What do you think?
Rate this book
Handan
Yalnız bir kadın mutlu olabilir mi?
"aşklarını kendileri yaratır, sonra da elleriyle yok mu ederdi bütün kadınlar, yoksa ben mi böyle tuhaftım? Yalnız bir kadın güçlü olabilir miydi? Mutlu olabilir miydi?"
Başına buyruk haliyle; hataları, sevapları, acıları, sakarlıkları, sonsuz içtenlikteki aşkları ve zaaflarıyla hepimizden bir şeyler taşıyan, ama aynı ölçüde özgün, benzersiz bir karakter, Handan… 70'lerin çocuğu Handan, hayatının son derece hassas bir noktasında (yaralı bereli orta yaşında), Halide Edib Adıvar'ın ölümsüz eseri Handan'ın eşliğinde bir keşif, bir hesaplaşma yolculuğuna çıkmaya zorlanır. Bu yolculuk ki aşklar, aldatmalar, aldanmalar, ölümler ve entrikalardan geçecek, dahası, İstanbul'un tarihinin en hareketli, en renkli ve en "gazlı" günlerini, hem de tam ortadan kat edecektir…
Ayşe Kulin her güçlüğe, her şarta göğüs geren ve "asla pes etmeyen" bir kadının, Handan'ın sıra dışı, şakrak ve capcanlı hayat mücadelesine davet ediyor okurları.
(Tanıtım Bülteninden)
"aşklarını kendileri yaratır, sonra da elleriyle yok mu ederdi bütün kadınlar, yoksa ben mi böyle tuhaftım? Yalnız bir kadın güçlü olabilir miydi? Mutlu olabilir miydi?"
Başına buyruk haliyle; hataları, sevapları, acıları, sakarlıkları, sonsuz içtenlikteki aşkları ve zaaflarıyla hepimizden bir şeyler taşıyan, ama aynı ölçüde özgün, benzersiz bir karakter, Handan… 70'lerin çocuğu Handan, hayatının son derece hassas bir noktasında (yaralı bereli orta yaşında), Halide Edib Adıvar'ın ölümsüz eseri Handan'ın eşliğinde bir keşif, bir hesaplaşma yolculuğuna çıkmaya zorlanır. Bu yolculuk ki aşklar, aldatmalar, aldanmalar, ölümler ve entrikalardan geçecek, dahası, İstanbul'un tarihinin en hareketli, en renkli ve en "gazlı" günlerini, hem de tam ortadan kat edecektir…
Ayşe Kulin her güçlüğe, her şarta göğüs geren ve "asla pes etmeyen" bir kadının, Handan'ın sıra dışı, şakrak ve capcanlı hayat mücadelesine davet ediyor okurları.
(Tanıtım Bülteninden)
272 pages, Paperback
First published October 16, 2014
9 people are currently reading
257 people want to read
About the author
Ayşe Kulin
61 books902 followersAyşe Kulin is a Turkish contemporary novelist and columnist.
Kulin graduated in literature from the American College for Girls in Arnavutköy. She released a collection of short stories titled Güneşe Dön Yüzünü in 1984. A short story from this called Gülizar was made into a film titled Kırık Bebek in 1986, for which she won a screenplay award from the Turkish culture ministry. Kulin worked as a screen writer, cinematographer and producer for many films, television series and advertisements. In 1986, she won the Best Cinematographer Award from the Theatre Writers association for her work in the television series Ayaşlı ve Kiracıları.
In 1996, she wrote a biography of Münir Nureddin Selçuk titled Bir Tatlı Huzur. With a short story called Foto Sabah Resimleri she won the Haldun Taner Short Story Award the same year and the Sait Faik Story Prize the next year. In 1997, she was chosen as the "Writer of the year" by the İstanbul Communication Faculty for her biographical novel Adı Aylin, She won the same award the next year for her short story Geniş Zamanlar. In November 1999, she wrote a novel called Sevdalinka about the Bosnian Civil War and in 2000, a biographical novel called Füreyya. In June 2001, she put out a novel titled Köprü about drama in Turkey's eastern provinces and how they shaped the republic's early history.
In May 2002, Kulin wrote a novel titled Nefes Nefes'e about the Turkish diplomats who saved in the lives of Jews during the holocaust in World War 2.
