Jump to ratings and reviews
Rate this book

İmparator Çay Bahçesi

Rate this book
Fantastik edebiyatın kraliçesi Nazlı Eray gerçeğin üzerine büyülü bir tül çekiyor! Hangimiz sevdiklerimizin geri geldiği, onlarla son kez buluşabildiğimiz sihirli bir bahçe hayal etmedik? Nazlı Eray hayallerimizi gerçek kılacak ruhsal bir seferberlik ilan ediyor. Dünyada bıraktıkları için mezarından çıkıp gelen bir sevgili, cennet bekçisi irfan, çok uzaklarda kalmış bir aşk, mermer mezar taşının üzerine düşmüş, konuşan bir fotoğraf, gelgitli aşklarını anlatmak için dile gelen ve hayatına giren her adam için bir kez açan, Gül Abla'nın afrikamenekşeleri, kaybettiğiniz insanlarla yeniden buluşabileceğiniz, imkânsızın gerçeğe dönüştüğü bir çay bahçesi yazarın düş dünyasından sökün ediyor.

imparator Çay Bahçesi 'ni yol kenarında gördüğüm an, tüm yapıt çalkalandı ve her şey birden yerli yerine oturdu. Tıpkı bir mevsim gibi...
-Nazlı Eray-

"Nazlı Eray sadece ayrı dünyaları ve ayrı çağlardan insanları bir araya getirmiyor, aynı zamanda çağımızın anlatı türlerinden, bilim kurgu ile geçmiş yüzyılların anlatı türlerinden masalı, fantastik bağlamda bir arada yoğuruyor."
-Berna Moran-

