En az iki maddeye tik atıyorsanız bu kitabı alın ve yedi günlük yolculuğunuza hazırlanın. Belki de hayatınızın en anlamlı yedi gününü yaşayacaksınız.
Bilge Mama Nono, Ev Yapımı Bir Paraşüt’te tıpkı size benzeyen birinin elinden tutuyor ve ona sizin de çok şaşıracağınız şeyler anlatıyor.
Zihniniz sizi yönetiyor ve bunun farkında bile değilsiniz. Aslında düşündüklerinizi düşünmüyor, inandıklarınıza inanmıyorsunuz. Yalnızca çokbilmiş bir gevezenin esirisiniz. Korkularınız, kaygılarınız, yetersizlik ve tatminsizlik hissinizin sebebi bu. Nasıl olduğunu öğrenmek ister misiniz? Mama Nono’nun yedi dersiyle, zihninizin yıkıcı hakimiyetinden kurtulabilirsiniz.
Berrak Yurdakul budizm üzerine çalışmalar yapan, kendi hayatını da bu öğreti üzerine dizayn etmiş, korona sürecinde birçok konuşmasına rastlayıp bana iyi geldiğini hissettiğim biri. Ne vakit onu dinlesem çözümlemem gereken bir şeyler varmış hissi gelip içime oturuyordu. Kitaplarını inceledim ve Ev Yapımı Bir Paraşüt kitabı ile okumaya başladım. Başladığımda Konuşmayan Tavus Kuşu Camio'yu hatırladım. Bir başka kitabı. Ben o kitabı Dost Kitabevinde inceleyerek yeni keşifler yaptığım bir dönemde edinmiş ve okumuştum. 2003 yılından bugüne tekrar hatırlamak nefis oldu. Ev Yapımı Bir Paraşüt kitabı aslında bir meditasyona giriş kitabı. Benim gibi sadece duyduğunuz, asla yapmadığınız, ne olduğunu kulaktan dolma bilgilerle bilen biri iseniz kesinlikle doğru bir kitap diyebilirim. Fakat zaten biliyor ve deneyimlemişseniz de sizin için tekrar olacaktır, pek yanaşmayın derim. Bu kitabı okuma sürecimde karşıma sanki hayatı burada yazan her şeyi özümseyerek çıkan bazı kişiler gördüm. Umarım annem dinlemez podcastinde Elif Key'in ve Kalben'in konuşmaları bana işaret verir gibi direk karşıma çıktı. Sanki planlanmış bir şeymiş gibi inanılmaz mutlu oldum. Sonra bu durumun aslında ne kadar yaygın olduğunu kavradım okudukça, aslında ben geride kalmıştım. Meditasyon dediğimizde aslında en özet anlamıyla zihnimizin eğitilebilir olduğu gerçeği diyebiliriz. Yani kendimizi çoğunlukla olumsuz olan kaygı ve geçmişe dair düşünce bulutları içerisinde buluyoruz hepimiz. Bu düşünceşerin birbiri ardına hızla akıp geçiyor olması ve çoğunlukla da bizim birine kapılıp bambaşka başka olumsuz şeyleri düşünmeye başlamamız hepimizin gerçeği. Meditasyon ve beraberinde nefes terapisi, sizi o anın içinde kalmaya çağırarak bir süre sonra zihninizi eğittiğiniz ve sizi bu kadar yormayan biri haline gelmenizi sağlıyor. Bunun dışında çeşitli acı, ağrı, kayıp gibi hallerle nasıl baş edeceğinize dair de ipuçları veriyor. Kitabın en son sayfasında onlarca kaynakça var. Bunu bitirirken görmek beni çok sevindirdi. Kitapta bir kurgunun içerisindesiniz. Meditasyon eğitmeni ve iki öğrenciyi görüyoruz. Biri sanki bizim kafa sesimizmiş gibi sürekli olumsuz cümleler kuruyor, diğeri de daha anlamaya çalışan tarafta. Bu kurgu hem okumayı kolaylaştırıyor hem de bizim aklımızdan geçen soruların cevaplarını bize sunuyor. Okuyucu olarak arada bize de seslenilmesi dikkati toplamamıza yarıyor. Bazen anlatım tekrarları olsa da bence bu gerekliydi diyorum şimdi bitirdiğimde. İlk kez bunları duyan biri için farklı yönlerden olaya bakmak daha verimli oldu. Şimdi sırada Berrak'ın Senin Hakkında yedi şey düşündüm kitabı var. Onu da okumak istiyorum. Meditasyon yapmaya başladın mı diye soracaksanız da şu an dağınık zihnimi tanımaya çalışıyorum. Ne gibi durumlarda daha çok dağılıyor, karışıyor ve kendine gelmesi ne kadar sürüyor. Bence insanın kendisi ile ilgili keşfedeceği şeylerin asla bitmemesi müthiş bir his.