She has married twice, her latest novels Hayat and Huzun describe her life with her spouses, Mehmet Sarper and Eren Kemahli. Both ended in divorce but she bore 4 sons from the marriages.
Kulin graduated in literature from the American College for Girls in Arnavutköy. She released a collection of short stories titled Güneşe Dön Yüzünü in 1984. A short story from this called Gülizar was made into a film titled Kırık Bebek in 1986, for which she won a screenplay award from the Turkish culture ministry. Kulin worked as a screen writer, cinematographer and producer for many films, television series and advertisements. In 1986, she won the Best Cinematographer Award from the Theatre Writers association for her work in the television series Ayaşlı ve Kiracıları.
In 1996, she wrote a biography of Münir Nureddin Selçuk titled Bir Tatlı Huzur. With a short story called Foto Sabah Resimleri she won the Haldun Taner Short Story Award the same year and the Sait Faik Story Prize the next year. In 1997, she was chosen as the "Writer of the year" by the İstanbul Communication Faculty for her biographical novel Adı Aylin, She won the same award the next year for her short story Geniş Zamanlar. In November 1999, she wrote a novel called Sevdalinka about the Bosnian Civil War and in 2000, a biographical novel called Füreyya. In June 2001, she put out a novel titled Köprü about drama in Turkey's eastern provinces and how they shaped the republic's early history.
In May 2002, Kulin wrote a novel titled Nefes Nefes'e about the Turkish diplomats who saved in the lives of Jews during the holocaust in World War 2.
She has married twice, her latest novels Hayat and Huzun describe her life with her spouses, Mehmet Sarper and Eren Kemahli. Both ended in divorce but she bore 4 sons from the marriages.
Ratings & Reviews
Friends & Following
Create a free account to discover what your friends think of this book!
Community Reviews
Displaying 1 - 30 of 68 reviews
January 29, 2015
Başlangıç çok şey vadediyordu ama sonra biraz aceleye geldi sanki. Biraz Halide Edip, aa o da ne bu İlhami ile bora'nın Handan'ıymış derken hoop Gezi olayları...oradan buradan sanki bir romana hazırlık notları okumuş gibi hissettim kendimi kitap bittiğinde. Açıkçası kolay okunan ama hayal kırıklığı yaratan bir kitap oldu benim için
February 26, 2015
Çok zorlama olmamış mı?
December 3, 2018
Halide Edip Adıvar'ın aynı isimli eserine atıfları bulunan güzel bir kitap. Önyargıyla okumuştum. Beğeneceğimi hiç sanmıyordum açıkçası ama beğendim. Fena değildi yani. Ayşe Kulin yazıldığı dönemin dünyasına da kayıtsız kalmadan iyi bir roman çıkartmış ortaya.
" - İnsan hayatının aşkını unutabiliyor mu sen söyle
- Yazarına bağlı
dedi handan
- Ben bir yazarın yarattığı roman kahramanı değilim ki Handan.
- Olsun. Herkesin yazgısını yazan bir kalem mutlaka vardır."
" - İnsan hayatının aşkını unutabiliyor mu sen söyle
- Yazarına bağlı
dedi handan
- Ben bir yazarın yarattığı roman kahramanı değilim ki Handan.
- Olsun. Herkesin yazgısını yazan bir kalem mutlaka vardır."
February 2, 2017
Neden bu kadar temkinli oluş? İnsanlar günlerce sokakta size roman konusu çıkarmak için direnmedi. Gezi'nin tüm temel noktalarına değinip hepsinde de 'yanlış' bir şey söylememeye çabalanmış olması hoş değil, fırsatçılıktan öteye gidememiş kitap. Okumayın tavsiye etmiyorum.
December 25, 2024
Ayşe Kulin, bu kitap ismi için Halide Edib Adıvar'ın aynı isimli eserinden esinlenmiş diyebiliriz sanırım. Başkahraman Handan, hayatının orta yaş döneminde, Adıvar'ın "Handan" romanıyla kendi yaşamını sorgularken olaylar ilerler.
Bu süreçte aşkları, hayal kırıklıkları ve toplumsal olaylarla yüzleşir. Roman, Gezi Parkı olayları gibi yakın tarihimizden kesitler sunmuş ve kadınların iç dünyasını, toplumsal konumlarını derinlemesine işlemiş.
