Jump to ratings and reviews
Rate this book

Yabancı #1

Şahmeran

Rate this book
Sen cennetin varlığından gurur duy, ben cehennemi istiyorum. Yağan kar şiddetini gitgide artırıyor, koyu renk saçlarıma tutunan kar tanelerinin sayısı çoğalıyordu. Konuşmadı, konuşmadım. Sessizlik... Aramızda her daim geçerli olan bir alfabeydi sessizlik. Ben de bu alfabeye bir kez daha boyun eğdim ve uzun, titreyen parmaklarımı avuçlarımın içine bastırdım. Elimi yanıma indirdiğimde avuçlarımda eriyen kar yere damladı... Rengi, kan rengiydi.
Rengi, kaybın rengiydi.
Rengi, bir cinayetin rengiydi.

600 pages, Paperback

Published April 1, 2016

335 people are currently reading
2540 people want to read

About the author

Öznur Yıldırım

3 books238 followers
13 Şubat 1997 tarihinde Edirne’de doğan yazar, Türkiye’nin birçok şehrine ayak izlerini bırakmış bir asker kızıdır. Küçük yaşından itibaren yazar olma hayali her geçen gün güçlenen Öznur Yıldırım, 2014 yılında katıldığı yarışmada MORBİDEZZA adlı kısa öyküsüyle Türkiye birincisi seçilmiş, jüri üyelerinin ve okuyanların büyük beğenisini kazanmıştır. YABANCI serisiyle yazarlık kariyerine ilk adımını atan Yıldırım, Ankara’da yaşamaktadır.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
809 (39%)
4 stars
462 (22%)
3 stars
364 (17%)
2 stars
189 (9%)
1 star
207 (10%)
Displaying 1 - 30 of 162 reviews
Profile Image for Hulya Kara Yuksel.
1,095 reviews1,306 followers
February 9, 2017
Oznur'un anlatimini sevdim. Kitabi sonuna kadar okumamin, pes edip yarim birakmamamin sebebi de buydu ancak ne yazik ki cok tekrar edilmis kelimelerle birlikte bircok mantik hatasi var ve Ediz'in okuzvari tavirlari icin de yasli oldugumu kabul ediyorum. Ama allah askina seni kaciran birine hemen bir duygu beslemek nedir ya da onun ac olup olmadigini merak etmek... Peki ya onunla uyumak? Yok artik... Tamam nefretle baslayan ask hikayelerini severim ama kitap bana bircok acidan mantiksiz ve hatta cok zorlama geldi...
Profile Image for Doğa.
125 reviews35 followers
September 12, 2016
Yabancı benim Wattpad'te okuduğum ilk hikaye.Bana göre Wattpad den çıkan bir dünya kitaba kıyasla kitap olmasını istediğim tek hikaye.Güzel bir konusu var ama absürt bulduğum noktaları da yok değil.Ve özellikle rahatsız edici 3 özelliği var.

Bunlardan biri bölümlerin aşırı uzun olması.Bazı bölümler 60 sayfaya kadar uzuyor.Eh bu hikayeleri de ya bilgisayardan ya da benim gibi telefon ekranından okuyan insanların gözleri de mahvoluyor tabi.Şu bölümü de okuyup bırakayım bugünlük diyorsunuz ama bölümün sonu gelmiyor bir türlü.

İkincisi ise hikayenin aslında kendi içinde kendini sürekli tekrar ediyor oluşu.Doğa ile Ediz'in arası iyidir.Sonra Ediz piçlik yapar Doğa'yı kırar üzer bu arada olaylar çözümlenmeye çalışılır, kim olduklarını bulamadıkları birkaç kişi durmadan bunların özellikle Doğa'nın peşindedir, Doğa ile Ediz' in arası düzelir, ortada sürekli bir takım dava dosyalar dolaşır ama bunlardan hiçbir sonuç elde edilmez falan filan diye devam eder.Sonra tüm bu olanlar en başa sarar.Hikayenin şu ana kadar 46 bölümü yayınlandı ve bu 46 bölüm hep böyle tekrarlarla geçiyor aslında.Ben artık 30 lu bölümlere gelince çok sıkıldım ve atlaya atlaya okumaya başladım.

Üçüncüsü ise konunun daldan dala atlama mevzusu.Bundan bahsetmesem olmaz.Kitapta en çok gözüme batan durum bu.Özellikle Ediz ve Doğa tartışırken bu çok oluyor.Bir şeyden bahsediyorlar sonra konu hop başka yer kayıyor.Mesela bir konu hakkında yine tartışmaya girdiler Doğa durduk yere ''Seninle yatmayacağım!'' ya da ''Senden nefret ediyorum!'' diye bağırmaya başlıyor.Ne alaka şimdi yatmak falan? Nerden oraya geldiniz? Ya da Ediz'in '' Sen aslında babandan nefret etmiyorsun.'' diye tartışamayla alakasız söylemleri var.Şimdi yaptığınız tartışmayla Doğa'nın babası ne alaka? Daha bunun gibi çok örnek var.Okuyanlar az çok anlamıştır ne demek istediğimi.

Ediz ve Doğa çok tuhaf karakterler.Doğa'nın karakterini anlayabiliyorum.Yaşadıkları yüzünden insanlara karşı oluşan güvensizliği onu etrafına hayali duvarlar örmeye mecbur etmiş.

Ediz ise başlı başına ayrı bir olay.İntikam duygusuyla alev almış bir adam.Hayatının tek amacı haline gelmiş artık intikam almak.Ama Ediz'le ilgili de beni rahatsız eden şeyler tabi ki var.Yaptığı piçliklere değinmek istemiyorum.Ediz'in karakteri çok tuhaf.Çok dengesiz.Ne yapacağını kestiremiyorsunuz.Bir de çok yenilmez duruyor.Sanki insan değil de insan üstü bir varlık.Hiçbir şey ona etki etmezmiş gibi gösterilmesi biraz absürd buldum açıkçası.Doğa'yla yatmayı da neden bu kadar saplantı haline getirdiğini de çözebilmiş değilim.

Sonuç itibariyle Yabancı güzel bir hikaye.Ama bu hikayeyi güzel yapan Öznur'un sözcükleri kullanma becerisi kesinlikle.Yoksa hikayenin tekniğinde sıkıntılar var.

Wattpad den çıkan kitaplara pek sıcak bakmıyorum açıkçası ama Doğa ve Ediz'in hikayesi kitap olarak çıkarsa almayı düşünürüm.
Profile Image for Bilhan.
116 reviews
April 4, 2016
''Bir duvarın arkasında, kimsenin bilmediği bir yerde saklanıyorsun. En güzel şeyler o duvarın arkasında. Sadece sen varsın ve o duvardan bir ışık süzülüyor. Bu duvar bir kuyunun dibinde. Ve ben o kuyunun dibinde karanlıkta kalmış zavallı bir adamım.''

Bundan iki yaz önce okumuştum ilk defa Yabancı'yı. O zamandan beridir de hayalet bir okuyucu kimliğe bürünerek takip ediyorum hikayeyi. Ancak, ilk okuduğum zaman hikaye hakkında karışık hislerim vardı. Konu beni cezbetmemiş, ama Öznur'un üslubu beni beynimden mıhlanmışa döndürmüştü mesela. Yada Doğa ve Ediz'i ayrı ayrı bireyler olarak beğenmesem bile bir araya geldiklerinde, daha fazla şeker için yalvaran bir çocuk misali bir ümit ve istekle okuyordum.

Kitap hakkındaki tek endişem hikayeyi okurken olduğu gibi bir ikilemin içinde kalmaktı. Neden bilmiyorum ama kitap haline dönüştürülmesi beni ikilemden kurtaracak o yol ayrımı olacağı düşüncesine tutunuyordum biraz. Puan kırmamın sebebi de bu oldu sanırım, çünkü hala bu kurgu hakkında karışık duygular içerisindeyim. Umarım potansiyeli çok yüksek olan böyle bir kurgu sonraki kitaplarında mahvolmaz. Yüreğim ağzımda bekliyorum ikinci kitabını.

Öznur'un üslubu benim bu kitaba devam etme sebebimdi zaten ilk okuduğumda. Kendisinin kelimelerle arasının çok iyi olduğu belli, bunu aktarmak da bu sürecin oluşması kadar zordur, tebrik ediyorum bu yüzden kendisini. Okurken zevk aldığı türden romanlar vardır çoğu insanın, benim için bu üsluptan geçiyor. Her şeyden önce bu gelir benim için ki uzun zamandır kitap okuyamadığımdan iyisini bulma isteğim had safhadaydı. Öznur da eroin ihtiyacı son raddeye gelmiş bir bağımlıya yeni bir doz vermiş gibi oldu böylelikle, yenilendiğimi hissediyorum şahsen.

Hikayeyi okuduğumdan kurgunun nasıl olacağını biliyordum az çok. Neredeyse iki sene önce gibi bir dile kolay zaman dilimi öncesi kadar okuduğumdan en son, detaylı hatırlamıyordum elbette. Bunun işime geldiğini söyleyebilirim ama. Sanki eskiden çok yakın olduğum bir arkadaşı, yılların da biraz değiştirdiği şekilde yeniden tanıyorum gibi hissettim. Bu kitap da benim için öyle oldu.
Profile Image for Ece.
72 reviews44 followers
August 4, 2015
Wattpaddeki hikayelere kıyasla kaliteli miydi? Kesinlikle ki ben asla internette Türkçe amatör bir şeyler okumamaya yeminliyken okuttu mu okuttu ama bu yine de gene beni hoşnut etmeyen birçok nokta olduğunu değiştirmez.

