Canından daha çok sevdiği birinin kaybını yaşayan Elzem, intikam uğruna yeni bir yolculuğa daha çıkar ve bu onun son yolculuğudur. Çıktığı bu macerada varoluş sebebinin sırlarını öğrendiğinde ise her şey kökünden sarsılmak üzeredir. Artık sona gelmiştir ve elinde kalan son şeyin, yani kendi hayatının üzerine büyük bir kumar oynar. Araf’taki tüm ölümsüzlerin sonunu getirecek bir işe kalkıştığında bunun bir dönüşü olmadığını bilir ancak yapmak zorundadır. Onun artık Tanrılardan ve Araf halkından bir alacağı vardır, ya her şeyi kaybedecektir ya da istediği her şeyi elde edecektir.
“BEN YA BU DÜZENİ BOZACAKTIM YA DA ASLA ALIŞMAYACAKTIM."
Resmen olay üstüne olaydan başımız döndü ama çok güzeldi 🤍 Seri benim için ortalama ilerlemişti ama bu kitap ef sa ne ❤️🔥 Ben çok beğendim seriye yakışan tatmin edici müthiş bir finaldi 🥳
Aslında çok büyük hevesle almıştım ama yazım dili beni bir yerden sonra çok irite etti sebebini bilmediğim bir şekilde. Onun dışında sanırım serinin en uzun kitabıydı. Beklediğim gibi bittiği için mutluyum ama benim bu muydu yani dediğim çok sahne vardı ancak bu kadar geniş bir evren oluşturmanın zorlukları göz önüne alındığında kabul edilebilirdi. İkililerin dinamikleri ve karakterleri bence en net bu kitapta gözüküyordu. En azında Elzem benim için ütopik bir karakter olmaktan ve Itır da küçük kardeş olmaktan çıktı diyebilirim.
*Burdan sonra Spoiler**
Elzemin Arafı yıkacağını düşünmemiştim aslında bana biraz sürpriz oldu. Sonunda yine bir şekilde kurtuluş yolu buldu tabii ki ama napacağını kestiremediğim için ölülere karşı sakin kalmasına aşırı sinir olmuştum. En son nerde hani o sözde merhametli Elzem falan diyordum apsıakdjaoz. Kitapta sürekli bir tanrıların kuklası, tanrı tanımaz asi vs geçiyor bu da çok garipti açıkçası tamam fantastik bir kitap okuyoruz ama yine de gerek var mıydı? Ayrıca en son Gediz&Itır&Asil&Doğa anlatılırken 3-4 defa "*** cephesinde de işler pek iyi gitmiyordu" ifadesi geçiyor ama 3 satır öncesinde onların mutlu olduğu falan yazıyor anlamadım. Maral aradan zaman geçtiğinde yazdığı için fark etmemiş sanırım ama bence çok hoş bir durum değil.
Sonunda Elzem, Savcının 2 sözüne ve sarılmasına kanıp affetti evet geldiğinden beri 2 yıl süründürdü ama bence bu kadar kolay olmamalıydı. Yani en azından ne biliyim bi kavga edin bağırın öyle barışın ne böyle küseli 3 gün olmuş gibi bu da komikti
Sonuç olarak hâlâ bu evreni ve Savcıyı çok seviyorum. Evet bu kadar eleştiriden sonra bile. Bizi bu evrene dahil ettiğin için teşekkürler Maral 🫶🏻 Karakterlerin hepsini çok seviyorum ERKEKLERİN HEPSİ AYRI OLAY 😭
“İyi insanlar dünyayı kurtarmak için sizi feda eder fakat kötü insanlar sizin için dünyayı yakar.
Medusanın Ölü Kumlarının final kitabında Elzem, sevdiği birini kaybettikten sonra intikam almak için son bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta hem geçmişine hem de varoluşunun sırlarına ulaşır. Araf’taki ölümsüzleri yok edecek bir plan yapar ve kendi hayatını büyük bir riske atar. Artık ya düzeni yıkacak ya da her şeyi kaybedecektir…
Kitaba veda ettiğimiz için hem mutlu hem de üzgünüm. MÖK evreni o kadar sizi içine çeken bir evren sunuyor ki o hikaye hiç bitmesin istiyorsunuz. Karakterlere alışmışken onları bir anda bırakmak istemiyorsunuz.
Okurken yer yer güldüm, ağladım kızdım kısacası her türlü duygu durumuna girdim. Diğer kitapların aksine bölüm uzunlukları beni o kadar rahatsız etmedi çok hızlı okudum. Maral’dan ilk defa bir seriyi bitirdim ve açıkçası fantastik kalemine o kadar hayran kaldım ki anlatamam. Bence yazarımız fantastik alanında daha çok kitap yazmalı çünkü buna bir yeteneği olduğu aşikar. Kitabı takside öneriyorum özellikle Elzem gibi zeki bir kadını bence herkes okutup tanımalı bence…