Kitabın bazı bölümleri benim için saçma ve sıkıcı geldi. Özellikle "beyin yıkama" temasına dair kısımlardan genel olarak yorulduğum ve de bıktığım için bu bölümleri sevemedim.
Ayrıca Kulin'in "başka ülkelerde de hayat normal değil" şeklindeki eleştirisi, çok yüzeysel, yapay ve basit kaldığı için derinlikli bir analizin eksikliğini hissettiriyor.
Eser, bireysel ve toplumsal meseleleri bir arada ele alan bir hikaye arayanlar için pek fena sayılmaz.
Bu süreçte aşkları, hayal kırıklıkları ve toplumsal olaylarla yüzleşir. Roman, Gezi Parkı olayları gibi yakın tarihimizden kesitler sunmuş ve kadınların iç dünyasını, toplumsal konumlarını derinlemesine işlemiş.
Kitabın bazı bölümleri benim için saçma ve sıkıcı geldi. Özellikle "beyin yıkama" temasına dair kısımlardan genel olarak yorulduğum ve de bıktığım için bu bölümleri sevemedim.
Ayrıca Kulin'in "başka ülkelerde de hayat normal değil" şeklindeki eleştirisi, çok yüzeysel, yapay ve basit kaldığı için derinlikli bir analizin eksikliğini hissettiriyor.
Eser, bireysel ve toplumsal meseleleri bir arada ele alan bir hikaye arayanlar için pek fena sayılmaz.
October 29, 2014
Handan, adından da anlaşılacağı gibi Handan isimli bir kadın üzerine, onun ağzından yazılmış bir roman. Halide Edip'in Handan'ıyla da (güya) benzerlikler taşıyan kahramanımızın gençlik yıllarından orta yaşlarına şöyle bir göz atıyoruz kitapta. Halide Edip'in Handan'ının da hayaleti görünüyor kahramanımızın kendiyle yüzleşme anlarında.
Karakterler ve ilişkiler inanılmaz yapmacık geldi bana. Ana karakterde hiçbir sempatik yan bulamadım. Yazarın dili de çok hoşuma gitmedi, evet kolay okunuyor ama, hepsi o kadar işte. Özellikle ilk yarıda olayların gösterilmekten çok söylenip geçilmiş olmasının da büyük payı var ilişkileri ve yaşananları sahici bulamamamda sanırım. Romanın ilk yarısıyla ikinci yarısı arasında büyük bir fark var, bambaşka bir kitaba dönüşüyor ikinci yarıdan sonra (ikinci yarıda Gezi direnişi var ve verdiğim üç yıldızın büyük kısmı ona).
Bütün olarak bakıldığında nedir derdi, anlatmak istediği, belli değil. Daha önce Ayşe Kulin okumamıştım, ilgimi çekmemişti hiç. Bu kitabın kapak tasarımı ve adı hoşuma gidince alıp okumaya karar verdim ama, hani okumasam da olurmuş nerdeyse. Pişman da olmadım, zaman kaybıydı diyemem ama... çok ortalama bir kitaptı bana göre.
Karakterler ve ilişkiler inanılmaz yapmacık geldi bana. Ana karakterde hiçbir sempatik yan bulamadım. Yazarın dili de çok hoşuma gitmedi, evet kolay okunuyor ama, hepsi o kadar işte. Özellikle ilk yarıda olayların gösterilmekten çok söylenip geçilmiş olmasının da büyük payı var ilişkileri ve yaşananları sahici bulamamamda sanırım. Romanın ilk yarısıyla ikinci yarısı arasında büyük bir fark var, bambaşka bir kitaba dönüşüyor ikinci yarıdan sonra (ikinci yarıda Gezi direnişi var ve verdiğim üç yıldızın büyük kısmı ona).
Bütün olarak bakıldığında nedir derdi, anlatmak istediği, belli değil. Daha önce Ayşe Kulin okumamıştım, ilgimi çekmemişti hiç. Bu kitabın kapak tasarımı ve adı hoşuma gidince alıp okumaya karar verdim ama, hani okumasam da olurmuş nerdeyse. Pişman da olmadım, zaman kaybıydı diyemem ama... çok ortalama bir kitaptı bana göre.