Ilk olarak Ediz ile Doğa'nın ilişkisinin çok sağlıksız olması var. Yazar hakkında en ufak bir bilgim yok açıkçasi ama okudukça bana bu tarz sadomazoşist ilişkiyi romantik bulduğunu hissettirdi. Ben bulmuyorum. Sana bu denli zarar veren birine bağlı kalabiliyorsan gerçekten bir sorunun olmalı diye düşünürüm( ki var, yazar en azından bunu görmezden gelmemiş.) Yine de beraber oldukları neredeyse her an fazlasıyla tuhaf geldi bana.

Daha sonra, Ediz. Okurken yorumları okudukça insanların nasıl benden bu kadar farklı bir karakter gördüğüne inanamadım. Adam psikopat arkadaş, yavrum aşkım ne oluyor? Ha yazarın amacı burada bir aşk hikayesi mi ortaya koymak yoksa başarılı bir karakter mi çizmek mi bilemiyorum tabi ama eğer amaç ikinciyse bence çok daha başarılı.

Ve Doğa. Masumiyeti, tecrübesizliği çok uzatıldı. Hele o "Seninle yatamam, elimde bir tek bekaretim kaldı." triplerinde çıldırır gibi oldum bir yerden sonra. Yazar kendini Doğa'da bulmaya çalışıyor, zaten bu onun da açıkça belirttiği bir şey, ama bu daha çok kendi hayalinde oluşturduğu, içten içe dramatik olması sebebiyle çekici gelen özellik, olay her neyse, onu yansıtmakla kaldı.

Aynı senaryo tekrar teker çizilirken yan karakterlerin hepsi katledildi. Hiçbirinin hikayesini doğru düzgün dinleyemedik. Eminim çoğu Doğa'nın aynı çelişkiyi kim bilir kaçıncı defa yaşamasını okumaktan daha keyifli olurdu. Yazar karakterlerin kişiliğini umursamadan senaryosuna uydurmak için herkesi elinde oynatıyordu.

Niye bu kadar uzun yazıyorum bu yazıyı? Çünkü kitap uzundu, bitmek bilmedi ve ben canım sıkılsa dahi ne olacağını merak ettiriyordu. Hüznü, acıyı ya da mutluluğu etkili olarak yansıtmasa da benim açımdan, insanı sürükledi işte. Yatmadan önce aklımı sıyırdı şöyle bir.

Okuduğuma pişman değilim, çünkü tüm bu kusurlara rağmen zevk aldım okurken. Yine de tekrar okumaya yelteneceğim bir hikaye değil.
Profile Image for A. Begüm Baştürk.
10 reviews3 followers
April 7, 2016
Size YABANCI'ya başlama hikayemi anlatarak başlamak istiyorum.
Birçok kişinin aksine ben YABANCI'yı okumak için Wattpad'e üye olmadım.
Üye olduğumda dahi haberim yoktu. Aradan 1-2 ay geçtikten sonra Wattpad sayesinde tanıştığım birkaç insanın Whatsapp durumunda ya da Facebook'taki paylaşımlarında Çağıran, Şahmeran gibi şeyler gördükten sonra merakım arttı. Ben de toplu bir konuşmadayken sorduğumda hikayenin adını söylemişlerdi. Genel olarak konuşanların kurdukları cümle "Kızın kalemi güzel ama o Ediz'in yaptıkları yenilir yutulur şeyler değil. Ne çektirdi Doğa'ya. Hele ki yazarı ne kadar da egolu bir kız!" tarzı cümlelerdi. Ben o egolu etiketini gördükten sonra açıp bakmadım bile hikayeye arada saçma bir şekilde hayıflanıyordum: "Şu platformda o kadar kalbi temiz insanlar var ki egolu kendini bir şey sanan kişilerin böyle dahada poh pohlanmasına anlam veremiyorum."

Ki benim Wattpad'e üye olduğum sıralar Öznur'un ara verdiği döneme denk geliyordu. Hiçbir sosyal medya hesabı aktif değildi bir de üstüne bir not yayımlamış notun sonunu da "Ben Yabancı'nın annesi değilim, ben Yabancı'nın ta kendisiyim." yazdığını söylemişlerdi ilk duyduğumda öyle bir gülmüştüm ki "Bu ne saçmalık?" demiştim. Ben gördüğümde 50M larda olan hikaye aydan aya 70, 80,.. hızla artışını görüyordum. O zaman yine arkadaşlarıma sordum bu hikayenin konusu ne, neden bu kadar seviliyor Ediz? Ediz'in insanları kaçırmasını isteyecek noktaya nasıl geldi bu insanlar? Kurgunun belli başlı kısımlarını anlatmıştı bir arkadaşım. Ve benim dinlediklerimden kafamda oluşan şekliyle Ediz, intikam için Doğa'yı sürekli aşağılayan, evin içine hapsedip işkence eden biriydi. Önyargılarım bir dağ misali Everestle yarışacak boyuta gelmişti. Sevdiğim hikayelerin satır aralarına "Ediiiz" diye yorum gördükçe bana sağdan soldan geliyorlardı. Karakter yeşil gözlü mü? Ediz! Karakter güzelim mi dedi? Ediz! Karakter küçüğüm mü dedi? Ediz! Bunları gördükçe dahada sinirlensem de önyargılarım ve ben Everest dağında keyfimiz yerindeydi.

Daha sonra yaz geldi, Öznur sosyal medyalara geri döndü. Ben de açıp Ask.fm'ine baktım. İlk defa Öznur'un ağzından kendini, YABANCI'yı, Ediz'i, Doğa'yı okuma fırsatı buldum. Önüme sunulan, zihnimi zehirleyen daha önceden duyduğum binlerce söylentilerin gerçeğini okudum. Hep arkamda oluşmuş yığına bakarken işin Öznur tarafını gördüm. Egonun ne olduğunu bilen bir insanım, ben okuduğum cevaplarında sadece eserine sahip çıkan bütün kasırga/hortum/fırtına vs. olumsuz tüm koşullara rağmen ayakları yere sağlam basan dimdik duran bir kız gördüm. Ben o kadar insanın karşısında atom parçalarıma kadar ayrılırdım ama o hala YABANCI için savaşabiliyordu.
İlk duyduğumda gülüp geçtiğim "Ben Yabancı'nın annesi değilim, ben Yabancı'nın ta kendisiyim." cümlesinin anlamının ağırlığı altında ezildim. Ve benim önyargılarımın tuzla buz olduğu o anda, ilk iş olarak Wattpadden hikayeyi açtım. Hikayeye başladığımı arkadaşlarıma 1-2 gün söyleyemedim. Bu kadar yargılara sahip olduğum bir hikayeyi sevmekten de açıkcası korkmuştum. İlk bir iki bölümü okuduktan sonra "Evet kızın kalemi, gerçektende güzelmiş," dedim. Bu zaten duyduğum bir şeydi. Daha sonra arkadaşlarıma başladığımı söyledim, bir kısmı şok oldu, bir kısmı buna sevindi. Begüm'ün Yabancı Günlüğü diye bir Whatsapp grubu açtım, bu hikayeyi seveceksem de nedenlerini bilmelilerdi. Birebir tüm heyecanımı orada paylaştım. Bana daha önce anlatılan Ediz ile okuduğum Ediz'in o kadar zıt iki insan olduğunu gördüm ki, hele Ediz'in Doğa'ya "Çok fazla bir şey yapman gerekmeyecek çünkü güzelsin." cümlesine tepkim "NE?" olmuştu. Ediz Çağıran, Doğa'ya karşı böyle dürüst ve net bir karakter miydi?

İnanır mısınız okumadan önce ismini duyduğumda kaşlarımı çatmama sebep olan Ediz için okuduktan sonra bazı yargılanan davranışları yüzünden Whatsapp grubu mahkeme salonuna dönüyordu ve ben Ediz'in avukatlığını yapıyordum.

Ediz diyorum ama bu Doğa'yı sevmediğim anlamına gelmesin. Ediz'i sevdiğim kadar Doğa'yı da seviyorum.

"Artık Ediz durdurulması imkansız hale gelmişti ve onu engelleyen tek bariyer bendim. Her seferinde daha sert çarpıyor, yılmıyordu ama yine de ayaktaydım işte. Bunca insanın ruhunu yerinde tutan tek kişiydim ve Ediz beni yavaş yavaş yıkıyordu."

Ediz'in dediği gibi Doğa için diyeceğim tek şey şu ki: "Doğa senden benden daha güçlü, emin olabilirsin."

Size Ediz'i veya Doğa'yı benim gördüğüm şekilde anlatabilirim ama sizin okuduğunuzda nasıl göreceğiniz önemli. Sadece okurken empati kabiliyetiniz yanınızda olsun. Bir sayfasında dahi o duyguyu kaybetmeyin.

