What do you think?
Rate this book
Estes Dias Que Desaparecem
O que farias se, de repente, te apercebesses que só vives dia sim, dia não?
É isto que acontece a Lubin Maréchal, um jovem de 20 e poucos anos que, sem se lembrar de nada nem saber porquê, começa a acordar todas as manhãs 48 horas depois do último dia em que viveu. Durante os dias em que está ausente, uma outra personalidade toma posse do seu corpo, um outro eu, com um carácter muito diferente e que leva uma vida que nada tem a ver com a dele.
É isto que acontece a Lubin Maréchal, um jovem de 20 e poucos anos que, sem se lembrar de nada nem saber porquê, começa a acordar todas as manhãs 48 horas depois do último dia em que viveu. Durante os dias em que está ausente, uma outra personalidade toma posse do seu corpo, um outro eu, com um carácter muito diferente e que leva uma vida que nada tem a ver com a dele.
192 pages, Paperback
First published September 13, 2017
47 people are currently reading
3303 people want to read
Ratings & Reviews
Friends & Following
Create a free account to discover what your friends think of this book!
Community Reviews
Displaying 1 - 30 of 819 reviews
July 20, 2025
Baobab Yayınları bu eserleri nasıl seçiyor, aklım almıyor. Bir şekilde her eserde okurun içinde ve zihninde bir yeri işgal ediyor. Sonrasında bu işgalci oraya ya suskun kalmış ya da tadılmamış bir duygu ve düşünceyi bırakıp gidiyor.
Kaybolan O Günler, bu kategoride tadılmamış bir duygunun izinde bir eserdi.
Genç akrobat Lubin’in bir gün bir gösteri sırasında düşüp kafasını vurması ve hiçbir şey olmamış gibi, ufak bir darbeymiş gibi hayatına devam ederken ikinci bir benliğinin ortaya çıkışını anlatıyor. Kaybolan O Günler, Lubin’in kendini uzun zamandır bildiği Lubin olarak kalma çabası ve her uyuduğunda bambaşka bir güne uyanmasını konu alıyor.
Elbette kişilik bölünmeleri kafa travmalarıyla oluşmaz. Peki gerçek ne?
Eserde arkadaşlık da, aşk da sımsıcak. Her ikisi de bir yandan muzip, bir yandan da insanın ömrü boyunca yanında tutmak isteyeceği duygular ve insanlarla bezeli. Özellikle tanıdıkları Lubin her geri döndüğünde yaptıkları beni çok kıskandırdı. Oysa hikayenin kendisinde buruk bir tat var. Lubin’in hayata tutunma çabası ve bu sırada diğer benliğinin giderek artan baskınlığı okuru da ikilemde bırakıyor.
Gerçek Lubin hangisi? Belki de asıl sorulması gereken kimin gerçek olduğu değil, kimin yaşamaya değer olduğu.
Kaybolan O Günler, bu kategoride tadılmamış bir duygunun izinde bir eserdi.
Genç akrobat Lubin’in bir gün bir gösteri sırasında düşüp kafasını vurması ve hiçbir şey olmamış gibi, ufak bir darbeymiş gibi hayatına devam ederken ikinci bir benliğinin ortaya çıkışını anlatıyor. Kaybolan O Günler, Lubin’in kendini uzun zamandır bildiği Lubin olarak kalma çabası ve her uyuduğunda bambaşka bir güne uyanmasını konu alıyor.
Elbette kişilik bölünmeleri kafa travmalarıyla oluşmaz. Peki gerçek ne?
Eserde arkadaşlık da, aşk da sımsıcak. Her ikisi de bir yandan muzip, bir yandan da insanın ömrü boyunca yanında tutmak isteyeceği duygular ve insanlarla bezeli. Özellikle tanıdıkları Lubin her geri döndüğünde yaptıkları beni çok kıskandırdı. Oysa hikayenin kendisinde buruk bir tat var. Lubin’in hayata tutunma çabası ve bu sırada diğer benliğinin giderek artan baskınlığı okuru da ikilemde bırakıyor.
Gerçek Lubin hangisi? Belki de asıl sorulması gereken kimin gerçek olduğu değil, kimin yaşamaya değer olduğu.
July 21, 2023
Genialne, piękne, smutne…. To zakończenie….
Ocena: 4,5.
Ocena: 4,5.
October 1, 2020
Oturduğum yere yığıldım kaldım resmen... Ölmeden önce okuyun bunu. İnsan olmanız yeterli bu kitabı sevmeniz için. Kötü zamanda yakalandım, ekran bulanık...
Dün gece iki saatte bitirdim kitabı, sonraki iki saat kitap hakkında düşündüm. Şu an işteyim ve hala kitap hakkında düşünüyorum, gözlerim dolup dolup duruyor. Sanırım okuduğum en etkileyici kitaptı bu grafik roman. Hayat bazı duyguları ertelemek için çok kısa.
-ama belki de sadece fazladan bir gündür...
+yeter de artar bile.
Dün gece iki saatte bitirdim kitabı, sonraki iki saat kitap hakkında düşündüm. Şu an işteyim ve hala kitap hakkında düşünüyorum, gözlerim dolup dolup duruyor. Sanırım okuduğum en etkileyici kitaptı bu grafik roman. Hayat bazı duyguları ertelemek için çok kısa.
-ama belki de sadece fazladan bir gündür...
+yeter de artar bile.
