Jump to ratings and reviews
Rate this book

Doppler #3

Slutten på verden slik vi kjenner den

Rate this book
Doppler er tilbake.
Etter år i de dype skogene, kommer Doppler på at han har familie.
Han plasserer elgen, Bongo, i en kennel for hjortedyr og vandrer inn i Oslo.
Han gleder seg til å se kone og barn, men det gamle huset hans ser fremmed ut. Og i navnefeltet på postkassa, er hans eget navn strøket ut, og et nytt satt inn: EGIL HEGEL.
Doppler tror han har nådd bunnen, men krenkelsene har så vidt begynt

https://www.cappelendamm.no/_slutten-...

280 pages, Hardcover

First published September 10, 2015

99 people are currently reading
1774 people want to read

About the author

Erlend Loe

58 books1,856 followers
Erlend Loe is a Norwegian novelist. He worked at a psychiatric clinic, and was later a freelance journalist for Norwegian newspaper Adresseavisen. Loe now lives and works in Oslo where in 1998 he co-founded Screenwriters Oslo - an office community for screenwriters.

In 1993 he debuted with the book Tatt av kvinnen, and a year later published a children's book, Fisken, about a forklift operator named Kurt. Loe has a distinctive style of writing which is often likened to naïve art. He often uses irony, exaggeration and humor.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
647 (17%)
4 stars
1,510 (41%)
3 stars
1,146 (31%)
2 stars
268 (7%)
1 star
68 (1%)
Displaying 1 - 30 of 289 reviews
Profile Image for tripswithbooks.
371 reviews52 followers
December 26, 2018
Doppler’e veda ettim.
Bir çok insana sinir bozucu gelebilecek bir karakteri bu kadar sevmiş olduğuma ben de inanamıyorum.
Bir gün ailesini terkedip ormanda bir geyikle yaşamaya başlayan bir adam. Başarılı olduğu işini, herkesin hayalini kurduğu aile yaşantısını, en önemlisi konfor alanını bırakıp ormanda bambaşka bir hayat ile bambaşka bir adama dönüşüyordu kendi ismini taşıyan ilk kitabı Doppler’de.
Serinin üçüncü kitabı olan ancak ikinci kitap olarak Türkiye’de basılan Bildiğimiz Dünyanın Sonu’nda ise evine, şehre, insanların arasına dönüşü ve sonrasında yaşadıkları anlatılıyor.
İlki kadar keyifle okuyabildim ben bu kitabı da çünkü hem Doppler ile bağlantıda olmaktan, onun zihninde dolaşmaktan zevk aldım hem de sayesinde çıktığım kendi zihnimdeki yolculuktan çok şey öğrendim.
Profile Image for Amorfna.
204 reviews89 followers
August 5, 2016
Za mene je priča o Dopleru uvek bila priča o pobuni, na jedan tihi, potuljeni Lu-ov način.

U Dopleru, pratili smo Andreasa u naivnoj pobuni protiv odgovornosti i konvencija modernog društva. Dopler nam se predstavlja vrlo Luovski. kao moderni anti-heroj,nesputan i dovoljno lud da se upusti u nešto što je za većinu ljudi van zdravog razuma.

Volvo kamioni , možda najnepreciznije određena, lucidna i živopisna nastavlja u tonu pobune protiv konvencija da bi do kraja duboko zagazila u antitezu, u pobunu protiv pobune, ruglo sebe same.

Tri godine posle, Dopler se vraća u civilizaciju da bi doživeo ultimativni poraz, pobunu protiv samoga sebe. Onaj isti svet kojeg je prezreo sada ga guta i raskrinkava. Gledajući svet očima drugih vidimo Doplera kao samoživog i sebičnog, neprilagođenog anti-junaka ogoljenog u meri neobičnoj za Lua.

Luov čovek je uvek slab, simpatičan ali i uvek osvetljen sa jedne strane, sa one sa koje nam se daje u punom šarmu i sa dovoljno ’ redeeming qualities’. Dopler je sada stavljen pod masivni reflektor bez mnogo milosti.

Na jedan suptilan način Lu je napravio satiru od svega, od modernog društva i onoga što smatramo normalnim, ali i od svog borca koji je na mnogo načina tipičan predstavnik društva protiv kog se bori.
Profile Image for İlkim.
1,469 reviews11 followers
July 24, 2021
Nasıl başladı, nasıl bitti beni şaşırttı açıkçası. Üst üste çok okudum aynı karakteri diye bir süreliğine yarım bıraktım zaten, ama bugün tek oturuşta bitirebildim. Garip bir karakter, garip bir seri olarak aklımda yer etti.
Profile Image for Konserve Ruhlar.
302 reviews196 followers
November 6, 2018
Doppler yuvaya dönüyor . Hayalindeki ailesini bambaşka bir durumda buluyor. Herkesin hayatından memnun bir şekilde devam ediyor olması Doppler için işleri biraz zorlayacak. Bu zorlu süreçte yaşadığı hikaye komik, abdürd ve zaman zaman düşündürücü ögelerle dolu.

Ormana yerleşerek ailesinden ve toplumdan kaçan Doppler bu kez geri dönüşüyle onlara ayak uydurmak için her şeyi yapmaya hazır olduğunu düşünür. Geri dönüş heyecanıyla önce ailesini geri kazanmak için çalışır ve bunu yaparken çok da doğru olmayan hileli yollara başvurur. Sonunda terk ettiği eve kabul edilir ama her şey bundan sonra başlar.