Hakikat ne kadar basit... Ona ulaşmayı engelleyen zihnin ürettiği karmaşık duygu ve düşünceler yığını... Düşünceler bir süre sonra duygulara ve alışkanlıklara dönüşüyor. Alışkanlıklar da kurallara ve doğru gibi kabul ettiğimiz binlerce yanılsama ve gerçekte olmayan kavramlara...
Hikayeleştirilmiş bir kişisel gelişim. Zihnimize bizim hükmetmemizi anlatan ve içerisinde küçük pratikleri de olan güzel bir kitap. Kesinlikle tavsiye ediyorum
Kitap, meditasyonu, insanın kendini ve zihnini izlemesinin dönüştürücü ve iyileştirici etkisini ve bu izlemeyi nasıl yapacağımızı kurgu zemininde ve gayet eğlenceli bir şekilde anlatıyor. Zihnini tanımak, hayata daha geniş ve ferah bakmak isteyen herkese öneririm, fazla düşünmekten muzdarip arkadaşlara da :). Haa bir de çok sevdiğim bir yoga hocası önerdiği için aldım bu kitabı. Yoksa uff kişisel gelişim mi yaa deyip göz devirecektim. Kayıp olurmuş.
Uzun zamandır araştırdığım kendini tanıma, kabullenme, mindfulness ve meditasyon ile ilgili çok güzel, Türkçe, yalın ve apaçık dille yazılmış bir kitap. Berrak Yurdakul’a bize kendi dilimizdeki bu kitabı güzelce derleyip hazırladığı için teşekkür ederim.
Berrak Yurdakul’u yaptığı birkaç konuşmasını online ortamda dinlemiş olmam sebebi ile tanıyorum. Kendi yazdığı bu kitabı, konuşmalarında sürekli olarak dile getirip okuyun demesinden kaynaklanan merakımı gidermek adına okudum. Dil ve kurgu konusunda oldukça başarısız buldum, yaklaşık 50. Sayfadan itibaren artık bit lütfen diye diye okudum. Çok abartılmış bir kitap olduğunu düşünüyorum. Okumamış olmakla herhangi bir şey kaybetmeyeceğinizi düşünüyorum. Bu kadar yüksek beğeni almasını hayretle karşıladım.
Kitap boyunca "Dünya üzerinde bu kitaptan faydalanacak biri var mıdır?" diye düşündüm ama olumlu bir yanıt veremedim. Ne kurgusunu ne de dilini beğendim. Anlatılanlar bayağı geldi ve mutluluk ulaşılacak bir durum/sonuçmuş ("happily ever after") gibi davranmaları da doğru değildi.
Farkındalık yolunda okunacak kitaplardan biri olmuş bence. Her ne kadar yer yer tekrara düşse de beni sıkmadı. Çok güzel noktalara değinmiş, altı çizilesi çok cümle buldum ben. “Bu anlamsız, boş ve yüzeysel hayatlarınızı terk etmeniz, derinde ve kökte değişmeniz gerektiğini söylüyorum. İçinizdeki kalabalığı görmeniz gerektiğini, zihninizdeki bencilliği, kabalığı ve kötülüğü görmeniz gerektiğini, uyanmanız gerektiğini söylüyorum. “
Mindfulness kavramını bir kurgu içinde, çok basit bir dille anlatıyor. Kitabın içine serpiştirilen egzersizler motive edici. Okurken zaten basit ve anlaşılır olan temel noktaların tekrar tekrar anlatılması biraz "Bilal'e anlatırmış gibi" anlatılıyor hissi veriyor ve bu tekrarlar açıkcası beni sıktı. Ama konuya çok yabancı olan kişiler için bu tekrarlar öğretilerin yerleşmesini destekleyici olabilir. Kitabı 3 cümle ile özetlemem gerekirse: Sen zinhindeki düşünceler değilsin. Kendini kötü hissettiğinde düşüncelerini ve kendini yargılama, önceliğin nefesine odaklanmak olsun. Meditasyon yap.
