Jump to ratings and reviews
Rate this book

Otuz Beş Yaş

Rate this book
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cehver,
Yalvarmak yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.

158 pages, Paperback

First published January 1, 1946

4 people are currently reading
55 people want to read

About the author

Cahit Sıtkı Tarancı

19 books37 followers
Modern Türk şiirinin en bilinen ve sevilen yapıtlarından biri olan ''Otuz Beş Yaş'' şiirine imza atan Tarancı, Behçet Necatigil'in deyişiyle, ''biçim kaygısını ön planda tuttuğu şiirlerinde yaşamanın ve aşkın güzelliğini övdü, ölümün üstünlüğünü vurguladı.''

Asıl adı Hüseyin Cahit olan Cahit Sıtkı Tarancı, ilkokulu doğum yeri olan Diyarbakır'da, ortaokulu İstanbul'da Saint Joseph'te, liseyi Galatasaray Lisesi'nde okudu. Şiir yazmaya lisede başladı. 1931'de Mülkiye Mektebi'ne yazıldı, dört yıl sonra bitiremeden ayrıldı. Fransız şairlerin etkilerinin görüldüğü ilk şiirleri 1930-31'de Galatasaray Lisesi'nin ''Akademi'' dergisiyle ''Muhit'' ve ''Servetifünun-Uyanış'' dergilerinde yayımlandı. Edebiyat dünyasında tanınmasında 1932'de Peyami Safa'nın Cumhuriyet gazetesinde Tarancı'nın şiiri üzerine yayımladığı üç yazı etkili oldu. Şair 1933'te yayımladığı Ömrümde Sükût'u Peyami Safa'ya ithaf etti.

Tarancı Mülkiye'den ayrıldığı dönemde Yüksek Ticaret Lisesi'ne girdi, bu sırada açılan bir sınavı kazanarak Sümerbank'ta memur olarak işe başladı, bir yandan da Cumhuriyet gazetesinde öyküleri çıkıyordu. Cahit Sıtkı'nın şairliğinin gölgesinde kalan bu öykülerde de, şairin şiirlerinde önem verdiği az kelimeyle çok şey söylemek düşüncesi hâkimdi. Tarancı bu dönemden itibaren kaleme aldığı şiirlerinde ise nihilist bir bakış açısıyla ''yalnızlık'' ve ''ölüm'' temaları üzerinde yoğunlaşıyordu.

Tarancı 1939'da Paris'e giderek Sciences Politiques'e girdi, ancak İkinci Dünya Savaşı'nın çıkması üzerine yurda döndü. Bir süre İstanbul'da babasının bürosunda, ardından Ankara'da Anadolu Ajansı ve Toprak Mahsulleri Ofisi'nde çalıştı, Çalışma Bakanlığı'nda çevirmenlik yaptı. 1946'da Otuz Beş Yaş adlı kitabı yayımlandı. Aynı yıl kitaba adını veren şiirle CHP Şiir Yarışması'nda birincilik ödülünü kazandı. 1951'de evlendi. Ertesi yıl Düşten Güzel adlı kitabı yayımlandı. 1954 yılı başında hastalandı. İki yıl boyunca tedavi gördü; iyileşemediği için Viyana'ya gönderildi, orada öldü, Ankara'da toprağa verildi.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
35 (31%)
4 stars
56 (50%)
3 stars
16 (14%)
2 stars
5 (4%)
1 star
0 (0%)
Displaying 1 - 19 of 19 reviews
128 reviews41 followers
February 8, 2017
Şiir okumayı seviyorum diyebilirim artık. Yine anlam aradığım için ve en azından yine bir çoğu anlam yüklü olduğu için çok sevdim şiirlerini.
İlkokul, lise hatta üniversitede bile karşıma çıkan bu ölümsüz yazarın bir şiir kitabını okumak büyük zevk verdi. Hoşuma giden şiirleri paylaştım yine. Şu alttaki ise tamamen farklı geldi. Çoğunlukla ölüm üzerine yazan bir şairden gelmesi, kancığım gibi bir kelime kullanması tuhaf geldi…

YARIN PAZAR DEĞİL
Ben mi öylesine sevdalıyım,
Sen mi sahiden bunca dilbersin!
Herhalde sevişmek hârika şey;
Kolların boynumdan çözülmesin.
Yarın pazar değil kancığım;
İşe gitmek var, takdir edersin.
Keşke hiç bitmeseydi bu gece.
Daha, daha çok sevişmek için.
Profile Image for Nes.
43 reviews3 followers
February 28, 2021
Yalnızlığa, ölüme dair çok güzel şiirler var.
Profile Image for Meltem.
28 reviews11 followers
January 10, 2021
Şiir okumayı sevmeyenlere bile sevdirecek kitaplardan biri. Muhakkak okuyun.
Profile Image for İlhanCa.
901 reviews7 followers
September 19, 2024
Harika şiirler..
Hoşuma giden bir kitap oldu..

