What do you think?
Rate this book


350 pages, Paperback
First published November 1, 2015
Kitap gayet faydalı ve eğlenceli. Kendim için aldığım notlara buyurun efendim:
DOĞUM ve SONRASI
"...İşin esas ilginç kısmı doğduktan hemen sonraki süreçle başlar. Dünyadaki sayısız farklı koşuldan ve ortamdan herhangi bir tanesine doğan minik bebek, doğduktan hemen sonra, başta annesi ve yakın çevresi olmak üzere kendini bir etkileşim ağının içinde buluverir. Bebeğin kendini içinde bulduğu duyu, düşünce, iletişim yahut harekete dair bütün tecrübeler adeta bir heykeltıraşın çamura şekil vermesi gibi onun taze beynine şekil vermeye başlar. Bu etkileşimler ileriki yıllar için hayati etkiye sahiptir. Dolayısıyla fakir bir bilişsel ortamda büyüyen bebeklerdeki bağlantıların sayı ve yoğunluğu hızla azalacaktır..../...Bir bebek etrafıyla ne kadar iletişim kurarsa beyninin o derece geliştiğini ve aksine iletişim sorunları olduğunda bu gelişimin gerilediğini biliyoruz...."
KÜLTÜREL BİR KOD TAŞIYICISI OLARAK MÜZİK
"...Müzik aynı zamanda bir kültürel kod taşıyıcısı olarak da önemlidir. Erken yaşlarda zihne oturan müzikal yapı, müzik dinleyen insanı o müzikal içeriğin taşıdığı kültür kodlarına da sonuna kadar açık hale getiriyor. Kısacası beyin, dinlediği müzik türlerine göre formatlanıyor dersek konuyu çok abartmış olmayacağız. Müzik sadece hoş zaman geçirmek, rahatlamak veya heyecanlanmak için dinlene ses dizilerinden ibaret değil. Müzik doğrudan beynimizi biçimlendirici ve hayatımızı yönlendirici bir etkiye sahip..../...Ayrıca aileler müziği sadece bir dolgu ve eğlence aracı olarak görüp çocuklarının kulaklarından girenlere en azından ağzından giren besinler kadar dikkat etmezlerse ileride öngörülemeyecek sonuçlarla karşılaşmaları hiç şaşırtıcı olmayacaktır..."
ÖN FRONTAL BEYİN BÖLGESİNİN HACMİ
"İnsan beyin kabuğunun ön frontal bölgesi, diğer tüm memeli canlıların ön beyinlerinden çok daha büyük bir hacim oranını kaplar. İnsan beyin kabuğunun yaklaşık yüzde kırk kadarı ön beyin tarafından oluşturulurken, bu oran en gelişmiş maymunlarda yahut gayet zeki olan yunuslarda en fazla yüzde on beş civarlarındadır..."
BAĞLANMA SORUNLARI, BAĞIMLILIK SORUNLARININ DÖL YATAĞIDIR
".....Kısaca ifade etmek gerekirse bağlanma sorunları, bağımlılık sorunlarının döl yatağıdır...."
RUTİNLERİ KIRIP BEKLENMEYENİ İSTEMEK
"....Bireysel düzeyde yapılacak ilk şey rutinleri kırıp beklenmeyeni istemektir. Hemen şimdi bir şiir ezberleyip , bir şarkıda ağlayıp, bir duayla yüreğinizi titretebilirseniz büyük mesafelerin ne kadar kolay kat edilebileceğini göreceksiniz. Çocuklarımızın en az fen eğitimi kadar sağ beyin devrelerini coşturacak gönül eğitimini daha doğrusu ilhamını da önemsemeden gelecekten umutlu beklentiler içinde olmamanızı öneririm. Zira bu gidişin sonucu sadece hayal kırıklığıdır. Yüzyıllardır olduğu gibi..."
SANATIN ZORUNLULUĞU ve GEREKLİLİĞİ
"....İnsanın bu dünyada arzı endam ettiği günden beri ilk ortaya koyduğu farklılık nedir diye baktığımızdaysa ne teknolojik eserleri, ne işlevsel tasarımları ne de başka şeyleri görüyoruz. Bize kalan ilk işaretler hep sanatla ilgilidir. Binlerce yıl önce mağara duvarlarına çizilmiş resimler, amacı halen tam açık olmasa da insan beyninin somut gerçekliğin ipuçlarını kullanarak hiç var olmayan soyut eserler üretebilme yeteneğini, onu hayvanlardan ayıran ilk ve en önemli fark olarak karşımıza çıkarıyor...."
ÜST ve ÖN BEYNİMİZ O KADAR BÜYÜK Kİ...
"...Beynimizi diğer bize benzeyen canlılardan ayıran en önemli fark özellikle ön kısmındaki bölgelerin ileri düzeyde gelişmiş olması. Alnımızın hemen altında kalan ön beyin lobu, diğer tüm canlılara göre bizde anormal ölçüde büyüktür. Bunu dışındaki kısımlarsa nerdeyse diğer canlılarda gördüklerimize benziyor. Üst ve ön beynimiz o kadar büyük ki, sırf bu yüzden yavrularımızı bayağı erken doğurmamız ve beynin gelişimi için doğum sonrasındaki ilk birkaç yılı beklememiz gerekiyor..."
ÖZFARKINDALIK
"....Çok az canlıda deneysel olarak gösterilebilen basit benlik algısını bir kenara bırakırsak, kendi benliği dışına çıkarak kendisini değerlendirip eleştirebilme, dünyadaki yerini ve idolünü sorgulayabilme yeteneği sadece insana has görünüyor...."
ÇÖZÜM NEDİR?
"....Çözüm insanı birey olarak ele alıp üretmek ve ona çalışmak istediği kadar imkan veren bir sistem kurmak. Sayısal yaşla insanı birbirinden ayırıp her dönemde farklı özellikleri kuvvetlenen zihinlerden azami faydanın yolunu araştırmak, bilgi ve irfan sahibi insanların kuracağı yeni bir sistemin öncelikli özelliklerinden birisi olmalıdır. İnsanları tasnif etmeye ve onları standart istatistiklerin verilerine indirgemeye devam ettikçe başımız çok daha fazla sorunla derde girecek....
KORUYUCU HEKİMLİK BİLEREK ENGELLENİYOR
"...Sadece bozuklukları onarma işlevine odaklanmış tıp ve sağlık birimleri insanlara koruyucu hekimlik adına beylik tavsiyelerin dışında bir katkı sunamıyor. Komplo teorisi sevenler ilaç satışlarını olumsuz etkileyeceği için koruyucu hekimlik uygulamalarının özellikle engellendiği ve özendirilmediği konusunda nerdeyse eminler.