Doppler’in en çok katlanamadığı şey tüketim çemberinde olmak. Üreten bir adam olsa bunun neden olduğu tahammülsüzlük anlaşılabilir olurdu ama kendisi aynı zamanda üretmeyen ve kimse ona dokunmasa saatlerce televizyon izleyerek yaşayabilecek biri. Ve çalışmaktan hoşlanmıyor. İnsanların güya hayatı kolaylaştırmak için icat ettiği tüm sistemlere karşı. İnternet, bankalar, okullar , alışveriş merkezleri, eğlence yerleri her şey onun için gereksiz. İnsanların sürekli yeni bir şeylere sahip olmak için çalışıp durmaları, onların farkında olmadan içine hapsoldukları bir sistem ona göre. Ve buna dahil olmayı kesinlikle istemiyor.

Ancak kimse, yıllar sonra eve dönmüş bir koca bile olsanız evde boş boş oturmanızdan hoşlanmaz. O yüzden evdeki varlığının devamını sağlayabilmek için evi çekip çevirme görevini sessizce üstleniyor Doppler. Ama ne yaparsa yapsın ayda belirli bir miktar para getiren biriyle aynı değerde görülmediğini hissediyor. Yaptığı işlerin parasal değerini hesaplayacak ve değerini söyleyecek bir sistem yok ne yazık ki. Ev kadınlarının içine düştüğü o çaresiz durumu burada güzel vurgulamış Doppler.

Ailesini geri kazanmak için gösterdiği çabaları anlatan ilk bölüm eğlenceli ve tempolu başlamışken daha sonraki bölümlerde hikaye biraz topallıyor. Doppler’la birlikte televizyon karşısında geçen saatler biraz sıkıcı. Sonrasında kahramanımız yine ilginç yollara başvuruyor ve hayatını hayretle izliyoruz.

Kitabın dili çok sade, mizahi bir yorumla aktarılması hikayeyi sürükleyici ve ilgi çekici kılıyor. Eğlendiren düşündüren bir yanı var. İlk kitap yine de benim için daha özeldi diyebilirim. Oradaki Doppler daha naifti sanki.

Bildiğimiz Dünyanın Sonu aslında Doppler üçlemesinin son kitabı. Ne yazık ki Erlend Loe kitaplarını dilimize çeviren ve yayımlayan yayınevi bunun bilgisini vermiyor. İkinci kitap Volvo Trucks henüz dilimize çevrilmemiş, onu atlayarak üçüncü kitapla devam edilmiş. Bunun herhalde geçerli bir nedeni vardır ama ben Doppler 'ın ormanda geçirdiği yılları merak ediyorum doğrusu. Böylece onun medeniyete döndüğü zaman nasıl bir ruh hali içinde olduğunu ve bazı davranışlarının temelinin aslında neye dayandığını daha iyi anlayabilirdik.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Banu Yıldıran Genç.
Author 2 books1,423 followers
April 7, 2019
doppler, erlend loe’yle tanıştığım ilk kitaptı ve o dönem okuyanlar arasında doğaya dönmeye dair kutsal kitap gibi görülmesine şaşırmıştım. güzel kitaptı ama “hayatımın kitabı” durumu yoktu bence. daha sonra “naif. süper”i okuyunca loe’yi asıl olarak anladım. o komikliği, basitliğiyle bence tanışmak için daha doğru bir kitap.
neyse, bildiğimiz dünyanın sonu, doppler’e göre çok daha komik ve andreas doppler’i çok daha iyi anlatan bir kitap olmuş. okurken bazen kahkaha attım :) doppler’in bencilliğine gıcık olurken başına gelenlere üzülmemek yine de elde değil. başına gelenler derken 500 yıllık bir ömürde yaşanacak denli çok şeyden bahsediyorum 😝
Profile Image for Sanja.
76 reviews71 followers
June 22, 2016
Najzabavniji i najmračniji Lu do sada. Obavezno prvo čitati prva dva dela, naravno.
162 reviews25 followers
May 6, 2020
Sad me već nerviraš, Lu. Toliko važnih tema otvoreno i samo zagrebano, onako ovlaš, usputno, da bi ih zatim uneozbiljio i završio u nekom karikiranju. Drugi tom mi se dopao baš zbog tog neozibljnog pristupa, ali drugi tom, Volvo kamioni, i jeste sam po sebi jedna karikatura. Treći tom otvara važna pitanja i zaslužuje drugačiji pristup. Barem sam ga ja priželjkivao. Iako sam od početka znao da očekujem mnogo. Lu se drži stila i to je ok.

Kako god, ima baš mnogo dobrih momenata. Iako mnogi stavljaju akcenat na tihoj pobuni i kritici društva, meni je najjači motiv povratak u društvo i pokušaj socijalizacije nakon višegodišnjeg eskapizma. Dopler se poslije trogodišnjeg potucanja po šumama vraća u grad i pokušava uspostaviti odnos sa porodicom. I to je na momente genijalno. I po tome ću pamtitit Doplera. Kao čovjeka sistema koji bi da mijenja sistem, kao pobunjenog čovjeka bez afirmativnog pristupa drugom i drugačijem, kao čovjeka izgubljenog u besmislu bez šanse da nađe i povrati smisao.
Profile Image for Vanja Šušnjar Čanković.
371 reviews139 followers
March 22, 2018
Ovaj Lu je najluđi do sada. Najzanimljivije kod njega je što zadržava isti ton i kad je jednostavno duhovit i kad je mrtav ozbiljan i kad je sarkastičan i kad nas parodijom spušta na zemlju ili preciznije kao da nas uhvati za kosu i lupa našom glavom o zid, ma ne znam, nisam pametna, skroz me raspametio. Tek sad, kad se Dopler vratio kući meni stvarno dođe da pokupim porodicu i da odemo svi zajedno da živimo u šumu kao Captain Fantastic (umalo ne napisah America). Dotad je to bila samo kao slatka ideja u glavi za koju znaš da se nikad neće ostvariti, ali sad je to sasvim druga priča.

