"Bir varmış bir yokmuş. Zaman zaman içinde kalbur saman içinde. Deve tellal iken, horoz imam iken, manda berber iken; annem kaşıkta, babam beşikte iken... ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, babam düştü beşikten, alnını yardı eşikten... annem kaptı maşayı, babam kaptı küreği, gösterdiler bana kapı arkasındaki köşeyi... Çoğu zaman bu sözlerle aralanır masal âleminin kapıları. Develer tellal olur, pireler berber. Bir dudağı yerde bir dudağı gökte araplar darda kalanın yardımına koşar. Demirden elbiselerini kuşanan acar delikanlılar Kafdağı'nın ardına yollara düşer. Az gidilir uz gidilir. Dere tepe düz gidilir. Altı ay bir güz gidilir. Yedi kat yer altının, on yedi kat gökyüzünün ejderhaları gözü pek yiğitlerin karşısına dikilir. Ayın on dördü gibi güzel, ay gibi ışıldayan, güneş gibi parlayan padişah kızları kırk gün kırk gece düğünle muratlarına erer. Onlar erer muradına biz çıkarız kerevetine...
Naki Tezel hem bir halk bilimci hem de masallarımızın yok olup gitmeden toplanmasını zaruri bir ödev olarak gören bir masal derleyicisi. Tezel'ia 1933-1958 yıllan arasında, yurdun çeşitli yerlerinden büyük bir titizlikle derlediği 54 Türk Masalının yer aldığı bu eşsiz çalışma her yaştan masal severler için eşsiz bir kaynak.
(İstanbul, 1915 – İstanbul, 1980) Yazar, halkbilimci.
Tezel, Tezel Amca, Şerif Halil Başa, N. T., T. A., M. Korkusuz imzalarını da kullandı.
PTT müdürlerinden İbrahim Cemal Bey’in oğlu. Pertevniyal Lisesi’ni ve İ. Ü. Hukuk Fakültesi’ni (1940) bitirdi. Maiyet memurluğu, nahiye müdürlüğü, kaymakam vekilliği görevlerinde bulundu. Daha sonra Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nde, Ticaret Bakanlığı’nda çalıştı. İş ve İşçi Bulma Kurumu başkanlığında bulundu (1958- 61, 1968- 71); 1971 ’de emekli oldu.
İlk yazısı 1935’te İstanbul Belediye Dergisi’nde çıktı. Yeni Türk ve Halk Bilgisi Haberleri dergilerinin yazı işlerini yönetti. Halk ve çocuk masalları, öyküler, folklorik malzemeler derledi. Yücel, Varlık, Çığır, Ülkü, Yirminci Asır, Türk Dili, Eğitim, Hisar, Cumhuriyet, Dünya gibi gazete ve dergilerde yazdı. Derlediği masalların bir kısmı İngilizce ve Fransızcaya çevrilip yayımlandı.
Kaynak: Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi
Bir varmış bir yokmuş. Masallara dair ilgide bütün dünyada bir artış yaşanmaktaymış. Büyük bir izleyici kitlesine sahip olan “Grimm”, “Once Upon a Time” gibi masal uyarlaması diziler akla gelen ilk örneklermiş. Sadece ABD’de değil, Rusya’da da büyük yazar Gogol’un “Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları” eserindeki Ukrayna halk masallarından uyarlanan bir film serisi de yazarın adıyla geçtiğimiz yıl gösterime girmiş.
Elbette Türk Sineması da masal uyarlamalarını sergilemekten yakın geçmişte uzak kalmamış. 70’li yıllarda Rüştü Asyalı’nın sinemada canlandırdığı Keloğlan karakteri belleklerimize o denli kazınmış ki, herhangi bir Keloğlan masalını okurken veya dinlerken onun simasının akla gelmemesi artık imkânsız gibiymiş.
Yine 1971’de “Ayşecik” lakabıyla bilinen yıldız oyuncu Zeynep Değirmencioğlu’nun başrolünde oynadığı, meşhur Grimm masallarından “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler”in yerli uyarlaması, Antalya Altın Portakal ödüllerinde dereceye giren ilk masal filmi olmuş.
Anneannem babasının anlattığı masalları bize anlatırdı; yıllar sonra tekrar rastlamak onlara ne güzel...Ben de kızıma okuyorum büyük bir zevkle çıkıyor tadı...