October 14, 2020
Son zamanlarda okuduğum çizgi romanların hepsini beğendim ancak Kaybolan O Günler için beğenmenin ötesinde bir tanım bulmak gerekiyor. Çok özgün bir hikayeyi o kadar etkileyici biçimde aktarmış ki Timothe Le Boucher, bazı kareler aklıma kazındı. Olası psikolojik çözümlemeler, bu benim başıma gelse nasıl olurdu, pek çok farklı hissin -umut-umutsuzluk-hayal kırıklığı-yorgunluk-gevşeme-mutluluk gün yüzüne çıkması... Muazzam! 5/5
January 5, 2021
Si certains considèrent encore la BD comme un art mineur, un sous-genre "populaire", cet album est peut-être le meilleur moyen de leur montrer la richesse et la finesse que peut parfois proposer une bande dessinée.
Dans ce magnifique récit fantastico-psychologique, Timothé Le Boucher nous raconte les aventures d'un jeune homme d'une vingtaine d'années qui réalise qu'il ne vit plus qu'un jour sur deux, une autre personnalité prenant possession de son corps les autres jours. Nous suivons alors sa vie et indirectement celle de son double. C'est magnifiquement écrit, très joliment dessiné, et c'est captivant du début à la fin.
Schizophrénie, trouble de la personnalité, traumatismes profondément enfouis, temps qui passe : voici les thèmes abordés avec talent par l'auteur dans cette bande dessinée, sublime autant dans la forme que sur le fond.
Ce n'était pas calculé, mais je dois dire que je suis content que cette oeuvre remarquable fasse l'objet de ma 1000ème critique ici :-)
Dans ce magnifique récit fantastico-psychologique, Timothé Le Boucher nous raconte les aventures d'un jeune homme d'une vingtaine d'années qui réalise qu'il ne vit plus qu'un jour sur deux, une autre personnalité prenant possession de son corps les autres jours. Nous suivons alors sa vie et indirectement celle de son double. C'est magnifiquement écrit, très joliment dessiné, et c'est captivant du début à la fin.
Schizophrénie, trouble de la personnalité, traumatismes profondément enfouis, temps qui passe : voici les thèmes abordés avec talent par l'auteur dans cette bande dessinée, sublime autant dans la forme que sur le fond.
Ce n'était pas calculé, mais je dois dire que je suis content que cette oeuvre remarquable fasse l'objet de ma 1000ème critique ici :-)
October 5, 2020
Mu az zam.
Hakkında ne yazsam eksik kalacak, haksızlık olacak gibi hissediyorum bu nedenle müsaadenizle gidip ağlayarak boşluğa bakacağım uzun bir süre. Bi' cam kapı falan açın allasen siz de bakmayın öyle biraz hava alalım. 😭
Yayında ve yapımda emeği geçenleri affetmeyeceğim, insan insana bunu yapar mı?
💔
Hakkında ne yazsam eksik kalacak, haksızlık olacak gibi hissediyorum bu nedenle müsaadenizle gidip ağlayarak boşluğa bakacağım uzun bir süre. Bi' cam kapı falan açın allasen siz de bakmayın öyle biraz hava alalım. 😭
Yayında ve yapımda emeği geçenleri affetmeyeceğim, insan insana bunu yapar mı?
💔
September 2, 2019
"Kaybolan O Günler" Timothe Le Boucher'in hem yazıp hem de çizdiği bir eser. Baobab Yayınları'ndan çıkan kitabı ilk defa Flaneur Yaınları'nda, sevgili dostum Servet İnandı vasıtasıyla tanıdım. Kapak tasarımı zaten ilgimi çekmişti. "Hoşuna gideceğini düşünüyorum," demişti. Tabii ki üstüne atladım ve hemen aldım. Fakat eser hoşuma gitmenin ötesine geçti. Kaybolan Günler adı üstünde bir kurgu ile sarmalanmış ama bunu gerek hikayelendirmesi gerekse çizimi ile öyle bir atmosfere taşımış ki "Acayip sevmek," elimde değildi. Oldukça başarılı bir anlatı, çizimleme. Eliniz gidiyorsa çekinmeden alıp evinize, kütüphanenize değerli bir kitap kazandırdığınıza emin olabilirsiniz.
February 23, 2025
Jestem pandą, bo zapomniałam, że mam tusz na rzęsach zanim zaczęłam to czytać 🐼
September 13, 2022
Timothé Le Boucher'ın aklımı karıştıran, aynı anda hem mutlu eden hem de canımı sıkan, kıskandıran, düşündüren, yoran ve heyecanlandıran kitabı.
Yakın arkadaşlarından oluşan bir grupla birlikte akrobasi gösterileri yapan, küçük ama mutlu bir hayat süren yirmili yaşlarının başındaki Lubin, bir sabah uyanır ve son yirmi dört saatinin tamamen kayıp olduğunu fark eder. Ve kısa sürede bunun bir seferlik bir amnezi değil, kendini tekrar edecek bir durum, bir çeşit çoklu kişilik bozukluğu olduğu, artık Lubin'in bedenini, tamamen farklı bir kişilik ile paylaşmak zorunda olduğu ortaya çıkar.
Gerçekten ustalıkla kurgulanmış ve yazılmış bir eser "Kaybolan O Günler". Bir korku hikayesi plotuna benzeyen (yani ben benzeri bir şey yazsaydım, kısa sürede kan banyosu, cinayet güzellemesi ve akıl dağlayan bir teröre dönüşürdü) fikir, Timothe Le Boucher tarafından o kadar naif, o kadar tatlı ve yumuşak işleniyor ki, kısa sürede kurguya dair tüm şüpheler, inandırıcılık hakkında edilebilecek üstten üstten sözler, acabalar, yerini insanı kucaklayan empati dalgalarına bırakıyor ve hikaye akıp gidiyor.
