Derman İskender Över (28 Mayıs 1964, İstanbul), Türk şair, eleştirmen.
1964 yılında İstanbul'da doğdu. Kabataş Erkek Lisesini bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi son sınıfında okulu bıraktı. Ardından İstanbul Üniversitesi sosyoloji bölümüne girdi, 3 yıl sonra bıraktı. 1980'li yıllardan başlayarak günümüze kadar çeşitli dergilerde şiirler, eleştiriler, denemeler yazdı. İlk şiiri Milliyet Genç Sanat Dergisi'nde, İskender Över ismiyle çıktı. Profesyonel olarak 1985'te Adam Sanat Dergisinde şiirleri yayımlanmaya başladı.
"Asla takdir edilmedim; ne ailem, ne eleştirmenler, ne arkadaşlarım. Yazdıklarım da okunmadı aslında. Okunur gibi yapıldı hep. Ne demek istediğim dinlenmedi hiç. Yılmadım, bazen yazmaktan değil, kendimden vaz geçtiğim oldu elbette. Yeryüzünde yaşayamadığım gibi, ölmem de uygun görülmedi. Ateizm ile agnostik algı arasına sıkıştım bilinç aralığından geçerken. Ne inandım ne de inanmamayı marifet saydım. Mezarlık önünden geçerken müziğin sesini kısmak yerine, daha da açtım; ölüler de eğlenebilsin diye, eğer tanrı varsa. Eğer tanrı varsa diye canlıya saygı duymadım; canlı var diye saygı duydum. Eğer canlı varsa. Eğer tanrı varsa diye eşitlikçi, paylaşımcı olmadım; bu doğrudur zaten diye öyle davrandım. Eğer halk varsa. Eğer tanrı varsa diye karşı çıktım haksızlığa, faşizme; ideolojik bir giysi giydiğimden değil. Şahsıma münhasırdım. Canımı sıktım bu doğruluktan. Açıkçası, kendimden bile haz etmedim; yavan geldim / yayan giderim. Kimse zahmet edip taşımasın tabutumu." sf.7
"Birlikte çektirilmiş eski fotoğraflar, yalnızca anı değildir. O insanlarla beraber olmuşluğunuzun da kanıtıdır aslında.Hatta inanmazsınız kimi, dersiniz ki, o ve ben! İşte bakın, şu şu tarihte, şu şu yerde yanyanaymışız; kollarımızı birbirimizin omzuna atıp gülümsemişiz de.Gülümsemek de ne demek, kahkahalara gömüldü gömüleceğiz sanki birazdan. Çok da mutlu görünüyoruz ! Oysa onu uzun zamandır görmüyor ve özlemiyorsunuzdur şimdi. Ya da etrafında dolaşmanız, kesinlikle yasaktır.Size küstür. Sizinle sonsuza dek konuşmayacaktır. Bu bir kainat yasası olmuştur. Sizin için hiçbir şeyi göze almayacak kadar uzak bir yakınlıktadır artık. Bu sizin en Marlon Brando tarafınızı incitir." sf.61