Köle

Köle #1

by Işıl Parlakyıldız

Kudretli bir prensin bir köleye duyduğu tutku... Bir kölenin efendisine olan aşkı...

Veliaht Prens Edward, yatağını nice kadınlar süslerken, aradığı tutkuyu kölesinin gözlerinde bulduğunda âşık olabileceğini hiç düşünmemişti. Aslında Prens Edwardın aklını kurcalayan sorunun yanıtı gayet basitti: İkisi de sadece bedenlerinde özgürdüler. Ne Edward bir prensti ne de Jaymie bir köle... Dudakları, gözleri, elleri özgürce konuşuyordu. Sevişmeleri, birbirlerine haykıramadıkları, söylemek isteyip susmak zorunda kaldıkları cümlelerdi.

Her istediğini elde etmiş bencil bir prens, bir kölenin aşkıyla baş edebilecek mi? Aşkları için geleneklere karşı savaşırken engelleri aşabilecekler mi? Kaybedişi, intikamı ve pişmanlığı yaşarken sevgileri yeniden doğru yolu bulabilecek mi? Şehvetin, masumiyetin ve acının derinlerinde; aşkın her hâlini anlatan bir hikâye...

744 pages, Paperback

First published January 1, 2013

Reviews

[Sena · Rating 3 out of 5]

Bir süre ne karakterlere, ne yazarın diline, ne de kurguya alışabildim. Sürekli tekrar edip duran olaylar, Jaymie'nin bitmek tükenmek bilmeyen nazları, güvensizliği -tamam çok da haksız olduğunu söylemiyorum ama- kitaptan soğumama yol açtı. İkinci bölümden itibaren kitap açıldı, alışma süreci ortadan kalktı, hatta sürükleyici bir hale geldi. Çok da tatlı sonlandı ve hayal kırıklığı olmaktan kurtuldu neyse ki.

[Nora’nın Kitaplığı · Rating 2 out of 5]

2.5/5

1 puan feministlik hislerim kabardığından, 1 puan kitabın gereksiz uzun olduğunu düşündüğümden, yarım puan ise kadın karaktere yapılan aşağılanmadan sonra ikilinin arasındaki aşka inanamadığımdan.. Ah bir de kız ve erkek karakterin arasında "en az" 10 yaş olması... Spoiler vermek istemediğim için devamını söylemeyeceğim. Halbuki ilk 400 sayfayı sevmiştim..

[Beril Su · Rating 4 out of 5]

Fazlasıyla arada birakan bir kitap. beni rahatsiz eden fazla uzatilmasi ve asiri cinsellik icermesi. Kitaptaki seks sahneleri cikartildiginda geriye hicbirsey anlatılmiyor. Iyi diyemiyorum ama kotu demekte haksizlik olur.

[Kafamdaki Makine · Rating 3 out of 5]

Kitabın başından yarısına kadar beni inanılmaz derecede sarmaladı. Yazarım kurduğu ütopik bir fikir okuma cazibesini bir hayli arttırdı. 24. Yüzyılda kölelik sistemi, bir köleye aşık olan prens, yüz yıllardan kalma modernleşmesine imkan tanınmayan bir sistem. Bunu kitabın yarısında harikulade anlatmış. Yeni nesil yazarların aksine kitap su gibiydi. Taa ki sona doğru başka bir boyuta alındı kitap. Bir kölenin, sevilmesine değil, her zaman köle olarak kalacağı, sürekli aşağılanacağı bir kitap oldu. Burdan bu düşünceyi kınıyorum. Saplantıyı, manik depresif ve Sado mazo duyguların aşkla alakası olmadığını birileri dile getirebilirse , işte köleliğin kalktığı zaman o olabilir. Kendi kendini bitiren bir yazar, çok üzüldüm.