Aslında bir yönüyle sıradan bir karakter Lubin. Bekleyebileceğimiz tepkiler veriyor, bir olasılıklar evreninde, skalanın ekstrem olmayan tarafında kalıyor aldığı kararlar. Bir taraftan da ulaşılamaz, gerçek olamaz olan. Bakıp da ağlanabilecek cinsten olan veya. İnsanlarla inanılmaz bağlar kurabiliyor, çoğumuzun korku ve dehşetten donakalacağı, kaç veya savaş refleksimizin tetikleneceği durumlarda, gülümseyerek tereddüt etmeden elini uzatıyor, uzlaşmaya çalışıyor. İnsan bedenine doldurulmuş ışıltılı bir gülümseme ve bir tutam gün ışığı gibi davranabiliyor. Pes etmiyor, direniyor. Çoğumuzun çoktan bırakacağı yerde hala direniyor.
Son derece kırılgan ve yüzeysel ilişkilerin kurulduğu bir dünyadan okunduğunda, feci halde kıskandığım da bir karakter. Lubin'in arkadaşları, kurmuş olduğu ilişkiler, sahip olduğu bağlar o kadar derin ve o kadar fazla sınanıyor ki, hikayenin kendi dinamiği içindeki sonucundan bağımsız, insanı kendi hayatına dönüp bakmaya zorluyor. Ve benzeri bir durumda tutunabileceğim güçlü zincirlerin olmayışının farkındalığı, şahsen benim boğazıma takılıyor. Yazar bunu istemiş midir yazarken bilinmez ama kitap, bana aslında ne kadar yalnız olduğumuzu hatırlatıyor.
Bir taraftan da bu kadar umutlu şeylerin yapılabiliyor veya yazılabiliyor olması da biraz olsun içimi rahatlatıyor. Bir yerlerde hayal gücü bu şekilde çalışan insanların var olma olasılığı,, enteresan biçimde hayata dayanma gücü de veriyor.
Dedim ya başta işte; aklımı karıştırıyor, çok fazla şeyi anımsatıyor. Sonra da buralarım buralarım böööyle, hep metafor metafor kabarıyor.
Kitabın çizimleri yine Timothé Le Boucher'a ait ve hikayenin tonuna son derece uygun, biraz neşeli, biraz karanlık, biraz da hüzünlü. Çizgiler 80'lerdeki Fransız çizgi film ekolüne benziyor bir miktar ve fazla detaycı bir üslubu olmamasına rağmen, çizdiği her panele bakmak, tanık olmak insana "iyi geliyor".
Yani uzatmayayım, bir bütün olarak ben çok beğendim elimdeki kitabı. 2022'de okuduğum en iyi üç çizgi romandan biri olmasının ötesinde (diğer ikisi Preacher serisi ve Üç Gölge idi bu arada eğer merak eden varsa) son zamanlarda gerçekten etkileyici diye tanımladığım da yegane ÇR oldu. Bu arada ben sert kapaklı Baobap- Paralel Evren Özel Baskısını aldım. Bu baskıda, "ön araştırmalar" adlı 16 sayfalık da bir ek bölümü var meraklısına kitabın sonunda. Hangi baskıyı alırsanız alın, kitabı zerre tereddütsüz öneriyorum. Bu kadar iyi çizgi romanlar kolay kolay bulunmuyor.
Yakın arkadaşlarından oluşan bir grupla birlikte akrobasi gösterileri yapan, küçük ama mutlu bir hayat süren yirmili yaşlarının başındaki Lubin, bir sabah uyanır ve son yirmi dört saatinin tamamen kayıp olduğunu fark eder. Ve kısa sürede bunun bir seferlik bir amnezi değil, kendini tekrar edecek bir durum, bir çeşit çoklu kişilik bozukluğu olduğu, artık Lubin'in bedenini, tamamen farklı bir kişilik ile paylaşmak zorunda olduğu ortaya çıkar.
Gerçekten ustalıkla kurgulanmış ve yazılmış bir eser "Kaybolan O Günler". Bir korku hikayesi plotuna benzeyen (yani ben benzeri bir şey yazsaydım, kısa sürede kan banyosu, cinayet güzellemesi ve akıl dağlayan bir teröre dönüşürdü) fikir, Timothe Le Boucher tarafından o kadar naif, o kadar tatlı ve yumuşak işleniyor ki, kısa sürede kurguya dair tüm şüpheler, inandırıcılık hakkında edilebilecek üstten üstten sözler, acabalar, yerini insanı kucaklayan empati dalgalarına bırakıyor ve hikaye akıp gidiyor.
Aslında bir yönüyle sıradan bir karakter Lubin. Bekleyebileceğimiz tepkiler veriyor, bir olasılıklar evreninde, skalanın ekstrem olmayan tarafında kalıyor aldığı kararlar. Bir taraftan da ulaşılamaz, gerçek olamaz olan. Bakıp da ağlanabilecek cinsten olan veya. İnsanlarla inanılmaz bağlar kurabiliyor, çoğumuzun korku ve dehşetten donakalacağı, kaç veya savaş refleksimizin tetikleneceği durumlarda, gülümseyerek tereddüt etmeden elini uzatıyor, uzlaşmaya çalışıyor. İnsan bedenine doldurulmuş ışıltılı bir gülümseme ve bir tutam gün ışığı gibi davranabiliyor. Pes etmiyor, direniyor. Çoğumuzun çoktan bırakacağı yerde hala direniyor.