July 12, 2015
Anneme anneler günü hediyesi olarak aldığım kitabı, evden giderken bende unutması ile okuma ihtiyacı duydum.
Bir tek roman okuyucunun gözünde yazarı rezil de eder vezir de. Daha önce hiç Ayşe Kulin okumamıştım. Ve malesef "Handan" kendisini benim gözümde rezil etti.
Hiçbir edebi yanı olmamasın es geçiyorum, Kulin'in romanda Albert Einstein'ın görelilik kuramını kullanması beni hayretlere düşürdü. Ülkemizin "Interstellar"ı olacakken bu nişanı küçücük bir fark ile kaçırıyor. Kuramı aynı gezegen üzerindeki iki ülke için kullanıyor, ABD ve Türkiye.
Yanlış okumadınız, romanda ABD'deki 1 yıl Türkiye'de 3 yıla (hatta belki daha fazlasına) tekabül ediyor.
Yeni yetme bir romancı bu " saçma" hatayı yapsa anlarım ancak adı uzun zamandır yazar olarak zikredilen bir kişinin bunu yapmasına aklım ermiyor... cok yazık.
Keşke basılmadan önce bir kez okunsaymış.
Romanın yüzeyselliğine, kötü tasvirlere hiç girmiyorum..
Rezalet
Bir tek roman okuyucunun gözünde yazarı rezil de eder vezir de. Daha önce hiç Ayşe Kulin okumamıştım. Ve malesef "Handan" kendisini benim gözümde rezil etti.
Hiçbir edebi yanı olmamasın es geçiyorum, Kulin'in romanda Albert Einstein'ın görelilik kuramını kullanması beni hayretlere düşürdü. Ülkemizin "Interstellar"ı olacakken bu nişanı küçücük bir fark ile kaçırıyor. Kuramı aynı gezegen üzerindeki iki ülke için kullanıyor, ABD ve Türkiye.
Yanlış okumadınız, romanda ABD'deki 1 yıl Türkiye'de 3 yıla (hatta belki daha fazlasına) tekabül ediyor.
Yeni yetme bir romancı bu " saçma" hatayı yapsa anlarım ancak adı uzun zamandır yazar olarak zikredilen bir kişinin bunu yapmasına aklım ermiyor... cok yazık.
Keşke basılmadan önce bir kez okunsaymış.
Romanın yüzeyselliğine, kötü tasvirlere hiç girmiyorum..
Rezalet
November 4, 2015
Halide Edib'in gerçek Handan'ı da işin içinde olduğu için büyük beklentiyle başlamıştım kitaba. Hayal kırıklığı oldu. Handan'ı, Gezi'yi Ayşe Kulin'in satırlarında okumak güzel olabilirdi ama çok zorlama olmuş.
June 26, 2020
Serinin dördüncü kitabı olmasının yanı sıra ötekileri okumadan da okunabilir
Gezi direnişini bir de Ayşe Kulin'den okumak da ayrı güzel
Gezi direnişini bir de Ayşe Kulin'den okumak da ayrı güzel
April 10, 2025
Esinlendiği kitap ile alaka kuracam diye baya zorlanmış. Şimdi 100yıl önce yazılan aşk kitabını alıp kendince bugüne yorarsan klişelere boğarsın bizi. Bir de neden illa birileri balkondan bilgisayarla neden düşüyor, kimin “ittiği” de belli olmuyor? Handan, Adıvar’dan esinlenen kitap baha eksik yani ya. Özellikle İki Handan arasında geçen konuşmalar komik.
June 21, 2024
Serinin en sevdiğim kitabı oldu handan. Gizli anların yolcusunda alışamadığım bu karakteri son kitapta tanıyoruz. Olay örgüsü halide edipten bir anda geziye ve sonra ilhami ve deryaya geçse de yazar aklımdaki soru işaretlerini kaldırdığı ve karakterlere kesin bir son yazdığı için mutluyum. Handan, derya ve ilhami hoşçakalın.