[Bilge · Rating 3 out of 5]

internette biri kitabin insani kendisine fazla kaptirmadigina dair bi yorum yapmisti bende tam olarak boyle bi kitap arayisindaydim yani kitap okumak istiyordum lakin surekli kitabi dusunup acaba sonra ki bolumde ne olacak diye heyecanla kitaba kosmak bi bolum daha bi bi bolum daha diyip kitabi bi gecede bitirmek istemiyordum. Bunun uzerine internette gordugum o yoruma guvenerek kitabi elime aldim ALMAZ OLAYDIM. bu kitap bagimlilik yapiyor arkadaslar. bi de bolum bolum yazilmamis surekli bi devamlilik var yani bi baslayinca birakamiyorsunuz ya. bu kitap yuzunden 2 saatlik uykuyla okula gittim. gunde 9 saat okulda olmama ragmen 700 kusur sayfayi iki gunde devirdim. Annem artik hic ders calismiyorsun hep kitap okuyorsun diye triplere girmeye basladi. Cok zor zamanlar yasadim.
Neyse ne diyordum? Kitap.
Kitap boyunca Edward'a olan hislerim;
-Kitabin basinda bu ne simarik bi insan
-Ortalarina dogru ay cok tatli
-Biraz daha ilerledikce lanet adam senden nefret ediyorum
-ve sonlarinda da son pismanlik fayda etmez yuru git yuzunu bile gormek istemiyorum.

Yalniz tum olanlara ragmen en sonunda Jaymie'nin Edward'a olan tavri hic hos degildi ve ben kendimi onun yerine koydugumda asla boyle yapmam dedigim cogu seyi yapti ve Jaymie'nin bu kadar inatci bi karakter olmasi da sinirlerimi bozmadi degi. Dengesiz bi karakterdi.
Ek olarak Edward karakterimizin tavirlarinin bulundugu konum icin asiri oldugunu dusunuyorum. bi kere prens dedigin daha agirbasli daha sakin daha hesapli, otokontrollu olur bence. Edward da bunlarin hicbiri yoktu.

Bazi yerlerde kitap kendini cok tekrar etti gereksiz uzatilmisti. karakterlerin duygularina da cok hakim olamadim cunku karalterlere hic bi olayi yasama onu hissetme sansi verilmemis gibiydi soylemek istedigim bi olay oluyor ve daha okur nefes alamadan "noluyor yahu?" diye kendine soramadan baska bi olay oluyor boyle kaliyorsunuz. karakterleri de anlayamiyorsunuz tam .
Onerim eger bi distopya okumak istiyorsaniz bu kitaba ellesmeyin. aradiginiz bu degil. ama tutkulu bi ask ariyorsaniz. Bu siralar romantizme ihtiyacim var benim diyorsaniz 9.90 indirimini bekleyin o zaman alin. 29 lira vermeyin yaziktir gunahtir.

[Keira Daisy · Rating 4 out of 5]

Bir puan senin için kırıldı Edward :D Uğultulu Tepeler'deki gibi kararsız kaldım bir ara sana sonra ger döndün aramıza, kafan yerine geldi... Saray distopyasına bayıldım! Bir anda eski zamanlardayken diğer sayfada karşına çıkan teknolojik aletlerle noluyor ya diyebiliyorsun.
Zaten böyle mangaları kafama takmıştım, kitabı okurken yerimde duramadım bu yüzden. Çok güzeldi çok beğendim. Türk yazarlara daha da bir ısındım sayesinde. Okuyun bence :D

[PotterHead · Rating 3 out of 5]

Çok uzundu bence. Keşke daha kısa olsaydı. Edward'ın bazı yerlerdeki davranışları biraz kitaptan soğutsa da bence fena değildi.

[Canan · Rating 3 out of 5]

edfırtlardan bir kez daha nefret ettim...
ne aşkMIŞ ama..
hele o sonu...

[Gamze Kahyaoğlu · Rating 4 out of 5]

4,5/5

[Ceyda]

-_-