Inače, skroz je nejasna linija između normalnog i nenormalnog da se često osjećam nedorasla njegovom mozganju, ali svejedno me je tek ovim dijelom baš osvojio. Čudan i potpuno nekonvencionalan buntovnik protiv savremenog sistema vrijednosti, licemjerja modernog društva, konzumerizma i otuđenosti od samog sebe i suštine samog bića, Doplerovo mentalno rastrojstvo klizi u obe krajnosti, od psihijatrijskog slučaja do potpunog genija. Tako jednostavno ogoljuje stvari do njihove srži, smijući nam se u lice. Istovremeno i groteskan i tragičan, antijunak koji vam se uvuče pod kožu i o kojem neprestano razmišljate jer vam pojednostavljeno predstavi stvari onakvim kakve stvarno jesu i opali vam takvu šamarčinu da se otrijeznite u sekundi. Neću više pisati, jer je već savršeno predstavljena sižeom samog izdavača. U svakom slučaju, drago mi je što sam ga pročitala iako prva dva dijela nisu ulijevala mnogo povjerenja, ovo je sad već ozbiljna priča, pisana pitko, a i stvarno se brzo čita. Pored toga, sigurna sam da ću još nekoliko dana biti u atmosferi ove briljantne male knjiižice i da neću moći tek tako uzeti neko novo štivo. A Lua definitivno nastavljam čitati dalje.
Profile Image for Aslıhan Çelik Tufan.
647 reviews196 followers
July 21, 2018
Bence devam kitabı yazmak epey zor. Sıfırdan bir kitap yazmak görece daha rahat olsa gerek diye düşünüyorum hata ediyorsam affola! Devam kitapta bir defa beklenti var önceki kitabın yarattığı etkiyi yakalama ve hatta geçme hedefi var tutmazsa bu hedef yarattığı düş kırıklığı var var var var..

Kitapta işte bunlar var! Ne yazıkki Doppler etkisi yok bir kere. Doppler’ de okuduğumuz dünya ve karakter devamı yok. O ironik komik hava da ne yazıkki daha minimal seviyede ne yazıkki. O zaman neden 3 yıldız e o da Doppler hatrına..

Doppler okuyanlar tavsiyesiz okuyacaktır ama çok da beklentide olmadan okunması faydalıdır.
Profile Image for Orbi Alter .
234 reviews54 followers
February 26, 2022
S prvom knjigom duhovito je komentirao svijet, ali je to upakirao u odmjereno šašavu knjigu. U Kamionima, nastavku - stvorio je lik Britt (pojačao čvaknutost), podebljao humor, a i cinizam mu se oteo kontroli što je meni bilo još draže. I da, možemo reći da je bio pomalo nenormalan. <3 Ali pravi crescendo uslijedio je u Kraju, surovoj groteski koja me po mnogočemu uhvatila nespremnu. Dopler je raw. Na momente manijak? Predivan, ali definitivni manijak. Oko nekih stvari i situacija mi se sad Čehov vrti u mislima s onom puškom iz prvog čina koja će na kraju sigurno opaliti. I da, sad ima nekako sve smisla. Doppler je sazrio u svom manifestu kojim objavljuje rat svim onim velikim riječima koje su se prigodno našle na poleđini knjige. Svemu onome što nas inače iritira i postao je glasnik svakog od nas u kome je već čučao neki takav Doppler koji ponekad kao jedini način za spas zdravog razuma vidi romantični robinsonovski bijeg. Posebno ako ga prati neko biće poput Bonga

Zašto me ovo sve toliko inspiriralo? Zato što volim kad se ocrtaju konture ovog ludila od vremena u kojem živimo jer ono zaista je crnohumorno. Parodiranje svakodnevice
kroz britak i brutalni humor čini da se sva težina postojanja svede na apsurd, a apsurd na smijeh i nekako postane laķše. Ok, možda je problem kad se svakodnevni život pretvori u parodiju pa parodija na parodiju djeluje jako ozbiljno... Doppler je dokaz kako jednostavno, nepretenciozno i vrlo direktno možeš imati priču koja je u esenciji potpuni rant, a dobre rantove obožavam. Valjda zato ta karikirana prateća priča jer te nekako šarmom mora pridržati da ne upadneš u duboki očaj. I to mu ide. Biti tako prozračan, a britak - to je talent.