Ergen hikayesi, okuyanlar hep ergen diyorsunuz ama bunun sebebi kitap okumak için vakit yaratmanın en rahat okul dönemlerindeyken yapılabiliyor olmasından kaynaklı. Bu kurgunun her yaşa hitap ettiği bir gerçek. Ek olarak; küçük yaşlarda okuma alışkanlığını kazanmış insanları karalamaktan ve etiketlemekten vazgeçin.

Wattpad sitesinden çıkmış olması basılmayı hak etmediğini göstermez. Önyargılarınızı bir kenara bırakın. Bir sürü insan sadece bu saçma düşünceyle okumaktan mahrum kalacak. Ne yazık!

15 yaşında kurgulanmış ve kaleme alınmaya başlanmış olması basılmayı hak etmediğini göstermez. Bu kadar sağlam kaleme ve kelimelere sahip kimse, sıraya gireyim de benden önce kitabı olması gereken amcalar, abiler, ablalar, teyzeler var diyerek sıraya girmez. Kitabını insanlarla paylaşmak için sabırsızlık duyar.

Tabii ki sevmeyebilirsiniz, herkes sevecek diye bir kaide yok ama önyargılarınızın tutsağı olarak uzak duruyor ve nefret besliyorsanız, kaçırdığınız çok şey var. O durumla ilgili de diyorum ki "Su çok güzel gelsene kardeşim !"

Günah çıkarma ayini gibi oldu ama bu konuda kendimi borçlu hissediyordum. Kitaba gelecek olursak, ben Wattpaddeki halini de seviyordum. Daha iyisi gelene kadar bu zaten yeterince çok güzel değil miydi? diyorsunuz. Rüya sahnesi Wattpad'de de okurken en sevdiğim sahnelerdendi ki o sahne Wattpad'de harcandığını düşünüyordum. Benim ruhumda satır çizgilerinden kesikler oluşurken, birçok kişi her bir satırına yorum olarak 'Ediz nerede' diye yorumlar yazmıştı. Kitapta, birinci bölümün yeni girişiyle parlayan gözlerim, kitabın bitiş kısmıyla buğuluydu ve o uyum karşısında dudaklarımda buruk bir tebessüm vardı. Altını çizdiğim çok fazla cümle ve diyalog oldu. Yeni hali, değişen kısımları, giriş cümlesi her şeyiyle mükemmel olmuş. Güldüğüm , gerildiğim, ağladığım bölümler oldu. -Güldüğüm kısmının altını çizmek istiyorum. Öznur'un günlük hayatta güldüğüne ve espri yaptığına o satırları okuduktan sonra nasıl inanmıyor ve sorguluyorsunuz? - Rafımın en güzel köşesine bile henüz koymadım çünkü hala elimin altında, bitirmemin üzerinden kısa bir süre geçti ama ben hala elime alıp çizdiğim diyaloglara, betimlemelere bakıyorum.

15 yaşından bu yaşına kadar birçok kötü yoruma, saf nefrete, karalamaya, olaya rağmen YABANCI'yı Pegasus Yayınlarından çıkarmayı başarmış Öznur Yıldırım için gurur duyuyorum.
Profile Image for Sedef.
375 reviews78 followers
August 2, 2017
Şükürler olsun bir kitabı daha okurken ölmedim :(:(((
description
İyi bir potansiyele sahip olmasına rağmen yazar olduramamış. İnanılmaz güzel betimlemeler yapıp duyguları yansıtabilirken ikili diyaloglarda bir o kadar başarısızdı. Kurguda ise bir yerden sonra olaylar 'fantastik eser mi okuyorum lan ben' derecesinde uçuklaşıyor. Sen kim olacaksın da Ankara'dan emniyet müdürünün kızını kaçırıp öyle rahat yaşamaya devam edeceksin. Az biraz realist olalım lütfen. Bu ülkede medya var, sosyal medya var en önemlisi Müge Anlı var shdfjkk Uçsan kaçsan kurtulamazsın. Ve sen bir üniversite öğrencisisin ayol. Zengin fakir fark etmez. Bu yaşta o kadar kahramanlık sadece distopyalarda olur şekerim kıps Son olarak diğer rahatsız eden konu gereksiz yapılan tekrarlamalar ve yaratılmaya çalışılan ama yaratılamayan cinsel gerilim mi desem ne desem garip bir şey. İki de bir lafın seks mevzusuna dönmesi, Doğa'nın kızarması, Ediz'in alay etmesi falan bildiğin gece gündüz gibi bir kısır döngüye girmiş.
Olumsuz yorumlarım bu kadar ama dediğim gibi yazarın kaleminde bir umut var. Birkaç yerden alıntı şey ettim yani.
Bir yanımızda cennet, bir yanımızda cehennem varsa dünya araftır.

Yalnızlığın belli bir hacmi yoktu ve bulunduğu ortamın şeklini alıyordu, yaşanılan ev ne kadar büyük olursa hissedilen yalnızlık da o kadar büyük olurdu.

İnsanlar yıldızlar gibidir. Biri yok olur gider ama diğer tüm yıldızlar ışıldamaya devam eder.

Sen cennetin varlığından gurur duy, ben cehennemi istiyorum.

Yalnızlığı seviyorum diyen bir insan aslında yalnızlığı sevmiyordu, elindeki tek seçenek buydu ve bu duvarı kırabilecek gücü kendinde bulamayınca kendinden daha zayıf olan yalnızlığa sığınıyordu.
Profile Image for trestitia ⵊⵊⵊ deamorski.
1,539 reviews448 followers
July 30, 2019
İYİ YAZIYOR.
TO LEARN WHY PLS READ bitch...

1. öznur'u sevmiyorum diyemem ama gıcığım.

2. kıza fazlasıyla yüklendiler bunu da kabul edelim. hayran kitlesini de yaptı bunu ondan nefret eden kesim de.

3. ama benim gıcık olduğum nokta öznurun kendini bu nefrete de hayranlara da okuma sayısına da bu yüklenmelere de kaptırıp şişmesi. hele bi dur yavrum! n'ooluyosun, hepi topu ergen okurlarının hepsi senin, bu seni bir yazar yapmaz, kitabını şaheser yapmaz -senin için öyledir tabi ki. ama tıpkı otuzbeş yaşındaki ablaların yazdığı ve kırk yaşa varıncaya değin okuyanların kitapları gibi. yaşla alakalı değil demek istediğim. yani kısaca öznurun kendini kaptırıp da... havalanması gibi bir şey ama tam olarak bunu diyemem. TRİBE GİRMESİ. heh. oldu. fazla tripli her konuda.
ama başka bir mevzu daha var, benim bizzat tanıklık ettiğim, o da büyük bir etken.

4. bu kızın bir ergen olduğunu unutmayın. bunu iki yere bağlayacağım:
__4.1. aşşırı iyi yazıyor, yaşına göre. samimiyetle diyorum. yeni yetişkin diye alırsanız elinize harika dili var. aşırıya kaçmadan( -dı en son.)
__4.2. ben de bu kadar, benim her şeyim olan bir konunun böyle sevilmesiyle, hayran kitlesinin olmasıyla, milyon sayıda okumalarla ben de havalanırım. ya da tribe girerim. çünkü kitap hani görünüşte ciddili kızın her şeyi gibi. öznurun kitabına (ve edize) olan duygularından bahsediyorum, kendi yarattığına beslediği duygudan. e hal böyle olunca...

5. harika bir politika izledi ve kitap pegasustan çıkıyor. helal olsun. akıllı kız. ve kitap 32 lira. tamam 600 sayfa ama napıyonuz aq. gerçekten tebrik ederim öznuru buradan.

6. gerçekten merak ediyorum sonunu kitabın. umarım sıçmamıştır bu kadar açık ve net çünkü o kavgaların palazlanışı, tam o dönemde bölümlerin gecikitiği zamanlarda çıkan son iki bölüm biraz *meh* gibiydi. bunda moral filan etkili dedi öznur tabi, sonra kitap benim, kurgu benim, benim ulan bu kitap diyerek bir siktir çekti -ki haklı bulsam da tutarsız ve aptalcaydı. bkz trip işte.

7. İYİ YAZIYOR DERKEN; yok betimleme, yok kurgu, yok ediz çağıran kalpler falan değil. cahil cahil konuşmayın. yeni yetişkin olarak değerlendiriyor ve taktir ediyorum. HATTA BENCE DARK YOUNG ADULT BU KİTAP. bence yazdıkça oturacak bir kalemi var. kitabın bir havası var. öyle betimleme falan yok palazlandıracak sizi ama "kelimeleri doğru yazmak" öznurca bir iş. yaşına ve katagorisine göre. YANİ TABİ kitabın depresifliği ve elinde silah olan yeşil gözlü bir erkek karakter söz konusu.

8. kitap mallıklar, aptallıklar, saçmalıklar, ve gereksizliklerle DOLU; gerek kurguda, gerek karakterlerde, gerekse cümlelerde. evet kitapta kötü yerler var ama yani ne biliyim abi bilirsiniz beni ben çok giydiririm ve size gıcığım da dedim, lakin ben haksızlık edemem.

