“Felsefe, ister akademide doğrudan eğitimi alınsın, isterse insanın kişisel okuma ve araştırmalarıyla hayatına bir şekilde dahil ettiği bir disiplin ve düşünme alanı olsun, kişinin hayatına her yönden olumlu katkılar yapmaya aday bir kültür öğesi ya da düşünme faaliyetini ifade eder. Kişi ister hekim, ister mühendis, ister öğretmen ya da ister hukukçu olsun, kısacası hangi mesleği icra ederse etsin, gerek yaptığı işi anlamlandırıp layıkıyla yapmada, gerekse bir bütün olarak hayatını anlamlandırma noktasında felsefeye ihtiyaç duyar. Günümüzün giderek karmaşıklaşan ve zorlaşan hayatını anlamlandırma, daha sorumlu ve ilkeli bir birey olarak yaşama noktasında, öyle sanılır ki felsefeye daha çok ihtiyaç duyulmaktadır.”
1959 Bursa doğumlu olan Ahmet Cevizci, 1982 yılında Ankara Üniversitesi Felsefe Bölümünü bitirmiştir. 1983 yılında aynı bölümde araştırma görevlisi olarak akademik kariyerine başlamıştır. 1984 yılında Platon'un Gençlik Diyalogları adlı tezi ile yüksek lisans derecesi almıştır. Fransız hükümetinin bir bursu ile 1989-1991 yılları arasında Dünyaca ünlü Sorbonne Üniversitesi'nde doktora düzeyinde araştırmalarına devam etmiştir. Uludağ Ünivetsitei Felsefe Bölümünde uzun yıllar çalışmıştır. Prof. Dr. Cevizci’nin yayınlanmış pek çok kitabı ve makalesi bulunuyor.
Felsefe hakkında bir şeyler öğrenmek için iyi bir başlangıç kitabı olabilir. Felsefenin ne olduğunu anlatmak ile başlayan kitap, felsefenin alanları ve felsefi kavramlar hakkında giriş seviyesinde doyurucu bilgi veriyor. Ayrı başlıklar altında varlık, bilgi, bilim, siyaset, din, etik, metafizik, estetik felsefeler işleniyor. Kitabın dili ağır değil. Biraz metafizik, varlık, bilgi felsefesi bölümlerinde zorlandım ancak diğer kısımlar akıyor.
Felsefe nedir, ne değildir; tarihten bu yana gelen felsefi düşünceleri, onların kategorilerini ve kimler tarafından söylendiklerini anlatmaya çalışan, okuyucuya asgari düzeyde felsefe bilgisi kazandıran güzel bir çalışma.
Felsefeye giriş için temel kitaplardan biri olmasına rağmen aşırı didaktik tarzı nedeniyle bir süre sonra sıkıcı hale geliyor. Felsefe birinci sınıflar için ideal ama felsefe giriş yapmak isteyen amatörler için pek uygun olmayabilir.
Felsefe'ye giriş değil, felsefe tarihine giriş. Bir giriş kitabı olarak da hiç fena sayılmaz. Kitabı okumak için felsefeye başlangıç seviyesini biraz geçmiş olmakta yarar var. Ben çok kolay okumadım ama, güzel bir kitap.
lisede felsefe olimpiyatlarina hazirlanirken okumustum ama epistemolojiye kadar okuyup birakmisim :( o zaman icin fena degildi ama baslangic icin daha ideal kitaplar oldugunu dusunuyorum simdi bakinca.