Son derece kırılgan ve yüzeysel ilişkilerin kurulduğu bir dünyadan okunduğunda, feci halde kıskandığım da bir karakter. Lubin'in arkadaşları, kurmuş olduğu ilişkiler, sahip olduğu bağlar o kadar derin ve o kadar fazla sınanıyor ki, hikayenin kendi dinamiği içindeki sonucundan bağımsız, insanı kendi hayatına dönüp bakmaya zorluyor. Ve benzeri bir durumda tutunabileceğim güçlü zincirlerin olmayışının farkındalığı, şahsen benim boğazıma takılıyor. Yazar bunu istemiş midir yazarken bilinmez ama kitap, bana aslında ne kadar yalnız olduğumuzu hatırlatıyor.
Bir taraftan da bu kadar umutlu şeylerin yapılabiliyor veya yazılabiliyor olması da biraz olsun içimi rahatlatıyor. Bir yerlerde hayal gücü bu şekilde çalışan insanların var olma olasılığı,, enteresan biçimde hayata dayanma gücü de veriyor.
Dedim ya başta işte; aklımı karıştırıyor, çok fazla şeyi anımsatıyor. Sonra da buralarım buralarım böööyle, hep metafor metafor kabarıyor.
Kitabın çizimleri yine Timothé Le Boucher'a ait ve hikayenin tonuna son derece uygun, biraz neşeli, biraz karanlık, biraz da hüzünlü. Çizgiler 80'lerdeki Fransız çizgi film ekolüne benziyor bir miktar ve fazla detaycı bir üslubu olmamasına rağmen, çizdiği her panele bakmak, tanık olmak insana "iyi geliyor".
Yani uzatmayayım, bir bütün olarak ben çok beğendim elimdeki kitabı. 2022'de okuduğum en iyi üç çizgi romandan biri olmasının ötesinde (diğer ikisi Preacher serisi ve Üç Gölge idi bu arada eğer merak eden varsa) son zamanlarda gerçekten etkileyici diye tanımladığım da yegane ÇR oldu. Bu arada ben sert kapaklı Baobap- Paralel Evren Özel Baskısını aldım. Bu baskıda, "ön araştırmalar" adlı 16 sayfalık da bir ek bölümü var meraklısına kitabın sonunda. Hangi baskıyı alırsanız alın, kitabı zerre tereddütsüz öneriyorum. Bu kadar iyi çizgi romanlar kolay kolay bulunmuyor.
May 26, 2023
La PLS assurée quand on tourne la dernière page, lisez le que si ça va bien dans votre vie.
March 11, 2024
geçen sene canım öğrencim selinay’la grafik roman değiş tokuşu yapmıştık. bi hız başladım sonra yavaşladım. şimdi yine hızlanmaya karar verdim. pek çok kitap beklemede ama “kaybolan o günler”e başladım çünkü bürkem’e ödünç vermiştim (evet ödünç kitabı ödünç verdim nolucak 🙈) ve öve öve bitiremedi.
gerçekten de hiç beklemediğim yerlere giden bir grafik roman oldu. kişilik bölünmesi zaten çok sevdiğim konulardandır, burada da kim ev sahibi kim konak derken aaa olaylar olaylar…
ama tabii asıl mühim olan bu aynı olan bu iki karakterin farklarını saç çizimiyle, tişörtüyle aktarmak. nasıl güzel detaylar, nasıl ince nüanslar.
ve bu arada yaşanan, kaybedilen, tekrar kazanılan aşklar. kaybedilen günler… o günlerde kaybolanlar. velhasıl kelam yaşadığınız her ânın değerini bilmek lazım diye son derece banal bir söz söyleyeceğim ama bu kitaptan sonra başka ne desem olmaz.
tabii kimin yaşamı daha önemli, mutluluk mu toplumsal yarar mı ön planda olmalı? geleneksel çekirdek aileyi devam ettirip düzeni sağlayan mı yoksa gününü gün eden mi daha kıymetlidir gibi sorular da var.
hem hüzünlü, hem komik, hem romantik, hem psikolojik… pek sevdim. selinay’a da bürkem’e de ❤️
gerçekten de hiç beklemediğim yerlere giden bir grafik roman oldu. kişilik bölünmesi zaten çok sevdiğim konulardandır, burada da kim ev sahibi kim konak derken aaa olaylar olaylar…
ama tabii asıl mühim olan bu aynı olan bu iki karakterin farklarını saç çizimiyle, tişörtüyle aktarmak. nasıl güzel detaylar, nasıl ince nüanslar.
ve bu arada yaşanan, kaybedilen, tekrar kazanılan aşklar. kaybedilen günler… o günlerde kaybolanlar. velhasıl kelam yaşadığınız her ânın değerini bilmek lazım diye son derece banal bir söz söyleyeceğim ama bu kitaptan sonra başka ne desem olmaz.
tabii kimin yaşamı daha önemli, mutluluk mu toplumsal yarar mı ön planda olmalı? geleneksel çekirdek aileyi devam ettirip düzeni sağlayan mı yoksa gününü gün eden mi daha kıymetlidir gibi sorular da var.
hem hüzünlü, hem komik, hem romantik, hem psikolojik… pek sevdim. selinay’a da bürkem’e de ❤️
July 13, 2022
Beni en çok etkileyen grafik romanlardan birisi. Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu üzerine bir grafik roman zaten çok ilgi çekici. Ancak Timothé Le Boucher bu konuyu psikoloji ile fantastik bir hikaye arasında anlatıyor. Birgün uyandığınızda, her iki günden yalnızca birini sizin yaşadığınızı ve diğer günlerde tamamen karşıt kişilikte bir karakterin vücudunuzda yaşadığını öğrenseniz ne yapardınız? DKB üzerine bir kitap olmasıyla birlikte, hayatta önemli olan, daha doğrusu yaşanır kılan/yaşama hakkı olan bireysel mutluluk mudur yoksa toplum için ne kadar fayda gösterdiğiniz mi sorusu üzerine düşündürüyor. İki saatte bitecek ama kafanızda yer edecek kitaplardan bir tanesi. Açıkcası çizimleri beni çok etkilemedi ancak konu ve anlatım o kadar öne çıkıyor ki bu konu oldukça önemsiz kalıyor.