10. şimdi böyle övünce de bana wat da fuck diyecek var mı bilemem ama EĞER Kİ BENİM BEKLEDİĞİM GİBİ BİR SON YAZMIŞSA (ikisi de aşklar ve kanlar içinde ölmüşse) VE KİTABI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİP O TÜM İTİCİ APTAL ŞEYLERİ KİTAPTAN ÇIKARTMIŞSA EDİZİN EN BÜYÜK FANGÖRLÜĞÜNÜ YAPACAK KİŞİ BENİM. ama şimdilik oyumu saklıyorum, kitabı okuduktan sonra oylayacağım ve alıp almamaya da ona göre karar vereceğim.

ps: yabancı#1 derken honey? kitap zaten 600 sayfa aqq annemin gelini olur musun'daki gibi bir bok olacak sanırım ve bu hiç hoş değil. yani eğer başka karakterle devam etmiyorsa. yok öyle değilse yuh. yuh. çünkü o bokunun çıkması demek ve hiç hoş değil işte yaaAAA OOOF GICIKLANDIM YİNE.

yeşilin ediz çağıran tonu
xoxo
iko
Profile Image for Papatya ŞENOL.
Author 1 book70 followers
October 31, 2016
soruyorum kendime, bu kitabı neden okudum?

çok satanlar listesinde gezinirken merak ettim, yazarının çok genç olduğunu görünce merakım daha da arttı. 18 yaşında bir kız 600 sayfalık bir roman yazacak motivasyonu nereden bulur?

aldım, okumaya başladım. artık ergen dünyasının içindeydim. güzel ve masum kızlar, yakışıklı ve tehlikeli erkekler, sınırsız para, intikam hırsı, aşk, lise voleybol takımı: şahmeran efsanesi serpiştirilmiş twilight kokulu fantazi türünde türk televizyon dizisi kıvamı.

zamanımı boşa harcadığımı düşünsem de nereye varacağını öğrenmek istediğimden devam ettim. sonu tam bir hayal kırıklığı, üstelik serinin devamı gelecekmiş, tabii ki okumayacağım.

wattpad'de ün salmış yazarımız, gerçekten bölüm bölüm ilerlemeye uygun bir yapı kurmuş, kendine de büyük bir hayran kitlesi yaratmış. ismine roman kahramanlarının isimlerini ekleyenler mi istersin, kitap bitmesin diye okumaya kıyamayanlar mı. sanırsın anna karenina okuyor.

heyecanlı bir kurgu üstünde çalışsa da bazı şeyler kesinlikle havada kalıyor. konu dağılmış da dağılmış. yazarımız canı ne yazmak istiyorsa onu yazmış. lise voleybol takımından tiyatro grubuna, tekne sefasından doğum günü partisine, dağda kamp yapmaktan araba yarışlarına, arka mahalle barlarında takılmaya kadar ne ararsan var. üstelik esas kızımız annesi yoğun bakımdayken geçirmediği sinir krizini hoşlandığı çocuk başka bir kızı öptü diye geçiriyor. hayat bu kadar basit değil çocuklar. ders vermek istemem ama hastalıklı tutkuyu aşkla karıştırmak da yanlıştır. sana tecavüz etmeye yeltenen adama ertesi gün sarılıp uyuyamazsın.

yazıma dönecek olursak çok fazla tekrara düşülen kısımlar var. aynı cümleyi kitap içinde 20 kez okuduğum oldu. misal "sana benden başka kimse zarar veremez." misal "kocan olacak adama acıyorum." yetti gayrı.

çok boş vaktiniz varsa ve günümüz gençliğinin içinden neler geçiyor merak ediyorsanız okuyabilirsiniz. ama bence okumayın.









































































































































































































































































































































































































Profile Image for Ecem.
149 reviews11 followers
May 8, 2018
Puanım: 3,5
Yabancı içinde bir çok çelişkiyi barındıran ama kendisini okutturduğunu düşündüğüm bir kitap. Wattpad döneminde de takip ederdim ama şimdi kitap halinde okuyunca bir bütün oldu ve düşüncelerim tam olarak oturdu. Evet kitabı seviyorum o betimlemeler ve Öznur'un kalemi bence gayet iyi.

Ama bazı editöryel hatalar, kelime ve cümle tekrarları, mantık hataları, bazı yerlerde gereksiz sözcük, cümle kalabalığı gibi şeyler güzel gözükmedi ve bir nebze akıcılığı da etkiledi. Kitapta bir şeyler yüzeysel kaldı mesela karakterlerde daha derine inilebilirdi. Baştan sona Gece ve Uygar var ama etkisiz eleman gibiler. Umay, Doğa'nın annesi, Atalay, Kutay, Egemen... yani karakterleri daha çok görmeyi, tanımayı, okumayı isterdim. Onun dışında Doğa ve Ediz'in kendi içlerinde çok fazla çelişkiye düşmelerini de sevmedim. Birbirlerine davranış şekilleri ve Ediz'in değişken ruh halide garipti. Birbirleriyle bir şeyler paylaşıp 2, 3 bölüm sonra birbirlerini öldürecek gibi düşman olmalarını anlamsız buldum.
Bu bence kurguda daha iyi ayarlanabilirdi çünkü bir öyle bir böyle olmaları bana hoş gözükmedi. Bir bölüm diğer bölümlerden bağımsız gibi her bölümde farklı Ediz ve Doğa var gibiydi. Ve Ediz'in bazı davranışlarını fazla ağır ve yersiz buldum tamam babanı öldüren adamın kardeşi ama bu kadar da olmaz ki masum bir insan sonuçta babanı o öldürmedi.

Doğa ise yaşadıkları yüzünden ilgiye ve sevgiye ihtiyaç duyuyor bir süre sonra bu Ediz'e karşı yakın hissetmesine neden oluyor ama bunun kitapta biraz daha sonraları olması daha iyi olurdu sonuçta aileni öldürmekle tehdit eden ve sana davranış şekli belki olan bir adam var karşında bu kadar çabuk ona karşı bir şeyler hissedip düşünmesi olmadı bence.

Kitabın eksiklikleri var evet ama Öznur'un kalemi bence çok daha iyi işlere gebe olacak gibi. Ayrıca Şahmeran hikayesi gerçekten çok etkileyiciydi. Wattpad'de yayınlanıp kitap olan iyi işlerden biri bence. Çok sağlam bir kurgu olmasa da Öznur'un betimlemeleri gerçekten etkileyiciydi ve bence kitabın en iyi yanlarından biri oldu.

Kitabın daha iyi olacağını ve daha olgun bir kalem okuyacağımızı düşündüğüm için devam kitaplarını sabırsızlıkla bekliyorum :)
Profile Image for Oguz Akturk.
290 reviews735 followers
June 24, 2022
YouTube kitap kanalımda okumadan önce ölünmesi gereken Yabancı kitabını yorumladım: https://youtu.be/jtUaG022XWM

Bitmeyen toksik aşklar, tecavüz güzellemeleri, mutasyon geçirmiş bir erkeğin adeta bir (erkek)²’ye dönüşmesi... İşte bunların hepsi Yabancı kitabı arkadaşlar.

İncelemeye başlamadan önce yine şunu söylemem gerek. Bu incelemenin altına yazılan her yoruma karşılık olarak bu tür kitaplarla vakit kaybetmemeniz açısından daha nitelikli kitaplar önerdim, o yüzden kitap önerileri için yorumlar kısmına bakabilirsiniz.

Kitabın bütün hikayesi Ediz'in Doğa'yı kaçırması, yakalanmadan öylece dolaşmaları ve Ediz'in kendi işlerini yaptırdıktan sonra da Doğa ile aralarında toksik bir aşkın başlaması üzerine. İşin tuhafı Doğa da Ankara Emniyet Müdürü'nün kızı. Buna rağmen hiç yakalanmıyorlar, hatta nerede oldukları bile sorgulanmıyor. Yani üzgünüm ama bu kurgunun inandırıcılığı, GTA San Andreas'ta polisin yanından bazuka ile geçerken polisin bunu hiç umursamaması veya aranma seviyen 6 yıldız olmuşken arabanın rengini değiştirip polislerden kurtulmanla eş değer.

Kitap için yazılmış bazı yorumları okumam neticesinde "Doğa maalesef rehinelerin sahip olduğu Stockholm sendromuna yakalanmış, onu anlayışla karşılamanız gerekiyor :(:((" şeklinde Pollyannacı cümlelerle bu kitabı savunanlar gördüm... Emin olun İsveçlilerin böyle bir kitaptan haberi olsaydı hepsi Stockholm'deki Gamla Stan adasına doluşup yanlarına İsveçli yazarları da alıp ilk roketle başka bir gezegene uçarlardı.

İsim benzerliği olarak da can sıkıcı bir gerçek fark ettim... Google'a "Yabancı kitabını oku" diye yazdığınızda ilk sayfada önünüze Albert Camus'nün Yabancı kitabı değil de maalesef hep bu kitap çıkıyor. Eğer inanmıyorsanız kendiniz de deneyebilirsiniz. Camus'nün yerinde olsaydım yazdığım kaliteli bir kitabın adının böyle bir kitapla aynı olmasını ve arama motorlarında daha önde çıkmasını herhalde hiç istemezdim.