"Bir gün sılaya geldiğimde,
Bir şeyler sezersen halimde,
Hiç şaşmıyasın anacığım.
Başımı koyup dizlerine,
Uzun uzun ağlıyacağım
Bütün insanların yerine."
Profile Image for Nihan.
16 reviews1 follower
March 5, 2016
cahit sıtkı..

Çocukluğumun ' Affan dede'siydi o..
çocukluğu satmanın ne anlama geldiğini bilmediğim zamanlarda şiirlerini ezberlediğim,
bulutlardan daha yücelere uçurtmayı salıvermenin; bir horoz şekeri tadında olduğu günlerde, çemberimi çevirip zıpzıp da ne olaki derken, onu babamdan istediğim zamanlara dönmekti benim için bu kitabı, bu şiirleri okumak..

"Affan dedeye para saydım,
Sattı bana çocukluğumu
Artık ne yaşım var ne de adım;
Bilmiyorum kim olduğumu.
Hiç bir şey sorulmasın benden;
Haberim yok olan bitenden.
Bu bahar havası, bu bahçe;
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce,
Zıpzıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim;
Hiç bitmese horoz şekerim!"

daha harita nedir, yurdum hangi derdin içindedir, toprak kavgasıyla binlerce canın toprağa gömülmesinden bîhaber dimağlara,
öyle güzel bir memleket tasviri yapmıştı ki, şimdi bile okunduğunda şiirde geçen yere ışınlanıp gitmek istiyor insan..

"Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.."

aşka küsmüş gibi bir hâl var şiirlerinde,
belki de gerçekten küstüren biri vardır kimbilir?..
bu yüzden genelde ayrılık ve ölüm kokusu alınıyor, şiirlerinin son mısrasının son harfine kadar..

"De ki: - Aşktır şâdeden gönülleri; Perişan, berbat eden gönülleri.
Aşk söyletir en yanık türküleri,
Ay buluta girdiği gecelerde.."

"Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlere yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir..
Ayrılık ölümün diğer ismidir.."

Cahit Sıtkı ve 'otuzbeş yaş', birbirine karışmış iki ad..
birini anınca, ötekini hatırlamamak olanaksız..
hatta 'otuzbeş yaş şairi' olarak yâd edilir kendisi..
bunda bir hüzün kokusu da yok değil elbet..

"Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
...
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze, ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.."

yaş otuzbeş, yolun yarısı deyip de felç geçirmesinin ardından, kırkaltı yaşındayken mısralarındaki dünyaya elveda demesi kaderin cilvelerini bir kez daha hatırlatır sevenlerine..
bundandır ki şiirlerindeki yalnızlık ve ölüm teması derinden etkiler bizleri:(

"Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur..
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
Ve gönül Tanrısına der ki:
Pervam yok verdiğin elemden,
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden.."

"Kim yalnız değil ki hayatında?
Ya ölüler serviler altında.."

"Yalnızlık nedir göreceksin öldüğün zaman.."

"Can yoldaşın olmazsa olmasın,
Yalnızım diye hayıflanmayasın.
Eğilmiş üstüne gökyüzü masmavi,
Bir anne şefkatine müsavi,
Üç adım ötede deniz,
Dosttur, ne öfkesi ne durgunluğu sebepsiz.
Bir derdin varsa açabilirsin ağaçlara;
Ağaç yaprak verir, sır vermez rüzgâra.."

"Bilirim ne yapsam hata,
Yanlış attığım her adım;
Ellerim elma dalında;
Adem'le Havva ecdadım.
Belli ne birdir ne iki;
Günahım başımdan aşkın.
Yarab sen de bilirsin ki
Bir sen varsın bana yakın.."

yaş otuzbeş yolun yarısı deyip daha yapacağı çok şey olduğunu,
koklayacağı çiçeklerin, göreceği mavi göklerin olduğunu anlattı.
öyle bir memleket istedi ki insanlar bir yaşadıkları yere, bir de mısralardaki hayali yere bakıp ışınlanmak istedi
"olursa bir şikâyet ölümden olsun"
denilen yere..
çünkü bu dünyada "sivrisinek de halinden memnun değil;
vızıltısı şikâyet makamındadır.."

belki de bu yüzden, Robenson'un hâlinden anlayacağını düşünüp onun adasına gitmek istedi..