March 28, 2024
Kaybolan O Günler ilgi çekici bir hikayeyi keyif vererek anlatan çok iyi bir grafik roman. Burada okuyan birçok arkadaşım zaten -haklı olarak- yere göğe sığdıramadığı için onların söylemediği ne diyebilirim bu konuda bilmiyorum. Kitabın merkezinde "kişilik bölünmesi" gibi gerilime, aksiyona çok açık bir konu varken Le Boucher'in bunu bize çok nahif, sakin, taraf tutarak ancak tuttuğu tarafı en sona kadar gözümüze sokmayan bir şekilde anlatması umabileceğimden daha iyi bir sonuç çıkarmış ortaya. Karakterler arasındaki arkadaşlığı, aşkı sayılı kareyle rahatça aktarıyor okura, gerektiğinde doğru soruları da sormaya çekinmiyor. Kitabın sonlarında başkarakterimiz Lubin'in psikolog ile yaptığı kısa bir görüşme var ki normalde böyle bir hikayenin tamamen o yönde ilerlemesini beklerdim ben ama yazar bu tartışmaya sadece birkaç sayfada yer vererek hem kendi hikayesini anlatmış oluyor hem de görmezden gelse okurun sorgulayacağı bir meseleyi es geçmemiş oluyor.
Gelgelelim bana göre kusursuz bir grafik roman da değil Kaybolan O Günler. Kitabın temiz, sade ama etkileyici çizimleri her ne kadar çok güzel olsa da "ses"in eksikliği çok dikkat çekiyor grafik roman boyunca. Bİrkaç istisna dışında karelerde ses ya da hareketi belirten bir şeyler yok, böyle olunca da Le Boucher hareketi bize bir filmden alınmış ekran görüntülerine benzeyen art arda karelerle anlatmayı tercih etmiş. Akrobasi sahneleri gibi çok hareketli kısımlarda bence daha sinematik bir hava katmış bu ki sevdim ben, ancak kitabın kalan kısmında bu ekran görüntüsü izleniminin bu kadar kuvvetli olması biraz rahatsız etti beni.
Bir de son sayfalarda zaman atlamaları çok hızlı gerçekleşiyor. Biraz daha uzatılsaydı bu bölümler daha mı güzel olurdu acaba diye düşünmeden edemiyorum.
Özetle ben çok sevdim Kaybolan O Günler'i. Baobab grafik roman yayıncılığında büyük işler yapıyor, var olsunlar.
Gelgelelim bana göre kusursuz bir grafik roman da değil Kaybolan O Günler. Kitabın temiz, sade ama etkileyici çizimleri her ne kadar çok güzel olsa da "ses"in eksikliği çok dikkat çekiyor grafik roman boyunca. Bİrkaç istisna dışında karelerde ses ya da hareketi belirten bir şeyler yok, böyle olunca da Le Boucher hareketi bize bir filmden alınmış ekran görüntülerine benzeyen art arda karelerle anlatmayı tercih etmiş. Akrobasi sahneleri gibi çok hareketli kısımlarda bence daha sinematik bir hava katmış bu ki sevdim ben, ancak kitabın kalan kısmında bu ekran görüntüsü izleniminin bu kadar kuvvetli olması biraz rahatsız etti beni.
Bir de son sayfalarda zaman atlamaları çok hızlı gerçekleşiyor. Biraz daha uzatılsaydı bu bölümler daha mı güzel olurdu acaba diye düşünmeden edemiyorum.
Özetle ben çok sevdim Kaybolan O Günler'i. Baobab grafik roman yayıncılığında büyük işler yapıyor, var olsunlar.
August 11, 2020
¿Qué pasaría si de repente vivieras solo un día de cada dos, si no recordaras nada de los días perdidos y encima descubrieras que otra personalidad, opuesta a la tuya, toma el control de tu cuerpo durante esos vacíos? La idea es suficientemente cautivadora como para captar la atención del lector de inmediato, pero además el desarrollo es muy bueno. Me ha sorprendido porque Le Boucher no ha llevado la narración hacia la previsible lucha de un héroe contra su destino, en plan película hollywoodiense. Por el contrario, transcurre por derroteros más humanos y profundos, de una manera pausada pero inexorable que hace que cuando vuelves la última página te quedes largo rato en silencio, mirando un punto en la lejanía y meditando acerca de La Vida. No es coña. Qué gusto da encontrar una buena historia.
January 25, 2025
Przewróciłam ostatnią kartę i pękło mi serce.......
May 24, 2025
PT Antes de mais, quero destacar o quanto adorei a capa — simples, mas extremamente atraente.
A premissa desta história é bastante original: um jovem começa, a certa altura, a partilhar o seu corpo com outra consciência que habita a sua mente. A partir daí, desenrola-se uma luta intensa entre as duas, cada uma tentando dominar a outra.
No entanto, a narrativa vai muito além disso. Acontece tanta coisa ao longo da história que é quase inevitável o leitor tomar partido por uma das consciências.
