"Mutluluk, her zaman çok uzakta değildi. İlla her acı bitmeyecek diye bir kural da yoktu. Bir adam canını acıtırken başka bir adam o acıları dindirebilirdi. Öyle de olmuştu. Tüm acılarım, onca kederim bu adamın kollarında son bulmuştu. Bugün geçmişime baktığımda, tek güzel şeyin Yiğit Ertürk olduğunu görüyordum."
Sevginin bu hayatta aşılamayacak engelleri nasıl aştığının, saf ve masum kalplerin bir araya geldiğinde nasıl mucizeler yaratacağının öyküsüydü Aylin ve Yiğit'in yaşadıkları aşk.
Kötülüğe karşı; inadına sevgi, inadına tutku, inadına güzellik, ama illa da aşk...
Herkesin merak ettiği o malum soru: Kübra kendine bunu neden yapıyor? Az sonra!
Lanet olsun, ben bu adama âşık olacaktım.
Hayır, sorarlar insana; müneccim boku mu yedin, nereden biliyorsun diye.
Evet, evet bu hafta içimdeki manyağı tatmin etmek için okuduğum kitap okuyor kendisi. Şu yaptığım alıntıya kadar bir yerde toparlanır diye ufacık bir umudum bile vardı ama yetmişinci sayfaya geldiğimde tamam dedim, buradan bir şey çıkmaz artık.
Ben Aylin, yirmi beş yaşındayım.
Wattpad kitaplarının en nefret ettiğim iki başlangıcı vardır. Biri bu gördüğünüz şekilde kimlik bilgilerinden başlayıp aynadaki aksine kadar kendini tanıtan karakterler bir diğeri de çalan alarmla uyananlar. Kitap benden bu girişiyle kaybetmekle kalmadı, kesin gömerim ben bunu diye düşünmeme neden oldu. Ki sonuç olarak haklıymışım, gömdüm, görmüyorum, gömeceğim.
Esas kız Aylin babasından şiddet gören, üvey annesinden de ayrı çeken bir karakter. Kızın tüm bu olanlara rağmen evden ayrılmayışı falan aşırı sinirimi bozmuş olsa da bu konuda ahkâm kesmeyeceğim, sadece o cesaretini birazcık kendisi için kullansın isterdim. Neyse efenim, kız işinden ayrılmak zorunda kalıyor ama herkes kendi üzerinden geçindiği için yeni bir iş arıyor. Aradığı işi de Yılmaz Holding’de buluyor. Tabii patronu katı biri, yalana ve aptallara katlanamıyor falan. Bir de olmazsa olmazımız adamın yakışıklı oluşu. Bu kısım zaten ezberlediğimiz şeylerle dolu, geçelim. Yiğit kızın dayak yediğini fark ediyor ve her şey bir yardım istemene bakar, diyor ama Aylin gene kabul etmiyor. En sonunda ölesiye dayak yediği için arıyor Yiğit’i babasından şikayetçi oluyor. Bu arada Yiğit kızdan en başından beri hoşlanıyor, bunu hem hareketlerinden hem de kendi anlattığı bölümden biliyoruz. Açıkçası ben adamın çizgisini sevmiştim. Ama bakın ‘tim’ dedim, hani -di’li geçmiş zaman olandan.
EVET, EVET, BİLİYORUM! BİR AN ÖNCE SINAVA GİRMEM, İÇİMDEKİ BİLGİLERİ KUSMAM GEREKİYOR. BAKTIĞIM HER YERDE SES BİLGİSİ KURALLARI, FİİLLER, ÇEKİMLER, KİPLER; TENSE KALIPLARI, CLAUSELAR GÖRÜYORUM. X, Y, Z’LER HAVADA UÇUŞUYOR, YETMEZMİŞ GİBİ ZİHNİM HER ŞEYİ MATEMATİK PROBLEMİNE ÇEVİRME EĞİLİMİNDE. Hâlime ağlamak serbest.
Kendime acımaya ara verip kitaba döneyim en iyisi. Kız iyileşene kadar adamın yanında kalıyor ama ağzında sürekli ben gideyim elalem ne der lafları. Adamda gitme sahte evlilik yapalım diye teklif öne sürüyor. Dedim abla başka klişe var mı, yolla gelsin!
Varmış.
Yiğit Aylin’i öptü özür diledi. Bir daha olmayacak dedi.