Yüksek beklentileriniz olmadan okursanız beğenirsiniz. Ben özellikle duyguları ele aldığı kısımları beğendim.
"Kalbinizi yumuşatın. O kadar yumuşasın ki kırılmaz olsun."
Biliyorum kitap, sıradan bir kişisel gelişim kitabı gibi bir arka kapağa sahip. Ama değil. Rahatlıkla en sevdiğim kitaplar arasına koyabilirim. Bana çok iyi gelen kitaplardan.
Mutlaka okunması gereken, hayatı ve insanları bambaşka açılardan görmenize rehber olacak bir kitap. “Kendini görmek dünyanın en zor işidir. Düşünün ki aynaya baktığınızda bile gördüğünüz şey yüzünüz değil, yüzünüzün yansımasıdır.” “Sizi içeriye kilitlemiş olan kapıyla, dışarıya bırakacak olan kapı aynı kapıdır.” “Birçok kişi çeşitli hazlar aracılığıyla ıstırap çekmekten kurtulabileceğini düşünür. Zevkleri tatmin etmeyi, mutluluk zannederler. Elbette bu arayışın temel sebebi, hepsinin de mutsuz olmasıdır. Böyle evrensel bir zevk arayışının nedeni başka ne olabilir? Mutlu bir insan, mutluluğu arar mı? Haz mutluluğun yalnızca gölgesidir.“ “Esasen önemli olan eylemin niteliği değildir. Önemli olan şudur: Eğer bir eylem, siz uykudayken mekanik olarak gerçekleşiyorsa, siz o sırada tam olarak yaşıyor sayılmazsınız.” “Zihniniz hiç durmadan düşünceler üretir, siz de bütün enerjinizi bu düşünceler hakkında düşünmeye harcarsınız. Düşüncelerinizin çoğu geleceğe veya geçmişe aittirler çünkü zihin şimdiki anda kalamaz. Beden anı yaşar ama zihin her zaman başka yerdedir.“ Son olarak SAHTE KİŞİLİĞİN BELİRGİN ÖZELLİKLERİ: “Bencildir. Kırılgandır. Başkalarının beğenisine muhtaçtır. Arzularının kölesidir. Kendisini yer göğe sığdıramaz.”
Zihnimizi tanıma, onun esaretinden kurtulma, anda kalma, meditasyon konuları roman kurgusuyla ele alınmış, kolay okunan ve anlaşılan bir kitap olmuş. Bence bu konular için çok güzel bir başlangıç ve kaynak kitabı olmuş. İçerisinde basit meditasyon teknikleri de var uygulama için.
Sanki Berrak Yurdakul karşımda konuşuyormuş gibi bir hisle okudum baştan sona.
“Sen zihnin değilsin.”
“İnsanın kör noktası kendisidir.”
“İnsan, zihnini kınamadan ve yargılamadan izlerse, zihin zamanla kendi içindeki bütün engelleri aşabilir. Düşüncelerinize ve duygularınıza müdahale etmeye çalışmayın. Onları şu veya bu şekilde değiştirmek yolunda bir çaba içine girmeyin ve onlarla mücadele etmeyin. Kenara çekilip seyredin ve okyanustaki dalgalar gibi yükselip, yatışmalarına izin verin. Onlara zorluk çıkartmazsanız, onlar da size zorluk çıkartmazlar.”
“Eğer bir eylem, siz uyku halindeyken mekanik olarak gerçekleşiyorsa, siz o sırada tam olarak yaşıyor sayılmazsınız.”
“Başkaları seni bu kadar kolayca kızdırabiliyorsa, kendini daha zor kızdırılabilir hale getirmelisin.... Dünyada kontrol edebileceğin tek bir şey var: Kendin! Yaln��zca kendini ve başkalarına nasıl yanıt vereceğini kontrol edebilirsin.”
“Başkalarıyla meşgul olduğun her an kendini unutmuş olduğun bir andır.”
“Kişinin kendini tanıma yolunda atacağı ilk adım, kendini hiç tanımadığını cesurca ve samimiyetle itiraf etmesi ve bu gerçekle yüzleşmesidir.”
Kitabı piraye erdoğan ın seyir kitabından sonra okudum, içerik olarak benzer buldum. Bu kitapta çok fazla tekrar olmasından ilk başta rahatsız olsam da, sonra üzerine düşününce aslında temel olarak öğütlediği şeyin zaten tekrar eden bir sorgulama, kendini tanıma süreci olduğunu ve bunu vurguladığını kavradım.