Affan dedeye para sayıp çocukluğunu satın aldı, kâh horoz şekeri yedi kâh çember çevirdi..
bazen de kırıldığını bildiği halde kayıp zıpzıplarını ararken, çocuklarla çember çevirir eline çember almadan..
"ölürsem bişey değil de ne olursa garip eşyama olur der" çünkü,
"bu kravat ben bağladıkça güzeldir;
bu şapkayı kimse böyle giyemez.."
diyerek hakkını da teslim eder:)

"Otur ki sandalye hatırlasın
Sandalye olduğunu.
Masa da unutur masalığını
Elini komasan üstüne.
...
Kadehim kadehim dediğin şey.
Dudağını değdirmedikçe kadeh değildir.
Fakat farkında mısın ki?.."

eminim ki onu sevenler daha başka bi gözle bakacak etrafına, onun bir güvercin kanadında göklerin maviliğini okşadığını bilerek..
Profile Image for Mert Acar.
Author 1 book9 followers
January 14, 2019
Öz şiir akımın en güzel şairinden dönem şiirlerini kapsayan eser. En hoşuma giden "Memleket İsterim" ve "Otuz Beş Yaş şiiri" olmuştur.
Profile Image for Aslıhan .
57 reviews
November 18, 2020
Cahit Sıtkı, şiirlerinde yaşam ölüm zıtlığını ve ikisinin de kaçınılmazlığını çok başarılı işliyor.Vakit bulduğumda mutlaka tekrar okuyacağım.🌻

"Gün eksilmesin penceremden!"

"Doğan günü yadırgıyor hâlimiz."

"Ve ölüm, kapımda kişner, sabırsız
Bir at oldu nihayet."

"Çoktandır ümitler sende ölüm."

"Gitmekle bitmiyor Umman;
Sular azgın, tekne delik.
Ah hu dağlar, ah bu duman!
Yolunu şaşırdı geyik."

"Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!"

"Öldük, ölümden bir şeyler umarak."

" Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum."

"Herhalde yeryüzünde değiliz;
Sahiden biz nerdeyiz sevgilim?"

"Uzun uzun ağlayacağım
Bütün insanların yerine."

"Yeni bir zafer attığım her adım."

"Ölüm bahsinde ümit insanlara mahsustur."

"O kadar çok ki etrafta karanlık.
Herkesin gecesi kendine yeter."

"Hatırdan çıkarmayın beni;
Dünyaya benden selam olsun.
Her nefes alıp verişiniz."
Profile Image for Safehaven.
206 reviews2 followers
June 30, 2023
Çocukken defalarca duyduğum, şiir antolojilerinde okuduğum o şiirler gözlerimin önünde hayat buldu
Şiirseverler mutlaka okusun. 🖤

Ölüme dair şiirleri ile biliniyor şair, karamsarlık ortak noktamız olsa da benim ilgimi diğer konulardaki şiirleri çekti:

“Bir gülüşündür gençliğimi döndürdü yolundan;
Yanan şu alnım elinin gölgesiyle soğuyor.”

“Sorulsa çocuk bahçesi derim,
Karşı bayırdaki mezarlık.
Bu sabah hava berrak,
Bu sabah her şey billurdan gibi.”

“İstersen havadan sudan bahsederiz,
Yalnız adımlarımızla sevişerek.”

“Yarın pazar değil kancığım;
İşe gitmek var, takdir edersin.
Keşke hiç bitmeseydi bu gece.
Daha, daha çok sevişmek için.”
Profile Image for Dilruba.
11 reviews2 followers
May 9, 2020
Ne doğan güne hükmüm geçer
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
Ve gönül Tanrısına der ki:
-Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden!
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Eren Avşaroğulları.
10 reviews7 followers
July 13, 2020

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
...
Profile Image for Hüseyin Çötel.
303 reviews13 followers
January 6, 2021
Siir kitabi okurken sairle ayni ruh haline duyguya girmek anlasmak cok zor, cok zayif bir iletisimi var siirin. Cok uygun bir duyguda okumadikca etkilemiyor insani. Hic siir insani degilim, 3-4 tane siiri okurken keyif aldim
Profile Image for M.
15 reviews
August 25, 2024
Otuz beş yaş kitabından beğendiğim şiirler:

-Desem ki
-Bugün hava güzel
-Ben aşk adamıyım
-Hepimize dair
-Misafir adam son dize:
“Hele sevgi hele iyilik bahsinde,
Baharda tabiat gibi cömert ol.”
-Otuz beş yaş şiiri
Profile Image for Bahadır Eren.
155 reviews7 followers
October 26, 2019
Özellikle böyle eski kokan bir baskıyı okumak ayrı bir keyifti...
Profile Image for Dilan Atalay.
101 reviews6 followers
August 16, 2024
Kitapta çoğu şiir ölüm ve yalnızlık korkusu üzerine ama “Bahar Yeli” gibi umut ve yaşama sevinci dolu şiirler de var. İlginçti.
Profile Image for Kafamdaki Makine.
370 reviews21 followers
July 12, 2016
Yaş otuz beş - Cahit sıtkı Tarancı

Şiirlerini diğer okuduğum tüm şairlerden farklı buldum. Bu iyi bir farklı mı kötü bir farklı mı tartışılır. Zekasını ve yaşama anlayışının çok üstün olduğunu gözlemledim. Her şiirin arasına yada sonuna ölümü eklemesi ve bunu yalın bir şekilde gözler önüne sermesi çok hoş. Aşkı,yalnızlığı ölümle vurgulaması kendine has tarzını ortaya koyuyor. Bu kitabı çok beğendim. Şiir okumayı sevenlere güzel bir tat daha.
Displaying 1 - 19 of 19 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.