Jump to ratings and reviews
Rate this book

Oedipus and Antigone #1

Œdipe sur la route

Rate this book
oedipe, celui qui ― jouet des dieux ― a tué son père et épousé sa mère, quitte Thèbes aveugle et accablé par le poids de sa faute. Avec sa fille Antigone, il s'engage dans une longue errance qui le conduira à Colone, lieu de sa "disparition"... et de la clairvoyance.

Car ce livre est un voyage intérieur dans lequel un homme affronte les ténèbres qu'il porte en lui, jusqu'à atteindre la connaissance de soi.

Dans cette quête, Henry Bauchau convoque tour à tour le chant, la danse, le rêve et le délire comme moyens de libération de son héros... Et c'est par la sculpture, au flanc d'une falaise, d'une vague gigantesque, symbole des épreuves déjà franchies ou encore à franchir, que ce délire trouve son expression la plus achevée et la plus visionnaire.

oedipe sur la route, roman d'aventures, roman initiatique, est avant tout une somptueuse interrogation sur l'individu et son destin .

416 pages, Paperback

First published January 1, 1990

20 people are currently reading
441 people want to read

About the author

Henry Bauchau

59 books16 followers
Henry Bauchau was a Belgian political activist and psychoanalyst who is best known as an author of poetry, novels, and plays in French language.
He was born in Mechelen, Belgium on in a French-speaking family of the Catholic bourgeoisie. He studied law at the Catholic University of Leuven between 1932 and 1939 and became a regular writer for the influential Christian Democrat periodical "La Cité Chrétienne". He was also involved in the "Action catholique de la jeunesse belge" (AJCB). Although ideologically opposed to Nazism, Bauchau was inspired by the communitarian and youth movements established over the same period in Nazi Germany.
As a reserve officer, Bauchau was called at the outbreak of World War II and served in the Belgian Army during the German invasion of Belgium in May 1940. He was "profoundly humiliated" by the rapid defeat and embraced the call from King Leopold III to assist in national reconstruction under the German occupation. In this end, he helped to establish a small paramilitary youth movement in September 1940 which became known as the "Service des Volontaires du Travail pour la Wallonie" (SVTW). The movement was inspired by Christian youth organisations and was ideologically royalist and patriotic. In spite of this, it was widely seen as a collaborationist movement and popularly associated with the Rexist Party.
Opposed to the influx of Rexists into the movement, Bauchau left the SVTW in June 1943 and became part of the Belgian Resistance. He joined a group in hiding in the Ardennes and later fled to the United Kingdom.
After Belgium's Liberation, Bauchau's wartime activities led to him being stigmatized as a collaborator. He emigrated to Switzerland where he began to focus as a writer after undergoing psychoanalysis with the French analyst Blanche Reverchon.
Profoundly influenced by his experience of psychoanalysis, Bauchau's first collections of poetry was published as "Géologie" (1958). He subsequently wrote a number of well-received poetry editions, plays, and novels which he combined with his work as the director of a Swiss international college. He moved to Paris in France in 1973 and continued to publish a number of works while devoting himself increasingly to psychoanalysis. He was a friend of Albert Camus, André Gide, Jacques Lacan, and Jacques Derrida.
After 1990, Bauchau's literary work received increasing recognition. He was admitted to the "Académie royale de langue et de littérature françaises de Belgique" in 1991 and won the Prix Victor-Rossel for Antigone (1997). He remained active until his death on 21 September 2012.
Bauchau married Mary Kozyrev in 1936. Their son is the actor Patrick Bauchau.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
125 (35%)
4 stars
109 (31%)
3 stars
78 (22%)
2 stars
25 (7%)
1 star
11 (3%)
Displaying 1 - 30 of 41 reviews
Profile Image for Argos.
1,260 reviews493 followers
November 4, 2017
Enteresan bir kurgu. Kitabın tadına varabilmek için Oidipus Destanı’nı okumak gerekmez ama biraz klasik Yunan Mitolojisi hakkında bilgi sahibi olmak gerekli bence. II. ve III. bölümler yani Klios ve Ankylon başlıklı bölümler birer edebiyat şahaseri. Yazarın diğer kitapların başlıkları da benzer esinlemelerden alınmış. Öneririm.
Profile Image for Kahveci.
117 reviews15 followers
February 6, 2019
Hikayemiz Sofokles'in yazmış olduğu Kral Oidipus kitabının sonundan başlıyor. Artık bir kör ama bambaşka bir şekilde görüyor eski kral. Şehri çevreleyen surlarının dışına çıkıyor, dört evlat yetiştirmiş olmasına rağmen sadece Antigone var vicdanı olan, bırakmıyor babasını cefakar kız. Sarayda geçen bir ömürden sonra çaresizlik ve sefalet içinde dileniyorlar. Geçinebilmek için yapabilecekleri başka bir şey yok. Kör adamın namı çoktan yayılmış etrafa, korkudan kimse yanına yaklaşmak bile istemiyor.

Ve civara korku salan haydut, Klios. Bakan kadınları aşık ediyor kendine. Ağaçların arasında, nehrin kenarında rastlaşıyorlar, sebep aramasına gerek yok öldürmek istiyor onları. Harekete geçiyor ancak beklediği gibi olmuyor netice. Daha küçükken müzik kabilesine komşu olan dans kabilesinin bir çobanıymış. Dans kabilesinde büyüyen bir çocuk nasıl olur da kan, savaş ve yağma adamına dönüşür? Bir akşam Antigone yanlarında değilken "Sana gençliğimi anlatmak ve arkadaşımdan söz etmek istiyorum" diyor eski krala. "Başla" diyen sesi duyuluyor Oidipus'un. Her gün denize doğru yürüyorlar ve her akşam "Devam et" diyor Oidipus yaktıkları ateşin başında, tek kelime etmeden, büyük bir dikkatle dinliyor Klios'u. Muhteşem bir hikayesini anlatıyor bize.