Ayrıca incelemenin başında dediğim gibi bu kitapta diğer Wattpad kitaplarındaki erkeklere nazaran daha erkek bir karakterle karşılaşıyoruz. Yani George Orwell'ın Hayvan Çiftliği kitabında dediğine benzer olarak: Bütün erkekler eşittir. Ama bazı erkekler öbürlerinden daha eşittir. İşte öbürlerinden daha eşit olan erkek² de bu kitapta. Doğa ve erkek² Ediz'in bu toksik aşkını okumak yerine Aşk-ı Memnu dizisinin geçmiş bölümlerini başa sarıp Bihter ve Behlül arasında geçenleri tekrar izlerseniz daha verimli bir iş yapmış olursunuz diye düşünüyorum.

Kitabın en dikkat çekici kısımlarından biri olan 435. sayfada şöyle bir pasaj geçiyor. Lütfen üşenmeden sonuna kadar okuyun:

"Benimlesin" dedi üstüne basa basa. "Ve benim olana asla başkasının dokunmasına izin vermem. Zarar mı göreceksin? Bunu sadece ben yapabilirim. Ağlayacak mısın? Ben ağlatırım ama benim kollarımda ağlarsın. Ölecek misin? Benim kollarımda ölürsün. Biri seni öpecek mi? Bir tek ben öpebilirim. Biri sana tecavüz mü edecek? Bunu da sadece ben yaparım. Hatta benimle olduğun sürece isteyerek yatabileceğin tek erkek de benim." (s. 435)

Düşünsenize bu kitabı okuyan 13-14 yaşında bir çocuksunuz. Bir kitaptaki bir erkek karakter, kitap boyunca karşısındaki kıza sürekli onu tecavüz edeceğinin imasını yapıyor. Siz de yüzlerce sayfa bunu okuyup duruyorsunuz. Sonra kitabın yazarına bunları yazdığı için hayranlık duymaya başlıyorsunuz. Peki kitabın yazarı ne yapıyor? Kitabında tecavüz etme imasında bulunan bir erkek karakteri meşrulaştırmasına rağmen Twitter profiline girdiğimizde görebileceğimiz üzere "Tecavüz, cinayettir. #tecavüzinsanlıksuçudur" temalı paylaşımlar yapıyor: https://i.ibb.co/BgCsr37/111.jpg

Bir de bana sürekli şunları demekten bıkmayan tuhaf bir güruh da var: "Yhaa madem bu ktapları sevmiyosun beğenmyosun, o zaman niye okuosun?!! Neden okuyup da boşa zaman kaybediosun slk!!!"

Bu kitapları binlerce çocuk okuyor ve içindekilere özeniyor da ondan olabilir mi sence, ne dersin? Ebeveynler böyle kitapları okumakla "boşa vakit kaybetmediği" için, sizler böyle kitapları okumakla "boşa vakit kaybetmediği"niz için ve çocukların neler okuyup sevdiğini zerre kadar bilmediğimiz için olabilir mi mesela? Umrunda olan anne-babaları tenzih ediyorum ama çoğu ebeveynin umrunda değil çocuklarının ne okuduğu. Onlar çocuğunun önüne telefonu ya da niteliğine bakmadan herhangi bir kitabı vermenin ve onları susturabilmenin peşinde. Emzikler sadece şekil değiştirdi.

Bu incelemeye özel olarak burayı okuyan ve Wattpad'de yazmak isteyen yazar adaylarına seslenmek istiyorum. Türk edebiyatında bizim Doğa gibi kendini ezdiren, özgürlüğüne tecavüz edildiğinde sesini çıkarmayan, onu rehin alana aşık olan karakterlere ihtiyacımız yok. Eğer kitabınız için bir kadın karakter tasarlamak istiyorsanız ya da hayatınız için örnek alacak kadın bir rol model arıyorsanız Fakir Baykurt'un Yılanların Öcü kitabındaki Irazca'nın başkaldırısını örnek alın. Maksim Gorki'nin Ana'sının dik duruşunu örnek alın. Sevgi Soysal'ın Tante Rosa'sının hayata bakış açısını örnek alın.

Evet, gördüğünüz gibi size ne yapmanız gerektiğini söylüyorum. Yoksa rahatsız mı oldunuz? O zaman demek ki rahatsız olmanız gerekiyor. Birilerinin bu tür kitapların okurlarını ve yazarlarını yaşlarına daha uygun seçimlere yönlendirmesi gerekiyor. Çünkü kendinden emin, direnişi ve umudu içinde barındıran, erkeğin himayesine girmeyi reddeden güçlü kadın karakterlere ihtiyacı var edebiyatımızın ve hepimizin.

Madem öyle bu kitabı okumak yerine size bu kitabın sayfa sayısının toplamına yaklaşık bu 3 kitabı da önermiş olayım, hatta dediğim gibi bu incelemeye yazılan her yoruma karşılık olarak bu şekilde nitelikli kitap önerileri de verdim aşağıda:
1- Fakir Baykurt, Yılanların Öcü
2- Sevgi Soysal, Tante Rosa
3- Maksim Gorki, Ana

Sağlıklı ilişkilerde bulunan erkeklerden değil, toksik ilişkilerin başrolü olan erkek², erkek³, erkek⁴'lerden uzak durmanız dileğimle...
Profile Image for Gonca Özgül (Evetherneyse).
104 reviews119 followers
April 30, 2016
Çok şükür bitti, beni de bitirdi.

Yabancı'yı gerçekten seviyorum ama kendisine bayılmıyorum da. Gelgitli bir ilişkimiz var gibi.

Ediz dengesiz manyağın teki ama onu yine de seviyorum. Fakat bu beslediğim sevgi, Doğa'ya âşık olduğu ve bunu dışa vurduğu zaman bürüneceği hâli için. Yani evet, Ediz'i olduğunu değil de olacağını düşündüğüm ya da umut ettiğim kişi için seviyorum.

İlk okuduğum zamanlar (3 yıl kadar önce...) Doğa'yı pek de sevmediğimi fark ettim fakat şimdi aşağı yukarı olgunlaşmış olan zihnim ve yüreğimle, kendimi onun yerine daha rahat koyabiliyorum. Ve artık Doğa'yı da seviyorum.

