Gündüz Vassaf'tan şiir-romanla kediler... Dünyamıza kedigözüyle de bakan, ince bir mizahla kaleme alınan bu kitap mitolojilerde, dinlerde kedilerin başından geçenleri aktarırken hem insan türünün değerlerini sorguluyor hem de Türkiye'nin yakın geleceğinin çılgın projelerinde "İstanbul'da Kedi"nin akıl almaz dönüşümünü anlatıyor. İstanbul'da Kedi, metne eşlik eden görsellerle, şaşırtıcı, oyuncu, evcil, kutsal, yaban, tuhaf, tılsımlı kedi türünün şiir-romanı... Şimdi, bütün kediler bıyık altından gülebilir! Yeryüzünde 600 milyon kedi Dilleri belli Sürtündüğünde Otomobile, çöp kutusuna, insana Hepsine egemenlik kurup "Bunlar benim!" diye bakmakta. Yeryüzünde yedi milyar insan Tek anladıkları kendi dilleri Hayvanları dinlemek yerine Onlara Latin alfabesini Öğretme gayretleri! "Ben!" "Ben!" "Ben!" Aynalarından Kediler bencil diyen insanlar Her sürtündüğünde kediler kendilerine Sevildiklerini sanmaktalar. (Tanıtım Bülteninden)
Gündüz Vassaf (d. 1946, ABD), Türk yazar ve psikolog.
Liseyi İstanbul Robert Koleji'nde tamamladıktan sonra 1968'de George Washington Üniversitesi'nde psikoloji eğitimi gördü. 1977'de Ankara Hacettepe Üniversitesi'nden doktorasını alan Vassaf, uzun bir süre Ankara Üniversitesi Mediko-Sosyal Merkezi'nde öğrencilere psikolojik danışmanlık yaptı. Uluslararası Psikologlar Konseyi yönetim kurulu üyeliğinde bulunan Gündüz Vassaf, 12 Eylül askeri darbesinden sonra öğretim üyeliği yaptığı Boğaziçi Üniversitesi'nden istifa etti.
O tarihten sonra Kassel, Bremen ve Marburg Üniversitelerinde öğretim üyeliği, Kanada'da McGill Üniversitesi Center for Developing Area Studies'te konuk akademisyen, Amsterdam'da Averoes Stichting'de klinik psikolog, Viyana'da Institut für Höhere Studien 'de konuk araştırmacı olarak bulundu.
Yazar, psikoloji alanındaki eserlerinden çok, tarihe farklı bir bakış açısıyla yaklaştığı çalışmalarıyla tanınmaktadır. Halen Radikal gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. İnsan, tarih, sosyoloji, popüler kültür konularında her Pazar yayınlanan Gerçek Orada Bir Yerde adlı sohbet programında Murat Belge ve Şerif Mardin ile birlikte yer aldı.
Yeryüzünde 600 milyon kedi Dilleri. belli Sürtündüğünde Otomobile, çöp kutusuna, insana Hepsine egemenlik kurup "Bunlar benim!" diye bakmakta. Yeryüzünde yedi milyar insan Tek anladıkları kendi dilleri Hayvanları dinlemek yerine Onlara Latin alfabesini Öğretme gayretleri! "Ben!" "Ben!" "Ben!" Aynalarından Kediler bencil diyen insanlar Her sürtündüğünde kediler kendilerine Sevildiklerini sanmaktalar.
it wasn't what i expected but good read for the metro rides at early mornings. i found the references given by the author hard to understand and at some points confusing. i guess it's all because i was expecting more cat romance rather than a story about real world.
Kedilerin psikolojisinden, tarihinden girip günümüzdeki sosyal, siyasal durumdan çıkan; kedilerin gözünden kendilerini ve bizi gözlemleyip harika resimler eşliğinde bize anlatan mükemmel bir kitap. Yazarın diğer kitaplarına merak uyandırdı bende. Özellikle kediseverlere tavsiyem.
Kitabın ismine bakmayın, İstanbul'a ait değil, aslında kedi öznesinde insanı, tüketiciliğiyle, yok ediciliğiyle ele alan, resimleri ve okunuşuyla güzel bir eser. Öneririm.
Bu gerçek bir şiir kitabı değil lakin gerçek bir şiir kitabı kadar lezzetli. Etkileyici görseller ve baskı da cabası. Kediler bahane, yaratıcı yazım şahane!
Biz Samanyolu'nun ucunda Uzayın belirsiz noktasında Paralel evrenlerden birinin Kara delikli sonsuzluğunda, Tarihi kendimizden ibaret bilir Bunca canlı arasında Heykellerimizi dikip dikip devirir Doğruyu biliriz Biz Tükettikçe Eksiliriz.
İki kişi, trende, aynı kopartımanda seyahatte ''Soğuk oldu'' der birisi. ''Kaloriferi açsam?'' Az sonra ''Sıcak oldu'' der öteki ''Kıssam?'' Aç kapa, aç kapa Başlar tartışma. İnsana özgü Anlaşamamanın Acizliği Zorunlu kılar Otoriteye mahkumiyetini. Çağırırlar kondüktörü. Düzenin ayarını Vücutlarına kabullendirecekler. Kondüktör Devlet ciddiyetinde Devlet gibi çaresiz Bir ona bakar, bir buna Kollarını açar ''Bildim bileli'' der ''Bozuk bu kalorifer.''
Kedi dostlarımızın tarihi ve onlarla yollarımızın kesişmesi üzerinden nokta atışı tespitler barındıran ve oldukça sempatik bir insan/toplum eleştirisi.