Arada bir okuyucunun da yoklanması ve burda mısın diye kitaba çağrılması daha düşünerek, odaklanarak okumama vesile oldu.
Yalnızca yazarın ilk olarak bu kitabından mı başlamak gerekiyor ondan tam emin olamıyorum çünkü kitaplarında eski kitaplarından karakterleri var ve şu an birine resmen önyargılıyım. 🤦🏻♀️
Mükemmel bir kitap. Yıllardır takip ettiğim Budist öğretilerin, ruhani / kişisel gelişim konularının, meditasyon pratiklerinin mükemmel bir sentezi olmuş, insanın içini ısıtan, umut veren, farkındalık yaratan çok güzel bir kitap. Seslendirmede Sevinç Erbulak harika bir iş çıkarmış, çok beğendim. Özellikle de Madam Bobogel karakterinin konuşmasına bayıldım 😅 Bu kitap gerçekten herkese faydalı olabilecek bir hazine niteliğinde 🤩🥰
Berrak Yurdakul'u sosyal medya üzerinden epeydir takip ediyor, podcast lerini dinliyorum. Çok değerli mesajları olduğunu düşünüyorum. Bu kitapta da var bu mesajlar. Ama..
Kurgu çok kötü. Bir, aşırı karakteristik karakter ve bir gayet pasif ana karakter var. Bir de akıl hocasi. (haa, bir de, sonradan akıla gelmiş olacak ki, kitapta bir süre sonra okura da hitap edilmeye başlanıyor).
O çok şefkatli, bilge olmasını beklediğimiz akıl hocası, sürekli "sen/siz" dilini kullanıyor. "siz, soylesiniz. Böyle Davranırsıniz. Onu yaparsınız, bunu düşünmez, bilmezsiniz"..
"farkında" yaşama halinde yapılan ne hata varsa, okur olarak onu yapmakla itham edilerek okuyup duruyorsunuz yani kitabı 😅
Kitabı yarıladım. "öğrendiklerime, farkettirdiklerine değer" diye düşünerek zorladım kendimi. Sonra, oyle rahatsız oldum ki, benim için değmeyeceğine karar verdim.
Ev Yapımı Bir Paraşüt; zihin üzerinde kontrole sahip olduğumuz bilgisini merkeze alan, hem tanıdık gelen hem de rahatsızlık vereceği düşüncesi ile temas etmekten çekindiğimiz konuları içeren, farkındalık temelli becerilerin öğretildiği bir kaynak kitaptı. Geçmişe dair pişmanlıklar, kayıplar, rahatsızlık hissi uyandıran duygular ile geleceğe yönelik endişeler; hayatımızı mekanik hareketler ile sürdürmemize, dikkatimizi dış unsurlara ve zihnimizde dönüp duran hikayelere odaklı yaşamamıza sebep olur. Duygu ve düşünceler ile özdeşleşip, kendi kurguladığımız hikayelere kapılmak, "An"a dair farkındalığı kaybetmemize sebep olur. Attığımız her adımı, gerçekleştirdiğimiz her faaliyeti; duygu ve düşüncelerin girdabına kapılmadan, uyanık, keşfetmeye, öğrenmeye ve deneyimlere açık bir zihinle yapmak; tekrar eden bir döngüden kurtulmamızı sağlar. İşte, Ev Yapımı Bir Paraşüt ; zihin ile kurulan ilişkiyi değiştirmeyi hedefleyen, davranışları otomatik pilottan çıkarıp, farkındalığı geliştirmeyi sağlayan temel becerileri mizahi ve yalın bir anlatımla sunuyor.
Yeni kitabını yazma konusunda güçlük yaşayan, aynı zamanda depresif bir duygulanıma sahip yazarımız, bir gün parkta düşünceleri ile mücadele ederken Mama Nono isminde bir kişi yanına gelir. Tuhaf olan; Mama Nono, yazarın "Konuşmayan Tavus Kuşu Camio" romanındaki bilge büyücüden başkası değildir. Mama Nono yazarı, 7 gün sürecek bir kursa katılmaya davet eder. Düşünce ve duygularının etkisi ile yeni bir şey yaratmak için gerekli enerjiye sahip olmadığı inancını taşıyan yazar zihinsel kontrolünü ele almak için, bu ilginç daveti kabul eder.