218 pages, Paperback

First published January 1, 1997

5 people are currently reading
179 people want to read

About the author

Nazlı Eray

62 books55 followers
Nazlı Eray, Ankara'da doğdu. İngiliz Kız Ortaokulu, Arnavutköy Amerikan Kız Koleji ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okuduktan sonra Turizm ve Tanıtma Bakanlığı'nda tercüman olarak çalıştı. Edebiyatçılar Derneği'nin kurucuları arasında yer alan Eray, Türkiye Yazarlar Sendikası'nın kurucusu, Uluslararasi Yazarlar Birligi (PEN) üyesi, 1977 ve 1978 yıllarında Yaratıcı Yazım dersleri verdigi ABD Iowa Üniversitesi'nin onursal üyesidir.
Yazmaya 1959'da henüz ortaokuldayken kaleme aldığı öyküsü "Mösyö Hristo" ile başlayan Eray'ın ilk öykü kitabı Ah Bayım Ah 1975'te çıktı. "Laz Bakkal" başta olmak üzere pek çok öyküsü kültleşti. "Karanfil Gece Kursu" öyküsüyle 1988 Haldun Taner Öykü Ödülü'nü, kazandı. Aşkı Giyinen Adam romanıyla 2002 Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazandı. Eski Güneş, Cumhuriyet, Radikal, Akşam gibi gazetelerde köşe yazarlığı yapan Eray, yazılarını "Düş İşleri Bülteni" ve "Gece Uçuşu" isimleri altında yayınladı. Türk Kütüpahaneciler Derneği En İyi Romancı Ödülü (2009), Başkent Rotary Kulübü Meslek Ödülü (2010) ve Fantazya ve Bilimkurgu Sanatları Dernegi'nin ilk Mavi Anka Ödülü'ne (2014) layık görüldü.
azlı Eray'ın öykü, roman ve oyunları pek çok dile çevrildi. Erostratus (1977) adlı oyunu, Sartre, Montaigne, Camus, Unamuno, Pessoa ve Bauer'in Erostratos yorumlarıyla birlikte Blood and lnk'te (Kan ve Mürekkep) yer aldı, Öykülerinden, kısa film ve televizyon dizileri yapıldı. "Monte Kristo" ve "Rüya Sokağı" öyküleri 2005'te İtalyan yönetmen Angelo Savelli tarafindan L'ultimo Harem (Son Harem) adıyla oyunlaştırıldı, İtalya
ve Türkiye'de sahnelendi.
Nazlı Eray, anılarını Tozlu Altın Kafes (DK, Ocak 2011) ve Bir Rüya Gibi Hatırlıyorum Seni (DK, Mayis 2013) adlarıyla kitaplaştırdı.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
47 (29%)
4 stars
60 (37%)
3 stars
40 (24%)
2 stars
11 (6%)
1 star
3 (1%)
Displaying 1 - 24 of 24 reviews
Profile Image for Harmonyofbooks.
501 reviews208 followers
December 9, 2017
"Bazılarının aklına gece deyince uyku gelir," dedi Gece.
"Onlar geceyi bilmeyenler..." dedim.
4/5🌟🌟🌟🌟
Türk bir yazardan fantastik edebiyat türüne hitap eden okuduğum ilk kitaptı. Yazarın kendisini araştırdığımda aslında önceden gördüğüm kitap kapaklarının meğerse kaleminden çıktığını görünce şaşırdım, romanlarından birini okumadan önce hiç dikkat etmemiştim. Tabii en çok şaşırdığım da bu kadar fazla kitabı olduğunu görmekti. Bir arkadaşımın önerisiyle kendisinden okuduğum ilk kitap İmparator Çay Bahçesi oldu. Başlangıcıyla birlikte bir girdap gibi etrafımı sararak meraklı gözlerle sayfaları çevirmemi hemen başardı. Bölüm başlıkları olmadığı için hiç duraksız devam eden bir kitaptı. En çok beğendiğim kısımlar ana karakterin üçlü yaşadıklarının anlatıldığı zaman dilimiydi. Bir yandan Gül Abla'nın afrikamenekşeleri, bir yandan Cemal ve Cennet Bekçisi İrfan ve diğer yandan da Taşhan'daki çay bahçesinde gelişen olayları okuyoruz. Benim kitap boyunca en çok beğendiğim kısım zaten romanın ismini de aldığı çay bahçesiydi. Kitabın ortalarında Mahmut ile Mebrure'nin arasında geçenleri okumak baya heyecanlıydı. Aslında genel anlamda beklentimi karşıladığını söyleyemeyeceğim çünkü bu tarz bir anlatım beklemiyordum. Her ne kadar bir zamandan sonra bu anlatıma alışsam ve ufaktan beğensem de sonlara doğru daha mantık kalıbına sığar bir açıklama bekliyordum. Kitabı bitirdikten sonra içimi yavaştan dolduran boşluk hissini okurların yaptığı yorumları okuyarak doldurdum. Yazarın kaleminin hep böyle olduğunu ve çoğunlukla kendisinden bir eser okuduktan sonra diğer kitabını okumanın tam anlamıyla daha çok zevk verdiğini öğrendim. Çoğunluk bu yoruma katıldığı için ben de yazardan sıradaki okuyacağım kitabını daha büyük bir keyifle okuyacağımı düşünüyorum. Ama lafın kısası okuduğum en kendine has, özgün kalemlerden biriydi. Sizlere de keyifli okumalar dilerim..
Profile Image for Cng.
22 reviews
December 5, 2020
24 saati biraz aşan süre içinde bitmiş olması, çevirdiğim her sayfada, okuduğum her satırdaki yazarın düşünce dünyasındaki tefsiri anlamaya çalışmak, doğum günü hediyesi olması (pek kıymetli birinden) mükemmeldi. Bu tür kitapların çoğalması gerekir. (basım olarak değil, içerik olarak) gerçekten çok hoştu. "sizi seviyorum"
Profile Image for Cansu.
58 reviews36 followers
May 29, 2018
Uzun zamandır 4 saatte bir oturuşta kitap bitirmemiştim. Beni bir hüzün aldı şimdi bitti diye. Harika fantastik ögelerle dolu, Nazlı Eray'ın hayal gücüne yine saygı uyandıran bir yapıt olmuş. Masal mı gerçek mi anlayamadığınız kendi yönünü tayin etmeyen bir okuma amacınız varsa kesinlikle ilk seçeneklerden olmalı.
Profile Image for Gözde Türker.
348 reviews58 followers
July 24, 2020
İmparator Çay Bahçesi, bir romanı anlatan bir roman. Roman içinde roman da değil ama, öyle anlaşılmasın. Kendini anlatan bir roman mı desem, roman olduğunun farkında olan bir roman mı desem, öyle bir şey işte. Adını bilmediğimiz bir kahraman, birinci ağızdan anlatıyor bu öyküyü (adı belli olmadığı için ben onun Eray'ın ta kendisi olduğuna inanıyorum). Bu öykünün başı sonu yok aslında, pat diye başlıyor, n'oluyoruz demeye kalmadan bitiveriyor. Kitabı okurken ne, nasıl, neden, nerede, ne zaman diye sormak mümkün değil pek; özellikle nasıl sorusuna takılıp kalırsanız öyküden hiçbir şey anlamazsınız. Nasılı belirsiz şeyler oluyor çünkü kitap boyunca, bazen bunların nedenini de sorgulamak zorlaşıyor. Belki ancak ikinci okuyuşta idrak edilebilecek ve yanıtı aranacak sorular bunlar. Mekandan mekana gezen, zaman ve mekan kavramını adeta büken kahramanımızın peşine sorgusuz sualsiz takıldığınızda kitabın nasıl akıp gittiğini anlamıyorsunuz. Diyalogların fazlaca yer kapladığı kitapta sade ve anlaşılır bir dil hakim. Soyut bir anlatım olduğu doğru fakat okurken yormuyor; bununla birlikte düşünce mesaisi gerektiren olgular mevcut. İmparator Çay Bahçesi, okura keyifli keyifli felsefe yaptıran bir kitap.