Birlikte oldular, kız kendi kafasında kurdu kurdu bir anlık bir şeydi bu dedi, adama hiçbir şey olmamış gibi davrandı. Adam bir ay Amerika’ya gitti. Geldiğinde kız hamile. Tabii sonra ben aslında seni seviyorumlar havada uçuştu.
Bende şu anda birçoğunuzun yaptığı gibi kendime bunu neden yaptığımı sorarak iki yüzüncü sayfaya kadar okudum. Sonra dedim Kübra yeter! Ama sonunda ne olacağını görmek için üç yüzüncü sayfadan şöyle bir açıp atlaya zıplaya okudum. Ve bence iyi bir karardı çünkü kendime bu kadar ağır bir işkence yapmam anlamına gelirmiş, bizzat öğrendim.
Kitabın sinirimi bozan bir yanı daha vardı. Karakteri bol kitap severim ama bir kitaba bir çift isterim. Çok nadirdir ki aynı anda iki çifte şahit olduğumuz kitapları beğeneyim. Burada da herkes âşık olmak için birbirini beklemişti herhalde. Öyle bir evlilik trafiği oldu ki şaşar kalırsınız.
Üç yüzlü sayfalardan sonra yazar resmen kıyım yapmıştı. Sağ kalan kaç karakter vardı ki Allah aşkına? Bu kadar manasız ve anlamsız ölümü bir kitaba sığdırma başarısı için tebrik etmek lazım sanırım. • Siz de hangi kafayla okuduğum sorusuna cevap aldınız zannediyordum. Benden bu günlük bu kadar. Şimdi gidip ders çalışacağım. 😏
Unutmayın, bugün ben gömerim, yarın siz gömersiniz. Sonuçta arkadaş arkadaşın gömmelerine muhtaçtır. Ajdnjnff
Kadın ve erkek karakteri aynı kişi yazmış olamaz O L A M A Z Y A! Ben böyle bir şey görmedim kadın ne kadar salak ve gereksiz fikirlere sahipse adam bir o kadar mantıklıydı ama anlatamıyorum yani..
Kız dışarıda aslan kesilirken eve döndüğünde babasının önünde el pençe divan buyur bir de bu yanağıma vur babalık diyor şaka mısın? Laflarıyla terör estirip kendince müthiş laf sokabilir ama babası ve üvey anasından dayak yiyip eziyet gördüğü halde ağzından bir ah bile çıkmaz (ne kadar da güçlü bir kız vaov)
İstesem bu evden kurtulabilirim diyor ama kurtulmuyor neden? Adam diyor ki mantıklı ol insanlara yardım ediyorsun senin de bir lafına bakar yardım iste bu ne diyor ehuehuehu benim yardıma ihtiyacım yok Yiğit Bey! ay yüce Rabbim sen aklıma mukayyet ol. Zaten sonu hepten fiyasko yazar sıkılmış aman bunlarla mı uğraşacağım demiş pat pat harcamış karakterleri 🤦🏻♀️
Her anlamda kendime eziyet çektirdiğim bir okuma oldu bende az deli değilim 🙄
Serinin duygusal kitaplarından Gecemin Yıldızı aşırı hüzünlü bitti. Yiğit'in sevişi,Aylin'in ağırlığı. Bambaşka hayatlar,iyilerin kötü ,kötülerin iyi olduğu. Aniden çalıvermişti aşk Yiğit'in ve Aylin'in kapısını sadece çalmakla kalmamış paldır küldür dalıvermişti hayatlarına. Oysa ki bambaşka hayatların başrolleriydiler onlar. Hayat Aylin'e fazlasıyla acımasız davranmıştı. Önce annesini kaybetmiş ardından bir üvey anneye ve abiye sahip olmuştu. Babasının her gün Aylin'i dövmesi onun için bir alışkanlık haline gelmiş artık canından çok kalbi acır olmuştu. Üvey abisinin taşkınlığı yüzünden işinden atılmış, Yılmaz Holding'e iş başvurusunda bulunmuştu. İşe kabul edilmişti. Dövüldüğü gerçeğini patronundan ne kadar saklamak istese de işinde başarılı avukat Yiğit Ertürk Aylin'in şiddete maruz kaldığını anlamış ve yardım eli uzatmıştı. Aylin bu yardımı geri çevirmişti taki bardağı taşıran babasının son şiddetine kadar o akşam can havli ile Yiğit'i aramış ve ağlayarak yardım istemişti. Yiğit'ten ise yardım çok gecikmemişti. Her şey Aylin'in Yiğit'e sığınması ile başlamıştı.