Tabi yine de benim için Yabancı'daki en sevdiğim karakterler her zaman (sırasıyla) Egemen ve Uygar olacak :D Uygar'ı neden hiç anmıyorsunuz bilmiyorum ama seviyorum ben o adamı da
Profile Image for Öznur (kendimizeaitbiroda).
395 reviews55 followers
May 24, 2016
Yorumun aslı : http://kendimizeaitbiroda.blogspot.co...
Doğrusunu söylemek gerekirse bitirdiğimden beri ne hissetmem gerektiğini tam olarak bilmiyorum. Gerek konunun işleyişi gerek karakterler beni öyle tuhaf bir psikolojiye soktu ki... Bir an hem Ediz'e hem Doğa'ya karşı iyi şeyler hissederken bir an buna bin pişman oluyorsunuz. Araftayım doğrusu.
Madem karakterlerden başladık oradan devam edelim. Hem Ediz'in hem de Doğa'nın olanlar karşısında istediğimiz gibi davranmasını beklemek bana çok doğru gelmiyor açıkçası. Çünkü her ikisi de geçmişinde büyük yaralar barındıran karakterler. Her ikisinin de kendi içinde haklı olduğu durumlar olduğu kadar haksız oldukları durumlar da vardı elbette. Ama okurken verdiğimiz kararları onların da vermesini beklemek biraz acımasızca değil mi sizce de? Lakin bunu söylüyor olmam yaptıkları her şeyi yerinde bulduğum anlamına gelmiyor tabii ki. Doğa'nın seçimleri bazen beni gerçekten sinirlendirdi,aynı şekilde Ediz'in sürekli değişken tavrı da.Ve yaptığı bazı şeyler yüzünden Ediz'i tekmelemek istediğim de bir gerçek. 'Sana bir tek ben zarar verebilirim' leri, 'kendim için yapıyorum' ları, 'benimsin' leri beni çileden çıkardı,evet. Bu tavırları gerçekten sevmiyorum. Ama Doğa'nın değiştirdiği Ediz'i okumak gerçekten güzeldi. Ve Doğa'nın her şeye rağmen o karanlık kuyunun dibinde de olsa devam ediyor oluşunu,ister öyle olsun,ister dışarıdan öyle gözüksün,hiç farketmez, güçlü duruşunu imrenerek okudum desem doğru olur.
Genelde düşünülenin aksine ben yan karakterlere kitapta yeterince yer verildiğini düşünüyorum. Ben yan karakterlere fazla yer verildiğinde konudan uzaklaşıldığını düşünüyorum o yüzden de pek sevmiyorum. Sadece Doğa'nın en yakın olduğunu söylediği annesine yeterince yer verilmediğini düşünüyorum. Diğer kitaplarla bu giderilecektir gibi geliyor.
Gelelim şu herkesin bahsettiği hatalara.Açıkçası kitapta böyle hatalar olduğunu öğrendiğimde hayal kırıklığına uğradım. Evet hatalar,tekrarlar vardı kitapta,ama ne yalan söyleyeyim ben onlara çok takılmadım.Ama elbette olmamalarını tercih ederdim.
Ve elbette Öznur'un kalemi...Üslubu onun gerçekten çoğu yazar arasından kolaylıkla sıyrılmasını sağlıyor. Ben kalemini gerçekten seviyorum. Yer yer sıkılmama sebep olan kısımlar da vardı ama genele baktığımızda o kadar az ki... Şahmeran sağlam bir girişti fakat devamının çok daha iyi olacağına inanıyorum ben. Hatta Öznur'un Yabancı'dan sonra çok daha iyi şeyler yazacağını düşünüyorum. Ve devamını sabırsızlıkla bekliyorum.
Profile Image for Esrafurkanyigit.
154 reviews26 followers
April 12, 2016
Kitapta ki karakterlerle empati kurmaya çalıştıkça kafam karıştı kafam karıştıkça sinirlerim bozuldu. Edizi bi sevdim bi sinir oldum. Doğa'ya bazen acıdım bazen sinir oldum :D yinede yaşıtım birinin bi kitabı bu kadar okutturması duyguları bize bu kadar güzel aktarması saygı duyulası bir şey. Ve her bölümün başlangıcında ki Doğa'nın iç dünyasının analizi altı çizilesiydi. Kısacası başarılı wattpad'den çıkmasına rağmen. Kurgusu biraz kötü olsada dili kesinlikle güzel. 2. Kitap okunur. Hadi görüşürüüüz :)
Profile Image for Gözde.
752 reviews40 followers
January 31, 2017
Biliyorum bu kitabın hakkı aslında 2. Ama içimden 2 vermek asla geçmedi hatta belirli sahneler daha iyi planlansa kesinlikle tereddüt etmeden 5 verirdim. Hiçbir Türk bence bu kadar fucked up bir ilişki yazamaz bence. Öznur Yıldırım’ a hayran kaldım. Yanlış anlaşılma olmasın, kurgusunda evet eksiklikler var ve yazışı fazla ağır ama yine de karakterlerle beraber o anı yaşıyormuşsun gibi hissettirmeyi başarıyor. Dahası insan bu kitabı okumak istiyor, kuaförde iş yerinde bitirene dek okudum. Çünkü sahneler arası geçişlerde nefes almak imkansızdı. Çok heyecanlıydı ama baştan başlayalım istiyorum. Öncelikle yazarın dili çok ağır, çok çok ağır hatta öyle ki bu ağırlığa alışmam yaklaşık 100 sayfa kadar aldı. Ardından hem biraz alıştım hem de sanki o ağırlık biraz hafifilemiş gibi hissettim. Şimdi Ediz’ den başlayalım. Kendisi herkesin aksine kesinlikle hayallerimi süslemiyor, böyle zor ve pis bir herifle olduğumu düşünemiyorum bile. Sevecen bir tarafı varken bile aslında yok, Doğa’ yı korumaya çalışırken bile ardından “seni sadece ben öldürebilirim, ben üzebilirim” diyor ve her şeyin içine sıçıyor. Son 100 sayfaya doğru ortaya çıkan Ediz küfürlerini de anlamadım, anlam veremedim. Daha önce hiç küfür etmeyen, ettiğini görmediğimiz çocuk küfürbaz oldu. Ediz karakterinin intikam isteğini sevdim. Ama bazı sahneleri çok abartı buldum. Her yerden kaçabilmesi, vücut kondisyonu ve Hatay’ da okula gidiyor olmaları. Bunlar çok yabancı geldi bana, Amerika’ da veya İngiltere’ de geçen bir olay olsa dahi garip karşılar mıydım acaba diye düşünmeden edemedim. Belki hikaye bizim şehirlerimizde geçiyor diye çok garipsemişimdir. Şimdi biraz Doğa’ ya hardcore girelim. Öncelikle evet Ediz bir pislik, kötü biri doğru ama Doğa hiç böyle bir hayat yaşamamıştı daha önce. Bir hayatı, bir arkadaş grubu yani onu önemseyen insanlar girdi hayatına. Bu yüzden Doğa’ nın karakter gelişimi oldukça yerindeydi. Hala kendinden nefret ediyor olsa da sonunda o kedi yavrusu bir kaplana döndü. Doğa, Ediz’ i ne kadar değiştirdiyse Ediz’ de onu değiştirdi. Başından beri kitabın bir seri olacağı belliydi aslında. Üç kitap gerçekten iyi diye düşünüyorum. Ama umarım bir sonraki kitap tam 600 sayfa olmaz. Uygar ve Gece’ ye gelince, kaybedecekleri bu kadar şey varken hala Ediz’ e yardım ediyor olmaları benden tam puan aldı. Egemen karakterini gerçekten çok sevdim, hatta sevdiğime inanamadım. Kutay’ ı ise başından beri sevmedim, ikinci sınıf bir karakter olduğu belliydi ve ben klasik türk kitabı sahnesi olur Doğa Kutay’ a kayar diye düşünürken tahminlerim boşa çıktı ki bu da çok iyi oldu. Okul hayatı çok canımı sıktı, okul, öğretmenler ve voleybol takımı. Çok bilindik ve kitabın uzaması içindi bence. Ediz’ in araba ile yarışa gelecek olması çok tahmin edilebilirdi ama Yabancı’ nın ciddi anlamda çok tahmin edilebilir bir kitap olduğunu düşünmüştüm ancak hiç öyle çıkmadı. Her şey düşündüğümden çok daha farklı ve güzel şekilde gelişti. Doğa’ nın annesinin vurulması, artık onunda bir hedef olması güzeldi. Ben cinsel gerilimden de hoşlandım, tek hoşlanmadığım şey o sözlerin söylenmemesi oldu. Ediz dışında herkes Doğa’ yı Ediz’ in zaafı olarak görürken onun bunu devamlı inkar edip sonra aksini yapması çok canımı sıktı. Sanırım en beğendiğim sahne Doğa Atalay’ ın masum bir adamı Ediz’ in babasını öldürdüğünü anladığında ki özür dileme sahnesiydi. Ediz’ le orda ki ilişkileri çok hoşuma gitti. Ama Ediz’ in çok ileri gidip bir anda kelepçeleri taktığı “tecavüz oyunu” gerçekten hoş değildi. Kitapta cinsel öğelerin eksik olduğunu düşünüyorum. Bir Banu ve Ediz sahnesi değil istediğim sadece mesela Ediz’ in şu sözde ama bilmediğimiz “farklı isteklerinden” konu açılabilirdi diye düşünüyorum. Bir de Doğa’ ya çocuk demek sonra ama olgun çocuk falan çok sıktı beni. Birine devamlı çocuk demek aslında onunla kendi arana koymaya çalıştığın bir engeldir evet. Ama kızla uyuyorsan, el ele tutuşuyorsan, onu herkese sahte bile olsa sevgilim diye tanıtabiliyorsa, cinsel bir gerilim varsa aranızda o kişi gerçekten çocuk mudur? İki karakterin gel gitleri çok fazlaydı, bunları okumak zordu. Ediz, babasının katilinin kız kardeşine karşı bir şeyler hissederken Doğa ise onu kaçıran ve ailesini öldürmekle tehdit eden birine karşı hissediyor. Babasının araya girmesini sevmedim Doğa’ nın. Ediz’ e babama benziyorsun demesini de beğenmedim. Ediz’ in dedesini tahmin etmiştim ama bir tanışmak gerekiyor ikinci kitapta diye düşünüyorum. Ve Gökhan. Ediz gibi yeşil gözleri var ise, akrabalardır. Ama bu kadar nefret edecek ne olmuş olabilir sadece birkaç komplo teorim var. Ediz karakteri hakkında birkaç yorum daha yapmam gerekirse asla düzelemez, nefretini söndüremez, bir ara Doğa’ yı bırakıp geri dönecek diye bir öngörüm var. İkinci kitabı gerçekten sabırsızlıkla bekliyorum. Başka Türk yazar okumayı kesinlikle düşünmüyorum çünkü Öznur Yıldırım çıtayı baya yükseltti.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Pınar.
39 reviews40 followers
April 28, 2016
kitabı almadan önce her yerde bir Yabancı kitabının anlatımı,resmi ,Ediz ve Doğa hayranlarını görünce bu kitap güzel diye düşünmüştüm..
Ancak kitaba başlayıp ilk 50. sayfaya geldiğimde ben bu kitabı asla bitiremeyeceğim elimde sürünecek hissi başladı.
Puntoları küçük,sayfa sayısı fazla.
Bırakmamak için direnip 150, sayfaya geldim.
Ama bu seferinde herkesin çimen gözlü Ediz'ine sinir oldum.
Her fırsatta Doğa'yı aşağılayana bir karakter var. Ben kitaplarda ezilen kadın karakterlerini okumaktan pek memnun olmuyorum. Buna rağmen güzel betimlemeleri , akıcı bir dili vardı kitabın. Ancak ben kitabın o duygu yoğunluğunu yaşayamadım.
Zorlanarak bitirdiğim kitaba 2 ideal bence ..
Profile Image for Aslı.
7 reviews31 followers
April 9, 2016
Yabancı bitti.ne kadar eksiği olsada bu kitabı seviyorum.öznur bildiğimiz ama söyleyemediğimiz şeyleri koyuyor önümüze.bazen keşke bu sözü ben yazsaydım dediğim yerler oldu.kitap sırf wattpadden çıktığı için almaya tereddüt edenler var. Bi şans verilmesini tavsiye ederim.
Profile Image for Asena Özoral.
53 reviews
April 12, 2016
Şu mantık hataları ve Ediz Çağıran gibi bir karakter olmasaydı daha güzel bir kitap olabilirmiş...
Profile Image for Zeynep Dilara.
885 reviews
August 19, 2023
14 YAŞ VE ÇİMEN GÖZLÜ KATİL EDİZ MANYAK DOĞA UZUN SÜRE BÖLÜM BEKLEME AHH ANILAR KARANLIK ZAMANLARIM
Profile Image for Ayşe Gül.
18 reviews8 followers
April 2, 2016
Çok çok oldu.