Herkesten daha iyi şarkı söyleyen bir ozan, denizin kıyısında kayalardan dalga yontan bir helkeltraş, denizin bilinmezliklerini çözen bir kaptan, amansız hastalıkları iyi eden bir şifacı, Labirent'e girmeye cesaret edebilen nadir insanlardan biri oluyor Oidipus. Ve babası için avuç açıp dilenmiş, babasının peşinden gitmek için her şeyini kaybetmiş, kendini türlü tehlikelere atmış zavallı Antigone. Oidipus nasıl yüceliyorsa o da öyle yüceliyor.

Mevsimlerle birlikte hareket ediyorlar, Yüksek Tepeler'e düşüyor yolları, kendi hikayesini anlattıktan sonra kral naibi Konstant'ı dinliyor bu sefer Oidipus. Halkının nasıl bir arayış içinde olduğunu, Atina ve Sparta ile nasıl yakınlaştıklarını ve daha nicelerini anlatıyor.

Yazar, Oidipus ve Antigone için Sofokles'in bıraktığı boşluklara muhteşem birer hikaye, yanlarına da çok iyi bir yol arkadaşı (Klios) ekliyor. Vakit kaybetmeden ikinci kitabına geçeceğim.

Başarımdan ve bilgilerimden duyduğum gururla kendimi tam bir erkek olarak görüyordum. Bir bilge için çok kötü bir şey bu. Felaketlerim de işte böyle başladı. sf: 139
Profile Image for Hakan.
227 reviews201 followers
January 26, 2021
bu roman sophokles'in kral oidipus'unun bittiği yerden başlayıp oidipus kolonos'ta eserinin tamamını içine alarak sonlanıyor, odipus'un somut geçmişinde geleceğinde, hikayenin somut şartlarında esere bağlı kalıyor ve bu şartlar altında sophokles'in oidipus'una olabilecek en uzak, en ters, en zıt oidipus karakterini yaratıyor. berbat bir lise edebiyat ödevi gibi. ama lise öğrencilerine haksızlık etmek istemem. belki bir sınıfta bir hayalci, duygusal bir öğrenci çıkar ve asıl hikayenin somut koşullarına uyumsuz, bağımsız bir oidipus karakteri yaratır ve bu benim oidipus'um der. o öğrencinin edebiyatın da hayatın da öyle olmadığını öğrenecek yolu ve zamanı vardır.

bu roman oidipus'la, sophokles'le ilgisi olamayacak ucuz duygusallığını, sığ düşüncesini, içeriksizliğini sophokles eserinin en ince, en derin yerine taşıyor. kendini başka bir esere bağlayıp onun gerçekliğini dışlamadaki mantık hatasının ötesinde bir şey bu. sophokles eserinin içini boşaltıp onun bir yorumu, uyarlaması gibi olmak. bir tür kötüye kullanım. düşündükçe, hayalcilikle, duygusallıkla yapılmış bir iş saflığı, iyi niyeti gölgelenmeye başlıyor lise öğrencisinden farklı olarak.

şöyle bir şey düşünelim: bir yazar olarak müthiş bir süsleme yeteneğine sahibiz. tuhaf bir şiirselleştirme gücümüz var, bir tür illüzyon. anlam değil, anlam hissi verebiliyoruz mesela, derinlik değil derinlik hissi. bir sihirli perdemiz var ama üstüne çekebileceğimiz bir şey yok. bir hikaye lazım bize. arıyoruz tarıyoruz ve sonunda müthiş buluş: oidipus hikayesi tam bize göre. üstelik hikayede bir boşluk var sanki!..abartılı mı geldi?..hayır, değil. öyle sihirli yeteneğimiz olmasa oidipus'un acısını süsleyemeyiz. acıları süsleme, romantikleşme işi dünyanın en acılı, en talihsiz insanına ulaşamadı daha. kimse buna cesaret edemedi.

bir de şablon lazım tabii. inkar, öfke, pazarlık, depresyon, kabullenme şablonu gibi. sonunda iyi hissettirmemiz gerek çünkü: öyle hüzünlü, buruk bir iyilik hali. bunun için odipus'u biraz törpülemek gerekecek ama. kehanetten kaçma, kaderini değiştime mücadelesini geçeceğiz. o kendini sorgulama işlerine de gerek yok. tam olarak sophokles'e daldığımız yerde oidipus hesaplaşmaya girişiyor, bunu yumuşatacağız. mağdur evet, bunu göstereceğiz ama mağduriyetin zehri, kin, nefret, intikam, bunlar olmaz. oidipus'un karanlık yanı bizim şablonumuza uymaz. huysuz ihtiyar yapmak yeterli. sürgün mü edilmiş, olsun, yollar iyi gelir sonuçta. yollarda şiirler, şarkılar söylesin bol bol. taş da yontsun mesela, romanda elli sayfa kadar yontsun. duygu insanı olsun oidipus, gönül insanı olsun. oğlunu bile isteye ölüme mi gönderiyor, arada olur öyle şeyler, herkes depresyona giriyor!