Bu söylediklerim açısından, başlangıç için güzel bir tercih olabilir İmparator Çay Bahçesi. Nazlı Eray okumayı düşünüyorsanız, bardağın dolu tarafını görün, bunları dikkate alıp bir şans verin bence. Kitapla ilgili hoşlanmadığım noktalardan blogumda bahsettim: https://okuyanmuggle.blogspot.com/202...
Profile Image for Seyma Sengul.
37 reviews14 followers
October 29, 2017
Nazlı Eray'ın okuduğum ikinci kitabı İmparator Çay Bahçesi. İlk kitabında yazarın yazım tarzını bilmediğim için içine girmek biraz vakit almıştı ama bu sefer ilk sayfadan adapte oldum. Birbirinden değişik ve büyülü hikaye yaşamlarla nasıl başlayıp bittiğini anlayamadığım bir roman oldu,çok beğendim. Böyle birkaç ayda bir Nazlı Eray okuyarak bütün eserlerini tamamlamaya çalışacağım.

"Erkek bir makine bu.Hovarda,değişik bir erkek.Ya da tam bir erkek.Bazen beni üzer,sonra birdenbire sevindirir.Sinirlendirir.Sonra yumuşatır.Bir anda her şeyimi alabilecek güçtedir.Bana hissettirir bunu.Ürkerim o an ondan.Sonra birdenbire her şeyini verir bana.Ama ondan hiçbir zaman emin olamam."
Profile Image for Rabia  Akkök.
98 reviews1 follower
October 10, 2023
Kitap hakkında hiç bir bilgim olmadan okumaya başlamıştım. Konu olarak çok güzel, gerçek bir fantastik macera. Ancak yazarın hikaye anlaticiligi, sürekli bir hikeye anlatilirken başka bir hikayeye gecilmesi beni biraz yordu. Keşke daha ayrinti olsaydı dedim, mesela bahsettiği karakterlere neler oldu yarım kaldı. Bunun dışında Sade ve kolay bir anlatımı var yazarın. Ankara'da yasayan biri olarak anlattığı mekanları bilmek çok güzeldi. Yazarın başka bir kitabını okumayı isterim. 3,5*
Profile Image for Merve.
22 reviews
November 1, 2016
Kitabın ilk yarısı çok yavaş ilerliyor ve karakterleri benimsememe izin vermiyordu. Fantastik öğelerin kendini göstermesiyle hem olaylar daha ayrıntılı hale geldi hem de ana karakterin dünyasını daha iyi anladım.
Fantastik yanı sade ve yumuşak işlenmiş. Yazarın okuduğum ilk romanı ama anlatımını beğendiğim için bana diğer kitaplarını da merak ettirdi.
Profile Image for Rümeysa Hatice Ateş.
52 reviews3 followers
September 27, 2020
Yazarın çok değişik bir hayal dünyası var. Uzun zaman sonra okuduğum en bana hitap eden fantastik kitaptı. Sonunu mu beğenmedim yoksa kitabın bitmesini istemediğimden midir bilmiyorum, sonu tatmin etmedi beni. Ama yine de 4.5*
Profile Image for Sinem.
345 reviews203 followers
May 10, 2012