Unatoč mojim htijenjima da Doppler saga nikad ne završi jer treba otići doma kad je najbolje i unatoč tome što smo stvarno došli do kraja svijeta i više se nema tu što reći, negdje u meni postoji nada da on nikad neće prestati biti taj predivni luđak iz susjedstva koji govori stvari i za mene. Živi u mom vremenu i gleda mojim očima. No također, nastavak sage bi možda Dopplera pretvorilo u F dijagnozu i tko zna koliko bi se svjetla nastavilo gasiti u njegovoj priči. Falit će mi. Falit će mi njegova nesnalažljivost i direktnost u smislu što se ponaša kao da zaslužuje sve, svijet se vrti oko njega - posrnuo u očaju on ima pravo da mu se hirovi maze, falit će mi melankolični sada već adolescent Bongo koji je izgleda potpuno nezainteresiran za sobice, falit će mi desničar koji se također traži u šumi sa ostatkom munjene ekipice, falit će mi i Britt sa svojim požutjelim prstima i napušenim eskapadama, falit će mi šuma i Sara, Jane i Aleksej, falit će mi i porno umjetnička scena, ma čak i Egil Hegel i oh, da. Definitivno će mi faliti Sensej.

Sva ova surovost došla je s rastom lika, trebalo je biti u njegovim cipelama od prve knjige. Trebalo je doživjeti scenu štrcanja po Sarinom stanu prvi put, mada i svaki idući put me iznova oduševi i zbilja mislim da je najluđa scena u povijesti književnosti 😂 . Kad bih pomislila da sam vidjela i doživjela sve, on bi me iznenadio opet, pravi rollercoaster smijeha. Koliko vam se to puta događa s knjigama? Znate da je čvaknuto, al vas svako drugo poglavlje opet zdrma hahahaha.

Predivan moj luđak, eto što je.

Ne znam po koji put sam je pročitala... knjiga koju sam čitala većini prijatelja, knjiga koju su mi čitali i knjiga kojoj se uvijek i iznova, vjerojatno zauvijek mislim vraćati. Osobni broj 1. Najdraži na svijetu.
Profile Image for Bezimena knjizevna zadruga.
227 reviews159 followers
August 23, 2017
Sve je opet bilo isto. Junak ranijih romana nanovo u urnebesnom donkihotovskom otporu svemu. Duhovit, cudan, mudar i svoj. Na cetvrtini citanja shvatio sam kako mi nedostaje Lu, ne samo u citanju.
Na polovini sam se prepustio.
Do kraja se smeh preobrazio u gorki ukus misli o sustini. Niko kao Lu ne ume da pljune u lice licemerju dansnjeg sveta. Posred cela. Niko. Stari dobri smeker bolji no ikad.
Profile Image for Burak Kuscu.
564 reviews125 followers
July 26, 2021
Serinin son kitabı diğerlerinden yaklaşık on yıl sonra yazılmış bir kitap. Bu sebeple yazarın tarzının çok değiştiğini hissediyorsunuz. Doppler ilk kitabıyla hayatımıza girdiğinde muzipliği ve gençlik enerjisi ile gönülleri fethetmişti. İkinci kitap yine bu tarzın devam ettiği bir kitaptı fakat Bildiğimiz Dünyanın Sonu gerçekten farklı. Sanki büyüsünü biraz kaybetmiş gibi. Ayakları daha yere basıyor desem tam öyle de değil , yine manyağın teki bizim Doppler ancak eski tadını ben alamadım. Özellikle kitabın son çeyreğinde işin içine giren cinsellik oldukça abartıydı. Doppler muzipliğinde bir pornografi değil bu. Abartı bana göre. Şöyle bir hafif spoiler vereyim, Doppler bir ara porno yıldızı falan oluyor. Gerçi bu kısımlar kitabın en sürükleyici kısımları olabilir çünkü Doppler'in akıbetini en çok merak ettiğiniz bölümler olacak son sayfalar.

Hülâsa, kitap iyi ancak bir 1. kitap değil.

Çeviri konusunda zaten Dilek Başak'ı çok başarılı buluyorum. Bu serinin en büyük şanslarından biridir kendisi.
Profile Image for Milan Trpkovic.
298 reviews65 followers
February 5, 2017
Erlend Lu u svom standardnom tonu prepoznatljivosti. Dovoljno čudan, podjednako svetao i zatamljen, sa dozama smeha i neupitnog osećaja preispitivanja sveta koji nas okružuje. Jedinstveni stil pisanja i kritike koju čovek ili voli ili mu se ne sviđa. Ove godine sam ga upoznao na Sajmu knjiga, te je ugođaj nekako potpuniji. Erlend je pisac čija dela volim.

O samoj knjizi neću dužiti:
Dopler se vratio iz šume i ima svašta nam ispriča i pokaže u vezi "kraja nama poznatog sveta".
(napomena: podrazumeva se da se pre ove knjige moraju pročitati: "Dopler" i "Volvo kamioni")
Profile Image for Vivi Renate Audsdotter.
410 reviews20 followers
June 30, 2018
Når du slipper ut et tankefullt "hm" med et smil om munnen, i det du har lest den siste setningen i en bok.
Da sitter den i hjertet på deg.

Herlig avslutning på trilogien om Doppler.
Profile Image for Lokum Çocuk Kutuphanesi.
349 reviews46 followers
July 22, 2018
Dopplerden sonra kimse sehir hayati okumak istemiyordu galiba :) yine de kapitalist duzenle dalga gecmesini sevdim. beklentimin altindaydi..
Profile Image for Neli Krasimirova.
208 reviews100 followers
October 23, 2021
“İnsanın sorunun bir parçası olduğunu görmemek için gösterdiği direnç muazzamdır.” (sf.138)

Doppler’i okurken (ilk kitap) beklentim “into the wild” tarzında bir şeyken karşılaştığım absürdlüğü tutarsızlık olarak yorumlamış kitaba giremediğim için de pek sevememiştim. Sonrasında üstüne düşününce haksızlık etmiş olma ihtimalimi göz önüne alarak, plajda yalnız kaldığım bir günde arkadaşımı beklerken bıraktım kendimi metnin kolay okunan satırlarına.