bu roman çok çok uzun bir aradan sonra sophokles okutturdu bana. sophokles'te dokunulmaz ya da aşılamaz bir şey olmadığını söylemeye gerek yok. tam tersine sphokles kendinden önceki oidipus efsanesinin bir aktarıcısı ve yorumcusu. yorumu oidipus efsanesinin günümüze kadar sürmesini sağlıyorsa bunu üstün güçleriyle yapmıyor. sophokles'in yaptığı şey, oidipus efsanesini bilen insanlara iyi bir hikaye anlatmaktan, hikayeyi insana ve hayata dair esaslı, sahici kılmaktan ibaret. özünde dürüstlüktür bu, kendine ve okuruna karşı dürüstlüktür, saygıdır, bu işin etiğidir, olması gerekenidir. bugün böyle bir kaygı gözeten herkesin, işte edebiyat ödevi yapan bir lise öğrencisinin bile oidipus yorumcusu, odipus yorumcusu olan sophokles yorumcusu olması mümkün. oidipus yollarda romanının yazarını hoş görmekse bence mümkün değil.
Profile Image for Aslı Can.
774 reviews293 followers
September 4, 2017
Oidipus'un hikayesi bittiğini düşündüğümüz yerden tekrar başlıyor ve ben Oidipus'un hikayesi asıl burada başlıyor hissine kapıldım kitabı okurken. Uzun zamandır duygu ve düşüncelerimi bu kadar etkileyen bir kitap okumamıştım, büyük bi mutluluk oldu benim için. Aklımdan çok şey geçiyor ama onları derleyip toplayıp bir şeyler yazamıyorum. Kitabın üzerimdeki tatlı ve mayhoş ağırlığı hafiflediğinde tekrar yorum yazmayı deneyeceğim.
Profile Image for Shaghayegh.l3.
421 reviews56 followers
November 10, 2017
بعد از مقدمه با خوندن "اسطوره ى اديپ" فكر ميكردم كتاب قراره همين داستانو از بچگى اديپ تا گند زدنش به همه چى رو تعريف كنه و حسابى ازينكه آخر كتابو ميدونم ناراحت بودم اما خداروشكر چيزى كه فكر ميكردم نبود و داستان راجبه سرنوشت اديپ بعد از همه ى اين ماجراها بود، سرنوشتى كه وقتى خودت بسازيش سربلندت ميكنه .
كتاب خوبى بود اما چيزى كه راجبه اين كتاب - و كتابهاى ديگه - دوست ندارم تعريف كردن داستان زندگى ِ شخصيتاى فرعيه كه اگه از داستان حذفشون كنى هيچ صدمه اى به محتواى كتاب نميزنن جز كم كردن چند صفحه . از اين روش پيش بردن داستان با نشستن كنار آتيش و "من زندگيمو واسه تو تعريف كردم حالا نوبت توئه" خسته شدم .. انگار نويسنده فقط به قصد طولانى كردن كتاب بخواد شخصيتاى غير مهمشو وادار به دردودل كنه .. شايد علت لذت نبردنم از آخراى كتاب هم همين قضيه باشه كه تاثير گذاشت روى فكرم حين خوندن .. پس شد آنچه شد :دى
203 reviews70 followers
December 26, 2023
ادیپ در جاده یک داستان تراژدیک با نثری خاصه.
در واقع فکر نمی کنم هر مخاطبی حوصله و کشش خوندن ادیپ رو داشته باشد.
نویسنده در همون ابتدای کار با دست گذاشتن روی نمایشنامه سوفوکل، تکلیف خواننده را با سرنوشت کاراکتر هاش مشخص کرده. همه کسانی که سوفوکل رو میشناسند و از سرنوشت دردناک ادیپ، آنتیگونه و شهر تب با خبرند، میدونند وقتی در انتهای کتاب وقتی داستان هانری بوشو به نماشنامه سوفوکل برسه چه اتفاقی برا شخصیت ها میفته. اما سطر سطر کتاب پر از نکات عمیق و اتفاقاتیست که ادیپ و همراهنش رو به سمت هدف نهاییشان می برد. مسیری که ادیپ رو از یه پادشاه لعنت شده مخلوع تبدیل به پادشاهی می کنه که تاج پادشاهیش درونشه.
نثر کناب اسطوره ای و تقریبا سخته. ولی این سختی حتی یک ذره هم از جذابیت داستان کم نمیکنه که هیچ، به اون اضافه هم می کنه. من حس می کردم کتابی از اعماق تاریخ رو می خونم و همراه ادیپ، آنتیگون و کلیوس به عنوان همراه چهارم قدم میزنم.
ادیپ راه مکاشفه و تزکیه نفس رو میره و در این راه از هر مسیری که می گذره تاثیری از خودش به جا میزاره اثراتی که گاهی مثل مجسمه هاش ظاهریه و گاهی درونی.
ادیپ در جاده خارق العاده، فلسفی و تاثیر گذاره ولی فقط به طرفدارای داستان های اسطوره ای و کلاسیک پیشنهاد میدم.
Profile Image for Tannaz.
732 reviews52 followers
May 12, 2020
واقعا کاش یک اتفاقی می‌افتاد و واقعا متنبه می‌شدیم و زندگی‌مان را جبران می‌کردیم. کلا اسطوره‌ها و افسانه‌های باستانی را دوست دارم.
Profile Image for Sonya.
500 reviews372 followers
January 30, 2016
ادیپ در جاده روایت سفر بی انتهای او در جاده ای به سوی آینده است. مسیری که دختر و خواهرش "آنتیگون" او را همراهی می کند. بعد اخراج ادیپ نابینا از تب دخترانش تنها حامی او بودند و در این داستان نویسنده در قرن بیستم به ترسیم مسیر سفر ادیپ از تب به آتن پرداخته جایی که پادشاه آتن، تزه برای برخورداری از برکت ادیپ از او دعوت می کند. ادیپ این حماسه سرای خنیاگر، کسی که بعد قتل پدر و ازدواج با مادر، چشمان خود را از کاسه در آورده است، سرانجام در شهری دور از سرزمین مادری اش با زندگی وداع می کند، اما پیکار پسرانش بر سر حکومت و سردرگمی دخترانش بعد او ادامه دارد.
Profile Image for Yasemin.
78 reviews3 followers
Read
July 17, 2019
Şiirsel bir içsel yolculuk, kimi zaman hakikate giden yolculuk düşlerle hiçliğe hiçbir yere doğru giderken vazgeçilenlerle mümkün olan keşifler...
O kadar güzel ifade edilmiş ki...
Romanı, bir psikanalistin yazmış olmasını ve tabii Oidipus'un hikayesinin psikanalitik kurama kattığı zenginliği ve ivmeyi birlikte düşündüğümde, okuduklarım bir analitik yolculuk tadı da verdi. Şiiri hiç eksilmeyen, entellektüel yavanlığa düşmeyen çok güzel bir yol ve yolculuk öyküsü. Yolun içinde geri dönüşler, geleceğe dair öngörüler, geçmişin yeniden anlamlandırılması ve nicesi var... Bu yolun, yolculuğun toplayıcısı olmayı seçtim, çünkü çok güzeldi.

