Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir

by Sezgin Kaymaz

Uzunharmanlar mahallesinde bir bekâr evi kiralayan Musa daha ilk geceden dehşete düşer. Gaipten sesler gelmekte, odalar kendiliğinden aydınlanıp kararmaktadır. Burası bir perili evdir galiba! Ancak... Eğer hakikaten perili evse, mutlaka iyilik perilerinin merkezidir. Çünkü gaipten yalnızca ses değil; çörek, börek, turşu, çay, temiz çamaşır, hatta tamirci bile gelmektedir. Ne yapacağını bilemeyen Musa, bir yandan olan biteni anlamaya çalışırken öbür yandan mahalle halkıyla tanışır. Üç kuşaktan doğma büyüme Ankaralı "Erzurumlu Teyze" ve kahverengi horozu Rıza, ürkütücü ev sahibi Beyabi, komşunun koca bekleyen kızı Aylin, "baba adam" Kaportacı Kirkor, 7x24 burun karıştırma kapasitesine sahip küçük Kemal, adı var kendi yok gizemli kadın Aspendos... Derken ortaya bir gizemli kadın daha çıkar ve Musa'nın kafası büsbütün karışır... Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir hentbol dünyasının ünlü isimlerinden Sezgin Kaymaz'ın ilk kitabı. Yer yer komik, baştan sona eğlendirici bir roman.

Genres: Turkish Literature, Turkish, Audiobook, Fiction, Fantasy, Novels

274 pages, Paperback

First published January 1, 1997

About the author

1962’de Sinop’ta doğdu. Konya Anadolu Lisesi’ni bitirdi. Hacettepe Üniversitesi İngilizce Dilbilimi Bölümü’nü, Türkçe dersini veremediği için son sınıftan terk etti. 1976’dan itibaren oyuncu ve teknik direktör olarak hentbolla uğraştı. Türkiye Voleybol Federasyonu'nda Koordinatör olarak çalıştı. Romanları (hepsi İletişim’den): Uzunharmanlar’da Bir Davetsiz Misafir (1997), Geber Anne! (1998), Kaptanın Teknesi (1999), Lucky (2000), Zindankale (2004), Ateş Canına Yapışsın (2008). Hikâyeleri: Sandık Odası (2005), Medet (2007), Ateş Canına Yapışsın (2008), Kün (2013).

Reviews

[Argos · Rating 4 out of 5]

Sezgin Kaymaz’ın okuduğum üç kitabının (Farfara, Kün, Düz Dünyacılar) ardından okuduğum fantastik öğeler taşıyan bu eserini gerek uslup gerek hikayenin içeriği olarak farklı, haydi söyleyeyim biraz zayıf buldum. Meğer ilk romanıymış, 1997’de yazmış. O zamandan sonra kendisini çok geliştirdiğini düşünüyorum.

Komik ve absürd olaylar ve ilginç karakterleriyle kendini okutan bir kurmaca. Öbür dünyadan bu dünyadakilere mesajlar, metafizik metaforlar. Hiç bilmediğim bir dünyadan argo terimleri, hiç duymadığım ve etmediğim küfürleri okumak hoşuma gitti. Diğer eserleri sırada.

[Koray · Rating 5 out of 5]

Allah Sezgin Kaymaz'a ömür versin ki, yazsın durmadan; biz de okuyalım. Ne kurgudur arkadaş! Bayıldım. Uzunharmanlar sakinlerinin kurtarmaya çalıştığı Musa, Araf'ta sıkışıp kalmıştır. Bir okuyucu ancak kitabın sonlarına doğru bu gerçeği fark edebilir. Tıpkı Musa gibi...

"Git! Nerede kaybettinse orda ara!"-MEVLANA / "Aklını başına al da, şu var görünen yoku bırak; yok görünen varı iste!" MEVLANA / "Sen bu düşü yoramazsın, temel bozuk öremezsin, hakikati göremezsin, sallan, boşa gez efendim!" RIFAT ORHANİ / "Hak emriyle kim ki yırtık perdesi, hor görür daim, ayıplar herkesi" MEVLANA / "Evlerimiz viran, dostlarımız can, sokaklar ateş. Yanmasak eksik kalır" ASLI SARIOĞLU / "Biz insanlar ayrı ayrı kanmışız, bölmüş saadetimizi çizgisi yurtların, biz insanlar ayrı ayrı kanmışız, gökte kuşların kardeşliği yerde kurtların" FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA / "Bu sahada şimdi iki maraton, koşu yapıp yarışıyor ikisi, birinde unvan birinde ün, gizli gizli görüşüyor ikisi" NURİ ÇIRAĞI