Arada “Volvo Kamyonlar” olduğu için bir kopukluk yaşandı tabii, burada alnımda yanan 42°C’nin çok etkili olduğunu sanmıyorum. İsveç’e gidilmiş, dönülmüş; o arada aile özlenmiş (sonunda) ve geri gelinmiş. Ben o çocuk ağlamalarının arasında okudum ama Doppler de az ağlamadı be, yine araya göstermelik kapitalizm yeren pasajlar almış ama ne samimi geldi ne de absurd.

“Sistem şu şekilde işliyordu: Tüketmek için para kazanmayı beklemeyelim diye bankalar borç vermek için sıraya girmişlerdi. Tüketim genç yaşlarda başlıyor ve asla sonu gelmiyordu. İnsanlar, borç almak için ödedikleri ekstra kronları memnuniyetle çıkarıp veriyorlardı çünkü öbür türlüsü dışlanmak anlamına geliyordu, bu da istenmiyordu, tatsızdı, hatta ve hatta tehlikeliydi.”(sf.71)
*
"İnsanlar bir şey isterler, sonra tam tersini isterler, ardından birazcık daha farklı bir şey isterler ve aslında ifade ettiklerinden başka bir şey istedik­lerini anlamadığında da sinirlenirler. (sf.14) (Aaaa bu sensin sevgili Doppler)
*
Hasılı, Doppler yine Doppler işte. Sorunun kendisi olduğunu inkar eden, kuzeyli bir memnuniyetsiz.
*
2,5/5
Profile Image for Nikola Jankovic.
617 reviews150 followers
September 23, 2016
"Takve šatore alpinisti koriste kad moraju da prespavaju na litici. Ah, ljudi, pomislio je Dopler. Kakva ekipa. Nema granica onoga što će smisliti i staviti u proizvodnju. Želiš da spavaš nasred litice? Samo izvoli."

Ovaj deo sadrži dve najbolje stvari Doplera. Kao prvo, humor - od same strukture rečenica, neočekivanih metafora, pa do na trenutke iznenađujućih pravaca u kojima se priča kreće. Čitajući ga, nećete doživeti glasne napade i suze od smeha, ali svakako ti oscrta osmeh na usta i natera da se redovno hihoćeš. Ono poznato podrhtavanje stomaka je stalno tu negde... Druga najbolja stvar je kritika društva, komzumerizma presvega. Kritika sistema i vrednosti koje su deo modernog društva je centralni deo i ovog Luovog romana. Šta je u našim životima bitno a šta banalno? Naravno, "mi nismo takvi," smejući se odmahujemo na opis svakodnevnice, koja nije naša.

Prvih 70% knjige je sjajnih. Verovatno najbolji Dopler dosad. Međutim, sve se nekako smiri i počne gubiti u poslednjem delu. Kao i u Volvo kamionima, Lu izgleda da je imao u glavi moćnu strukturu za prvu polovinu knjige, pa je onda jednostavno popunio preostatak.

Bez obzira na to, drago mi je da sam pročitao i Doplerov povratak u grad - radi se o inteligentnoj kritici društva i o jednoj od najzabavnijih književnih serija poslednjih desetak godina. Pretpostavljam da su dovoljno kratke da im se isplati vratiti nakon par godina.


Profile Image for Özlem Tutar.
93 reviews27 followers
September 21, 2018
Çoğunluğun aksine ben bu kitabı Doppler'den daha çok beğendim. Evet aynı tema belki, mesajlar da çok aleni verilmiş olabilir ama okurken çok güldüm. Doppler'de yakalayamadığım bir şey hissettim. Muhteşem çeviriyi de es geçmemek lazım, Türkçe yazılmış gibi akıcı ve rahat bir dili var.
Profile Image for Ömer Yücesoy.
14 reviews2 followers
August 24, 2022
Bu kitabı da bitirince artarda serinin üç kitabını da okumuş oldum. Genel olarak herkes kitabın ilk kitap olan Doppler kadar tat vermediğini söylemiş. İlkler her zaman farklıdır ve ilk kitap absürt, komik ve güzeldi ancak ben son kitap olan “Bildiğimiz Dünyanın Sonu” kitabını ilk kitaptan ve ikinci kitaptan daha çok beğendim. Yine komikti ama daha çok üzücüydü. Karakterimizin ruhsal çöküşünü okuduk çünkü… Tabi ki eleştirilerim de var.

Ayrıca, Ben okuduğum romanlarda hunharca tespit yapıp tavsiye veren, felsefenin içinde boğulduğumuz anlatıları çok sevmem kurgu içinde ara ara mesajı almak bana çok daha hoş görünür. Bu kitapta öyle bir kitaptı. Çerezlik denilse de bence sağlam mesajlar vardı.
Bu arada şunun altını kalın kalın çizmek istiyorum ki; üç kitapta verilen mesajlar ile yaşananlar arasında müthiş bir bağlantılar var. Aşağı kısımda hatırladıklarımı yazacağım.
İlk kitaptan beri boşlukta olan bir oradan bir oraya sürüklenen, huzuru arayan Doppler genel olarak gamsız gibi bir görünüş çiziyordu. Minik minik öyle olmadığını, aslında içinde yanan küçük bir ateş olduğunu ve yangına dönüşmeden söndürülmesi gerektiğini hissediyorduk. Arayışının sebebi de buydu zaten. Kitabın 30 uncu sayfasında dediği gibi “kendisi kırkına varmadan önce kendisiyle iletişim kurmuş değildi”

