Nurcihan’ın Çamaşırları ve Diğer Meseleler, Murat Toklucu’nun olağanüstü arşiv çalışmasıyla koştuğu Zihinler Altında 20.000 Fersah maratonunun ikinci etabı. Aklı hayali zorlayan asparagas haberlerden 7/24 komünist avcılığına, dansçı ayılardan sakallı bebeğe, “sülün endamlı kız” fantezilerinden ahlak bekçiliğine… Türkiye’nin zihniyet haritasında yeni bir pafta.
“Basit ve önemsiz gibi görünen, köşede beride kalmış haberlerden, insanların maneviyatına, ruh dünyasına ve yaşam tahayyülüne dair benzersiz çıkarımlar yapmamıza da yardımcı oluyor. … Toplumsal olayların bizzat aktörleri olan komşunun, bakkalın, mühendisin, doktorun, ev kadınının, terzinin, evsizin, çiftçinin ülkenin tarihinde ne tür bir kolektif bilinç ve hafıza yarattığına dair enfes bir kaynak...”
Önsöz’den 5Harfliler / Kiraz Akın ve Mahmure Seker
1973 doğumlu. Bursa Erkek Lisesi’ni ve Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın Yayın Bölümü’nü bitirdi. 1995 yılından itibaren çeşitli gazete, dergi ve televizyon kanallarında çalıştı. İletişim Yayınları’ndan çıkan Taraftarın Senle (2001) ve Türk Erkeği ve Diğer Mucizeler (2014) adlı iki kitabı bulunuyor.
Hani bazen arkadaş arasında konuşuruz ya, biz adam olmayız, şöyleyiz böyleyiz diye; aşağıdaki kitaplar tam o sohbetleri doğrular nitelikte.
Murat Toklucu’nun kitapları Kanun Dışında ve Nurcihan’ın Çamaşırları ve Diğer Meseleler Türk toplumunun son 100-150 yılına inanılmaz bir ayna tutuyor.
Tamamı gazete kayıtlarından derlenmiş kitaplarda meşhur dolandırıcılardan çıplaklar kamplarına, kıyamet günü senaryolarından ortaokullardaki komunist avlarına kadar geniş bir yelpazede toplumu mesgul eden konular, medyanın etkisi ve daha da önemlisi bilinçaltlarımızdaki toplumsal/kültürel kodlamaları ortaya koyuyor.
Toplumsal hafızamızın önemli aktörleri olan pek sayın politikacılardan, ahlak bekçisi komşulara nasıl bir kolektif bilince sahip olduğumuz komik ama gerçek hikayelerle bize hatırlatıyorlar.
Örneğin, okudukça gördüm ki 1980’lerin başındaki ‘üstsüz turist’ tartışmaları ile bu yaz uğraştığımız ‘festival düşmanları’ aynı zihniyetin ürünleri. Eskinin kahvehaneleri ise bugünün sosyal medyası.
Bu anlamda iki kitap da okuması kolay ve eğlendirici ama yer yer acımasız aynalar niteliğinde.
Yazarların arşivlerine ise saygı sonsuz.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Çok güzel bir inceleme, değerlendirme - kronolojik akışı ve o dönem Türkiye'sinde neyin nasıl ve ne şekilde gündem olduğunu ve toplumda ki potansiyel etkilerini görmek çok etkileyici, belgelemeyi de çok ilgi çekici ve anlaşılır buldum, sadece dönemi belgelemenin ötesinde, çok güzel bir akış ve dil ile aktarılmış olması da şahane,
Türkiye'deki asparagas haberciliğin köklerine inen fevkalade bir çalışma. Bu çalışma geniş ve zengin bir arşivin ürünü, fakat bir araya getiriliş biçimi de takdir edilesi. Türkiye Cumhuriyeti tarihine dair doğru ve sağlıklı siyasi okumalar yapma konusunda da iyi bir yardımcı ve yol gösterici kaynak.
Kitapla ilgili en büyük sıkıntı, konu başlıklarının giriş sayfasında okumayı epey zorlaştıracak kadar koyu bir mor renk kullanılması. Kitabı 6 ay gibi bir sürede bitirmemde her 10 sayfada bir dikkatimi dağıtan ve okumak için sayfanın dibine girmek zorunda bırakan bu sıkıntının etkisi büyük.