[Pia G. · Rating 5 out of 5]

haha enfes, enfes, enfes! bayıldım kitaba, kitabın diline, öyküye.. diyecek lafım yok. kitabın atmosferini polanski'nin the tenant filmine benzettim. izleyen bilir o da böyle ürperticiydi, kitabın sonu da film gibi şaşırtıcı ve aklımın ucundan böyle bir son geçmemişti, bayıldım ya! sezgin kaymaz'a kesin devam edeceğim. alın, okuyun kesin!

[Rıdvan · Rating 4 out of 5]

3 yıldız mı vereyim 4 yıldız mı vereyim bilemedim.
Güzel roman olmuş. Tabi Sezgin Kaymaz tarzını bilenler bilir ki roman fantastik.
Bir genç adam... Adı Musa.
Bir gün Uzunharmanla'a geliyor. Beyabi'den bir daire kiralıyor. Ailesinden kaçmış. Bunalmış büyük şehirden kalabalıklardan ve herşeyi kendisi için çekip çeviren ailesinden. Oldukça varlıklı bir ailesi var ama Musa sıkılmış herşeyden. O mücadele etmek, tutup koparmak ve emeğinin ve mücadelesinin karşılığında kazanmak istiyor.
Uzunharmanlar'da garip bir ahali var. Herkes birbirinden haberdar. Organize bir şekilde Musa'yı uzunharmanlar'dan göndermek ve hatta kovalamak istiyorlar. Bildikleri ve gizledikleri birşey var ama tabi biz kitabın sonuna kadar çok merak ettiğimiz halde öğrenemiyoruz.
Bu arada Musa'nın yerleştiği dairede biri var. Bir "misafir". Bir hayalet o. 20 yıl once ölmüş pavyon kızı güzel Leyla'nın hayaleti.
Bütün kasaba ahalisi Musa'yı göndermek isterken o Musa'ya aşık oluyor, çok seviyor Musa'yı.
Zor da olsa tanışıyorlar Musa'yla bir gün.
Gel zaman git zaman Musa'da çok seviyor bu yırtık hayaleti.
Kasabadakiler ise tüm bu olanlardan çok rahatsız. Erzurumlu Teyze, Kirkor Usta, Bakkal Mustafa ve tabiki Beyabi ve dahası...
Kitabın sonunda ki büyük sürpriz ise tüm Uzunharmanlar ahalisinin hayaletlerden oluşuyor olması. Saydığım ve kitapta tanıştığımız herkes en başından beri hayaletmiş meğerse. (The Others)
Musa meğersem ailesinden kaçmış ama evden ayrılıp Uzunharmanlar'a taşınarak değil. İntihar ederek!
Ve yine hikaye bu ki intihar edenler meğersem ölmeden hemen once Uzunharmanlar'a gelir, burada bir sure kalırlar ve ardından öbür dünyaya göçerlermiş.
Ahali ise adamın hayatını kurtarabilmek için onu Uzunharmanlar'dan kavalamaya çalışıyorlarmış. Aksi taktirde ölecek. Ve intihar ettiği için de kendisini çok kötü bir son beklemekteymiş.
Musa sonunda Uzunharmanlar'dan kovuluyor.
Sezgin Kaymaz değişik bir yazar. Kitap ise kişisel gelişim kitabı olmuş dense yeridir. Uzun uzun mesajlar var kitapta.
Bir açıdan baktığında çok başarısız ve hatta ucuz bir kitap ama bir açıdanda gerçekten çok iyi düşünülmüş güzel bir hikaye.
Ay bilemedim.
Kendisine bir şans daha vereceğim. En kötü ihtimalle Murakami'nin yanına gönderirim Sezgin Kaymaz'ı da:)

[Renklikalem · Rating 5 out of 5]

sezgin kaymazla cok gec kalmis nefis bir tanismanin sonuna geldim, bir sonraki bulusmamizi iple cekiyorum! <3

karakterlere, kurguya ve kitabin diline velhasil bir butun olarak uzunharmanlar’a* ba-yil-dim! uzunharmanlar* ve harika karakterleri ozlenecek kurgu karakterler listemde ust siralarda cok net!