Bu kitapta ise Doppler’in şehre/evine dönmesi ile bu ateş orman yangını oldu. Biz de bu kitapta bunu okuduk. Benim beğeni sebebim de bu oldu aslında. Çünkü Doppler şehre dönünce onu ilk kitapta ormana kaçıran duvara tekrar çarptı. İkinci kitap olan “Volvo kamyonlar” yorumumda da yazmıştım. “Doppler modern dünyaya dönerse mutlu olmayacak” bunu nereden biliyordum derseniz ben de ve çevremdeki pek çok insanda modern dünya, iş hayatı ve şehir yaşamından kaçma hayaline sahip, boğuluyoruz ama ne kaçacak ormanımız ne de bongo gibi dostumuz var.
-------------BURADAN SONRASI SPOİLER-------

1-Kitabın Sensesi Artzen ile tanışma kısmına kadar temposunun düşük olduğunu ve hatta yer yer sıktığını düşünüyorum. Bu sıkıcılığın ise Doppler’in ailesinin yanında tekrar yer etmek için bekleme ve adapte olma çabasından kaynaklanıyor. Ailesinin yanına dönmek istiyor ama içindeki o alev yine büyüyor, yakıyor. Birçok şey deniyor yine de günün sonunda olmuyor. Ancak sıkıcı bu bölümler sonrasında tempo bayağı artıyor.

2-Bu arada kitapta Egil Hegelin gidişi biraz güdük kaldı bir anda evi terk etti ve yerini Doppler aldı. Kitaptan Doppler’in karısı biraz gaddar görünse de bence o da çocukları da baya sabırlı. Hakkını yememek lazım. Ne yaptılarsa Doppler normal sayılana!!! dönemedi. Aslında o da baya çaba gösterdi ancak olmadı. Hatta internete/TV’ye kendini aşırı kaptırdığı dönemde bir şizofrenin hayatına mı everildi roman dedim. Resmen gerçeklik algısını tamamen yitirdi.

3- Sensei Artzenle tanışması sonrasındaki süreçte kitap baya akıcı bir hale büründü. İlk olarak, tekrar dostu Bongo’yu buldu. Daha sonrasında karısı Eğil Hegel’e döndü, sokağa, düştü, kendini kabul ettirmek için komşusu Sara’nın yanında aupair oldu. Porno sektörüne girdi, hastalandı ve tekrar Norveç’e dönüp ormana sığındı.

4- Cinsellik oranının fazla olduğu eleştirisini birkaç yerde okudum ama bence verdiği mesaj farklıydı. Bir uğraşı olmayan insan için cinsellik zaten en öncelikli uğraş olur. Tüm bunların üzerine internet, TV, modern dünya dediğimiz olgular gelince Doppler kayışı kopardı tabiri caizse.

5- Doppler’in cinsel organının büyük oluşu ve bunun üzerinden para kazanması bana “hung” dizisini hatırlattı. İzlemeyenlere tavsiye ederim. 2 sezon sürüp sonrasını çekmemişlerdi.

6- Elma metaforu baya iyiydi. Hayatta karşılaştığımız her şey rızamızla ya da değil bizden bir ısırık alıyor. Biz de başkalarından. Bu da dengemizi, algımızı bozuyor.

7- TV klişelerini anlattığı, TV bağımlılığı kısmını gülerek okudum. “kaybolup gidecek olanın filmini çekmeyeni dövüyorlardı”

8- Kitabın son sayfasında karaktere adam denmeye başladı. Adam, yani Doppler kendini doğaya, hiçliğe, zamana teslim etti. Artık eski korkuları yoktu herhalde.

9- Son olarak üç kitapta da birbiriyle bağlantılı olduğunu fark ettiğim altını kalın kalın çizdiğim durumları buraya not düşeyim.

“Doppler artık interneti kaldıramadığını fark etti. İnternetteki bilgi miktarı devasaydı. Dünyayı çok geniş elektrikli bir ağ ile birbirine bağlamanın hastalıklı bir fikir olduğunu düşündü” diyen Doppler’in internet bağımlısı olması. Hatta hayattan kopması. Komplo teorileri okuyup kafayı yemesi. Porno bağımlısı olması vs.

“Solveig’i tavladığını anlar anlamaz kitap okumayı kesti. Birilerinin uydurduğu şeyleri okumaya harcayacak vakti olmadığını düşünüyordu” diyerek Dopplerin düşüncelerini aktaran yazarın üç kitaplık serisinin son kitabında bu cümleyi okumak.

“Ne zayıflıkların ne de yeteneklerin üstü örtülebilir” diyen Doppler’in şehre döndükten sonra yerle bir olması bütün korkuları ile yüzleşmesi. İlk kitaptan beri büyük olduğunu bildiğimiz penisi sayesinde yükselmesi.

“İnsan en kötü durumda güç kullanmak zorunda kalır. Durum budur. Bunu tavsiye etmiyorum ama böyle olduğunu biliyorum….Saygı gören insanla rahatsız edilmezler” diye okul bebelerine nasihat veren Sensei Arntzen’den sonra Doppler’in Bongo’yu geri almak için güç kullanması.

“dostluğumuz bayağılığı da barındırmalı” diye Bongo’ya nasihat veren Doppler’in bu dostluğun zaten aşırı absürt olduğunu fark etmemesi.

