Çaresizlik. Gebe kaldığı harflerin sırtına devrilmesi sonucu sakat kalan ruhunun boşlukta attığı çığlığın gür yankısıydı bu. Sustu. Sessizlik, kimsesizliğini besledi. Akıtamadığı gözyaşları, yangının dibinde titreyen mavi kıvılcımın üzerine tıpkı bir benzin gibi yavaşça damlıyor, kızıl ateşi körüklüyordu. Yağmur ne kadar hızlanırsa hızlansın, tutuşan orman çoktan alev almış, kaçınılmaz yangın tam şu anda başlamıştı. Orman cayır cayır yanıyordu.Yangında yanıp tanınmaz hale gelen kalpler kömür değil KOR'dur. Hadi, durma avuçla yanan kalbimi. Avuçlaya bilecek misin? O avuçlamaya çalıştığın yalnızca bir kor parçası değil, bir kalbin yanık cesedidir. Niye canım yanıyordu?
Sıraç ellerimi daha sıkı tuttu ve kaşlarını çatarak yüzüme baktı.
"Ruhum içimden çekilene dek; dokunduğum, okşadığım, öptüğüm, tattığım, taptığımsın," diye fısıldadı ve ellerini ellerimden çekip omuzlarımın üstüne yerleştirdi. "Otur, ayakta durma, yoruluyorsun."
Yangın (Yangın Mavisi 3) || Kitap Yorumu #kitapyorumu Sıraç ellerimi daha sıkı tuttu ve kaşlarını çatarak yüzüme baktı. “Ruhum içimden çekilene dek; dokunduğum, okşadığım, öptüğüm, tattığım, taptığımsın,” diye fısıldadı ve ellerini ellerimden çekip omuzlarımın üstüne yerleştirdi. “Otur, ayakta durma, yoruluyorsun.” Şu seriye olan sevgimi defalarca dile getirdim sanırım ama yorumlarda bu sevgimi anlatmaktan başka istediğim bir şey olmuyor. Serinin en en güzel kitaplarından biriydi. Hiç beklenmeyen zamanlarda olan olaylar oldu ve bir şekilde kitabın devamı niteliğindeydi. Bu yorumda da bahsetmek için bir kişi seçtim: Temmuz! Öyle çok seviyorum ki 💝 Ablası, Mayıs, ile olan diyalogları, ona karşı olan o kocaman sevgisi bambaşkaydı. Birde Sılay var tabii. Sılay'a davranışları, sıcacık kalbini ona açması. Sanırım Temmuz'u neden bu kadar çok sevdiğimi ifade edebildim. Bunlar işin duygusal kısmı tabii. Birde sizi sürekli güldüren bir Temmuz var. Sıraç ile olan Temmuz. Zaten bu ikili tüm ciddiyeti alıp götüren kişiler. Tam böyle duygusal olayım dediğiniz yerde ikisinin efsane bir diyaloğu dönüyor 😂 Temmuz'u sürekli o kıvırcık saçları ve masmavi gözleriyle aklımda canlandırdım. Özellikle o saçlar 🙈 Yazarın betimlemesiyle birlikte akılda canlandırmak pekte zor olmuyor zaten. Kişilerden ziyade yer, zaman, karakterlerin gittiği mekanlar kolaylıkla gözümün önüne gelebiliyor. En çokta bunu seviyorum zaten. Okurken sizi zerre zorlamıyor kitap. Çoğu cümle kalbinize işliyor, bir iz bırakıyor zaten. Her yangın mavisi yazısını gördüğümde yüzümde koca bir tebessüm beliriyor. O kadar çok özlediğim be sevdiğim bir seri 😻 Bu yorumuda kısacık ve daha çok kitap hakkında hissettiklerimle bitireyim dedim. Dördüncü kitapta da alıntı veya yine böyle kısa bir yorum paylaşıp son kitapta döktürmeyi planlıyorum 😂 Keyifli okumalar 🍂