Herkesin bir gün çıkmak istediği ama çıkamadığı bir yolculuğun başından yazıyorum bunları. Ve herkesin içine atıp anlatamadığı o şeyleri yazdığım yolculuğuma davet ediyorum sizi.
Ve gidiyorum iyi insanların yaşadığını inandığım yerlere. Gitmekle geçecek mi bilmiyorum ama sanki geçecekmiş gibi gidiyorum işte.
Kendinizi satırlarımın arasına bıraktığım boşluklarda hissedeceksiniz. Ve okudukça beni kendiniz sanacaksınız. Sanki ben değil, siz gidiyor gibi hissedeceksiniz. Kim bilir belki de gelmesini beklediğiniz sevda, bu satırlarda sizi bekliyordur...
Eyvallah kitabını severek okumuştum. O sebeple ikincisini de aldım. Fakat sanki yazmak için yazmış sanki bu defa yazar. İlk kitabın bıraktığı tat bunda yoktu malesef. Sürekli namazı neden kılmadığımız ve sürekli namaz kılmamız gerekliliği hakkında anlatım sürüyor. Cümleler kendini tekrar ediyor kitap dolsun diye. Bir de sürekli derttaş derttaş diye okuyucuya hitap etmesi beni sıktı. Son olarak ilk kitabında da bahsettiği fesleğenin ruhaniliği var mı yok mu aslında diye düşündürtmesi var. Madem o kadar Allah yoluna çıktınız beraber neden gitti fesleğen aniden? Öldü mü? Ki hiç böyle bişeyden bahsetmiyor. Yani bence gizemli hava yaratıcam diye sıktı bu defa kitap.
Varacağını bilmediğin yola çıkar mıydın? Merhaba, ben Seyyah. Herkesin bir gün çıkmak istediği ama çıkamadığı bir yolculuğun başından yazıyorum bunları. Ve herkesin içine atıp anlatamadığı o şeyleri yazdığım yolculuğuma davet ediyorum sizi. Ve gidiyorum iyi insanların yaşadığına inandığım yerlere. Gitmekle geçecek mi bilmiyorum ama sanki geçecekmiş gibi gidiyorum işte. Kendinizi satırlarımın arasına bıraktığım boşluklarda hissedeceksiniz. Ve okudukça beni kendiniz sanacaksınız. Sanki ben değil, siz gidiyor gibi hissedeceksiniz. Kim bilir belki de gelmesini beklediğiniz sevda, bu satırlarda sizi bekliyordur...