kitabın ikinci yarısında epik bir hata olmasaydı iyiydi. ikinci yarısı biraz zayıf ve çok dağınık. ama genel olarak iyi.
Profile Image for Tavsan Asli.
1 review
September 8, 2021
Öncelikle daha önce hiç konusu ve dili açısından bir benzerine rastladığımı söyleyemem.Kitabın ilk sayfalarındaki olay örgüsü ve geçişler bazen kafa karıştırıcı olsa da okuyucunun merak duygusunu uyandırarak kitabın içine girmenizi sağlıyor.Kitabın tamamında gerçekle gerçeküstü olguları bir kazana atıp karıştıran bir yazarı okuyoruz.Kitabın ortalarına doğru bazı detaylardan daha az bahsedilmeye başlarken sayfalar ilerledikçe farklı ögeler bizlere merhaba diyor.Bence bu kitabın en büyük olayı tüm küçük hikayelerin bir zaman sonra kucaklaşması ve ortak noktada sona ermesi.Açıkçası kitabı okurken sürekli olayların kesilip bir başkasına atlatmasından böyle bir sonucun bizi beklediğini hissediyor insan ama böylesine farklı konular nasıl oldu da bir araya geldi diye merak ediyordum.Gelelim neden 3 yıldız verdiğime: gerçek ile hayal arasındaki çizginin bu kadar bulanıklaştırılıp hatta tamamen silinmesinden pek hoşlanmayan biriyim. Evet, Nazlı Eray bunu yapmasıyla ünlü bir yazar fakat pek bana hitap ettiğini söyleyemem. Aslında kitabın ilk başındaki Gül abla ve “kitap içindeki kitap” olayını çok beğenmiştim. Tüm roman bu çevrede ve aynı dille geçse muhtemelen kitaba puanım 4 veya 5 olabilirdi. Okurken çok beğendiğim ve merak ettiğim bir başka küçük öykü de Bartın.O hayal kadınlar,silik karakterlerin ufacık hikayeleri,ortam ve konuşmalar gerçekten üzerine başka bir kitap yazılması gereken bir konu bence.Dediğim gibi bu kısım da ayrı bir kitap olsa 5 puan verirdim ve okumaktan çok keyif duyardım.Bartın kısmındaki o ince çizginin kaybolması beni hiç rahatsız etmemiş hatta bu değişik konuyu sevmemi sağlamıştı.Benim hoşlanmadığım olgular ise örneğin: Cennet Bekçisi İrfan’ı asla hayalimde canlandıramamam çünkü bir anda dahil oluyor hakkında pek fazla ayrıntı verilmeden atlanıyor ve kitabın başka kısımlarında ufak ufak araya giriyor.Yani bir insan gibi mi davranacak ve görünecek yoksa farklı bir şekilde mi bir türlü anlayamamıştım.Evet bazı söyledikleri ve hareketleri çok ilginç ve insanı düşündürüp kafasını karıştıracak şekilde fakat böylesine farklı bir karakter dahil oluyorsa onun adına daha çok bilgiye sahip olup okumayı yeğlerdim. Aynı şekilde Afrika menekşeleri de böyle. Karakterlerin bazıları onları çiçek olarak görürken bir kısımda bir karakter bir Afrika menekşesine “Erkek bu!” diyor.Genel olarak evet biliyorum zaten kafa karıştırması gereken bir kitap fakat böyle küçük detayların biraz daha açıklanması okumayı daha kolaylaştırabilir gibi geliyor.Puan kırışımın nedenlerinden başka bir tanesi ise: Gece karakterinin bir anda değişik bir biçimde belirip tüm olayların gidişatını değiştirmesi. Gerçekten Gece’ye asla anlam veremedim ,böyle büyük ve soyut bir kavramın (özellikle de sadece onun) bir şekilde dahil edilip diğerlerinin temasına hiç uymayacak biçimde olaylara el atmasından hiç hoşlanmadım. Ayrıca bir sorum var: İmparator Çay Bahçesi’nde görünen tek kişi baş karakterimiz ve diğer herkes öldüğü için görünmez. Peki, Adviye neden görünmez? Toparlayacak olursam çok farklı ve sürükleyici bir kitap ama bazı olgular yarım kalmış gibi geldi. İyi okumalar…
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Pinariki.
69 reviews14 followers
June 18, 2022