"Nereye gideceksin?" Korkunç bir sesle haykırıyor:" Hiçbir yere! Neresi olursa, Thebai'nin dışı olsun da!"

-Nereye gitmek istiyor?
Bilmiyor, kimi zaman nereye olursa olsun diyor, kimi zamansa hiçbir yere, ama yürüyor, bütün gün yürüyor. Hep dosdoğru.
-Hiçbir yere gitmek istemiyor ve gene de yürüyorsa, iyidir"
...
"Bir gece Oidipus düşünde çok mutlu olduğunu görüyor ama uyandığında her şey silinmiş...Çalmaya cesaret edemediği bir kapı var. İleri yaşta bir kadın açıyor kapıyı...
Kahinler ve bilici kadınlar ona gülmüşlerdi. Ona Thebai krallığını ve gözlerini kaybettirdiler ama bu kahin kadının kendisini yanıltmak istemediğinden emin. Tersine, ona kendi evinin kapısını açıyor.
Elleri işlemez oluyor, çünkü ruhu ellerinden uzaklaşıp düşündeki kapıdan geçerek denize dalıyor. Denizin enginliğine, tekdüzeliğine ve yakıcı tuzuna. Belki de, gözleri görürken tanımamıştı onu. Bugün içinde bir şeyler açılmaya başlıyor; bazen o şey bütünüyle orada, Oidipus'un kendi içinde kaybolmasını ya da tükenip gitmesini arzu ediyor...
"Ağlama" diyor Antigone, "istersen gene gidebilirsin. Ama artık o kadar uzağa değil, o kadar uzun zaman için olmaz. Bu dehşet verici mutluluk içinde blzsiz, hiç kimsesiz olmaz. Anlıyor musun?"
Heyhat, anlıyor. Üzüntüyle, nedeni belirsiz bir rahatlamayla yeniden ağırlaşmış, kör ve karanlık bir halde yeniden buluyor kendini. Bulunduğu yerde, yollarda.