[Diğdem · Rating 4 out of 5]

Çok ilginç ve farklı bir konuya sahip ve oldukça sürükleyici elimden bırakamamıştım okuduğum zaman. Ilk sayfalarda sanki bir hayalet öyküsüymüş gibi başlıyor sonradan kolay kolay anlaşılamayan bir bilmeceye dönüşüyor aslında kitapta ipuçlarıda mevcut ama kitaba kendimi kaptırmış olan ben bir türlü kavrayamadim o ipuçlarını ve sonu beni çok şaşırttı. Konusundan bahsetmek istiyorum kitap musanin sessiz sakin bir kasabaya taşınmasiyla başlıyor. Daha sonra evin içinden gaipten sesler gelmeye başlıyor sonra bir bayan beliriyor yavaş yavaş esrarengiz komşular bu sessiz sakin kasabanın bir sırrı var oldukça şaşırtıcı bir sır.

[Mirayda · Rating 4 out of 5]

3.8
"Eğer intihar edersen ne için yaratıldığını öğrenememiş olacaksın. Neden yaratıldığını öğrenemezsen neden öldüğünü de öğrenemezsin."

[Taha · Rating 3 out of 5]

Son zamanlarda çok konuşulan biri Sezgin Kaymaz. İlk kitabını okudum. Kitap genellikle diyaloglarla ilerliyor. Diyaloglar bir noktadan sonra tekrara başlıyor. Bir süre sonra "Ee yani?" diyorsunuz. Yer yer mizahi ögeler yer alıyor. Yüzeysel (Zorlama) felsefi göndermeler basit kalmış. Emrah Serbes tadı aldım. ( Yazar bu kitabı doksanlarda yazıyor.) Emrah Serbes ilham olmuş olabilir. Kitabın sonu her şey belirgin olsa da beni pek memnun etmedi. Kurgu daha iyi harmanlayabilirdi. Kitap akıcı, bir çırpıda bitirebilecek türde. Yazarın ilk kitabı olduğu için öykü kitaplarını da okuyacağım.
12 Mart günü Kocaeli'deki söyleyişisi var.

[Müge · Rating 5 out of 5]

Sene 1999. Ben orta 1'e yeni baslamisim. Iletisim Yayinlari'ndan aldigim bir kitabin icine "Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir" diye bir kitabin ayracini koymuslar. Bu vesileyle kisa tanitimi okuyorum, ilgimi cekiyor, kitabi aliyorum. Annah, o da ne?! Bir solukta okuyorum, sasiriyorum, cok seviyorum. Sezgin Kaymaz ile ilk tanismam boyle oluyor. Sonra "Kaptanin Teknesi", sonra "Geber Anne!" derken, caat diye hayatima "Lucky" giriyor. Ben artik ayni insan degilim. Derken lisede "Zindankale" ile hepimizin ayaklari kesiliyor yerden ve cumleten isiklari kovalayip duruyoruz en yakin dostlarimla. Ben yas aldikca hikayeler, insanlar da karanliklasiyor. Ozellikle Sevinc Kuslari'ndan "Kisas" cok zorluyor, cok uzuyor beni. Arada atladigim ve dun yeni okumayi bitirdigim "Kün" ile iman mi tazeledim diyeyim, ne diyeyim. Cok sevdim iste, oyle boyle degil. Iyi ki varsin Sezgin Kaymaz, iyi ki seni tanimisim.

[Hilal Yavuz · Rating 5 out of 5]

Bu yıl bana en iyi gelen yazar oldu Sezgin Kaymaz. İyi ki tanımışım. Tüm kitaplarını da okumak istiyorum.

Uzunharmanlar’a taşınan Musa evinde bir hayaletle tanışıyor. İsmi Leyla. Sonrası da oldukça orijinal bir hikaye bence. Neler oluyor anlamaya çalışırken bir anda kitabın sonuna geldim.

[Yosum · Rating 5 out of 5]

Denklemlerle dolu bir kitap 🙂 insanı hayretten hayrete sürüklüyor. Okuyun derim.