November 13, 2014
www.kitapezgisi.com
Seriyi devam ettiriyor yine Ayşe Kulin. “Gizli Anlar Yolcusu” “Bora’nın Kitabı” “Dönüş” şimdi de “Handan” ile karşımızda. Serinin her kitabını büyük bir beğeni ile okudum. Her kitabın sonunda da “Cesaretine hayran kalıyorum bu kadının” diyerek bitirdim. Türkiye’de dile alınamayan, ayıplanan, hor görülen eşcinsel ilişki ile ilgili bir roman yazmak her yiğidin harcı değildir diye düşünüyorum. Ve bunun üstüne de bir de Gezi Olaylarına değinmiş ya bu kitapta, beni benden aldı.
Önceki kitapları okumadıysanız bu kitapla ilgili yapacağım yorum ile size ipucu vermekten çekiniyorum, o yüzden içeriğine fazla girmemeye çalışacağım. Tek söyleyebileceğim bir ilişkiler bütününü, olayı yaşayan kişilerin farklı bakış açıları ile dört kitapta bizlere sunmakta Sayın Kulin. Akıcı üslubu, yalın cümleleri ile sürükleyici bir seri oldu. Konunun ilgi çekiciliği, eğer önyargılarınız yoksa sizi de kendisine bağlayacaktır.
Peki “Handan”ı okumak için serinin diğer kitaplarını da okumak lazım mı? Hayır gerekli değil. Her kitap bir nebze de olsa birbirinden bağımsız, küçük ayrıntılar ile birbirine bağlanıyor diyebilirim. Ama benim hissettiğim aynı heyecan ve merak ile okumak istiyorsanız ki benim tavsiyem bu yöndedir, seriyi sırayla okuyun derim.
Ayşe Kulin sözünü sakınmadan, Gezi Olaylarının ayrıntılarını, hükümeti, Türkiye’nin adalet sistemini kendi bakış açısıyla bizlere sunmuş. Sanırım yazar olmanın en güzel yanı kendi düşüncelerini, savlarını kitabının karakterlerine yansıtabilmek ve onların düşüncesi gibi lanse edebilmek. İçindeki tartışmaları, aklında kalan soru işaretlerini de karakterler yardımı ile bizlere sunmak.
Bu kitapta ana karakter olan Handan’a Halide Edip Adıvar’ın “Handan” isimli kitabının karakteri olan Handan da eşlik ediyor. Farklı çağlardaki iki kadının karşılıklı konuşmaları, durum değerlendirmeleri de kitaba ayrı bir hava katmış durumda.
Tek düşüncem; umuyorum ki bu serinin son kitabıdır. Sağlam bir konu ile son noktayı koymuş olmasını umut ediyorum yoksa artık bunaltacağını düşünüyorum.
Ve bir kez daha söylüyorum; kalemine, emeğine, duruşuna sağlık Ayşe Kulin. Tarih kitapları yazar mı yazmaz mı bilmiyorum ama unutulmaması gereken bir konuyu yazılarınla unutulmaz hale getirdin. Teşekkürler.
Seriyi devam ettiriyor yine Ayşe Kulin. “Gizli Anlar Yolcusu” “Bora’nın Kitabı” “Dönüş” şimdi de “Handan” ile karşımızda. Serinin her kitabını büyük bir beğeni ile okudum. Her kitabın sonunda da “Cesaretine hayran kalıyorum bu kadının” diyerek bitirdim. Türkiye’de dile alınamayan, ayıplanan, hor görülen eşcinsel ilişki ile ilgili bir roman yazmak her yiğidin harcı değildir diye düşünüyorum. Ve bunun üstüne de bir de Gezi Olaylarına değinmiş ya bu kitapta, beni benden aldı.
Önceki kitapları okumadıysanız bu kitapla ilgili yapacağım yorum ile size ipucu vermekten çekiniyorum, o yüzden içeriğine fazla girmemeye çalışacağım. Tek söyleyebileceğim bir ilişkiler bütününü, olayı yaşayan kişilerin farklı bakış açıları ile dört kitapta bizlere sunmakta Sayın Kulin. Akıcı üslubu, yalın cümleleri ile sürükleyici bir seri oldu. Konunun ilgi çekiciliği, eğer önyargılarınız yoksa sizi de kendisine bağlayacaktır.