Hatalar bir kere yapılır, olumsuz sözler bir kere işitilir, bunu tekrarlayan zihindir.Yaşanan olaylar sebebiyle kendini suçlamak ve acımak zihinsel bir alışkanlık yaratır. Düşünceleri tekrar etmek, onları güçlendirir. Acı veren olayları canlı tutan şey onları tekrar tekrar gündeme getiren zihnimizdir.Rahatsızlık veren hislerden kaçınmak, onları itmek zihinsel ızdıraba sebep olur. Bu hislere yer açmak, yargılamadan, etiketlemeden gözlemlemek için uygulanan nefes teknikleri ve zihinsel kontrol için dikkati yönlendirme becerileri zihin yormayan, akıcı bir üslupla sunuluyor. Bu konuda favori kitabım Russ Harris'in Mutluluk Tuzağı olsa da , farkındalık konusunda bilgi almak isteyenler için iyi bir başlangıç kitabı olacağını düşünüyorum.
"Hiç kuşkusuz korkudan sorumlu olan düşüncedir. Düşünce korkuyu üretir, ona enerji verir ve ayakta kalması için elinden geleni yapar. Korkunun içinde geçmişin anıları ve geleceğe yönelik beklentiler vardır. Dünkü acının bilgisi korkuyu besler."
Berrak Yurdakul bir dostum tərəfindən mənə məsləhət görülən və son 6 ayda özünəməxsus tərzi, həyata və dünyaya olan yanaşması ilə diqqətimi çəkən, "7 çeşit evet" podcastı ilə zehin, meditasiya, mindfulness haqqında faydalı məlumatlar paylaşan buddist bir yazıçıdır. İlk romanı "Konuşamayan tavus kuşu"nun absurd qara yumoru ilə onun yaradıcılığını da oxumağa vadar etdi.
"Ev yapımı bir paraşüt" həyatdan nə istədiyini bilməyən, daim neqativ düşüncələrin əsiri olan, həyatdan zövq ala bilməyən bir yazıçının müdrik Mama Nono ilə qarşılaşması və onun 7 günlük "həbsxanadan necə qaçmalı" adlı inkişaf proqramına qoşulması ilə özünü kəşf və inkişaf yoluna qədəm qoymasından danışır. Mama Nono kitab boyunca öz şagirdlərinə düşüncə və duyğuların insan mənliyindən ayrı olması, özünə sevgi və şəfqətlə yaxınlaşmağın vacibliyini, meditasiyanın əhəmiyyətini, cəmiyyətdə sağ qalmaq üçün qurduğumuz saxta kimliyimizin əsl mənliyi basdıraraq bizi yuxuda mexaniki yaşamağa vadar etdiyini, ən saf halımızla sevgi və hüzur içində ola biləcəyimizi və oyanıq qalmaq üçün praktiki məşğələlər və tapşırıqlarla izah edir. Yazıçı kitabın sonunda 3 səhifəlik istinad etdiyi mənbələri bir növ bu kitabda ümumiləşdirərək özünükəşf yolunda yaxşı bir giriş kitabı hazırlayır.
Praktiki tapşırıqlar, oxucuya olan müraciətlər və hər şeyin çox sadə dillə anlatılması kitabın rahat oxunub həzm olunmasına kömək edir, xüsusilə, meditasiya tapşırıqlarını və oyanıq qalmaq üçün lazımi ipuclarını çox bəyəndim - sadə və yerində. amma hər kəsin fərqindəlilik səviyyəsindən asılı olaraq, bir cür oxuna bilər. Kitab müxtəlif mövzuların ümumiləşməsi olduğu üçün bəzi məsələlər üzdən keçirilir və ağılda bəzi suallar da qoyur və araşdırmağa imkan yaranır. Digər kitablarını da oxuyub bu yolda özümükəşfə davam edəcəm.
