Aile Ortamı ve Çocuk Yetiştirme Üzerine Yakup Bey'le Söyleşiler
Doğan Cüceloğlu'nun Yetişkin Çocuklar adlı kitabını, içeriğini daha iyi yansıttığına inandığımız yeni bir kapak ve yeni bir isimle sunuyoruz.
Bu kitap, aslında bildiğimiz, ancak üzerinde düşünme gereğini pek duymadığımız bir öyküyü anlatıyor. Bu öykünün kahramanlarını tanıdıkça çocukluğumuzu, ailemizi, çevremizdeki insanları ve en önemlisi kendimizi de daha iyi anlayacağız.
Doğan Cüceloğlu, kırktan fazla bilimsel makalesi yayınlanan bir psikolog ve çeşitli topluluklara bilimsel psikoloji çerçevesinde gelişim seminerleri sunan bir iletişim psikolojisi uzmanıdır. Çok sayıdaki kişisel gelişim kitabı ile Türk insanının düşünce, duygu ve davranışlarını inceler.
Mersin'in Silifke kasabasında 11 çocuklu bir ailenin 11. çocuğu olarak dünyaya gelmiş ve ortaokulu orada bitirmiştir. Ankara ve Kırklareli'de liseyi bitirip İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olmuştur. ABD'de Illinois Üniversitesi'nde Bilişsel Psikoloji doktorasını yapmıştır.
Türkiye'de Hacettepe ve Boğaziçi üniversitelerinde çalışmış, Fulbright bursu ile Berkeley'deki California Üniversitesi'nde ziyaretçi öğretim üyesi olarak bir sene görev almıştır.
1980-1996 yılları arasında ABD'deki Fullerton şehrinde California Eyalet Üniversitesi'nde görev yapmıştır. 1996'dan bu yana Türkiye'de üniversite öğrencilerine, öğretmenlere, anababalara ve işadamlarına yönelik seminerler, konferanslar ve atölye çalışmaları düzenlemektedir.Psikoloji üzerine bir çok kitap yazmıştır ve bunların hepsi eğitici kitaplardır.
Kitabın öykülemesi kötü ancak içinde çocuk yetiştirmeyle ve sağlıklı yetişkinin özellikleri ile ilgili değerli bilgiler bulunduğunu düşünüyorum. Tek bir yerde geçiyor ama yine de kitabın bir yerinde "bilinçdışı" terimi yerine "bilinçaltı" kelimesi hatalı olarak kullanılıyor. Cüceloğlu'nun böyle önemli bir terimi yanlış kullanması açıkçası beni biraz hayal kırıklığına uğrattı.
Herkesin okuması gereken anlayilamayacak kadar sade ve düzgün yazılmış bir kitap.. Insanın kendini ve içinde bulunduğu durumu tanımladığı öykü tadinda bir psikolojik değerlendirme..
Genel olarak anlattığı şeyler güzel olsa da hikayeleştirme kısmını beğenemedim. Anladık Yakup bey ıhlamur içiyormuş, her konuda es vermek için bunu kullanması sıkıyor biraz :) Ama Doğan hocamızın böyle psikolojik konuları ailelere ve genele yayma çabası ne güzel. Allah rahmet eylesin.
"Duygusal olgunlugunu tamamlayamamis kisinin icinde, kendinin de tam anlayamadigi doldurulamayacak bir bosluk vardir. Bu bosluk, mutsuzluk olarak kisinin yasamina yansir. Kisi mutsuzdur. Bu mutsuzlugun kaynagini ise disarida bir 'nesne' de, 'olay' yada 'kisi' de bulur."
"Yetiskin cocuk, kendi icindeki psikolojik boslugu sanki kendisine ait esyalari tutarak telafi etmeye calisir. Bu nesnelere bir tur bagimlilik gelistirir. Cocuklugunda bulamadigi guven duygusunu, asina oldugu esyalari toplayarak gidermeye calisir."
"Mutlu yetisen insanlar, olaylarin cogunda mutlu olunacak bir yol bulurlar. Mutsuz yetisen insanlar ise, olaylarin cogunda mutsuz olunacak bir yol bulurlar. Onlari mutlu edecek olaylarin sayisi yok denecek kadar azdir."
"Utancin ikinci kaynagi terk edilmedir. Cocuk icin onemli olan anne yada baba gibi kimseler, cocugun kendilerine en cok gereksinim duydugu erken yaslarda onu terk ederlerse, cocugu yapayalniz ve guvensiz birakirlar."