Peki “Handan”ı okumak için serinin diğer kitaplarını da okumak lazım mı? Hayır gerekli değil. Her kitap bir nebze de olsa birbirinden bağımsız, küçük ayrıntılar ile birbirine bağlanıyor diyebilirim. Ama benim hissettiğim aynı heyecan ve merak ile okumak istiyorsanız ki benim tavsiyem bu yöndedir, seriyi sırayla okuyun derim.
Ayşe Kulin sözünü sakınmadan, Gezi Olaylarının ayrıntılarını, hükümeti, Türkiye’nin adalet sistemini kendi bakış açısıyla bizlere sunmuş. Sanırım yazar olmanın en güzel yanı kendi düşüncelerini, savlarını kitabının karakterlerine yansıtabilmek ve onların düşüncesi gibi lanse edebilmek. İçindeki tartışmaları, aklında kalan soru işaretlerini de karakterler yardımı ile bizlere sunmak.
Bu kitapta ana karakter olan Handan’a Halide Edip Adıvar’ın “Handan” isimli kitabının karakteri olan Handan da eşlik ediyor. Farklı çağlardaki iki kadının karşılıklı konuşmaları, durum değerlendirmeleri de kitaba ayrı bir hava katmış durumda.
Tek düşüncem; umuyorum ki bu serinin son kitabıdır. Sağlam bir konu ile son noktayı koymuş olmasını umut ediyorum yoksa artık bunaltacağını düşünüyorum.
Ve bir kez daha söylüyorum; kalemine, emeğine, duruşuna sağlık Ayşe Kulin. Tarih kitapları yazar mı yazmaz mı bilmiyorum ama unutulmaması gereken bir konuyu yazılarınla unutulmaz hale getirdin. Teşekkürler.
July 7, 2021
Zorlama yanları ağır basan bir roman.
Yıllar, zaman dilimleri çok hızlı ilerliyor ve Gezi ile ilgili bölüm zorlama hissini yaratıyor. Bu başlıbaşına bir kitabın konusu olabilecek zenginlikte bir konu iken kitabın sonuna sıkıştırılmış.
Bu hissi kenara bırakırsak, kitap, coğrafyamızdaki kadınların hayatlarında aile kavramının baskınlığını ve kadınlığı yaşayamamanın verdiği duyguyu güzel yansıtıyor. Karakter ve zeka arayan Batılı erkek ve kadını sadece cinsel obje olarak gören Osmanlı erkeği modelleri arasında sıkışıp kalıyor kadın. Kadında zekayı, ruhu ve kadınlığı aynı anda görebilen, hem hayallerine ortak eden hem de hislerini ve ihtiyaçlarını anlayan bir erkek modeli çok az bulunuyor.
X kuşağı kadınları, diğer bir deyişle benim neslim, aile mefhumu içinde kendilerini kardeşleri, çocukları vb. aile üyeleri için paralıyorlar. Zaman çok çabuk geçiyor ve kol kanat gerilen kişiler kendi hayatlarını kuruyor. Kendini ihmal etmek durumunda kalan kadının her geçen yıl daha da sönükleşen hayatı resmediliyor.
Yıllar, zaman dilimleri çok hızlı ilerliyor ve Gezi ile ilgili bölüm zorlama hissini yaratıyor. Bu başlıbaşına bir kitabın konusu olabilecek zenginlikte bir konu iken kitabın sonuna sıkıştırılmış.
Bu hissi kenara bırakırsak, kitap, coğrafyamızdaki kadınların hayatlarında aile kavramının baskınlığını ve kadınlığı yaşayamamanın verdiği duyguyu güzel yansıtıyor. Karakter ve zeka arayan Batılı erkek ve kadını sadece cinsel obje olarak gören Osmanlı erkeği modelleri arasında sıkışıp kalıyor kadın. Kadında zekayı, ruhu ve kadınlığı aynı anda görebilen, hem hayallerine ortak eden hem de hislerini ve ihtiyaçlarını anlayan bir erkek modeli çok az bulunuyor.
X kuşağı kadınları, diğer bir deyişle benim neslim, aile mefhumu içinde kendilerini kardeşleri, çocukları vb. aile üyeleri için paralıyorlar. Zaman çok çabuk geçiyor ve kol kanat gerilen kişiler kendi hayatlarını kuruyor. Kendini ihmal etmek durumunda kalan kadının her geçen yıl daha da sönükleşen hayatı resmediliyor.