Wattpad'e bu daha 40lı civarlardayken girmişim, bir önyargılıyım ki sormayın. (Hala da öyleyim. Okuduğum 2-3 hikaye var.)

Daha başından beri şartlandırdım kendimi. Gerçekçi olmayan kitapları okumayacağım. Birinin yabancı dizilerden heveslenip kurgulayıp yazdığı hikayeleri okumuyorum. Ama arkadaşım ısrar etti, okuyacaksın. Kırmadım. 2 günde de okudum. Şaşırdım mı? Hayır.

Ama okuduklarım içinde en iyi 3de. Yani wattpad klasmanında. Daha fazla ne bekleyebilirsiniz? Bir insanda yetenek olur, bir de tarz olur. İkisi de gayet mevcut. Ha sonu iyi gitti mi? Bir hayır daha ekliyoruz. *ting!*

Her zaman bir kadın tarafından oluşturulmuş ve de kadın aklından çıkmış erkek karakterlere ve aslında o oluşan biçime kolay kolay ısınamıyorum. Bir kere özgünlük ve gerçekçilik 0. Karşı cinsten istenilen erkeğe bolca bir yüklenir, 'senden bu halleri istiyoruz, aşağısı kurtarmaz' fikri ayarlanır ve kadınların beğenisine sunulur. Ediz de bu cinsten. Doğa ise ilk bölümlerde 'Vahşi' geçse de pek de öyle değil. (Bir kez de bir kitapta akıllı kadın bulayım) Günümüz, tipik bir karakter aslında: Özgüvensiz, asosyal, atılganlık sıfır ve kitapların içinde boğulmuş, etiketlerin o güçlü etkisine kapılmış ve kendisini keşfedememiş. Edizin tersi. :)

Bu tür zıt bir karakter araya gelince kurgumuz oturuyor, başta kesinlikle anlaşamıyorlar. Sonlarına doğru da pek anlaşamıyorlar. Arada etkileşimler oluyor ama yetmez. Tek can sıkıcı konu şu ki, şahsen genelde hiçbir hemcinsimin erkek karşısında ezilip büzülmesinden hoşlanmam. Ne kitapta, ne de gerçek hayatta. Yazarın kararlarını sorgulamayacağım ama Doğanın -kibir ve egodan arınılmış- meydan okuyan bir tip olabilmesini isterdim. Hiç değilse bunda olmasını isterdim. Zira bir erkeğin ilgisini çekmek için pasif bir karakter de olmak gerekmiyor. Gerçekten özgün bir kitap ve karakterle buluşuncaya kadar Türk veya yabancı, artık bu tür kitaplardan elimi çekiyorum, . Puan: 2/5
Profile Image for Yağmur.
132 reviews
August 9, 2021
En son buraya 'Yabancı'nın hakkıyla kitap olmasını o kadar çok istiyorum ki' diye bir yazı yazmıştım ve Yabancı şuan elimde duruyor. Sanki Öznurla birlikte kelimeleri de büyümüş gibiydi. Sonuna kadar kitap olmayı en çok hak eden hikaye YABANCI'ydı bence. Hem güldüğüm, hem ağladığım, kimi zaman çok üzüldüğüm, hatta kimi zaman da nefreti iliklerimde hissettiğim bir kitaptı. Yabancı tamamen bir duygu karmaşası yaratıyor bende ve ben bu hissi çok seviyorum. Birkaç yer dışında çoğu mantık hatası düzeltilmiş daha da harika olmuş.Öznur'a böylesine güzel, derin karakterlere kalemiyle can verdiği için daha doğrusu YABANCI'yı bizlerle paylaştığı için teşekkür etmeli. Ve son olarak şuna değinmek istiyorum, bir kitabın içeriğini bilmeden, üslubunu bilmeden yargılamayın, lütfen. Hemen bir etiket belirleyip yapıştırıyorsunuz üstüne.. Sevmediysen veya rahatsız oluyorsan, seven insanları rahatsız etme. Sen sevmiyorsun diye onlarında onu sevmemelerini bekleme. Her insan farklıdır. Lütfen bunu kabullen. Evet 17 yaşındayım ve Yabancı'yı okuyor ve delicesine seviyorum. Bunu eleştirmek sana düşmez veya beni yargılamakta.. (Not:Yabancı hala daha benim kitap okuyamama sebebimdir.)

-2021 edit-
İnsanlar gerçekten değişiyormuş.. Bu kitabı okuyan yağmur'un düşüncelerinin değişmesi gibi.. Şimdi 23 yaşındaki benin okuyacağı bir kitap olmaktan çıktı yabancı.. Cidden ama 17 yaşındaki kendim sana aferin, sevdiğin şeyleri eleştiren insanlara rağmen hala onları yapmaya devam ettiğin ve o kişileri dinlemediğin için.
95 reviews8 followers
January 3, 2023
Betimlemeler çok güzel ancak betimlemeler ne kadar güzelse kurgu da ilk kitapta o kadar aksak kaldı. Tamam, konu ve karakterlerin oluşturduğu depresif hava güzel ancak... Altı ay Öznur yazıyorum, diyerek ne ile uğraştı düşünmeden edemiyorum. O hatalar gözükmeyecek gibi değildi. İlk kitabın heyecanı diyelim biz buna, Yabancı'yı ilk kez okuduğumda bayılmıştım, son bölümlerini iple çekiyor ve Ediz'in biraz daha olgunlaşmış halini heyecanla bekliyorum.
Profile Image for Serhat Can Kacan.
99 reviews
April 10, 2016
Kitabı elime aldığımda herkes gibi beklentimin tavan olduğunu söyleyebilirim. Öznur Yıldırım'ı birçok kez Wattpad'de görüp okumaya cesaret edemeyen biri olarak kaçırdığım bir şeyler olduğunu kabul ediyorum. Öznur'un anlatım tarzı o kadar güzeldi ki bir günde 350 sayfa okudum.

"Birbirimizin tam zıttı iki insandık.

Katil ve kurban.

Biz buyduk."

Bazı bölüm sonlarında 'noluyor bea!' dedim. Bu kitabı wattpad'den nasıl okudunuz arkadaşlar, bölüm sonlarından sonra diğer bölümü nasıl beklediniz? Ben hemencecik diğer bölüme geçebildim ya bekleyenler napmış?

Kitabın konusundan bahsetmek gerekirse Ediz'in babası Levent Çağıran ünlü bir avukattır. Babası bir gün evinde Atalay Güngör yani Doğa'nın abisi tarafından vurulur. Ediz intikam almak için Doğa'yı kaçırmaya karar verir. Bu kaçırma süreci içerisinde Doğa, abisinin suçsuz olduğuna inanır. Daha doğrusu abisi bir polistir ve onun suçsuz birini öldürmeyeceğini düşünür. Ediz ise Atalay'ı öldürmek ister. Bu yolda kim kazanacak dersiniz?

Olaylar devam ettikçe hikayemize yeni karakterler katılıyor. Kutay, Egemen, Sıla, Yeliz, Başak, Uygar ve Gece.

Ben Ediz'in Kutay'a olan davranışlarını biraz çelişkili buldum. Daha farklı bir şeyler yapması gerekirdi.
Kutay kim derseniz Hatay'da zengin bir hayatı olan karakterimiz. Ne derler "bir eli yağda, bir eli balda.". Kutay'ın da babası avukattır fakat Levent Çağıran kadar meşhur birisi değildir.

Zengin hayatı mıdır bilemem, her gün ayrı bir olayları vardı. Bir gün balo, bir gün bar ve bir gün sinema gecesi. Yazarımızın olay örgüsünde YGS'yi unutmaması iyi olmuş. Açıkçası bunca olaydan sonra Doğa'nın YGS'de ne yapacağını merak ediyorum :)

Kitapta ilerlerken Ediz ve Doğa'nın çocukluklarından bazı olaylara da yer verilmiş olması güzeldi. Bir gece vakti kitabı okuduğumda Doğa'nın hikayesi beni etkilemişti hatta rüyama bile girmişti. Aslında Doğa'nın da güzel bir yaşamı olmamıştı. Babası her zaman Doğa'yı kendi istediği şekilde yetiştirmek istemişti.

"Bazen canını yakan insanı suçlayamazsın."

Kitabın adında da geçtiği gibi bir Şahmeran vardır. Ediz'in Doğa için kullandığı bir sözdür. Peki aslında "kimdir bu Şahmeran?" diyenler isterlerse internetten bakıp araştırsınlar, isterlerse kitabı okumaya devam etsinler. Ediz bizlere, aslında Doğa'ya Şahmeran efsanesini anlatıyor.

"Efsane, Şahmeran'ın insanoğluna olan sadakati ve iyi niyetine karşılık gördüğü ihaneti anlatır." (kitaptan alıntı değildir."


