Murakami'nin Kedisi

by Aylin Oflaz Doğan

Murakami’nin Kedisi, Beyoğlu’ndan Prag’a, pagan büyülerinden psikanalize uzanan geniş bir yelpazede, sayfalardan adeta fırlayan renkli karakterleri ve soluksuz okunan akıcılığıyla büyülü bir roman.

O an kendime geldim, resmen ve fiilen Murakami’nin pek mühim kedisini çalmış bulunuyordum. Oh olsun! İçimi bir huşu kapladı, bir kedi çaldığım için kendimi böylesine iyi hissedeceğim hayatta aklıma gelmezdi.

Senaryo yazarı Lal, eşi Umut’a öfkelenip ardına bakmadan evi terk etti. Kendini
Beyoğlu’nda, St. Antoine Kilisesi apartmanlarında buldu. Çok sevdiği yazar Haruki Murakami’nin Pera Palas’ta yapılacak bir panel için İstanbul’da olduğunu öğrenince kulaklarına inanamadı. Otele geldiğinde kapıda bir kargaşa vardı, biricik Murakami ise suratını asmış, lobide öylece oturuyordu. Edebiyat devinin kedisi yer yarılmış, içine girmişti!
Murakami’nin Kedisi, Beyoğlu’ndan Prag’a, pagan büyülerinden psikanalize uzanan geniş bir yelpazede, sayfalardan adeta fırlayan renkli karakterleri ve soluksuz okunan akıcılığıyla büyülü bir roman.

Genres: Turkish Literature, Audiobook, Magical Realism

144 pages, Paperback

Published February 1, 2017

Reviews

[Gorkem · Rating 4 out of 5]

Aylin Oflaz'in ilk kitabı olan Murakami'nin kedisi cidden eğlenceli, yüzüme gülümse katan bir kitap oldu. Konu itibariyle adından da anlaşılacağı üzerine Murakam ve kendi kedisinin Tsunami veya Tom veya Mao Ra, ana karakterimiz Lal ve diğer eğlenceli karakterler Matmazel Flüg, Peder, Hüso Sancez ve tabii ki Johnny Walker arasında geçiyor. Aylin Oflaz, ciddi olarak Murakamivari bir novella yazıp tüm egzantirik süreçleri Pera Palas Otel'de başlatıp, Istanbul'da St. Antionne kilisesin'de yer alan apartmanda devam ettirmiş.Kafka Sahilde'ye ciddi atıflar var kitapta

Arka kapağında yazan bilgiler doğrultusunda ek yazılacak her ayrıntı ciddi olarak spoilera gireceği için bu kadar yazıyorum. ilk roman olduğu için muhakkak eksiklik bulunabilecek kişiler olacaktır. Fakat ben cidden çok keyif alarak okudum ve gözüme çarpan eksiklikleri yok sayıp yeni kitabını yazarın sabırsızlıkla bekliyorum.

Yorumu kitapta yer alan şu sözle bitirmek istiyorum. Herkese iyi okumalar

"Kedi Hizmet sunmaz. Kedi kendini sunar" W.S. Burroughs

[Murat Dural · Rating 3 out of 5]

Arka kapak yazısı ve ilk sayfaları itici gelmişti. Ancak Aylin Oflaz'ın hakkını vermek gerek bir bardak suda fırtına koparmayı, akıcı ve alt metinlerle göndermeler yapmayı iyi biliyor. 140 sayfalık kitapta fantastik bir maceraya dair her şey var. Özellikle benim gibi Murakami okuruysanız küçük ama leziz bir tat alacağınıza eminim. Sevimli, aksiyonu yüksek bir roman.

[Damla · Rating 3 out of 5]

Yazarın hayal dünyasına hayran olduğum ama bir o kadar da olayların absürdlüğüne kahkahalarla güldüm ender kitaplardan bir tanesi oldu benim için Murakami'nin Kedisi. :D

[Balam · Rating 3 out of 5]

Oldukça keyifli bir ilk ilk roman! Murakami’nin Kedisi, “V Kadınları” serisinin ilk kitabı, ikinci kitap Bram Stoker’ın Masası da nisan ayında çıkmış. Murakami okumaktan hoşlanıyorsanız ve özellikle Sahilde Kafka’yı okumuşsanız bir şans verin derim. Bol maceralı, kafanızı dağıtacak ve size güzel vakit geçirtecek bir kitap arayışındaysanız da tam size göre. Seriyi takip edeceğim. Ayrıca bundan güzel bir Netflix ya da internet dizisi olur, yapımcılar iş başına 😊

[Ceylin · Rating 4 out of 5]

Hayal gücünü çok sevdim. Kesinlikle okumalısınız.

[Aslıhan Çelik Tufan · Rating 4 out of 5]

Çok eğlenceli, çok güzel bir ilk roman.
Bir ilk roman olduğu için çokça hata bulmak mümkün, biraz da arıyoruz ilk romanlarda galiba, ama aramaz ya da görmezden gelirseniz çok daha fazla keyif alarak okuyacağınızdan eminim.