August 27, 2015
Sevgili Handan, bir kac gun icerisinde sayende dertlerin benimde dertlerim oldu. Susmak bilmedigin gibi, sana hikayeyi baska bir Handana anlatmadigini anlatamadim gitti. Ben Handan degilim, Melisa ben!
Ilhamide seni bana bir hafta once tanitmisti sana o zamandan uyuzum. Buna ragmen birde hikayeni senden dinleyeyim dedim ve anlattiklarindan sonra seni hala sevemedim. Helede beni basindan atmaya calisarak birden gezi olaylarina atlaman, aniden kacarcasina hizli hizli anlatmani hic anlamis degilim. Evet, haklisin Handan...ben galiba seni fazla sevemedim... Kusuruma bakma artik!
Ilhamide seni bana bir hafta once tanitmisti sana o zamandan uyuzum. Buna ragmen birde hikayeni senden dinleyeyim dedim ve anlattiklarindan sonra seni hala sevemedim. Helede beni basindan atmaya calisarak birden gezi olaylarina atlaman, aniden kacarcasina hizli hizli anlatmani hic anlamis degilim. Evet, haklisin Handan...ben galiba seni fazla sevemedim... Kusuruma bakma artik!
May 1, 2016
Bir yil bir aydir gorusmemisler, Istanbul'da yasayan Ilhamiyle, oysa kizi Derya uc yildir babasinin Urla'da yasadigini, annesinin tekrar evlendigini, hastalanip oldugunu falan anlatiyor. Defne iki yil goz altinda kalmadigina gore, bu yayinevlerinin duzeltmeni, metin duzenleyicisi yok mudur? Ayrica, sanki iki ayri hikaye yazilmis, sonra uhu ile birbirine yapistirilmis gibi tum kitap. Hikayeler kendi iclerinde guzel yazilmis ama yetmiyor. Kitap bitiyor, sanki internette ayni anda bir kac sayfayi ayni anda karistirmis hissi birakiyor insanda.
This entire review has been hidden because of spoilers.
January 6, 2018
En sevdiğim yazarlardan biri olan Ayşe Kulin’in bu eseri okuduğum kitaplar arasında kurgusu en parçalı olan kitabı oldu. Gezi olaylarından söz ederken kullandığı cesur yorumlarını tabiki takdir ediyorum. Ayşe Kulin benim için hep cesur bir kadındır. Fakat Gezi’nin ve Handan karakterinin yaşamı üzerinde kurgulanan ana tema romanda iki başlı bir durum yaratmış gibi hissediliyor. Yine de severek ve de sürüklenerek okudum. Emeğine sağlık Ayşe Kulin! Daha fazlası için: http://www.okuyorum.org/search?q=Hand...
October 4, 2015
Romanın yarısı Handan'ın biyografisi, diğer yarısı internetten gezi olayları derlemesi (aslında saplaması, sonradan eklendiği çok belli), bonus olarak da Adıvar'ın aynı adlı romanının özeti.
Fikir zaten hikayelemek için zor hatta kısa hikayelik.
Fikir zaten hikayelemek için zor hatta kısa hikayelik.
December 9, 2016
Ayse Kulinin kitaplari çok seviyorum, ilk okudugum Sevdalinka hep alkimda kaldi. Handan çok kolay okunuyor ve de hikaye çok tanidik geliyor, Gezi olaylari hiç unutulmamali. Yillarin ask hikayesi de kitabin bir baharati. Geç okudum ama tavsiye ederim
December 1, 2014
Diyebilecek çok fazla bir söz yok; yine de İlhami ve ekürisinin en eğlenceli üyesi olabilir Handan.
July 29, 2016
Nasıl da anlatmış Gezi Parkı günlerini Ayşe Kulin, o günlere geri döndürmüş okuyucuları Handan'la...
March 23, 2015
Bir kitaptan kaç kitap daha yaratılabilir ki...
June 19, 2015
Serinin sürükleyeci kitabı diyebilirim. Ama Handan Amerika'da bir yıl geçirirken serinin diğer kahramanları 3 yıl geçirmiş! Amerika uzak ama uzayda degil ki!
