Masum olmayan bir dünyada yaşıyoruz. İnsanların yüzlerinin unutulduğu, kendi yüzümüzü unuttuğumuz ve değerlerin çok kolayca harcanabildiği bir dünyada...
Böyle bir dünyada insanın yüzünü görmek nasıl mümkündür? Gönül gözüyle görmek ne demektir? Hukuk, insanları görünmez kılmaktadır. Kişileri/yüzleri görünmez kılarak kendisi adaletsizliğe yol açan bir kurumun, adaletsizlikleri görmesi mümkün müdür? Mümkünse, hukukta adaletsizlik nasıl ortaya konur? Hâkimin, kendi yüzünü unutmadan, karşısındakilerin yüzünü görmesi nasıl mümkündür?
Bu kitapta Gülriz Uygur, bu ve benzeri soruları sormakta ve Küçük Prens, Asılacak Kadın ve Okuyucu gibi romanların eşliğinde, onları yanıtlamaya girişmektedir.
Öncelikle Hukuk Başlangıcı ve Hukuk Felsefesi derslerini, AÜHF’de Sayın Gülriz Uygur’dan almış biri olarak bu kitabı okurken kendimi ayrı bir konfor alanında hissettim. Çünkü hocam, değer ve değer yargıları üzerine derslerde bana çok şey katmıştır. Ben, kendi adıma üniversite 3. sınıfta gördüğümüz hukuk felsefesi ile, hayata dair bakış açımda bir noktadan bambaşka bir noktaya taşındığımı müthiş bir heyecanla idrak etmiştim. Bu eserde de mesleğimi icra ederken bana yol göstermesi üzerine birçok not aldım. Yıllar sonra okul sıralarından geçmek gibiydi. Hocam, bu güzide eserinde adalet ne demek, ahlak ve etik arasındaki fark, değer ve değer yargısı, değer bilgisi, görmek, ilgilenmek, ilgilenen kişiye dair özellikler, özerklik, baskı, aklı başındalık gibi birçok temel kavramı da açıklayarak, adaletsizliği görmeye giden yolda izlenecek adımları çok akıcı bir dille izah etmiş.
Dilerim ki, her hukukçunun yolu da bir gün değerli hocamla ve bu değerli eseri ile kesişir. Kitapta da ifade edildiği gibi adaletsizliği görmek istemek tek başına yeterli değildir. Bunun bir bilgi sorunu olduğununun farkında olmak gerekir ve bilgi sorunu ile kast edilen, değer ve değerler bilgisidir.