Daginik bir kurgu, giren cikan bir sürü karakter.. Buna ragmen, akici bir dil, sonuna dek merakla okuttu kendini. Bu acidan basarili bir kitap diyebilirim. Ancak, kitabi bitirip kapadiktan sonra, basta gördügümüz o ilginc karakterler ve onlarin fantastik öyküleri yarim kaliyor. Sanki aceleye getirilmis. Yazar, aklina estigi gibi, basini sonunu baglamadan, her ilginc hikayeyi kitaba sokmus, yazmis da yazmis ama baglamaya da cabalamamis. Daldan dala konarak, Ankara'dan basliyor,geceleri Bartindaki Tashan'a gidiyor, arada Izmir ve Istanbul'a da ugruyor ve her birinde farkli karakterle örülü yeni hikayeler anlatiyor. Benim en cok ilgimi ceken, Bartindaki Tashan, yani erkeklerin hayal ettigi kadinlarla bulustugu kahvehaneye / meyhane. E ama oradaki hayal kadinlara ne oluyor? Faruk, Mebrure, Mahmut gibi cok ilginc karakterler yaratmis yazar ama onlara ne oldugunu yazma zahmetine girmemis. Bu yüzden bende, Nazli Eray yaratici ama sabirsiz bir yazar izlenimi uyandirdi. Okuyucunun ilgisini kiskivrak yakalayabiliyor ama onu ilmek ilmek dokuyup sona ulastiramiyor, cünkü sakkadanak baska bir hikayeye atliyor ve onu da bitirmekle pek ugrasmiyor.
Kitabin bir baska sorunu da, son okumanin iyi yapilmamis olmasi.
Cok ilginc hikayeleri birbirine daha ustaca baglasa, dünya capinda basarili olabilecek bir kitap olabilirmis. Ammavelakin, yarim kalmis aceleye getirilmis hissi veren bir kitap oldu benim icin. Potansiyeli var ama o potansiyelini kullanamayan sporcular gibi.
Herhalde kitabin ilk yazildigi dönemde bu denli sigara karsitligi yoktu. Onun etkisi olsa gerek, bol bol sigarayla rahatlamak / mola vermek / sakinlesmek tarzi tabirler iliskilendiriliyor. "hadi yak bir sigara da rahatla" gibi cümleler geciyor fazlasiyla. Rahatsiz etmedi beni, ama dikkatimi cekti.
Profile Image for moonabi.
21 reviews
February 2, 2025
Çok fazla storyline var ama çoğu çok sığ kaldı, karakterler maalesef içleri doldurulmadan bırakıldı. İsmen bildiğim ama hiç tanımadığım insanlar gibi. Gül hanımın hikayesinden parça parça bahsedildi ama içine giremedik. Eşiyle aralarındaki problem neydi, aşkları ile hikayesi vs. Ana karakterin afrikamenekşesi hikayesi öyle kaldı gitti. Bekçi İrfan ve hayata dönen Celal ne oldu? Daha bu hikayeler doldurulmadan devamlı yeni karakter kilidi açılıyor kitapta. Sona doğru giren garson, Sabriye.. çok gereksiz hissettirdi. İmparator çay bahçesi konsepti yaratıcı ve keyifli ama taşhan’daki hayal kadınlar hikayesi.. bilmiyorum aralarında bir de bir erkeği bekleyen bir kadın yazılmasını isterdim.
Büyülü gerçeklik sevdiğim bir edebi akım ama bunun büyülü gerçeklik olduğunu düşünmüyorum. Başta Murat Menteş, Alper Canıgüzvari bir roman olduğunu düşündüm ama tam olarak öyle de sayılmaz. Masalsı, sürreal bir hikaye ama insanda o büyülü/efsunlu etkiyi bırakmıyor. Okurken çok rahat akıyor ama bırakınca kitabı tekrar elinize aldıracak merak unsuru yok. Kötü bir edebi dili yok gayet keyifli ama okuduktan sonra çok iyi bir edebi eser okudum tatmini yaşatıyor da denilemez. Özetle benim için kötü değil ama vasat bir deneyim diyebilirim.
Profile Image for Asaria.
959 reviews73 followers
September 19, 2021
What a confusing book! I can't say I'm able to point what's the main storyline. It doesn't matter at any rate, because Eray blurs the boundary between dream and reality. Like in dreams, like a kaleidoscope, the plotlines shuffle and reshuffle. This is the world of constant interaction between mundane and fantastic.