July 5, 2015
Kitabın ilk yarısı oldukça akıcıydı ama kalan yarısı gerçekten çok zorlamaydı. Bir bütünlük yoktu. Hayal kırıklığına uğradım.
January 25, 2017
Beni öyle şoka uğrattı ki bu kitap ne desem bilemedim. Sanırım buraya yorum yapamayacağım....
April 30, 2018
Kurgusu çok aceleye getirilmiş.. Aralarda kopukluklar var..
August 29, 2018
Serinin diğer kitaplarını okumadım, pek ihtiyaç da duymuyorum. Hayatımıza damgasını vurmuş Gezi’nin ve görece cesur denebilecek hükümete dair görüşlerin yer alması, en azından popüler kültür içinde değinilmesini kayda değer buluyorum. Populist yaklaşımla eklenmiş, daha fazla okunsun diye yer verilmiş olabilir ama en azından bir şekilde edebiyata dahil olması umut verici.
Handan’ın hayatına dair, yaşadığı aşklara dair gerçekçi tutumu ve kendini eleştirmesini de beğendim.
Müthiş bir edebi eser değil tabii ki, inanılmaz etkiliyor mu, hayır. Kolayca okutuyor kendini, o kadar.
Handan’ın hayatına dair, yaşadığı aşklara dair gerçekçi tutumu ve kendini eleştirmesini de beğendim.
Müthiş bir edebi eser değil tabii ki, inanılmaz etkiliyor mu, hayır. Kolayca okutuyor kendini, o kadar.
May 12, 2024
Cok guzeldi ama cabucak bitti, tadi damagimda kaldi.
Keske daha uzun olsaydi da alt hikayeler daha derin verilseydi. Handan-Nedim, Handan-Ilhami, Defne ve cadir arkadaslari…ne keyifli hikayeler cikardi
Bu hali ile guzel, 1-2 gunde okunabilecek hafif keyifli bir icerik.
Keske daha uzun olsaydi da alt hikayeler daha derin verilseydi. Handan-Nedim, Handan-Ilhami, Defne ve cadir arkadaslari…ne keyifli hikayeler cikardi
Bu hali ile guzel, 1-2 gunde okunabilecek hafif keyifli bir icerik.
November 12, 2019
ben bu seriye nereden bulaştım bir bilsem. eh işte handan'ın bakış açısını ve hayatının geri kalanını da görmüş olduk.
March 14, 2015
Zaten başı ve sonu arasında bir bütünlük hissi uyandıramamışken bir de kitabın sonunda ortaya çıkan kocaman bir kurgu hatası iyice sinir bozucu... Hiç mi kimse yayınlamadan önce okumamış kitabı?
Amerika'da geçen bir yılın Türkiye'de üç yıla tekabül etmesi? Bu nasıl bir hatadır? Gezi olaylarına yer vermek için bu kadar zorlama yapınca yazar kitabın başında yazdıklarını unutmuş anlaşılan.. Bir de en sonda kendi menajerinin kitabının reklamını yapması iyice nefret ettirdi.
Zaman kaybı, kesinlikle tavsiye etmem.
Amerika'da geçen bir yılın Türkiye'de üç yıla tekabül etmesi? Bu nasıl bir hatadır? Gezi olaylarına yer vermek için bu kadar zorlama yapınca yazar kitabın başında yazdıklarını unutmuş anlaşılan.. Bir de en sonda kendi menajerinin kitabının reklamını yapması iyice nefret ettirdi.
Zaman kaybı, kesinlikle tavsiye etmem.
May 26, 2016
Çok güzel kitap diye elime bir tanıdığımın sıkıştırması sonucu "Güçlü kadın olmak" ile ilgili olduğunu görüp meraktan okudum. Hayal kırıklığı diyemem zaten tam da beklediğim gibi oldu. Güçlü kadın olmanın, kadın özgürlüğünün, Türkiye'de kadın olmanın, kendi ayakları üzerinde durmanın çok basite indirgendiği bir aşk romanı olacakmış ki ucundan, üstün körü, herkesin bildiği kadar, azıcık da korkak bir dille Gezi'ye değinmiş, en azından o var diyorum.
Displaying 1 - 30 of 68 reviews