“insanın sorunun bir parçası olduğunu görmemek için gösterdiği direnç muazzamdır” tespitini yapıp aynaya hiç bakmayan Doppler.

İlk kitap olan Doppler’de “anlam ve birlikteliğe dair yanılsamada delik açmaya yeltenen halk düşmanları akıllarını başlarına toplasınlar diye anında yollanıyor" tespitini yapan Doppler’in son kitapta herkes tarafından kovulması. Ormanda yalnız başına kalması.

İkinci kitap olan Volvo Kamyonlar’da “insanın insana olan ihtiyacı dışında her şey hikâye” diyen Doppler’in uzun süre yalnız kalıp, dışlandıktan sonra sonunda, cinsel çekim hissetmediğini ve onu nesneleştirmediğini söylediği Mirela ile aradığı mutluluğu bulması...
Profile Image for B. Han Varli.
167 reviews123 followers
July 26, 2021


sen bir elmasın.

ben bir elma mıyım?

...

evet, sen bir elmasın demek istiyorum ve insan bir elmadan bir sürü ısırık aldığında geriye sadece koçanı kalır. böyle işte.

...

bunları neden söylüyorsun?

nora, bu senin hayatın, senin seçimlerin, ben karışmamaya çalışacağım ama ne dersen de, nafile...... sen bir elmasın.


bildiğimiz dünyanın sonu, erlend loe'nin doppler serisindeki üçüncü kitabı. "doppler", "volvo kamyonlar", sonrasında bu kitap ile doppler serisi son buluyor. zannediyorum yky, "bildiğimiz dünyanın sonu" kitabını "doppler" ile birlikte pazarladığı için böyle bir yanlış anlaşılma mevcut. yanlış anlaşılmalara gıcık olurum. düzelttim de kurtuldum. dolayısı ile bu kitap doppler serisinin son kitabı, ikinci kitabı değil. yani doppler'i okuyan birinin devam edeceği kitap volvo kamyonlar isimli kitaptır.

erlend loe ise sevdiğim bir yazar. acaba kendisinden yıllar sonra, norveç hükümeti o dönem yazarlara sayfa başına para verdikleri için uzun uzun yazmış şeklinde söylemler işitir miyiz? bence bu kadar konuşmasının alemi yoktu. yine de kendi rızam ile para vererek aldığım bir kitabı az konuşmalı diye eleştirmek doğru gelmiyor. her şeyi tüketip posasını mehh diye çöpe atan bir tür olarak doppler tadı alamamış olmamızın sebebinin her gün sıktığımız parfüme duyarsızlaşmak gibi bir şey olduğunu düşünüyorum. hayır bu kitap doppler gibi bir kitaptır. yani fena değildir.

kimler okumalı?

doppler'i okumayanlar da okuyabilir. muzip, eleştirel gibi netflix tanımları ilgisini çeken okurlar tarafından tercih edilebilir. gittiği yerde huzursuz olsa da biri "buradan gitmelisin" diyene kadar orada kalan mutsuz insanların ilgisini çekeceğini düşünüyorum.
Profile Image for Gülşah Özük.
68 reviews8 followers
October 16, 2018
Tam zamanında okuduğum kitap serisi. Doppler gibi, internetin hayatımızı ele geçirmiş olmasından, her şeyin inanılmaz hızlı ve acil olmasından, kalabalıktan, sosyal medyadan, pembe blogculardan, kurumsal hayattan, olması-yapılması şart olanlardan, fazla tüketimden sıkıldım. Tüm bunları anlatırken, varoluşçuluğu yaşam ve ölüm korkusu ile sinsice harmanlamış, çok da başarılı yapmış.

Karakter ile ilgili düşüncelerime gelecek olursam, işler o noktada benim için biraz karışık. Hem delicesine sevdim hem de nefret ettim. Bencillik miydi yaptıkları yoksa sadece hayatını istediği gibi yaşama gayesi mi? Hem hak verdim hem de lanet ettim. Kafam bu konuda oldukça karışık, özellikle işin içinde ailesi olduğu için. Dönüp dolaşıp kaçtığı aile kavramına geri dönmesi güzel işlenmiş, aslında kaçtığının ailesinin kendisinin değil, şehir hayatının cilvesine kendini inanılmaz kaptıran ailesi olduğunu görmek güzeldi.

Sonlara doğru ise bir “Boogie Nights” havası almadım değil :)

Ayrıca bu iki kitabın arası olduğunu düşündüğüm ancak Türkçe’ye çevrilmemiş olan Volvo Lastvangar’ı okumayı da çok isterdim. Doppler’in 3 yıl boyunca ormanda neler yaptığı ile ilgili neden hiç bilgi yok diye bakındığımda, 2005 yılında bu kitabın çıktığını ve Doppler karakteri üzerine kurgulanan bir kitap olduğunu gördüm. Yayınevinin 1-2-3 serisinin 2 numaralı kitabını yayınlamaması oldukça enteresan:/
Profile Image for Demet.
100 reviews46 followers
October 14, 2018
Erlend Loe tarafından yazılan Doppler serisinin üçüncü fakat Yapı Kredi Yayınları'nın bu seriye ait Türkçe'ye kazandırdığı ikinci roman... Birincisini okumuş kişilere tavsiyem bu kitabı almayın olur çünkü YKY hiçbir açıklamada bulunmaksızın serinin ikinci kitabını pas geçmeyi uygun görmüş. Aslında seri, aynen şu şekilde ilerliyor:

Doppler (Doppler) (2004)
Volvo lastvagnar (Volvo Trucks) (2005)
Slutten på verden slik vi kjenner den (2015)

Doğal olarak ikinci kitabı pas geçmesinden doğan kopukluklar mevcut. İkinci kitabı okumadığınız için karakterlerin bambaşka bir ruh haline neden büründüğünü, bu boşlukların neden kaynaklandığını anlamanız mümkün olmuyor.