Düşündeki kayanın içinde büyük bir dalgayı kırmak için tekneyi ve kürekçileri yalıyara oyar Oidipus. Kendi evinin kapısından girdiğinde sonsuzda kaybolmak yerine kahin ve bilici yerine kendi içbakışını, düşlerini takip eder.
"Klios bu dalgaya karşı durulabileceğine inanmıyor. "Bizden ne istediğini anlamak için"diyor Oidipus, "yalıyarı işlememiz gerek."
"İnsan kendini bırakmalı, ona bırakmalı" O zaman ikisi de anlıyor ki dalga var. Yaşamlarına hoyratça girdi, altına aldı onları, daha da alacak belki de, ama bu onların canlı olmasını engellemiyor.
... Yontuya devam ederken, bir yandan da tıpkı dalga gibi kendisinden sonsuz derecede güçlü olan Sfenks'i düşünüyor Oidipus. Onu alt etmek için onun gücünden yararlanmıştı... Dalgalar gibi silinip gitmişti Sfenks. Bunun kendi eseri olduğuna inanmış, zaferi, kraliçeyi, krallığı kabul etmişti, ama çoktandır önünde kabarmaya başlayan çok daha yüksek bir dalganın kabararak onu yutmaya geldiğini görememişti. Teknedeki adamlar kendisi gibi olmayacaklar, bu dalganın tek olmadığını, onu alt etmenin yetmeyeceğini ve limana ulaşıncaya kadar tüm fırtınaya ve onun getirdiği peş peşe dalgalara göğüs germek gerektiğini bilecekler.
Antigone dümencinin yüzünü yaparken bakışı yapmaktan korkar, çünkü onu göremez.
Oidipus:"Artık bakış yoksa,"diyor, "o zaman biz de onu gösterebiliriz demektir"... Antigone bu cümleyi içinden tekrarlayıp durur. Kız Oidious'a yaklaşıyor, sarılıyor, gözlerini babasının gözlerine sürterek körleştiriyor kendini. Artık Oidipus'un bir bakışı olmadığı bir gerçek... ama bu cümleyle hatırlatıyor Oidipus ona, belki şimdi bakıştan da fazlası var. Nasıl oldu da düşünemedi bunu? Artık bakış yok ama, babasının gözlerinin üzerindeki çatkıyı gösterebilir, artık, tekneyi yürüten kişi gözleri görmeyen bu dev adam olduğuna göre, yokluğu ve olanca varlığı içindeki o iç bakışı gösterebilecek şu çatkı var.
....Oidipus'un içinde düşlerinin peşinden yalıyarı işlemesiyle daha derin bir içgörü kabul ve babasının yasını tutarken suçluluğuyla da yüzleştikçe kendine babasından babasoyundan bir yeteneğini keşfeder: şarkı söylemek, ozanlık.
"Oidipus'un sesi, sanıldığı gibi buyurmak ya da bilmeceler çözmek için yaratılmamış. Antigone ve onu dinleyen herkes bu sesin başından beri hep şarkı söylemek için yaratıldığını fark ediyor şaşkınlık ve sevinçle.
...
Şarkılarındaki ses kendisininkinden daha geniş, daha zengin, daha aydınlatıcı ama bir o kadar da karanlık. Tıpkı İokaste'nin gizemli gülümsemesiyle yıllar ötesinden onu çağıran ve kendisine döndüren sesi gibi. Bellekte yitip gitmiş hazineleri canlandırıyor, aklın işleyişini ve esinlerinş ateşliyor ama insana kendini bütünüyle bu sese bırakacak kadar güç ve zaman bahşedilmemiş. Kendini zamanın evine yerleştirmek, insan ölçüsünde ya da ölçüsüzlüğünde olan şey her neyse onu öteki dünyadan ayırmak için yazının sınırlarına ihtiyacı var belki de.
... Diotime şaşkınlıkla Oidipus'un yazdıklarını okuyor. Şöyle diyor: Antigone, Larissa ve ben uzun zamandır yazı yazıyoruz ama yazdıklarımızın hepsi sözle ifade edilebilecek şeylerdi. Oidipus ise dile getirilemeyen şeyler yazıyor. Belki de yazı sözden daha insani bir şey olacak."
...
Neden bu kadar uzun bir yol katetmeleri gerektiğini bilmiyorlar. Bu bilgisizlik içinde pişiyorlar, güçleniyorlar. Antigone: Görünmeyen bir yoldan gidiyoruz, bizi o sürüklüyor. Yanıtlıyor Oidipus:
Bana yol gösteren ayaklarım yaralı ayaklarım. Eskiden bilmiyordum, şimdi biliyorum ama ayaklarımın nereye gittiklerini bilmiyorum"

...Grek ülkesinde çok rastlanan patikalar gibi bir yol işte. Asla aceleci olmayan, sonsuza kadar kıvrıla kıvrıla giden ve asla nereye varacağını söylemeyen bir yol."

"Belki yol kayboldu, ama Oidipus hâlâ yollarda, hep yollarda."
Profile Image for Raed.
328 reviews122 followers
October 26, 2024
Le chemin a disparu, peut-être, mais Œdipe est encore, est toujours sur la route.”
Profile Image for Matthew Felix.
14 reviews1 follower
July 19, 2015
This relatively short novel by Henry Bauchau, translated to English by Anne-Marie Glasheen from French, Oedipus sur la route, traces the eventful journey of the exiled Oedipe and his devoted daughter Antigone, from Thebes to Athens - a journey was as perilous as fantastic and marvelous, filled with discoveries of the past, present, the future, of other people and themselves.

This book is not a historical novel or a pictorial travelogue; rather, it is a journey of larger-than-life characters and their companions at different stages of their journey, full of wonder, discovery and quest, both externally and internally, and much more than a simple deconstruction of a well-known myth. These characters, in search of truth and destiny, struggled against themselves and the elements, and after much suffering and misery, through unyielding determination and mutual love, arrived at their unknown destinies and achieved, while fulfilling their unknown mysterious duties destined for them, gradually revealed in the course of their self-discoveries and their growths, as human beings, and incredibly, but amazingly, as artists.

The language of the book, including dialogues and inner thoughts of characters from all social extractions, are formal, elegant and often wise; yet I willingly and easily surrendered myself to such artistic decision.

Reading their adventures, I felt privileged to be allowed to accompany them on their winding paths and I have never felt so sad when their journey came to an end, for I have fallen in love even more with the stubborn and unpredictable Oedipus and the timid yet courageous Antigone, two classical characters always close to my heart.

A marvel of an epic in the Homeric fashion.