[Hülya Meier · Rating 4 out of 5]

Hayaletzadelerin ikametgahı Uzunharmanlar’ da, korku, heyecan ama, sürekli merak içinde hızlıca akıp giden bir hikaye… Herkesin hayata ilişkin anlaması ve kurması gereken dengeli bir denklemi olmalıdır ; reaksiyona girenle reaksiyondan çıkanın denk olması gerektiği gibi…
“ Yaptıklarımızın sonucunu görürken denklemin öbür tarafında, sonucunu göremediklerimiz durur… Bir tarafta yapmak, bir tarafta yapamamak… bilirsiniz… bir tarafta görmek, bir tarafta görememek… bu işi o zaman yapmadığımız için sonucunu sonsuza kadar görmemize imkan yok… bilemeyeceğin bir şeyi bilmeye çalışmak, kaldıramayacağın ağırlıkta bir heykel yapıp ondan sonra kaldıramıyorum diye üzülmeye benzer… yirmi sene önce, Leyla’ ya anlatmadığımız gerçeğin, anlatsaydık ne sonuç vereceğini bilmemize imkan var mı ?.. Üzülmek boş… pişman olmaksa hepten boş… başaramadığımız şey için üzülelim…hep birlikte, sonsuza kadar üzülelim… ama yapmadığımız bir şeyin sonucu belki de daha iyi olurdu, keşke yapsaydık diye üzülmeyelim…çünkü yapmadık…olmayan şeyin, denklemi de olmaz…”

[Emre Yaman · Rating 3 out of 5]

Bir yazarı okumaya nereden başlanır? Başka kitaplarını da okumaya niyetim varsa ben ilk kitabından başlamayı tercih ediyorum. Sezgin Kaymaz'a da ilk kitabıyla başladım. Tekinsiz ve aynı zamanda eğlenceli bir roman buldum. Bir ilk roman olarak ise gayet yetkin. Devamı gelecek.
Sezgin Kaymaz'ın fantastik unsurlar kullanmayı seven bir yazar olduğunu bilmiyordum. Eğer bu tarz ögeler ilginizi çekiyorsa özellikle sevebileceğibiz bir kitap. Sonu aslında biraz düşünerek okursanız en azından kısmen tahmin edilebilecek bir şekilde bitiyor.Bu beni çok rahatsız etmedi fakat daha sürpriz bir son daha çok dikkat çekebilirdi. Hikâyeden çok nasıl anlatıldığını önemseyen birisi olarak basit bir dili olduğunu ve argoyu bolca kullandığını belirtmem gerekir. Sonraki romanlarında dil konusunda bir gelişme bekliyorum. Bu açıdan Kün kitabıyla devam etmeyi düşünüyorum. Kün'ü sevme durumuma göre diğer kitaplarını da okumaya niyetim var.

[Tuna Turan · Rating 4 out of 5]

Sezgin Kaymaz kitaplarına başlamak için galiba en temel kitabı bu olur. Okurken sonunu kesinlikle kestiremediğim bir kitap oldu. Tam bütün konu saçmalamaya başlamışken o kadar güzel toparladı ki sonunda, keyifli bir okuma deneyimi sundu. Sade bir dil ve usta işi bir kurgu ile kolaylıkla okutuyor kendini ve bir sonraki bölümde ne olacağını merak ettiriyor.

Bir tek Leyla’ya yapılan haksızlığı hazmedemedim. Musa gibi o da bilmeliydi bir şansı daha olduğunu.

Yılın okuduğum son kitabı da bu olduğu kayıtlara geçsin.

[Betül · Rating 4 out of 5]

" Başaramadığımız şey için üzülelim, hep birlikte sonsuza kadar üzülelim ama yapmadığımız bir şeyin sonucu belki de daha iyi olurdu, keşke yapmasaydık diye üzülmeyelim. Çünkü yapmadık...Olmayan şeyin denklemi de olmaz"
Sezgin Kaymaz'la ikinci buluşmamdı Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir...Eğlenceli, merak uyandırıcı fantastik içerikli bir kitap. Bu arada "denklemler" önemli. Neyin denklemi derseniz, e okuyun da öyle görün derim:)

[Tuğçe Kozak · Rating 5 out of 5]

Çok çok çok severek okudum

[Duygu · Rating 2 out of 5]

Daha önce Sezgin Kaymaz'ın Bugün Bize Kim Geldi ve Benyusuf isimli öykü kitaplarını okumuştum ve çok beğenmiştim. Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir'e de büyük bir beklenti ile başladım. Belki de bundan, büyük bir hüsrana uğradım.

Yazarın bütün kurşunlarını ilk 50 sayfa ve son 20 sayfada harcadığını düşünüyorum. Doğrusu, bunun arasındakiler epey doldurmaca gibi geldi. Roman, ne olduğunu daha başında kolayca tahmin edebileceğimiz; fakat aslında okurunu şaşırtma beklentisi içinde bir yapıda ilerliyor. Musa'nın Uzunharmanlar'daki komşuları romanında başında tasvir edildikleri biçimde 328 sayfa boyunca yaşayan birer tiplemeden öteye geçemiyorlar.