Bir diğer sorun da çevirmen ve dil bilgisi üzerinden geliyor. Örneğin gözleme ve köpüklü ayran kelimeleri yerine orijinal dili muhafaza edilseydi ve dip not ile belirtilseydi daha iyi olmaz mıydı? Bir diğer örnek olan semen kelimesini hangimiz günlük dilde kullanıyoruz da sıradan bir ev hayatında yaşanan diyalogda bu kelimeye sıkça yer veriliyor?

Sonuç olarak kitap, maalesef özensiz bir yayın sürecinin kurbanı olmaktan öteye gidemezken insan YKY gibi güçlü bir kuruluşun böyle bir hataya nasıl düştüğünü düşünmeden edemiyor.
Profile Image for Sindre Bergsholm Bjørhovde.
39 reviews
December 5, 2023
3 sterke stjerner. Om bok nummer 2 var et steg bort fra den første, er nok denne heller et steg ned. Boken har absolutt sine høydepunkt, og skrivestilen er konsekvent vittig, men historien har nok tapt seg litt. Det går liksom litt inflasjon i absurde situasjoner.

Boken hadde som nevnt sine høydepunkt og enkelte trigget ekte latter. Av en eller annen grunn traff for eksempel denne godt:

"Lagt etter hverandre gikk rumpebildene på internett forbi månen og videre ut i de sentrale delene av melkeveien, antok Doppler. "

Gøy å fullføre en serie. Erlend Loe gav mersmak, og det er nok et spørsmål om tid før jeg begynner på Kurt-bøkene.

Takkformeg
Profile Image for Hulyacln.
987 reviews566 followers
July 18, 2018
Doppler’ın hikayesi devam ediyor..
Bildiğimiz dünyanın sonu pek çok şekilde gelebilir o yüzden hazırlıklı olmakta fayda var.Doppler da yola çıkıyor ve beyaz bıraktığı şimdi mavi olan evine dönüyor.Fazlasıyla sevimsiz bir karakter olarak hem de.
İlk kitaptaki sosyal mesajlar bu kitapta da mevcut.Yine eğlenceli bir anlatım (bazen sinir bozucu olabilse de)..

“..yaşam standardı on yedinci yüzyılın ortalarından itibaren,elli yılda bir ikiye katlandı.Böylesine bir artış,Sanayi Devrimi’nden önce altı bin yılda gerçekleşiyordu.Sahip olmaya alıştıklarımıza,sahip olmaya alışılması manyakça yani.”
Profile Image for A. Raca.
768 reviews172 followers
August 12, 2018
"Bir olgu ya da bir olayın birkaç makul açıklaması varsa, en basit açıklama doğruya en yakın olandır.
N'aber?"
Profile Image for Sanja_Sanjalica.
983 reviews
January 17, 2018
Weird finale of the series. The Kopenhagen episode was a bit too much and unnecessary in my viewpoint. I'm still confused. But it was very powerful and related to the modern day issues in an interesting way. A book to think about long after reading.
Profile Image for Hanna Emilie.
91 reviews
November 27, 2024
Wow okei den her va ganske annerledes enn de to første. Eller første halvdel var i samma terreng men så bare eskalerte det og ble om mulig litt vel mørk for min del😮‍💨 men bare erlend loe skriv som erlend loe - god bok! Kommer til å savne Doppler
Profile Image for Taran Halvorsen.
114 reviews19 followers
April 21, 2020
Jeg elsker Erlend Loe.
Jeg elsker den drøye humoren, de sære karakterene og den uforutsigbare handlingen. Og jeg elsket Slutten på verden slik vi kjenner den. En perfekt avslutning på Doppler-serien.
Profile Image for Demet.
39 reviews6 followers
September 29, 2018
Kitap dogumgunu hediyemdi, ancak bu yıl içerisinde okumayı planladıklarım arasında değildi. Yazarın 2 ekim 2018 tarihinde İstanbulda olacak oalması ve bir soyleyisi vermesi üzerine kitabı okumaya karar verdim.

Doppleri okurken de aynı hisleri hissetmemiştim aslında. Ancak bu devam kitabında dertler dert olsa da yazarımız bu dertlere şöyle bir dokunup geçse de, kitaptaki buram buram bıreyci kurtuluş yüceltisi biraz kitapla kurduğum bağı kırdı. “kahraman”ın her ne kadar toplumun dışı bir birey olduğunu bilse de bir şekilde bu dışta kalmayı çok da istemediğini düşündürtmesi de o zaman neden böyle bir hikaye diye sordurtuyor. Bu da aslında farklı olan kahramanın çok da farklı olmaması gibi bir sonuç çıkarıyor. Hikayenin aslında pek de değişik yerlere gidebilecekken bir olmamışlık sonucuna neden oluyor bu durum haliyle.

Kitabı keyifli bir kitap okumak ve kafanızı biraz dağıtmak istediğiniz bir öğleden sonrasında başlayıp bitirebilirsiniz.
Displaying 1 - 30 of 289 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.