Confesso que foi uma leitura profundamente angustiante — das mais intensas que me lembro de ter tido. Não será, talvez, a melhor escolha para quem sofre de ansiedade, como é o meu caso. Ainda assim, adorei a experiência, mesmo que o desfecho me tenha deixado um sabor agridoce.
É uma leitura envolvente, que nos faz criar laços com as personagens. Um excelente lançamento da Devir, que recomendo vivamente!
--
EN First of all, I have to say how much I loved the cover — simple, yet incredibly striking.
The premise of this story is quite original: at a certain point, a young man begins to share his body with another consciousness that exists within his mind. From there, an intense struggle unfolds, with each consciousness trying to take control.
But the story goes far beyond that. So much happens throughout the narrative that it's almost impossible not to side with one of the two minds.
I must admit it was a deeply distressing read — one of the most emotionally intense I can recall. It might not be the best choice for those who suffer from anxiety, like myself. Still, I loved the experience, even if the ending left me with a bittersweet feeling.
It’s a gripping story that makes you form real connections with the characters. An excellent release from Devir, and one I highly recommend!
A premissa desta história é bastante original: um jovem começa, a certa altura, a partilhar o seu corpo com outra consciência que habita a sua mente. A partir daí, desenrola-se uma luta intensa entre as duas, cada uma tentando dominar a outra.
No entanto, a narrativa vai muito além disso. Acontece tanta coisa ao longo da história que é quase inevitável o leitor tomar partido por uma das consciências.
Confesso que foi uma leitura profundamente angustiante — das mais intensas que me lembro de ter tido. Não será, talvez, a melhor escolha para quem sofre de ansiedade, como é o meu caso. Ainda assim, adorei a experiência, mesmo que o desfecho me tenha deixado um sabor agridoce.
É uma leitura envolvente, que nos faz criar laços com as personagens. Um excelente lançamento da Devir, que recomendo vivamente!
--
EN First of all, I have to say how much I loved the cover — simple, yet incredibly striking.
The premise of this story is quite original: at a certain point, a young man begins to share his body with another consciousness that exists within his mind. From there, an intense struggle unfolds, with each consciousness trying to take control.
But the story goes far beyond that. So much happens throughout the narrative that it's almost impossible not to side with one of the two minds.
I must admit it was a deeply distressing read — one of the most emotionally intense I can recall. It might not be the best choice for those who suffer from anxiety, like myself. Still, I loved the experience, even if the ending left me with a bittersweet feeling.
It’s a gripping story that makes you form real connections with the characters. An excellent release from Devir, and one I highly recommend!
December 12, 2025
Powieści graficzne to chyba nie jest mój format. Sam pomysł na fabułę bardzo mi się podobał, ale mam wrażenie, że dla mnie ta historia o wiele lepiej sprawdziłaby się w formie filmu lub standardowej książki. A może po prostu nie mam serca i przegapiłam to, co wszystkich tak ujęło - taką ewentualność też dopuszczam.
Lubię zostać z bohaterami na dłużej, lepiej ich poznać, a trudno o to w tak krótkiej formie. Zostanę na razie przy długich książkach.
Lubię zostać z bohaterami na dłużej, lepiej ich poznać, a trudno o to w tak krótkiej formie. Zostanę na razie przy długich książkach.
September 11, 2025
Bardzo ładna i wzruszająca historia o wyjątkowości każdego dnia. Mimo, że to historia jakich wiele to ma w sobie coś wyjątkowego głównie z uwagi na pomysł fabularny , który sprawia , że upływający czas jest naprawdę odczuwalny a my razem z bohaterem próbujemy się uchwycić tych dobrych chwil i czasu z bliskimi.
March 9, 2025
Même si ce graphique ne propose pas une représentation réaliste du TDI, elle n'en reste pas moins une histoire profondément émouvante. Elle nous rappelle à quel point le temps file, l'importance d'être bien entouré et la nécessité de vivre pleinement. Vu toutes les larmes que j’ai versées, c'est forcément un coup de ❤️
December 5, 2022
Mais WTF !!!!!! C'était quoi cette lecture !! Bon déjà j'adore ce dessinateur/auteur vraiment j'aime beaucoup son univers les thèmes qu'il aborde et surtout la manière dont il les abordent. Dans sa dernière bd 47 cordes on voit tout le progrès de ses dessins et c'est incroyable. Meme la palette des couleurs qu'il utilise raconte quelque chose, devient un perso à part entière (encore plus dans 47 cordes) mais alors celui là !! Je sais pas si j'ai déteste ou adoré 🫠 d'où mes trois étoiles ... Franchement c'est tellement triste et cruel mais en même temps .. bon je ne peux pas trop en dire mais franchement je crois qu'une lecture ne m'avait jamais fait cet effet : j'ai eu la migraine je me sentais mal et bouleversée a la fois. Pour sûr que je me souviendrai toute ma vie de cette histoire ce qui est remarquable en soi. Mais WTF cette fin ! Et même a partir de la seconde moitié du livre ! Ça part tellement en cacahuète !!! Bon franchement ma review n'est pas très... littéraire disons mais je ne sais pas quoi dire à part WHATTTTTT !!
Je recommanderais cette oeuvre aux âmes non sensibles, peut être le suis-je trop. Je me suis tellement attaché rapidement a Lubin que tout ce qu'il lui arrive c'était comme...si ça arrivait à mon meilleur ami. J'étais vraiment en colère. Mais je me dis que c'est aussi ça une bonne histoire : du bouleversement. Positif ou négatif. Cette histoire m'a remué, elle a attrapé mes émotions et les a torturé pendant tout le long de ma lecture. C'est rafraîchissant dans cette multitude de livres que je lis récemment et qui me déçoivent et que je trouve "vides". Mais il faut s'accrocher. Je vous aurez prévenu.