"Kisinin kendini gercekten tanimak icin, kendi paradigmasini, egosunu ikinci plana atmasi gerekiyor."
"Gelismis olgun insan olma ya da yetiskin cocuk olarak buyume buyuk olcude aileye bagli bir olaydir. Aile yoluyla kusaktan kusaga akrarilir."
"Saglikli insan konustugu ortamin, kiminle konustugunun farkindadir. Karsidaki insanlarin duygularina saygilidir. Bilerek onlari kirmak istemez. Yani saglikli insan 'patavatsiz', 'paldir kuldur' olamaz. Dogal olarak kendi dusunce ve duygularini soylerken ortami, oradaki insanlari bilerek konusur. Susmasini da bilir."
Doğan Cüceloğlu'nun bireylerden yola çıkarak toplumu psikolojik değerlendirmeye tabi tutma çalışması olarak da yorumlanabilir. Kitabı okuduktan sonra yetişkin çocuk kavramının içinin ne kadar dolu olduğunu ve çevremizi çepeçevre sardığını fark ettim. Çok büyük ya da çok havalı görünen kişilerin, annelerin, babaların bazılarının birer yetişkin "çocuk" olduklarını fark ettim. Öyküleştirerek ilerlemesi ve sade anlatımı psikolojiyle hiç alakadar olmayan birine bile anlaşılır gelecektir. Öyküler ve anlatım çok sade. Bazı yerlerde bu sadelik bazı okuyuculara yapay bile gelebilir ancak bu durumnun eserin vermek istediği mesajı kuvvetlendiren bir yön sağladığını düşünüyorum.
Çok şeyler öğrendiğim yine çok değerli bir kitabıydı Doğan hocamızın. Aile yaşantısı ile ilgili, ikili ilişkiler ile ilgili, toplumla olan ilişkilerimizle ilgili güzel farkındalıklar oluşturuyor. Bunu biraz romanlaştırarak çok daha sade ve anlaşılır olmasını sağlamış. Emeğine sağlık.
Daha önce başlayıp bitirdim. Bir derste sınavda çıkacaktı ve hayatımda okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. Daha çok bu yazardan kitap okuyacağımı düşünüyorum.
Insanın kendini bulma yolculuğunda yaşadıklarını anlamlandırmasına fayda sağlayacak bir kitaptı. Akıcı ve anlaşılır. Sadece daha iyi kurgulanmasını isterdim.
İçimizdeki çocuk ile içimizdeki anababa 'yı nasil dengeleyebiliriz, etrafimizda olanlara verdigimiz tepkiler, baskalari ile iliskilerimizdeki davranislarimiz, ailemizden gorduklerimiz ve kendi yasantimiza yansittiklarimiz uzerine rahat okunan bir kitapti. bir diger kitabi "Savaşçı"ya hafif bir giriş de yapılmış bu kitapta. Hatta Savaşçı'yı hemen okumak istiyor insan. Ote yandan psikolojik roman tadında yazılmış ve bence biraz iyimser bir bakis acisi ile yazilmis. Kitabin kahramanlarinin hepsi isbirlikci ve nispeten kisa sayilabilecek bir surede sorunlarina cozum bulabiliyorlar. keske gercek hayatta da bu kadar kolay olsa...
Yani evet herkesin anlayacağı bir dilde hatta çok daha basit şekilde yazılmış bir kitap. İnsanın kendisine sorular sormasını sağlıyor. Ama açıklanan psikolojik kavramlara göre bir kişi için sahip olduğu özellikler ya da bağlı bulunduğu kategori sadece siyah ya da beyaz. Griye hiç yer yok. Bu bağlamda, gerçek hayattan uzaktı bence. Ayrıca yazarın konuşmayı da fazlasıyla sevdiğini göz önünde bulundurunca, çok daha kısa bir kitapta anlatılabilecek şeyleri neden bu kadar sayfada anlattığını da görebiliyorum. Özet olarak, zamanınız çoksa okuyun; öğreneceğiniz birçok şey olacak.
sadece alan icinden degil, her yastan yetiskinin ve gencin okuyabilecegi bir kitap. dogan hoca bu konuda tam bir usta. keske daha uzuun yillarca yazsa, biz de okusak. karakterler ve sorunlari uzerinden aile, insan iliskileri, romantik iliskiler uzerine kafa yorabileceginiz ve sorulariniza yanit bulacaginiz bir kitap. roman tarzinda olmasi da ayri guzel. yasa dogan hoca!