Profile Image for Aline.
37 reviews152 followers
October 1, 2020
Quando Bauchau se propõe a contar o que acontece com Édipo depois de sua expulsão de Tebas, nós sabemos que tudo é uma questão de herança: o que o romance herda da tragédia, o que o indivíduo herda do mito. Reconhecido como assassino do pai e cônjuge da mãe, o Édipo humilhado e cego não é mais objeto de interesse da revelação trágica, e sim da investigação romanesca; a queda do Tirano é meramente a premissa do humano. Édipo sofre muitas perdas - o prestígio, o poder, a honra e a inocência - mas nenhuma que se compare à perda do destino. No romance de Bauchau, é essa liberdade que viabiliza sua aventura, que lhe abre a rota, a linha reta que se opõe à circularidade da cidade murada e do tempo mítico. Claro, Édipo descobre a loucura, o amor, a vertigem e um deleite, a nós familiar, na decadência. Neste novo modelo narrativo, a descoberta de si se dá por outros recursos e com outras consequências, às vezes líricas às vezes cômicas, certamente moderno, tudo o que ele não podia ser.
Profile Image for Juliette.
8 reviews
May 29, 2025
Œdipe était sur la route toute la sainte journée, il n’a pas vu le doute en lui s’immiscer ! Si bien qu’il s’est retrouvé à sculpter une vague monumentale dans une falaise au bord de la mer avec l’aide d’Antigone et de Clios pendant un temps très long. Si j’ai beaucoup aimé l’histoire d’amour entre Clios et un berger joueur d’aulos ou le mythe du peuple des collines avec une fin en apothéose digne des batailles dans les mines de la Moria contre les Ourakais, j’ai par moment trouvé quelques longueurs dans les déambulations d’Œdipe.
7 reviews
September 8, 2023
Okuması zor ama zorlanmakta bile keyif veren bir romandı. Oidipus ve ailesini severim☺️Ayrıca yazarının hayatı bana ilham oldu. İnsan hayatının ikinci yarısında sevdiği şeyleri yapacak gücü olan bir varlıktır inancı bana geçti. Yapmaya geldiğiniz şeyleri yaparak yaşamdan gitmek çok muhteşem🎊🙏🏻
Profile Image for Elif Şenocak.
33 reviews8 followers
February 29, 2020
Nereye gideceğini bilmeden yollara düşmek... herşeyi geride bırakmak, kendine dönmek, kendin olmayı başarabilmek, zorlukların üstesinden gelirken güçlenmek... özgürlük ve seçim hikayesi...
müziğin ve dansın özgürlük yolundaki gücü büyüleyici...
Profile Image for Arnold.
1 review10 followers
October 18, 2019
I remember reading this book in my teenage years.

Having been interested in Greek mythology, it caught my eye on a bookshelf and I gave it a try. It was odd at first - I did not really understand why someone would write about a character whose story had ended.
But slowly I came to the realization that life does not only happen in the spotlight and that the struggle that follows with age, the cynicism and rejection (of one's services, but also the rejection of people who try to help the person), experience and reflection upon the past are just as important as the things that happen in the spotlight themselves.

This book helped me mature a bit in an age, where I needed to and it taught me a couple of valuable lessons.
Profile Image for ZohreH.
183 reviews
Read
February 16, 2022
توصیه نمی کنم همینطوری فی البداهه و بدون اینکه پیش زمینه ای در مورد ادیپ داشته باشید، بخونید. اگر توی سرچها و کنجکاوی هاتون بهش برخوردین، برای خشنودی دل خودتون بخونید. چون همینطوری چیز خاصی دستتونو نمی گیره. یا باید کنجکاو باشید یا علاقه مند به این سبک ادبی. سبک اسطوره ای و زاهدانه در بستر یونان باستان بر اساس سرگذشت ادیپ. البته سرگذشت بزرگسالی ادیپ
امتیازی هم نمیتونم بهش بدم
چقدر امتیاز دادن به بعضی کارها برام دشواره
چقدر خوندنش طول کشید
از اون دست کارهایی نبود که بی وقفه بشه پیش برد. وسطش صدها کتاب دیگه اومد و رفت

Profile Image for Meli🪼 Scotto .
73 reviews
September 21, 2025
Bouchai a un très belle écriture. L'histoire est magnifique avec un super concept. Il y a tout de même
quelques longueurs mais toujours avec de belles descriptions. C'est bien fait, à la fois novateur mais poursuit bien le mythe. Il y a aussi de belles références à d'autres œuvres, référence que l'auteur rend parfois assez drôle. La fin psychanalytique est super.
Profile Image for Amene.
814 reviews84 followers
September 22, 2024
بد نبود بعضی جاها واقعا کشدار بود اما نکته ی مهم زبان آرکاییک و متناسبش بود.
Profile Image for Salomé.
352 reviews37 followers
Read
September 24, 2021
DNF parce que je le sens pas cette écriture tragique et froide…