Fakat romanın bana alışıldık ve pek çok klişeye boğulmuş gelmesinin sebeplerinden biri de benim romanı 2021'in sonlarında okuyor olmam. Roman 90ların sonunda yayımlandığında romandaki bazen oyunlu bazen yerel ağızlara ve argoya yer veren dil ve romandaki klişe karşıtı dayılanan, norm dışı, çekici ama çocuksu, zeki ama kurnaz olmayan kadın kahraman (Aspendos), gündelik hayattan bolca diyalog, tıpkı bir dizi izlermiş gibi, yenilikçi ve alışılmadık edebi olaylar olmalı. 2000lerde ergenlik ve gençliğini yaşayan Türk okuru içinse Afili Filitanlar'ı takip ettikten, Behzat Ç'yi televizyonda izleyerek büyüdükten sonra Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir fazla sıradan kalıyor.

Bu bakımdan Kaymaz'ı aslında etkilenilen ve 2000ler edebiyatını belirleyen bir isim olarak görebiliriz belki de.

Son olarak, TRT için çekilen bir TV filmi uyarlaması varmış romanın, filmi bulup izleyemedim ama Kaymaz'ın memnun olmadığını okumuştum. Aslında senaryolaştırmaya müsait bir yapısı var metnin, belki ileride tekrar televizyona uyarlanır.

[Nihan Jackson · Rating 3 out of 5]

3.5

[Cemre · Rating 3 out of 5]

Sezgin Kaymaz burası sayesinde dikkatimi çeken; fakat bir türlü okuma fırsatı bulamadığım bir yazardı. Ne okusam ne okusam diye kütüphaneme bakınırken elim Uzunharmanlar'da Davetsiz Bir Misafir'e gitti. Başladım ve bırakamadım. Dur bir bölüm daha okuyayım, dur şu bölüm de bitsin diye diye kitabı bitiriverdim.

Merak uyandırıcı bir konu, ilginç karakterler, düşünmeye ve yorumlamaya açık satırlar... Ne ararsanız var yani. :)

Kaymaz'ın bu tatta başka kitabı var mı bilmiyorum. Sıradaki Kaymaz kitabım için önerilere açığım. :)

[okumadan_olmaz · Rating 5 out of 5]

Hayal dünyası tarif edilemeyecek kadar eşsiz bir kalem Sezgin Kaymaz.
Bu kitapta oluşturduğu gerçek ile hayal arasında gidip gelen kurguya tek kelime ile ba-yıl-dım.
Musa'nın mahalleli ile olan felsefik muhabbetleri, Misafir ile olan arsız konuşmaları...O kadar samimi, o kadar tebessüm ettirici, o kadar doğal ki tarifi mümkün değil, mutlaka okumanız lazım.
Bu misafir de neyin nesidir, in midir cin midir, kimdir derken bi bakıyorsunuz sayfalar akıp gitmiş, o sürpriz sona gelmişsiniz.

[Müzeyem · Rating 3 out of 5]

Hikayesi ilgi çekici, kurgusu başarılı, kolay okunan ve akıcı diyebileceğim bir kitap. Ancak aşırı derecede küfür ve argo içeriyordu bu da okurken bir tık soğuttu beni kitaptan. Farklı bir kitap arayışında olanlar bir bakabilir.

[Sare · Rating 5 out of 5]

sezgin kaymaz harika birisi ya gerçekten çok keyif alarak dinledim bu kitabını da asla beklemediğim bir sona doğru çok zevkli bir süreçti😢😢

[Hatice · Rating 4 out of 5]

Şu meşhur “reading slump”tan ben de muzdaribim. Bir kitabı alıp, ona başlamadan diğerine geçtiğim bir dönemdeydim. Onca bocalamadan sonra, “Çare, Sezgin Kaymaz eserleridir.” deyip Uzunharmanlar'da geçen hikâyeyi raftan aldım.