Kitabi genel anlamda begendim ve bana kattiklari oldu. Yazarin katilmadigim dusuncelerini ozetleyeyim. Oncelikle yazar siradan zihni elestiriyor ve tum yasamimizda kontrolun "patronda" olmasini ogutluyor. Ama bu o kadar da korkunc bir sey degil, her animizi bir farkindalik ve bilinc icinde yasayamayiz biyolojik olarak. Beynimiz, enerji tasarrufu icin bazen otomatik pilot modunda calisir, bu kitapta anlatildigi kadar kotu degil, tersine gerekli. Ayrica, dusuncelerimiz duygu yaratabilir ve bunlar kontrol edilmeli fakat tum duygularimiz da dusuncelerimizin sonucudur diyemeyiz. Duygularimizi belirleyen oksitoson, dopamin gibi hormonlar goz ardi ediliyor kitapta. Kitabin bana kattigi seylerden biri ise, zihnimin, kendimle yuzlesmekten kactigi icin surekli bir sekilde bos mesguliyetler urettigini farketmem oldu
Kişisel gelişim adı altında olan kitaplardan daha farklı bir kitap. Yazarı en azından bu gayreti için tebrik etmek isterim. Biraz mindfulness, biraz power of now, budizm kaynaklı düşünceler mevcut, aslında hepsi birbiri ile zaten bağlantılı. Benim genel sıkıntım, yazarın dilinin oldukça akıcı olmasına rağmen, neredeyse her kişisel gelişim kitabında olduğu gibi kitabın aşırı derecede tekrar içermesi ve aynı konuları defalarca anlatması. Onun dışında oldukça eğlenceli, benim içinden kendime dersler ve notlar çıkardığım bir kitap.
Başkaları tarafından onaylanmaya ihtiyaç duyduğunuz sürece özgürlüğe kavuşamazsınız.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Kitap kurgusal karakterler uzerinden mindfullness felsefesini ve bu felsefeyi hangi tekniklerle hayatimiza entegre edebilecegimizi anlatiyor. Cok denk gelmis ama mindfullness uzerine herhangi bir kitap okumamistim. Kitap kurgu-karakterler olarak zayif ve edebi dil olarak iyi ve keyifli olmasa da bence felsefesini aktarmak konusunda hedef kitlesi icin iyi sayilabilir. Kitabin sonunda verilen referans kitaplarin birkacini da okumayi dusunuyorum. Son olarak, meditasyon ve mindfullness hakkkinda fikri olmayan birine tavsiye edilebilir bir kitap.
Ön yargılarınızı bir tarafa bıraktığınızda, zihininizi yönetmek, hiç durmadan lüzumlu lüzumsuz analiz yapan beyninizi dengeye getirmek, kovsanız da gitmeyen sivrisinek vızıltısı gibi “overthinking” durumunu kontrol etmek için güzel bir kitap. Öğrenmeye niyetli, denemeye gönüllü iseniz, ben zaten çok denedimleri bırakırsanız ve bahsedildiği gibi zihnin verimli topraklarına iyi bir şey ekmek istiyorsanız okuyun. Köpeklere fısıldayan adam’ın köpekleri kontrol etmesi gibi, kendi kendinizi kontrol etmek ve anda kalmak için ..
Başlangıçtaki karakter örüntüsü ve kurgusundan sapıp didaktik bir monologa dönmüş. Tekrar tekrar tekrar, üstelik çoğu zaman aynı kelimeler, aynı cümlelerle, tekrarlar.. mindfulness a giriş. Mama Nono dışındaki karakterler , soruları ile araya giren okuyucu dahil "varlar" mı romanda? Bence yerlerini bulamamışlar bir süre sonra aramaktan da vazgeçmişler. Roman iddiasında bir kişisel gelişim kitabı olmuş.
Kitapta mindfulness konusu bir roman havasında ele alınarak bu pratikle ilgili faydalı bilgiler veriliyor. Zaman zaman zihni durdurmanın, düşünce üretmek yerine izleyen bir zihine sahip olmanın yararları işleniyor. Altı çizilecek birçok cümle yer alıyor kitapta. Ancak konunun romanımsı bir şekilde ele alınmasını pek beğenmedim. Bir de bahsedilen kavramlarla ilgili daha somut örneklemeler olsaydı keşke diye düşündüm.
Bir yazarın hikayesi içerisinde kişisel geliştiğimiz tatlı bir kitap, açıkçası klasik kişisel gelişim kitaplarından daha keyifle okunası. İllaki kendinizden bir şeyler bulacaksınız ve küçük alıştırmaları farkında olmadan yapacaksınız. Madam Bobogel karakteri ile bu kitapla tanıştım ama asıl kahramanı olduğu “Konuşmayan Tavus Kuşu Camio” kitabını da edindiğimden hemen okumak istiyorum.
Bir de küçük alıntı olsun: “Başkalarıyla meşgul olduğun her an, kendini unutmuş olduğun bir andır.”