Kitaba dört puan verdim. Dört puan vermemin birkaç sebebi var, bunları sizlerle paylaşayım. Öncelikle Doğa'nın sürekli "çimen yeşili" söylemi beni rahatsız etti. Kitabın içine girip "kızım o seni kaçıran adam!" demem gerektiğini hissettim. Diğer bir sebep ise Ediz'in "sana sadece ben zarar verebilirim" sözünü birçok kez tekrar etmesiydi. Son sebebim ise Ediz'e biraz gıcık oldum çünkü kadınlara karşı bazı anlam veremediğim sözler var.

"Alışkanlık bazı şeyleri çürütüyor," dedi sakince. "Ama unutulmuyor."

Öznur'un yeteğini ilk kitabı Yabancı'yı okuduktan sonra siz de görebilirsiniz. Bu seri bittikten sonra başka romanlar yazmasını bekleyeceğim. Böyle bir kalemi olan insan gelecekte önemli isimler arasında olabileceğinden eminim

Kitabı okurken şarkı önerisi isteyenlere
*Until The Levee - Joy Williams
*Until We Go Down - Ruelle
Profile Image for Nora’nın Kitaplığı.
208 reviews42 followers
May 15, 2019
Ayrıntılı yorumum için: Nora'nın Kitaplığı

Wattpad'de okuyup kitap olmayı hak ettiğini düşündüğüm tek hikaye sanırım. Okuduğum birçok "kitap"tan daha kaliteliydi. Hak ettiği ilgiyi göreceğini umuyorum.. Bir de keşke sonunu görebilsek :D
Profile Image for Işılay.
2 reviews1 follower
Read
February 28, 2016
Bu kitap romantik bir kitap değil daha çok psikolojik bir kitap. Ediz'i Ediz yapan veya Doğa'yı Doğa yapan o anlamsız dediğiniz iniş çıkışlar. Öznur konudan konuya atlamak yerine bence güzel bir şekilde olayları anlatmış. Betimleme yapmayı öyle herkes beceremez. Çıksada alsam dediğim nadir kitaplardan.
Profile Image for Ceyda.
60 reviews
April 7, 2016
Hemen elimde olmasını deli gibi istiyorum
Profile Image for Elif  Yıldız.
243 reviews19 followers
November 27, 2017
ŞAHMERAN

Yalnızlığı seviyorum diyen bir insan aslında yalnızlığı sevmiyordu, elindeki tek seçenek buydu ve bu duvarı kırabilecek gücü kendinde bulamayınca kendinden daha zayıf olan yalnızlığa sığınıyordu. Yalnızlık çaresizliğin en aciz evladıydı, ona söz geçirebilmek ve zapt edebilmek çok daha kolaydı. Ve yüzleşmektense kafasını toprağa gömen bir korkak olduğum için çaresizliğie kafa tutmak yerine onun varlığını hiçe saymıştım. Ama işte karşımdaydı.

İlk olarak kitabın yazarı olan Öznur Yıldırım ile başlamak istiyorum. Kendisine dair bildiğim tek şey, adı. O yüzden birazdan aşağıda yazacağım eleştireler tamamen kitabına dair olacaktır.
İnternet üzerinden bu kitaba dair çok fazla yorum gördüm ve bir kısmını da okudum. Bu kitap için birçok video çekilmiş, birazını da izledim ve şunu fark ettim; Bu kitabı okumuş insanlar tamamen ikiye ayrılmış durumda. Birinci kısım bu kitabın Wattpad'in çıkarmış olduğunu en iyi kitap olduğunu, betimlemelerin çok iyi olduğunu, kitabın kusursuz olduğu düşünüyorlar. İkinci kısım ise bu kitabın tecavüzü meşrulaştırdığını, bir kızın katili ile bu denli iletişimi olmasının anlamsız olduğunu düşünüyorlar. Ben bunlardan hangi tarafa aitim bilmiyorum ama iki kısımda da katılmadığım yerler var.

Bu kitabı okurken beni üzen hatta yer yer sinirlenmeme sebep olan en büyük neden şu ki, Cinsiyet Sorunsalı. Bu kitap bir kurgu olabilir ama yine de içerisinde 'Yemek yapamayan kadın mı olur? Pardon kız mı olur (!) ?' bu ve bunun gibi anlamlara çıkan yazılar barından bir kitap için 'Bu kitap kusursuz.' diyemem. Yazarın kendi kişisel hayatında düşünceleri bu yönde mi bilmiyorum ama ben bir kız olarak kitap kurgu bile olsa böyle şeylerden hoşlanmıyorum, bu kitap bu tabirler nedeniyle benim için zaten 1-0 geride başladı.

Ediz kitapta en sevdiğim karakter oldu. Neden diye sorarsanız tabi ki yeşil gözleri demem, gücünü acısından alması derim.
Bir de bu kitabı betimlemesi için güzel bulan çok değerli okuyuculara ithafen kendi görüşümü de belirtmek isterim, bir yazarın kitap yazarken yapmış olduğu betimlemeler kitabın mükemmeliğini ortaya çıkarmaz veya o kitabın kusursuz olduğu anlamına da gelmez. O betimlemelerin kalitesi yazarın yazma işine olan yeteneğini gösterir.

Bu kitabın tecavüzü meşrulaştırdığını düşünmüyorum çünkü Ediz ve Doğa karakterleri aslında biraz da takıntılı ve kendi krallıklarında Kral olmuş insanlar. Kitabın gerçekliğinin mümkünlüğü ile de ilgilenmiyorum çünkü bu kitap bir kurgu, yazarın kendi oluşturduğu dünyayı okuyoruz bu kitapta. Sorgulamak yerine o dünyayı okuyun, sizin kişiliğinize oturan ve oturmayan yanları belirleyip ona göre de devam edin.

*Yabancı Veyl hakkında da çok fazla yorum okudum, herkes o kitapta her şeyin nedeninin açıklandığını yazmış. Yine bir kısımda (Veyl için) aynı şeylerin sürekli tekrar ettiğini yazmış. Bakalım artık! Kısmet olursa Yabancı-Veyl'in yorumunda daha çok Ediz ve Doğa hakkında konuşmak üzere!
Profile Image for Damla.
243 reviews19 followers
October 19, 2018
öncelikle emeğinden dolayı yazarı tebrik ediyorum. wattpad yazarlarına veya daha büyük bir genelleme yapmam gerekirse amatör yazarlara karşı hep bir önyargım vardır, ama bu amatör hikayeleri okumayacağım anlamına gelmiyor. bazı forum sitelerinde takip ettiğim hikayeler yok değil ama o hikayeler o kadar mükemmel hikayeler ki günümüzde basılan/çıkan kitaplardan daha kaliteli, daha okunabilir, daha kurgusal olup ayakları yere basan hikayeler/kurgular. ama ne yazık ki Öznur’un Yabancı’sı için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. neden mi? çünkü yazarımız dahi bölümlerinde neler yazdığını unutup kendini tekrara düşmüş. yetmemiş daha bir bölüm önce olan olayları unutup belki bir belki bir yıl sonra olabilecek olayları karakterin sabahında yaşamasını sağlamış. peki bu durum neden mi kaynaklanıyor? bence bu durum bu kitabın bir wattpad hikayesi/kurgusu olmasından dolayı kaynaklanıyor. wattpad’de biliyoruz ki iki bölüm arasında belli bir zaman aralığı oluyor ve bir insan olarak bir önce ki bölümlerde neler olduğunu unutabiliriz; tabii o hikayenin tutkulu birer takipçisi değilsek. veya kitabın yazarı olarak hep aynı ruh hali içerisinde olamayız ve o an içimizden ne geçiyorsa onu yazmak isteriz. ama ne yazık ki bunların hepsi online platformda geçerli şeyler yani amatör olduğumuz kulvarda. ama ne yazık ki Yabancı artık bir kitap olma yoluna girmiş bir hikaye/kurgu bu bakımdan dolayı bu amatörlüğü üstünden atmasını isterdim, hatta gerekirse bölümlerin baştan yazılmasını isterdim. hatta kitabın bu kadar uzun olması yerine daha kısa faha öz daha tüm karaktere yer veren daha can alıcı daha çok karakterleri içten tanımamızı daha çok bölümler arası tutarlı ama daha da önemlisi kadın karakterlerini ezdirmeyen, tecavüze uğramasını sağlamayan, daha kararlı, dik başlı, kendine güvenen, kararları üzerinde durabilen, ne ise o olan, değişime açık ama kendine güvenip ayakları üstünde kalan ve sınır çizgilerinden çıkmayan kız/kadın karakterler isterdim. yazarımızda genç bir kız olduğundan dolayı bu konuda ona çok kızdım şahsen. neden Doğa’yı bu kadar ayaklar altına aldı cidden anlayamıyorum! ama ilk 50 sayfada bize o karakteri o kadar güzel yansıttı ki yürü be kızım dedim! bize işte böyle güçlü, kuvvetli karakter lazım! ama işin rengi daha duygularını dahi tanıyamayan her bir adımında Ediz’e kuyruk sallayan bir karaktere döndü. yanlış çok yanlış! bunlar kesinlikle olmaması gereken şeyler. ben yine de bu genç yazara bir kez daha şans verip seriye devam ederim ve tek temennim kendisinin yanı sıra karakterlerinin özünü geliştebilmiş olması. be ayrıca ilk kitap kadar hikayeyi uzatmamış olması dileği ile...
Displaying 1 - 30 of 162 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.