Je recommanderais cette oeuvre aux âmes non sensibles, peut être le suis-je trop. Je me suis tellement attaché rapidement a Lubin que tout ce qu'il lui arrive c'était comme...si ça arrivait à mon meilleur ami. J'étais vraiment en colère. Mais je me dis que c'est aussi ça une bonne histoire : du bouleversement. Positif ou négatif. Cette histoire m'a remué, elle a attrapé mes émotions et les a torturé pendant tout le long de ma lecture. C'est rafraîchissant dans cette multitude de livres que je lis récemment et qui me déçoivent et que je trouve "vides". Mais il faut s'accrocher. Je vous aurez prévenu.
April 26, 2025
2.75* Nastawiłam się na płacz, a niestety nie odczułam żadnym emocji podczas czytania :(
August 31, 2024
Bardzo ciekawa opowieść - i to zakończenie!
Bardzo mnie wzruszają takie historie, że ktoś kogoś kochał całe życie mimo tego, że nie dane im było być razem.
Bardzo mnie wzruszają takie historie, że ktoś kogoś kochał całe życie mimo tego, że nie dane im było być razem.
July 20, 2025
Çizgi romanların büyük hisleri çok basit bir dille böylesine etkileyici ve akılda kalır biçimde anlatması beni her defasında çok etkiliyor. Çoklu kişilik bozukluğunu fantastik bir kurgu gibi okura aktarmayı başaran Le Boucher, hayatta aslolan nedir gibi büyük bir soruyu da anlatısına yedirmeyi başarıyor. İnsanın illa ki topluma fayda sağlaması şart mıdır yoksa küçük ve önemsiz bir insan olmak da iyi bir yaşam için yeterli midir gibi oldukça felsefi bir soruyla okurunu başbaşa bırakıyor. Bir oturuşta okuyup bitirseniz de kafanızda yer etmeye devam edecek eserlerden biri şüphesiz. Keyifle, yer yer gerilerek ve heyecanlanarak okudum. Hüzünlü, yer yer muzip ve oldukça kapsayıcı bir çizgi roman.
February 25, 2021
Are you scared of mental illness? Do you have experience - in yourself or someone in your close circles - with dementia, or dissociative identities, or do these subjects otherwise keep you up at night? Can you imagine yourself wake up in an unfamiliar place, with unfamiliar people, and having no idea how you ended up there? To have your good happy life, life with good physical and mental health, life with beloved friends and a purpose fit for you, all be slowly destroyed by a parasitic stranger taking over you, a self-centered douchenozzle that hates everything about you and has entirely different life goals - and there's nothing at all you can do about it?
I rarely think about such things myself, and even so this comic turned out to be the most horrifying thing I've read in a long while. If such subject matters are closer to your heart, it's only going to be worse for you. Don't let the high rating fool you - this is not an easy read and not for everybody.
I rarely think about such things myself, and even so this comic turned out to be the most horrifying thing I've read in a long while. If such subject matters are closer to your heart, it's only going to be worse for you. Don't let the high rating fool you - this is not an easy read and not for everybody.
August 15, 2021
Bu kitabı hemen bu yıl okuduğum ve hayran kaldığım kitaplar arasına ekliyorum. Yani sadece vay canına demek yeterli mi bilmiyorum... Konusu itibari ile belki size basit gelecek bir kitaptır ama hem çizimleri hem karakterler olsun beni çok etkiledi. Akrobat olan ana karakter Lubin bir gün gösteride başını çarpıyor ve bir şey olmadan hayatına devam ediyor. Fakat bir gün uyandığında bir gününü atlamış olduğunu görüyor. Zamanla durum ciddileşiyor, önceden 1 gününü hatırlamıyorken sonradan 2,3 gün diye devam ediyor. Maalesef kitabın sonuna kadar bu durum çok ciddi hallere bürünüyor. Böylece Lubin’in diğer bir kişiliği ortaya çıkmış oluyor. İşte kitap buradan sonra bence çok ilginç olmaya başlıyor. Diğer kişiliği ile iletişim kurması, hayatına devam etmeye çalışmasını okumak çok ilginçti. Özellikle arkadaşlarının desteği beni çok duygulandırdı. Hele Tamara ile olan ilişkisi… Kitap boyunca her gerçek Lubin geri geldiğinde mutlaka bir kutlama yapmaları falan çok güzeldi. Lubin’in hayatına bu şekilde dışardan bakmak çok garip hissettirdi. Onun yerine kendimi koyunca korkunç hissettim. Yaşıyor ama aynı zamanda bu dünyadan silinip gidiyor gibi.
Lubin’in diğer kişiliği hakkında ne düşünsem bilemiyorum. Her iyi taraftan bakarsan ikisi de haklı ikisi de yaşamak istiyor. Kim kimin bedenini çalıyor, kim daha çok yaşamayı hak ediyor gibi sorular beyninizde dönüp dolaşıyor. Kitabın sonu ise beni şoke etti. Aslında bu tarz bir son bekliyordum ama yine de şok oldum ve ne diyeceğimi bilemiyorum. Zaten ilk anlamadım, o son sayfaları tekrar okudum. Kesinlikle herkese öneriyorum bu kitabı. Çok normal bir şekilde başlayan kitap çok başka yerlere doğru gidiyor. Hem çizimler hem hikayenin ilerleyişi çok güzeldi. Bu yıl favorilerime girdi, hemen okuyun.
