Bu çalışmada, Martin Heidegger ve Jacques Derrida'nın düşünceleri merkezinde batı metafiziğinin dekonstrüksiyonu konu olarak alınmıştır.Fransız filozof Derrida'nın geliştirmiş olduğu dekonstrüksiyon kavramı,bir yandan Descartes ve John Locke ile felsefi temelleri tesis edilen sübjektivite metafiziğinin,Hume, Kant, Romantikler, Schelling, Hegel ve Nietzsche felsefeleriyle birlikte çözülüşünün tarihsel arkaplan teşkil ettiği bir zemine yerleştirilirken, diğer yandan hem Heidegger hem de Derrida için adeta bir hareket noktası oluşturan Husserlci fenomenoloji bağlamında ele alınmaya çalışılmıştır. Heidegger'in,Varlığın unutulmasının tarihi olarak gördüğü Batı metazfizik geleneğine yönelik okumaları,Varlığın anlam ve hakikatine ulaşnak için Varlığın üzerini örten perdeleri kaldırmaya hizmet eden bir düşünme biçimine tekabül eder. Heidegger düşüncesinin daha radikal bir biçimi olarak kendini gösteren Derrida'nın dekonstrüksiyon stratejisinde ise,Platon'dan Husserl'e,bütün bir Batı metafizik geleneğini karakterize eden "mevcudiyet metafiziği"nin köklü bir soruşturması söz konusudur.
Bir monograf olmanın yanından bile geçemiyor ama iyi bir akademik bir araştırma tezi. Husserl, Heidegger ve Derrida'ya dair kaynak kitap olarak kullanılacak düzeyde, Türkçesi güzel söylenmiş, gayet iyi bir çağdaş kıta felsefesi özeti. E o zaman niye beğenmedin? Orijinal argümanı yok dedik ya, monograf değil dediğim oydu.