Technicals:
Slow beginning but later the book gains pace. The translation seems to be fine.
Profile Image for İrem Bekir.
29 reviews
December 10, 2025
ay selaam yine askomu okudum her seferinde daha iyi oluyo ya valla bunu da cok begendim ozellikle tashani ve geceyi sevdim bi de gul ablayi. imparator cay bahcesi ve tashanin gercek yerler olmasini cok sevdim. poker makinelerini de cok sevdim onlar da gercekmis. zaten nazli erayin bu gercek yerlere gercek olmayan seyler sigdirmasini cok seviyorum. ortamlari guzeldi cay bahcesindeki garsonu cok sevdim bi de mebrureyi cok sevdim oyle belirtmek istedim bu kadar
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Cemre Mercek.
75 reviews1 follower
August 29, 2024
Her romanında yeni bir düşte hepimizden, kendinizden izler bulabileceğiniz bir yazar.. fantastik öğelerin içinde masalda süzülen bizden hayatlar..Hikaye örgüsünün akıcılığının yanı sıra edebiyatıyla da tatmin edici tabii ki. Geceyle gökyüzünde dolaşıp, çay bahçesinde özlediğiniz hayatlarla yeniden buluşabilir, bir afrikamenekşesinde aşkınızla sohbet edebilirsiniz.. öneriyorum
Profile Image for Mürşide Atalay Akıl.
188 reviews
June 18, 2024
“Bir hayali öldüremezsin.”

“Gece her şeyi örter, ama her şeyi de bilir.”