Lubin’in diğer kişiliği hakkında ne düşünsem bilemiyorum. Her iyi taraftan bakarsan ikisi de haklı ikisi de yaşamak istiyor. Kim kimin bedenini çalıyor, kim daha çok yaşamayı hak ediyor gibi sorular beyninizde dönüp dolaşıyor. Kitabın sonu ise beni şoke etti. Aslında bu tarz bir son bekliyordum ama yine de şok oldum ve ne diyeceğimi bilemiyorum. Zaten ilk anlamadım, o son sayfaları tekrar okudum. Kesinlikle herkese öneriyorum bu kitabı. Çok normal bir şekilde başlayan kitap çok başka yerlere doğru gidiyor. Hem çizimler hem hikayenin ilerleyişi çok güzeldi. Bu yıl favorilerime girdi, hemen okuyun.
May 10, 2021
Ne diyeceğimi bilemiyorum... Çok farklıydı :')
June 14, 2021
Geçen hafta Christophe Chabouté'nin Yapayalnız kitabını okuduğum zaman çok güzel olduğunu düşünmüş ancak hikayenin doluluğu açısından ödediğimiz 40 TL'ye değip değmediğinden çok emin olmadığımı söylemiştim (Bkz. https://www.goodreads.com/review/show...)
Kaybolan O Günler'in de müthiş bir basımı yok. Çizimler muhteşem ve şaşırtıcı değil. Hikayesinin ilk bölümleri sıradan. Belki iki günde bir yaşayan bir karakteri değil ama aynı günü tekrar tekrar yaşayan karakterleri defalarca kez okumuş ve izlemişizdir. Ama o döngü kırıldığı zaman benim de kalbim kırılmaya başladı. Ve hikayeyi de kırık bir kalple bitirdim diyebilirim. Gerçek neydi? Yaşamak kimin hakkıydı? O arkadaşlıklar, dostluklar. Hele hele son vedalaşmalar. Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Tüm çizgi romanlar kendi içinde güzel ama ertesi gün işe gittiğiniz zaman sizi düşüncelere sevk eden bir çizgi roman da yok denecek kadar az.
Kaybolan O Günler'in de müthiş bir basımı yok. Çizimler muhteşem ve şaşırtıcı değil. Hikayesinin ilk bölümleri sıradan. Belki iki günde bir yaşayan bir karakteri değil ama aynı günü tekrar tekrar yaşayan karakterleri defalarca kez okumuş ve izlemişizdir. Ama o döngü kırıldığı zaman benim de kalbim kırılmaya başladı. Ve hikayeyi de kırık bir kalple bitirdim diyebilirim. Gerçek neydi? Yaşamak kimin hakkıydı? O arkadaşlıklar, dostluklar. Hele hele son vedalaşmalar. Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Tüm çizgi romanlar kendi içinde güzel ama ertesi gün işe gittiğiniz zaman sizi düşüncelere sevk eden bir çizgi roman da yok denecek kadar az.
March 29, 2022
Dr. Jekyll'dan Tyler Durden'a, oradan da Black Mirror'ın San Junipero'suna uzanan olağanüstü/dışı muhteşem ve muhterem bir grafik roman.
August 18, 2020
Bu kitabı çizgi roman satan dükkanın sahibi tavsiye etmişti. Zaten senelerdir ondan alışveriş yaptığım için güvenimi boşa çıkarmadı.
Uzun zamandır bu kadar özgün bir hikayesi olan bir çizgi roman okumamıştım. Lubin, bir gün farkına varır ki hayatındaki her iki günden birini hatırlayamamaktadır. Bir süre sonra hatırlayamadığı diğer günde kendisinin yerine geçen bir kendisi daha olduğunu anlar ve hayatı değişmeye başlar. Sürprizleri bozmamak adına daha fazla olay örgüsüyle ilgili bir şey yazmak istemiyorum. Ancak bu çizgi öykü beni hayat, sevdiklerimiz, zamanı nasıl kullandığımız, sevdiğimiz insanlarla geçirdiğimiz o küçük mutluluk anları, yaşamın bize verilmiş geçici bir hediye olduğu üzerine uzun uzun düşündürdü. O yüzden çizgi roman okuyucusu değilseniz bile bu kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Hayatı edebiyattan öğrenmeyi ya da hayatla ilgili bildiklerimi edebiyatla hatırlamayı çok seviyorum. Bugün ¨Kaybolan O Günler¨ sayesinde bulunan o günlerden biri oldu...
Uzun zamandır bu kadar özgün bir hikayesi olan bir çizgi roman okumamıştım. Lubin, bir gün farkına varır ki hayatındaki her iki günden birini hatırlayamamaktadır. Bir süre sonra hatırlayamadığı diğer günde kendisinin yerine geçen bir kendisi daha olduğunu anlar ve hayatı değişmeye başlar. Sürprizleri bozmamak adına daha fazla olay örgüsüyle ilgili bir şey yazmak istemiyorum. Ancak bu çizgi öykü beni hayat, sevdiklerimiz, zamanı nasıl kullandığımız, sevdiğimiz insanlarla geçirdiğimiz o küçük mutluluk anları, yaşamın bize verilmiş geçici bir hediye olduğu üzerine uzun uzun düşündürdü. O yüzden çizgi roman okuyucusu değilseniz bile bu kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Hayatı edebiyattan öğrenmeyi ya da hayatla ilgili bildiklerimi edebiyatla hatırlamayı çok seviyorum. Bugün ¨Kaybolan O Günler¨ sayesinde bulunan o günlerden biri oldu...
Displaying 1 - 30 of 819 reviews