“Görünen yalnızca bir sanrıdan, görünmeyen ise geçmişe ait bir yangından ibaretti.”
Elif, sıradan bir günün ardından durakta beklerken onun dünyasına asla ait olmadığını fark ettiği gizemli bir adamla basit bir sebepten tartışır. Bu tartışmanın ise hayatını altüst edeceğinden habersizdir. Kısa bir süre sonra bir hastane odasında uyandığında nasıl büyük bir belaya bulaştığını anlayacaktır ama her şey için çok geçtir. Gizemli adam, Elif’in tehlikede olduğunu söylüyor ve bu tehlikeden kurtulmanın tek yolunun onunla evlenmekten geçtiğini iddia ediyordur. İddiası bir tuzak, sahte evlilik vaadi bir yalan, sırları ise gerçektir. Ancak hissetmeyi bilmeyen bu adam ona ilk gördüğü andan itibaren âşık olmaya başladığında işler içinden çıkılmaz bir hal alır. Yaşama talihini avlayan bu adamın adı ise Siraç Vuslat’tır.
“Sen,” dedi kalabalığın ardından sıyrılan sesi. “Yalnızca kör talihini avladın.” O an şimşek çaksaydı, onun buz gibi sesini taklit etmiş olurdu. “Seni tekrar bulacağım.”
Benim mi kafamda sorun var yoksa kimse bu kitaptaki sınır ihlalini göremiyor mu ? Kız normalde kapalı bir kız iken, gece uykusunda tanımadığı herifin teki gelip onu öpüyor saçını okşuyor ve bu çok normal ?? What the
Merak ettiğim bir kurguydu. Okuduğum pek çok türk yazar kötü diyemeyeceğim bir noktada yazar.
Kurgu gayet güzel ama çok uzatılmış gibi, bazı şeyler belirsizliğini çok fazla korudu. Yazar planlamasını güzel yapmış olaylar ve kişilerin birbirine dolanması güzel ama bu kadar uzun uzadığıya anlatmaya gerek var mıydı?
Karakterleri yer yer sevdim yer yer de gereksiz buldum. Son sahnesi az çok tahminlerim içinde yer alan bir şeydi. Ama merak ettirip devamını okutur gibi…
selamm bugun Mıh - Kör Talih yorumuyla geldimm. okumak istediğim bir kitaptı🫠 ve iyi ki okumuşum dediğim bir kitap oldu. kitabı gerçekten sevdim. mafya kitabı ama böyle bazı sahnelerde (özellikle Siraç ve Elif'in sahnelerdinde) yumuş yumuş oluyorsunuz. kalbiniz yumuşuyor falan😭 ve mafya kitabı okuduğunuzu unutuyorsunuz sanki, romcom okuyormussunuz gibi geliyor. gerçekten o sahnelere kalbimi bıraktımmmmmm. kitap sizi hep mafya mafya diye sıkmıyor yani, içinde her tür duygu var sadece mafya olayları bahsedilmiyor, geri planda olan karakterler de çok yoktu, özellikle Eylül ve Demir'i okumayı da çok sevdimmm 😭 neden evlendiğimizi çok anlayamadım yani kitabın ilk başlarını okurken çok fazla anlayamadım ama iyi ki evlendik ya🤭🤭 Siraç'ın herkese kaplan bize kedi oluşunu çok beğendim 😭😭 bizim yanımızda adeta küçük bir çocuk oluyor... gerçekten bu adam Elifsiz yaşayamaz... ben teşhisi koydum yani ajsjsn sonlara doğru böyle sinir olduğum kişi ve olaylar oldu, esin hanıma mesela, elifin annesine dedesine de sinir olmustum (okuyanlar anlayacaktır...) bir de son sahnelerde, 26. bölümde Elif'e biraz kızmış olabilirim ahsjsn (spoiler!! selvi'yi öldürücekti Siraç, öldürtmedi ona merhamet gösterdi ya, sonra kabak Elif'e patladı yine, Selvi'ye ayrı sinir oldum zaten. keşke o gün bıraksaydı da Siraç öldürseydi. simdi kendisi yapınca onu çok kötü etkiledi😭 spoiler bitti!) Siraç'ı çok seviyorum ya keşke bütün acılarından kurtulabilse😭 ayrıca bize Gün Işığı demesi... bayılıyorım bu adama ya 😭😭 kesinlikle okumanız gerekiyor 🤌🏻🤌🏻🤌🏻🤌🏻
❝Sen gülüşünü esirgersin, ben ise başkasına dahi olsa güldüğünü görebilmek için seni izleyerek saatlerimi harcarım.❞
❝Çekimi ağır, kütlesi büyük sana muhtaçlığımın. Uzaklık dahi bu ihtiyaca etki etmez.❞
Hikayenin akışı ve kurgusunu sevdim. Siraç ve Elif ilişkisinin gelişimini okurken kitaptaki tempo bir an olsun bile düşmüyor. Siraç karakterine başlarda sinir oldum ama daha sonra hikayede onun tarafını okudukça yavaşça ona karşı sempatim arttı. Elif karakteri bir Türk yazardan okuduğum en farklı kadın karakterlerden biriydi. Bunda elbette inancı ile öne çıkmasının bir etkisi de var.
Kişilikleri gereği çok farklı olan Elif ve Siraç zıt kutuplar birbirini çeker klişesi gibi yavaşça birbirlerine çekiliyorlar. Siraç'ın Elif'e karşı olan sevgisi o kadar yoğundu ki bu resmen sayfalardan taşıyordu.
Kitapta dediğim gibi tempo bir an bile olsun düşmedi. Siraç'ın intikam oyunları, bu oyunların içinde Elif'in rolünü çözmeye çalışırken kitabın sonuna geldim ve şok edici bir bilgiyi öğrenerek kapattım. Bakalım bu bilgi ikinci kitapta bizi nerelere götürecek.
Kitap hakkındaki tek eleştirim şu olabilir. Siraç ve Elif arasındaki konuşmalar edebi açıdan vurucu olsa da hiç olmadık yerde edebiyata bağlamaları beni bir yerde sıktı. Yani kıyamet kopuyor şimdi onun sırası mı dedim.
Kitap az önce bitti. Sonuna herkes çok sagirmis ama ben malesef spoiler yedigim için sasiramadim. Kitabi begendim bu arada, yazarimizin galiba ilk kitabi ve buna ragmen bence akiciydi. Üst üste o kadar agir kitaplar okudum ki bana mafya bir kitap okumak ilaç gibi geldi diyebilirim. Kitapta begenmedigim tek sey Siraç'in Elif'e gün 1sigi demesi. (Her diyalogla hitap olunca sikiyor beni) Sebepsiz bir sekilde okurken gözümü tirmaladi. Onun disinda begendim.