Önce kendimce konuyu özetleyeyim;
Ruşen Sokak'taki 14 Numaralı eve taşınan Musa, sanki Holywood korku filmlerinden birinin içine düşmüştür. Kiralama aşamasında adeta bir harabe olan ev, sanki sihirli bir değnek değmişçesine, çiçek kokularının sardığı bir yuva haline dönüşür. Fakat evde lambalar kendi kendine yanmakta, çay kendi kendine demlenmekte, kirli bulaşıklar kendi kendilerine pirüpak olmaktadır. İşin kötüsü, komşuları da bir gariptir. Hepsi birer filozof ya da bilim insanı edasıyla denklemlerden, reaksiyonlardan bahsedip dururlar. Peki işin aslı nedir?

İşin aslını, kitabın ortalarına doğru tahmin ettim. Kurguda pek şaşırtıcı bir şey olmadı doğrusu. Sezgin Bey, argoyu ve mahalle ağzını yine ustaca kullanmış. Bakele ya da çok sevdiğim bir kitap olan Bugün Bize Kim Geldi'deki doğallığı, 11 numara sakinlerinin diyaloglarında ve Leyla'nın konuşmalarında da gördüm. Kaymaz'ın kitaplarını sevmemdeki başlıca etkenlerden biri, o doğallıktır zaten. Size çok tanıdık gelir, çokça gülümsetir. Fakat Musa'nın komşularıyla fikir alışverişi yaptığı, ikna olmamaya çabaladığı bazı yerlerde kitaptan biraz koptum açıkçası. Aslında güzel savlar vardı ama bunların, konuşmalarda yer alış şekli pek bana göre değildi sanırım.

[Ecem Urtekin · Rating 5 out of 5]

“Geldi yine öcü saati!”

Kitap ilk cümlesinden itibaren, akıcı bir üslupla anlatıyor bize Uzunharmanlar halkını. Musa’ nın yolculuğuna şahit olmak ve yeni komşularını tanımak çok keyifli.
Hayaletler olmasaydı, biz nasıl bu kadar gerçek olurduk değil mi? Uzunharmanlar ahalisinin de söylediği gibi denklem çok basit!

[Ayse Dilsad Cetin Ozyurt · Rating 5 out of 5]

Okuduğum ilk Sezgin Kaymaz kitabı. Yazarın eserlerini kronolojik olarak okumam tavsiye edilmişti. İyi ki de öyle yapmışım. Kitabı 2 günde bitirdim. Kurgu güzel, üslup güzel, duygu durumu değişken. Leitmotiv olarak kullanılan öğeler ve semboller çok başarılı. İnsan bir kitaptan daha ne bekler ki? Okumakta bu kadar geç kaldığım için çok pişmanım. Açığı kapatmak için bugün de ikinci kitabı olan Geber Anne'yi okumaya başladım.

[Irem Tatar · Rating 3 out of 5]

Kitapları puanlamayı sevmiyorum. Beni ilk sayfasından itibaren bu kadar içine alan bir kitabı -diyaloglarının akışındaki tekrarlardan dolayı- üç yıldız ile derecelendirmek çok hoşuma gitmiyor aslında.

Sezgin Kaymaz ile tanışmak için güzel bir vesile oldu, yine de. Diğer romanlarını muhakkak okuyacağım.

[Joy · Rating 3 out of 5]

Kitabı genel olarak beğendim. (ortalara doğru bir elli sayfa baya sıktı beni.) Yazar sizi şaşırtmayı gayet iyi biliyor. ufak ufak tüyoları veriyor, sonra onları unutturuyor size. Biraz geriyor kitap bazı yerlerede. Ben ilk başladığımda 'yatmadan önce kitabı' olarak seçmiştim bu kitabı, sonra okuyup, hafif tırsınca 'gündüz okunan kitap'a terfi ettirdim.

[Linden · Rating 5 out of 5]

Bir solukta okunan nefis bir kitap. Sezgin Kaymaz hic hayal kirikligina ugratmiyor beni, keske daha cok bilinse, daha cok duyurulmus olsa. Piyasada sisirme bunca yazar ve icleri kof kitaplarini gordukce daha da cok hayiflaniyorum

[Zeynep Begüm · Rating 5 out of 5]

Kitabı dinlemek öyle keyifliydi ki. Yazarın dilinin ustalığı, mizahi tarafı, olay örgüsünü ince ince işleyişi. Tabii seslendirmenin de etkisiyle olaylar çok net bir şekilde canlandı zihnimde. Yazarla tanışma kitabım oldu diğer kitaplarını da araştırmaya başladım bile.

[Oğuzhan · Rating 5 out of 5]

Hayatın denklemi üzerine müthiş bir kitap.