On verra si j’ai envie de retenter plus tard…
Profile Image for Sanazrahimi.l.
133 reviews2 followers
August 10, 2021
شگفت‌انگیزترین ویژگی این کتاب نقش پل بودنش بین دو تئاتر مشهور باستانی است به طوری که بخاطر ژانر داستانی بودنش دارای توصیفات و فضا سازی زمان و مکان بیشتری است و شخصیت‌ها عالی‌تر به تصویر کشیده شده‌اند که به درک هر چه بهتر داستان کمک بیشتری می‌کند، البته هنوز هم هر چند کم ویژگی های نمایشنامه را با خود دارد: بدلیل کمرنگ بودن پرداخت‌های عمیق روحی و روانی رفتارهای شخصیت‌ها که اصطلاحا "روایت‌گری خارجی" گفته میشه. ولی به نظر من اینجا هم مونولوگ‌ها هستند که سنگینی داستان را به دوش می‌کشند و این به قطع یادآور ژانر تئاترگونه ی ادیپ سوفوکل است. در واقع امتیاز این کتاب در روایت کردن برترین مسائل و سرنوشت‌ها به لطیف‌ترین حالات همراه با موسیقی است تا خواننده به جای دلهره و نگرانی از تلفیق شگفت‌انگیز هارمونی و زندگی لذت ببرد.
اینجا ادیپ بعد از تمام سختی‌ها و بدبختی‌هایش نشان داده شده است ؛ فردی نابینا و ملعون که توسط سرنوشت خودش فریب خورده و در چنگ جبرگرایی همه چیزش را از دست داده است. (اشاره به عقیده jansénisme ها دارد که معتقدند انسان ها مثل بازیچه ای در دست خدایگان هستند و امکان رهایی ندارند مگر به لطف الهی که آن هم تنها به معدود انسان‌های برگزیده ارزانی می‌شود و بقیه جز تحمل و تسلیم بودن کاری نمی‌توانند بکنند و تمام آثار باستانی مخصوصا افسانه های الهه ها بر پایه ی این تفکرات است.) و به دنبال تنبیه و مجازات، خودش را نابینا کرده و از زادگاه خودش و تاج و تختش تبعید. اما در ادامه چهره‌ی جدیدی از ادیپ را هانری بوشو به ما معرفی کرده ، و تمامی کسانی که در جاده به وی برخورد می‌کنند به نوعی به سعادت میرسند و در نهایت ادیپ ظالم تبدیل به خنیاگری شفابخش می‌شود که آوازش دیگران را التیام می‌بخشد و راه را برای رستگاری و رهایی خودش هموارتر. درواقع در این کتاب برخلاف سنت ادیپ‌نویسان قبلی، نویسنده امید به رهایی را ذره ذره در دل خواننده جای می‌دهد و معتقد است که حتی برای بدبخت‌ترین و ملعون‌ترین فرد روی زمین امید رهایی وجود دارد: همانطور که اینجا ادیپ سمبل رهایی و آرامش برای کلیوس و نور آگاهی برای آنتیگون است؛
یا چهره ی واقعی عشقی که کلیوس در پشت رفتار خشنش مخفی کرده است ؛ و کینه‌هایی چنان ریشه‌دار و ابزورد که تنها عایدی‌شان جدایی دو جز واحد و الهام بخش یکدیگر: " موسیقی و رقص " ناشی از جنون و طمع فردی که جامعه‌ای را به تباهی می‌کشاند.
برای من بخش "موج" بهترین بخش ادیپ است که جنون ادیپ و کلیوس را به سنگ می‌تراشد و یا "بلند ترین روز سالی" که بهترین پیام این کتاب را به ما یادآور می‌شود: باید در ابتدا خودمان را ببخشیم تا امید به رهایی از درد و مجازات الهی در دل‌مان جوانه بزند و آزادی معنا یابد.
یکی دیگر از فوق‌العاده‌ترین ویژگی این کتاب، داستان در داستان بودنش است، به طوری که در دل داستان اصلی چندین روایت حاشیه‌ای و کوتاه به زبان ادیپ و آوازهایش تعریف می‌شود: مثل داستان هزار تو و هیولای درون ادیپ که به قطع مقدمه‌ای است برای ظهور و تولد اسطوره‌ای دیگر "تزه" است که در انتهای کتاب رخ می‌نماید
و مرگی که شروعی جدید را به ارمغان می‌آورد: "و ادیپی که پای در جاده می‌گذارد و همچنان، همیشه در جاده می‌ماند."
در معنای درست تر "ادیپ در جاده" شبکه ی عظیمی از اسطوره‌ها و افسانه‌های به هم گره خورده است چنان‌که جدایی‌شان در ذهن نمی‌گنجد؛ زندگی را همچون جاده‌ای بی‌انتها می‌داند که هیچ در آن نیست جز سرگیجه‌ای دائمی و ملاقات با ناشناخته‌ها و اگر شانس بیاوریم رستگار شدن و مایه‌ی رستگاری دیگران شدن و در نهایت وداع گفتن از این جاده: در نهایتی از پیش تعیین شده.
ولی جدا از همه‌ی این گفته‌ها برای من به شخصه بهترین و جالب‌ترین لحظه‌ی داستان خواب ادیپ درباره سوفوکل است که چنان خوب همسان با داستان گفته شده که بدون شک گواهی بر استادی هانری بوشو است.

"بیماری مراقب است، هشدار می‌دهد، چرا که می‌داند بدی به چه اندازه برای نیکی لازم و یاری کننده است و به شیوه ای مدهوش کننده و کمی هراسناک ضرورت مرگ و فلسفه‌ی آن را به ما می‌آموزد."
Profile Image for La Djif.
125 reviews1 follower
November 16, 2023
Henry Bauchau est sans conteste un poète. La langue qu'il déroule tout au long de son récit est belle, ses images presque mystiques. Et pourtant, je n'ai pas trouvé le sublime que ça promettait. C'est sans aucun doute a cause de sa vision d'Oedipe et d'Antigone, qui n'est absolument pas en accord avec la mienne. A trop versé dans la poésie et la transcendance, il en fait des figures presque divine. Hors, à mon sens, Oedipe et Antigone font partis des figures les plus humaines de la mythologie grecque, dans leurs fautes, leurs erreurs, leurs douleurs, leurs passions. Dommage.
Profile Image for alice.
74 reviews
April 28, 2022
had to read it for school lol it was okay but i just physically cannot give this a better review bc this is a SCHOOL BOOK ALRIGHT
Profile Image for Kuszma.
2,849 reviews286 followers
October 8, 2019
Utazásregény. Oidipusz, miután ráébred kettős bűnére*, nem megöli magát, ahogy azt a görög sorstragédiák nagy bűnösei általában tenni szokták, hanem a rögösebb utat választja: vak koldusként elindul lányával, Antigonéval a bizonytalanba. Útja vezeklés, vagy még inkább megtisztulás, és ahogy haladnak, egyre inkább kiáradás is: mindazt a jót, a tudást, aminek birtokában van, szimbolikus aktusok során szétszórja azok között, kikkel zarándoklata során összeakad. Van, kinek igazságot szolgáltat, van, kit harcművészeti szemináriumokban részesít, de leginkább művészetével ajándékozza meg környezetét: zenét, táncot, mesét és szobrokat szór szét maga körül, így testálja pásztorokra és földművesekre, harcosokra és városlakókra lelkének legszebb lényegét, amit még kozmikus bűne sem tudott megsemmisíteni. (Vagy talán pont azáltal restaurálja ezt a legszebb lényeget, hogy elosztogatja?) Az önszétszórás aktusának csúcsa pedig az, hogy maga is testetlen történetként él tovább (örökké) Szophoklész műveiben.

