Ένα βιβλίο που βοηθά να κατανοήσουμε καλύτερα την ανθρώπινη εμπειρία, σκέψη και δράση, δηλαδή τον εαυτό μας και τους άλλους, φέρνοντάς μας σε μια πρώτη επαφή με το γνωστικό πεδίο της πολιτισμικής θεωρίας. Προς αυτή την κατεύθυνση, ο συγγραφέας, Philip Smith, παρουσιάζει τις σύγχρονες πολιτισμικές θεωρίες, αναδεικνύοντας ταυτόχρονα την επικαιρότητα των κύριων σταθμών της πολιτισμικής σκέψης τα τελευταία περίπου εκατό χρόνια. Χωρίς να απαιτεί από τον αναγνώστη ειδικές γνώσεις, αναλύει ορισμένα από τα πιο πολύπλοκα ζητήματα της σύγχρονης κοινωνικής σκέψης.
Το βιβλίο αναφέρεται σε θεωρητικά ρεύματα, όπως η θεωρία της συμβολικής αλληλεπίδρασης, ο στρουκτουραλισμός και η ψυχανάλυση, καθώς και σε σημαντικούς στοχαστές, όπως ο Φουκώ, ο Μπουρντιέ, ο Χάμπερμας και ο Γκίντενς.
Ενδιαφέρει φοιτητές και μελετητές που ασχολούνται με την κοινωνιολογία, την ανθρωπολογία και την πολιτισμική γεωγραφία, την αστική ανάλυση και την ιστορία. Επιπλέον, προς διευκόλυνση των φοιτητών, περιέχει περιλήψεις, βιογραφικά σχόλια, προτεινόμενη βιβλιογραφία και εκτεταμένες παραπομπές.
Kültürel Teori hakkında "genel kültür" edinmek ve teorisyenlerin temel meselelerini hatırlamak, bu konudaki eksikleri tamamlamak için okunabilecek bir kitap. Farklı ekolleri, kilit kavramları ve sayısız düşünürü kapsarken, zaman zaman düşünürler arası ilişkiler kuran bir kitap. Kitapta sık sık "Bu konu ileride işlenecektir" denilmemesini tercih ederdim. Her başlık için destekleyici olarak verilen "Ek Okuma Önerileri" köşesi, belli bir konuda derinleşme hevesi duyan okuyucular için pratik fayda sağlıyor. Yazar başlangıç seviyesindeki okuyucu için de kolaylaştırıcı davranıyor ve önerdiği kitapların zorluk seviyesi hakkında bilgi veriyor. Sosyoloji, kültürel çalışmalar, medya çalışmaları gibi alanlarda referans verilen (ve bazen verilmeyen) kurucu, yön verici adlara yönelik çeşitli izlenimler, genel kabuller edinmiş oluyoruz. Ansiklopedik formatta olduğu için, zihin açısından hem merak uyandırıcı hem de sıkıcı olabiliyor. Verdiği bilgiler ilgi çekici ancak peş peşe verilen bilgiler -içerik her ne olursa olsun- bir süre sonra ilgimi yitirmemle sonuçlanıyor.
Ben 2005 yılında Babil Yayınları'ndan çıkan edisyonu okudum. Habermas'a yönelik eleştirilerde "gender" kelimesinin "cins" şeklinde çevrilmesi kulak tırmalayıcı geldi ve orijinal metne dönme isteği doğurdu; "cins" kelimesi, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği çağrışımlarından ziyade biyolojik bir "tür" imasında bulunuyor gibiydi. Oysa kastedilen şey, Habermas'ın demokrasinin gereği olarak ortaya koyduğu "kamusal alan"ının ırk, cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği (toplumsal cinsiyet) vs. gibi konularda kapsayıcı olmadığı. Kısaca, "gender"ın "cins" şeklindeki çevirilerine başka yerlerde rastlamış olsam da, konusu kültürel teori olan bir kitapta "toplumsal cinsiyet" eleştirilerini net şekilde okumak isterim. Nadiren de olsa kullanılan Almanca terimlerin -orijinal kitaba rağmen- Türkçeye çevrilmesi hoşuma giderdi. Göz attığım kadarıyla, İngilizcesinin Türkçesine göre daha akıcı olduğunu (sanki daha direkt ve yaygın kullanılan kelimeler tercih edilmişti) ve kolay okunduğunu (belki de sonradan öğrenilen dilde, yazı dilinin daha kolay algılanmasından dolayı) düşündüm. Örneğin, ironik biçimde "kuram" sözcüğü bile, günlük dilden kopuk, belli bir zümrenin tekelinde, jargon bir sözcük gibi geliyor kulağıma (keza "edim" (performance, act), "örüntü" (pattern) ve benzerleri de). Fakat, "teori", "Bu konudaki teorin ne?", "Bu sadece bir teori!" örneklerinde olduğu gibi gündelik, erişilebilir bir sözcük. Bu gibi, çeviriyi, orijinal metnin olduğundan daha ağır hale getiren bir terminolojinin kullanılması, bence kitapları olduğundan daha etkisiz bir nesneye dönüştürüyor. Yine de faydalı bir çeviri olduğunu düşünüyorum.
2016 yılında Dipnot Yayınları'ndan çıkan çevirinin tanıtım yazısından anladığıma göre, güncel dile daha hakim bir çeviri gerçekleştirilmiş.
I know that it’s not easy to define culture in general and cultural theory in particular, but I find fault with this book because it merely glues together culture with various disciplines. We have a set of summaries of how theorists/philosophers.. think of culture with regards to their domain, and that’s it. Basically, what this book offers are references to actually start investigating books that may introduce culture and cultural theory in a way or another. It’s already a big step, but I honestly thought that the book would offer more than that.
I read this book for my university course and found it to be very useful. The explanation is clear and quite easy to understand for a beginner like me.
This book covers a lot of ground in introducing cultural theory. As such, it only talks about each subject briefly, but at the end of each chapter there is a useful section on suggested readings, and within each section numerous texts on the subject are referenced so it is easy to find more to read on. The language is not hard, and even at times familiar (on many accounts the authors outright tell the reader to read certain books!) but on the whole it is informative.
Read this for my Advanced Media Theory class, a good introduction to cultural theory. Would use or recommend for an undergraduate class on social / cultural theory.