir çalışma olmuş. Bu kitaba başladığımdan beri her Galata'ya gidişimde bir simülasyona giriyormuş hissini yaşıyorum. İnsanı ezmeyen şık yapıları, onların defalarca değişmiş sahipleri ve gerçek hikayeleri... kimisi çoktan yıkılmış olmasına rağmen kitabı okuduktan sonra yürüdüğünüz sokaklarda size kendilerini hatırlatıyor. Kısacası güzel bir deneyim, Beyoğlu'nda başıboş gezmeyi seven herkese tavsiye edilir
Araştırma konusunda İstanbul'un hep pas geçilen bölgesi Brendan ve John Freely ustalar tarafından ele alınmış. Hikayelerin sokak sokak birbirini takip ettiği muhteşem detaylı bir kitap olmuş. Her gün gidip görmezden geldiğimiz binaların hikayesini anlatan bu kitap, İstanbul aşıklarının mutlaka okuması gereken güncel bir eser.
İstiklal ve Galata bölgesine az da olsa merakı bulunan kişilerin muhakkak okuması gereken bir başucu kitabı.
Sokak sokak, bina bina, karış karış gezinerek hazırlanmış, dolu dolu bir eser. Tarihi anlar, tarihi karakterler, mimari, siyaset ile hafızayı fazlası ile tatmin eden bir gezinti.
Belki de dili ve konular içinde atlayışı tel eleştirebileceğim nokta, onda bile belki de eserin hazırlanış aşamasını bilmek ve mazur görmek gerekli.
Kitap elinizde İstiklal ve Galata bölgesini görmek, gezmek ve tanımak isteyeceksiniz.
Çok sevdiğim, dolu dolu bir hayali gezintiye çıktığım, tekrar tekrar okumak istediğim bir eser benim için.
Kendisini İstanbul’a adayan, gezgin, yazar, öğretim görevlisi, “İstanbul’un Hafızası”, 2017 yılında 90 yaşında kaybettiğimiz Amerikalı John Freely’nin oğlu Brendan Freely ile yazdığı son İstanbul kitabıdır. Adından da anlaşılacağı üzere baba oğul Pera, Galata ve Beyoğlu’nun biyografisini yazmışlar. Bir “walking guide” olarak da ele alabileceğimiz bu kitap Beyoğlu’nu sokak sokak gezerken, bizi yapıların tarihleri, hikayeleri ve ilginç olayların anlatımları ile harikulade bir yolculuğa çıkarıyor. Osmanlı’da başlayan, Cumhuriyet ile garabetleşen “Türkleştirme” politikaları, bir zamanlar dünyanın merkezi olan ve “Küçük Paris” olarak nitelenen Beyoğlu’nun şimdiki göt deliğinden hallice haline nasıl dönüştüğüne şahit olmak acı verici bir deneyim.
Beyoğlu’nun 19. yüzyıldan itibaren Avrupa elçilikleri, kiliseler ve önemli yapılarla nasıl modernleştiğinin yanında sosyeteden yerel halka, suç dünyasından diplomatik çevreleri de kapsayan; İstanbul’un Beyoğlu bölgesini ayrıntılı bir bakışla ele alan kapsamlı bir inceleme, Haliç’in karşı kıyısındaki semtin tarihine odaklanarak Galata’dan İstiklal Caddesi’ne kadar uzanan bölgenin mimarisi, günlük yaşamı ve burada varlık gösteren Türk, Yunan, Ermeni, Yahudi gibi topluluklardan da bahsediyor.
Haritaların okunmaz derece küçük oluşu böyle bir gezi inceleme kitabı için büyük eksiklik.
Kitaba başlarken beni bu kadar içine çekmesini asla beklemiyordum. Sokak sokak, bina bina ilk kurulduğu günlerden bugünlere uzanan bir semt öyküsü. Ne kadar zevkle okuduğumu anlatabileceğimi sanmıyorum. Önünden geçtiğimiz binaların tanıklık ettiği olaylar, misafir ettiği insanlar her şeyi bütün detaylarıyla anlatması hem etkileyici hem de tatmin edici. Gerçekten mükemmel hazırlanmış, harika çalışılmış enfes bir kitap.
Çok kapsamlı bir rehber kitap, Beyoğlu çevresine anlatıyor. Kitap okuduktan sonra arkadaşlar ile yürüyüş yaptık, yeni yerleri keşfettik. Maalesef çevre çok hızlı değişiyor, geç kalmadan okumasını tavsiye ederim
Nasıl güzel bir Galata Pera Beyoğlu kitabıydı. Resmen sokak sokak gezdirdi beni bu kitap. Hatırlamadığım yerleri açıp internetten bakarak takip ettim . Bilmediğim ne kadar çok yer varmış ve sürekli geçtiğim yerlerin arkasında ne kadar hikayeler varmış meğer.