Söylemlerimizin coşkusuna ve iddialarımızın büyüklüğüne rağmen, Kudüs, hakkında pek az bilgi sahibi olduğumuz bir şehir. Aynı durum, aslında Filistin davasının diğer bütün boyutları için de geçerli. Çok meşhur ve yaygın bazı anekdotlar dışında, Kudüs ve Filistin’le alakalı malumatımızın büyük oranda ezbere dayandığı söylenebilir. Bunun üzerine bir de, herkes sözünü ettiği, siyasi sloganlara konu olduğu ve çokça gündeme taşındığı için konunun “eskimesi” ve “sıradanlaşma sonucu dikkatlerin dağılması” tehlikelerini eklediğimizde, Kudüs’ü hak ettiği ilmi ihtimamdan epey mahrum bıraktığımız söylenebilir.
Kudüs Yazıları, meseleye gerçekler ışığında ve ilmi hassasiyetle yaklaşmayı öneren, bunu yaparken de sahadaki sıcak gelişmelerden kopmamaya gayret gösteren bir bakış açısıyla hazırlandı. Kitap, boyutu ve içeriği itibarıyla elbette “söylenmesi gereken her şeyi söylediği” iddiasını taşımıyor. Ancak ilgili ve meraklı okurlara, konunun en doğru biçimde anlaşılabilmesi için ayrıntılı bir çerçeve sunuyor ve fikri seyahatlerinde rehber olabilecek bir yol haritası vadediyor.
1980, Anamur doğumlu. Kartal Anadolu İmam-Hatip Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdikten sonra başladığı gazetecilik mesleğini sürdürüyor. Ortadoğu ve İslâm dünyası, uzun yıllardır yoğunlaştığı çalışma sahası. Hâlen Yeni Şafak gazetesinde, haftanın iki günü, sıklıkla seyahat ettiği İslâm coğrafyasının gündemine dair köşe yazıları yazıyor. Aynı zamanda aylık Derin Tarih dergisi ve gzt.com/mecra sitesinin genel yayın yönetmeni.
Yayımlanmış kitapları: - Şam Kitabı - Çocuk Ansiklopedisi - Eski İstanbul Fotoğrafları - 365 Günde Peygamberimin Arkadaşları - Ali Emiri’nin İzinde - Söylemesem Olmazdı - Ortadoğu’dan Notlar - Kırmadan İncitmeden - Kudüs Yazıları - Seyrüsefer - Ortadoğu’ya Dair Yirmi Tez - Neyi, Nasıl Yapmalı? - Hatırda Kalanlar - Biz Bize - Gölgelerin Peşinde / 50 Portre - Dalları Gökte Bir Ağaç - Bir Rüyayı Hatırlar Gibi
Bu eseri, 2020 ocak ayında okumuştum, Kudüs üzerine okumaya ilk başlayanlar için, bir başlangıç kitabı olduğunu bildiğimiz takdirde kıymetli. İlk okuduğumda başlangıç okuması yapıyordum, o sebeple yardımcı olmuştu. 7 Ekimden sonra filistin halkına karşı durmayan soykırıma karşı daha bilinçli olmak ve aktivist olmak konusunda kolları sıvayınca, kütüphanemi öne çıkarayım dedim. Ve bu kitabın şu an çok bir ağırlığı olmadığını fark ettim benim için. Bu sebeple Kudüs'e dair bir başlangıç okuması minvalinde diyebiliriz. Zaten yazar da bu tarz bir ihtiyacı karşılama niyetini belirtiyor. Benim için en önemli kısmı giriş kısmı, Kudüs'ü yeterince bilmiyoruz. Atıyoruz, tutuyoruz, sahipleniyoruz ama tanımıyoruz vurgusu. Bu kitapla daha çok tanınmıyor, çok geniş perspektiflerden bakılmaya başlanmıyor ama en azından bu vurgu anlaşılıyor.
Kitap Kudüs ve Filistin hakkında bilgi edinmek isteyenler için başlangıç kitabı. Kitabın içinde tavsiye ettiği kitaplar da okunması gerekiyor. Böyle bir zamanda herkesin okuması gereken bir kitap. Öneririm. Okuyabilirsiniz.
The book is a starter book for those who want to learn about Jerusalem and Palestine. The books he recommends in the book should also be read. A book everyone should read at a time like this. I recommend. You can read it.
Kudüs’ü tanımaya, tarihteki rolleri biraz olsun anlamaya çalışmak için çok verimli bir kitap olmuş. Her müslümanın Kudüs, Filistin konusunda bilinçlenmesi için okumaya başlaması gerektiğine inanıyorum ve bu kitap bu bilinçlenme için güzel bir adım., Allah razı olsun.
halisesamur önderliğinde başladığımız filistin okumalarında peer matchimle seçtiğimiz ilk kitap. kitabı okumak bana israilin tam olarak kim olduğunu öğretti. doğru bildiğim yanlışlar da bunun cabası. çok sade ve anlaşılır bir kitap. beni en çok vuran cümlesi de şu: "israil, insanlık ve ortadoğu tarihinde kanlı bir parantez olarak kalacak. geriye yine KUDÜS'ün ihtişamı ve derinliği kalacak." bir de "ümmet kıyamete kadar israiloğulları ve filistin topraklarıyla imtihan olacak; bu, kuran ayetlerinin ve siyeri nebinin işaret ettiği muazzam bir hakikattir."
bu işaret ise peygamberimizin yabudilerin domine ettiği bir şehre yesribe hicret etmesinin hikmetidir.
muğla'nın meğri kasabasına fethi beyden dolayı fethiye adı verildiğini bu kitaptan öğreneceğimi hiç düşünmemiştim.
antisemitizm kavramı, müstaribler ve pogromlar. çok çok ilginçti.
yazar keşke daha fazla tarih okusak diye yakınmış. en eksik olduğum konudur. inşallah diyeyim......