Jump to ratings and reviews
Rate this book

O Vakıt Son Mimoza

Rate this book
“İçeri girdiğimizde boş gözlerle tavana bakıyordun. Sonra bize döndün, gülümsemeye çalıştın. Sana başka bir gözle bakıyordum artık. Yalnız ben değil, hepimiz öyle bakıyorduk. Bizi kandırmıştın. Ama en acısı, hiçbir şey olmamış, hastaneye yatacağın güne kadar gizli gizli içmemişsin gibi kandırmaya devam ediyordun. Ne yapabilirdik? Bu koşullarda kızamaz, eleştiremez, kalbini kıramazdık. Olan olmuş, her şey bitmişti artık.”



O Vakıt Son Mimoza, Cemil Kavukçu’nun belki en hüzünlü kitabı. Alkol bağımlılığı nedeniyle hastaneye yatırılmış bir dost, zaman kavramını yitirmiş yaşlı bir anne, batmak üzere bulunan, hedefsiz, menzilsiz bir gemiye toplanmış düşsel çocukluk kahramanları… Kavukçu’nun, yaşamı her yönüyle kavrayan, her duygunun hakkını veren öykülerinde sıra hüzünde… Ama okuyunca göreceksiniz; en umutsuz anlarımızda bile bahçemize bir fidan diker, bir sokak hayvanıyla dost olur, ölüm döşeğinde gülümseriz. Çünkü insan asıl umudunu kaybettiği zaman ölür.

96 pages, Paperback

Published November 1, 2015

24 people want to read

About the author

Cemil Kavukçu

54 books63 followers
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeofizik Mühendisliği bölümünü 1976'da bitirdi. Öyküleri, 1980 yılından bu yana çeşitli dergilerde yayınlandı. Patika adlı yapıtıyla 1987 yılında Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülü'nü ve 1996 yılında "Uzak Noktalara Doğru" adlı öykü kitabıyla Sait Faik Hikâye Armağanı'nı, 2009 yılında "Angelacoma’nın Duvarları" adlı otobiyografik anlatı kitabıyla Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü kazandı.

2013 Erdal Öz Edebiyat Ödülünü kazanmıştır.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
12 (14%)
4 stars
30 (36%)
3 stars
32 (38%)
2 stars
9 (10%)
1 star
0 (0%)
Displaying 1 - 8 of 8 reviews
Profile Image for Ay*.
75 reviews12 followers
August 9, 2016
kitaba ne zamandır bakmadığını fark edip bazı bölümleri baştan okudum, öyle ara vermişim ki olayları unutmuşum. Okuduğum ilk kitabıydı, "en hüzünlü kitabıdır" derler, ben o kadar yoğunlukta hüzün tadı alamadım kitaptan, yine de sürükleyici ve farklı tadı olan hoş bir kitaptı. Türk yazarlarının eserlerini okuyup Türk yazarların kalemlerini tattığım için belki de ilerde yeniden bir kitabıyla karşılaşırım :)
Profile Image for Perihan.
480 reviews135 followers
July 19, 2016
Gerçekten hüzünlü hikayelerdi...
Yazarın hisleri ve anlatmak istedikleri çok derin, fakat buna karşın kitaptaki anlatımı sanki biraz zayıftı :(
Profile Image for Patiareh.
103 reviews22 followers
October 17, 2018
Cemil Kavukçu, hüzünlü, mahzun ve kırgın insanların hikayelerini yazar diyordu bir tanıtım yazısında. Kitabı bitirdikten sonra sanırım bu yüzden çok sevdim tüm Mimoza sakinlerinin hayatını dedim bir solukta okuduğum kitabı kapatırken.
Aslında Ressam Rasim'in hikayesini bir nebze uzatacak bir köy evi hayatı bölümü de olsa tadından yenmeyebilirdi. Sonunda yer alan kısa hikayelere yeğleyebilirdim ama yine de çok güzel bir kitap bitirdiğim gerçeğini değiştirmiyor. Kavukçu'nun okuduğum ilk kitabıydı fırsatım olursa ikincisini okuyacağımın habercisi bir kitpa seçmişim neyseki.
Profile Image for Alphan Lodi.
329 reviews1 follower
April 12, 2025
50 gram rakı karşılığında meyhane peçetelerine çizilen karakalem portreler. Alkol bağımlılığından hastanelik olan bir ressam, zamanın içinde kaybolmuş bir anne.. Hüzünlü öyküler. Ama unutmayalım; en umutsuz anlarımızda bile bir fidan diker, bir sokak hayvanı ile dost olur, ölüm döşeğinde bile gülümseriz. Kavukçu öykülerinde diyor ki; insan umudunu kaybettiği zaman ölür.
Profile Image for Binnur.
69 reviews2 followers
August 4, 2018
Bayıldım. Siz de okuyup kendi baygınlığınızı yaşayın...
Profile Image for Barış Yıldırım.
100 reviews19 followers
March 11, 2016
Yazarı ilk kez okuyorum ama iyi bir öykücü olduğunu duymuştum. Açıkçası hayal kırıklığına kapıldım. Beklediğim dil özenini ve rafine anlatımı bulamadım. Bundan kötü bir dili ve sarsak bir anlatımı olduğu çıkmasın. Yine de son ürün haline gelmeden birkaç kez daha elden geçmesi gerekiyormuş gibi bir izlenim edindim. Tek bir örnek: "Yol gittikçe dikleşiyor, denizden uzaklaşıyorduk." (s. 91) Araya bir "biz" sokuşturulmadıkça hataymış gibi duruyor, anlaşılıyor ama iyi durmuyor. Şu cümleyi de sevdiklerim arasında sayayım: "Sabri Bey, düşmekte olan bir kelebeği tutarsan düşmesin diye, ezersin" (s. 55) Cümlenin fikrini sevdim yoksa biçimi çok daha duru olabilirdi, ilk aklıma gelen: "Düşmesin diye tuttuğun kelebeği ezersin", "Düşen kelebeği tutayım dersen ezersin" vb.
Profile Image for Gulum Dagli.
71 reviews78 followers
December 26, 2015
Rasim, Ender, Sabri Bey ve Mimoza... Uzun süre akıldan çıkmayacak karakterlerdi. Sonraki parça öyküleri beğenmedim.
Displaying 1 - 8 of 8 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.