“O zamanlar yaşlarımız 20-22 falan. Dergicilik o yaştayken çete ruhuyla yapılıyor. 24 saat birlikteyiz. Sürekli çiziyoruz, sürekli çizgi konuşuyoruz, sürekli dergi konuşuyoruz. Sevgilim yok. Olma ihtimali de yok. Dergi dışında bir ortamım yok. Çizmek dışında bir uğraşım zaten hiç yok. O zamanlar sadece çizerliğim vardı, iki tane de çizer arkadaşım.”
Memo Tembelçizer çocukluğundan bugüne mizah serüvenini ve yaşamını anlatıyor…
Memo’nun mizahi üslubu ve çizgilerinden örneklerle Türkiye mizah dergiciliğinin çeyrek asrını içerden izleyeceksiniz…
Hayır yazmıyorum. İki sebebi var. Birincisi Pornoma Dokunma'da ya da diğer yazılarda 'Geliyor' dediğim felaketler geldi zaten. Din baskısı, sıkı yönetim, savaş, hepsi kapımızda. Şu an diyecek bir şey bulamıyorum. Ne diyeyim, 'Hepimiz öleceğiz' mi diyeyim."(s.140)
Bir oturuşta okuyup bitirdiğim, Türkiye'nin mizah/çizgi roman dergiciliğinin içini anlatan güzel bir kitap. Bu sırada Penguen de kapandı. Zaman ne gösterecek bakacağız.
1993'te ortaokula başlamamla birlikte leman, l-manyak, h.b.r. maymun, git vb ne varsa her türlü dergiyi takip etmeye başladım. klasik hikaye işte, üniversiteye hazırlıkla birlikte yavaş yavaş azalan abonelikler üniversiteye girdiğimiz 1999'da tamamen bitti. sonraki dönemde sadece otobüse binerken zaman geçirmek için metres muamelesi yapar gibi aldım dergileri. anlatılmaz bir ihanet, dayanılmaz bir vicdan azabı.. artık bu kitapta da anlatıldığı gibi genç ergenler değiliz. süper tespit, cuk diye oturan espriler ister istemez güldürüyor ama sonra bir hüzün çöküyor insanın içine.. kitabın sonunda memonun söylediği gibi hissettim, hayatımız kesişmiş olduğu için bu kitap biraz da bizim hayatımızın film şeridi gibi gözümüzün geçmesine sebep oluyor. emeği geçen herkese teşekkürler, harika bir kitap.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Akşam yatarken yatakta göz atarım diye elime aldığım, bir kaç saat içinde bitirip "ulaan ne güzel de anlatmış herşeyi" dediğim kitap oldu.
Memo Tembelçizer (Mehmet Çilingir)'in kapaktaki korkutucu bakışlı haline aldanmayın, Türkiye'de mizah dergiciliği, çizgi romancılık, karikatür, vs. ile ilgili en doyurucu, en içeriden metni ortaya koymuş. Aydın Demirer sormuş, Memo yanıtlamış. Araya Memo'nun işlerinden serpiştirilmiş. Yazdıklarından örnekler verilmiş.
"Memleket Çizgisi"ni bu kadar yalın anlatan bir metin daha olmaz sanırım. Darısı diğer çizerlerin başına.
Kitaba dün başladım ve bugün bitirdim. Kitapta Aydın Demirer'in sorularını cevaplayan Memo Tembelçizer kendi hayatıyla beraber 70-80'lerden bu yana mizah dergilerinin hayatını anlatıyor. Maceralı bir yaşam. Türkiye'de karikatüristlik adına çizerler ve dergiler konusunda güzel noktalara değinmiş. O dergi niye popülerliğini kaybetti, bu dergiden şu çizer neden ayrıldı, bugün mizah dergiciliği ne durumda, hepsinin cevabı var.
Yakin donem karikatur dergiciligini cok guzel anlatiyor. Eger, Leman, Penguen, Uykusuz gibi dergileri okuyor, cizerleri takip ediyorsaniz, bu kitabi cok seveceksiniz.