Bauchau könyvének legszembetűnőbb értéke az, ahogy az archaikus görög világot, ezt a szikrázóan napfényes kulisszát megteremti. A mítosz tere ez, ugyanakkor egy nagyon is kidolgozott, reális világ, ahol hús-vér emberek élnek. Jó darabig zavart, hogy a szövegnek mintha nem lennének körvonalai, olyan sarkok, amibe az olvasó belekapaszkodhat – ám ez tudatos írói módszer, amivel Bauchau a mitológiák közvetlen, egyszerű, „mesélő” nyelvét intonálja. Ez a próza a klasszikus történetmesélés hagyományát idézi meg, amikor tűz körül, családi körben vagy harcostársak között hangoztak el a mondatok. A mitológiákat idézi az is, ahogy a regény ideje telik: fegyelmezetlenül, hol megtorpanva, hol előrerobogva, átugrálva az éveket… Vagy a szereplők, akiknek indulatai mintha idegen dolgok lennének, amivel az istenek feltöltik őket, akár az edényeket… de ebbe már bele sem megyek. Ez egy olyan könyv, amin minél többet gondolkodom, annál jobbnak tűnik.

* Melyeket, bízva a felhasználók klasszikus műveltségében, most nem részleteznék.
Profile Image for Izabel ✨️.
142 reviews
August 22, 2023
"Le chemin a disparu, peut-être, mais Œdipe est encore, est toujours sur la route."

Que dire de ce roman ? Qui est bien plus qu'une réécriture d'un mythe grecque. Nous avons tous une part d'Œdipe en chacun de nous. Sous le poids de la culpabilité, il creusera dans les tréfonds de son âme pour trouver la libération.

J'avoue avoir eu un peu de mal avec la manière dont été construit le livre. En effet, sous forme d'épisodes (la sculpture de la vague, l'épidémie de peste, errance dans les Hautes Collines, etc.) Henry Bauchau va nous tracer le destin des protagonistes. Car c'est plus que le récit d'Œdipe sur la route, c'est aussi celui d'Antigone, sa fille, sa soeur, qui l'accompagne. Bauchau nous fait apparaître des personnages dont le destin s'enchevêtre à celui d'Œdipe que ce soit Diotime, Calliope, Clios et qui ont un rôle fondamentale dans la sortie d'Œdipe de l'abîme.

Il y a tant de choses à dire sur ce roman mais je vous laisse le découvrir vous-même, mais soyez prêts à vous prendre une claque.
Author 52 books12 followers
August 13, 2021
Este no es solo uno de mis libros favoritos, sino uno que me hubiera gustado haber escrito. Anhelo la profundidad del conocimiento del alma humana que posee el autor, el uso del idioma como una daga que corta con belleza, la visión de mundo y el enorme pensamiento que antecede a cada acción de la trama. Una historial mil veces contada, absolutamente transformada por la luz con que la alumbra. Más importante que el qué es el cómo. Cómo miran y piensan la vida los que aquí actúan, cómo cada emoción está construida y sedimentada con la paciencia y el hervor de la psique humana. Una novela que pide sosiego para ser leída, que abstrae del mundo y conmueve. Una obra que sana porque se atreve a poner el dedo sobre la herida que no cierra. Estos son los libros que quiero seguir leyendo, estas son las obras que anidan en mí. Para mí, de esto se trata la literatura.
#Favoritos #Lenguaje #Mitología #Profundidad #Reinvención
Profile Image for stasia.
607 reviews
May 8, 2024
[mai 2024]
note : 3.5/5
c'est curieux car je ne crois pas avoir tout saisi mais j'ai bien aimé... c'est un livre un peu fumeux, on suit œdipe sur la route (no joke sherlock) mais c'est vraiment quasi que ça quoi. œdipe qui erre sur la route avec antigone pour se punir de ses crimes... j'ai bien aimé l'écriture, j'ai aussi bien aimé suivre les réflexions et ces personnages même si c'est un peu flou dans mon esprit
La terrible guerre des forts, de ceux qui sont armés et pourvus pour la vie contre ceux qui sont pauvres, désarmés, dénués de tout, n'a pas cessé de lui apparaître depuis qu'elle est sur la route.
Chapitre 9 : Les portes de Thèbes.
Displaying 1 - 30 of 41 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.