“Güzel şeyler hep kısa sürer.” dedi ses. “İnsan bir türlü doyamaz onlara.”

İlginç bir kurgu, farklı bir kitap, son derece sürükleyici. Hayal gücü ve kurgu tarzı kitap sevenler sıra dışı bir eser. 🎉
Profile Image for Dilara Inam.
185 reviews7 followers
Read
February 5, 2025
Nazlı Eray okumamış olmamak için okudum, sanırım bundan sonra başka bir kitabını okumayabilirim. Beklentimi zaten oldukça düşük tutarak başlamıştım, ama yine de o kadar kötü değildi. Yani okumak ve okumamak arasındaysanız bence bir şans verilir. Hele ki Ankara'daysanız (ya da Bartın) daha çok anlam kazanacaktır.

"Birlikte eski bir Ankara apartmanının içine girdik. Tabelasına bir göz attım, Hayat Apartmanıydı adı. Tüm eski Ankara evleri gibi yeşilimsi bir renge boyanmıştı. Dışarıdan görünen pencereleri pek geniş değildi, benim çok sevdiğim, gömme balkonları vardı. Loş olur bu apartmanların içleri, eski bir dünyayı barındırmakta direnirler sanki. Camlarında çiçekler vardır. Paşaçadırı, begonya, zambak gibi artık pek görülmeyen, unutulmuş saksı çiçekleridir bunlar." (sf. 31)


"Tüm gücümle koşmaya başladım. Ankaraya doğru koşuyordum (...).
Uzaktan gördüm onu.
Ankara kollarını açmış, beni bekliyordu. Kente varmıştım. Soluk soluğa, Bilkent Üniversitesi'nin oradaki sapağa yıkılyordum ki, kent beni vargücüyle kucakladı. Kollarını boynuma dolamış, bana hasretle sımsıkı yapışmıştı. Yıllardır bu kenti niçin bırakamadığımı bir kez daha anladım.
Sağ yanımda Ulus Meydanı, heykel, türbeler, Bent Deresi tarafları, havaalanına giden yol beni kuşatmıştı. Sol yanımda Abidinpaşa, NATO Yolu, Dikmen sırtları, Öveçler, Balgat, Çukurcuma sımsıkı sarılmışlardı bana. Çankaya burnumun dibindeydi, Tunalı Hilmi Caddesi'ni saçlarımın arasında hissettim. Caddede yürüyen kalabalık başımı kaşındırmıştı. Kavaklıdere, Gaziosmanpaşa boynuma atılmışlardı. Başımın üstünde Gölbaşı ve Oran Sitesi vardı. Ankara kıskıvrak yakalamıştı beni. O dumanlı sesi ile "Neredesin? Benden uzaklara gitmeye başladın. Seni çok özledim, merak ettim," diyordu.
"Dur, sarılma boğazıma, nefes alamıyorum!" diye inledim.
Ankara kollarını biraz gevşetti."
Profile Image for Zeynep.
146 reviews
June 18, 2018
okudugum ilk nazlı eray kitabı,
benim için fantastikligin ille de absürtlüge kaçması gerekmedigini, basit ve anlaşılır şekilde de ele alınabilecegini gösteren ve beni çok etkileyen bir kitap oldu, merakla okudum.
Profile Image for Gizem.
25 reviews5 followers
January 21, 2016
Bir insanın hayalleri Arasında gezmek keyifliydi.. Tadı damağımda kaldı..
Profile Image for Yusuf.
115 reviews6 followers
May 3, 2017
Nazlı Eray'ı ilk kez okudum ve Türk fantastik edebiyatının kraliçesi unvanını niçin aldığını daha iyi kavradım.

Tertemiz dili, naif ve keyifli kurgusu ile okunası bir roman yazmış. Diğer romanlarının da aynı kalite olduğunu tahmin ediyorum, fırsat buldukça okumak gerek.
Displaying 1 - 24 of 24 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.