Ben çok sevdim, heyecanla alıp okumayı beklediğime değdi derim. Yazarın yeni kitaplarını da bekliyorum.

Tavsiyemdir.

[asude · Rating 4 out of 5]

bence bu kitap çok spesifik bir kitleye hitap ediyor; eğer daha önce istiklal caddesinde yürüdüyseniz, sahilde kafka’yı okuduysanız ve absürd hikayeleri okumayı seviyorsanız benim gibi keyifle okuyacağınızı düşünüyorum :)

[Belda Gürsel · Rating 5 out of 5]

Kitabı okumaya başladığımda bu kadar sıradışı bir dünyaya adım atacağımı tahmin etmemiştim. Sayfalar ilerledikçe ben neredeyim duygusu kaplıyor insanın içini. Kitabı bitirdikten sonra hikayede geçen şarkıları bulup dinlemek de ayrıca eğlenceli. Yazarın hayal gücünü tebrik ediyorum. :)

[Pınar Aydoğdu · Rating 3 out of 5]

Aylin Oflaz'ın ilk romanı. Büyülü gerçeklik akımını temsil eden akıcı ve macera dolu bir roman. Ünlü Japon yazar Murakami'nin kedisini kaçıran roman kahramanının yolu Çek bir cadı ve Yunan bir papazla kesişir. Kedinin Murakami için neden bu kadar önemli olduğunu keşfeden roman kahramanı kendini birdenbire absürd ve büyülü olayların içinde bulur. Bir ilk romana göre başarılı sayılabilecek bir eser olmakla beraber, 'paralel evren' ve 'Schrödinger'in kedisi' gibi günümüzün moda terimleri altı doldurulmadan ve bence gereksiz yere kullanılmış. Özellikle Murakami severler için eğlenceli bir okuma vaad ediyor.

[Aylin (nilyareads) · Rating 4 out of 5]

Murakami’ye ne kadar hayran olduğumu tekrar tekrar anlatıp dururken isminde Murakami geçen bir kitabı okumamam söz konusu olamazdı ve iyi ki de almış okumuşum ‘Murakami’nin Kedisi’ni. Yepyeni bir yazar ile tanışmış olmam işin sadece bir boyutu. Aynı zamanda çok eğlenceli ve hızla okunan bir kitaptı. Aylin Oflaz, gözümde bambaşka bir Murakami canlandırdı ve ben bunu çok sevdim. Senaryo yazarı Lal’in eşi Umut’a sinirlenip evi terketmesi ve yurtdışında olan bir arkadaşının evine gitmesi ile başlıyor macera. St. Antoine Kilisesi apartmanlarına tam yerleşmişken kapı çalınıp Murakami’nin Pera Palas’ta bir panel gerçekleştireceğinin broşürü ile dünyanın en mutlu insanlarından biri olur Murakami hayranı Lal. Ancak panel günü geldiğinde karşında aksi mi aksi bir Murakami bulur. Zira yazarın kedisi kaybolmuştur. Kedi öğesi Murakami kitapların çoğunda karışımıza çıkarken neredeyse yazarın imzalarından biri sayılabilir. Ancak kaybolan kedisi Tsunami çok çok değerli bir kedidir. Sadece Murakami’nin dostu olduğu için değil aynı zamanda yazarın ilham kaynağıdır Tsunami. Lal ise bir sinir ile otelden çıkarken Tsunami ile karşılaşır. Yazara olan öfkesinden ve kedinin özellikle ona gelmiş olmasından kediyi alır ve St. Antoine Kilisesi apartmanlarına döner. Beyoğlu’nda başlayıp Prag’a, pagan büyülerinden psikanalize bir çok farklı noktaya ulaşan kurgu oldukça başarılı. Aylin Oflaz bu ilk eserinde neredeyse hiç boş, eksik nokta bırakmayarak ustalığını göstermiş. Kelimeleri ile okuyucuyu kitabın içine çekmiş ve elimden bırakmak istemediğim bir eser ortaya çıkarmış. Kitap ince olmasına rağmen rengarenk kişilikler ve bol olay ile dolu. Kitap ile yapabileceğim tek eleştiri daha uzun olabileceği. Bazı noktalar kısa kesilmiş hissi yarattı bende. Gerçi bu durum kitabı sevdiğim ve bitsin istemediğimden de kaynaklanmış olabilir. Hızlı okunacak eğlenceli bir kitap arıyorsanız ‘Murakami’nin Kedisi’ni mutlaka denemelisiniz. Kaleminize sağlık!

[Yasemin Baty · Rating 5 out of 5]

"Murakami'nin Kedisi" son yillarda okududugum en eglenceli kitaplardan birisi oldu

[Leyla Atçeken · Rating 3 out of 5]

Murakami kitaplarını ve fantastik okumayı seviyorsanız bu kitabı da seversiniz.

[Kozmokitap · Rating 5 out of 5]

İki saatte bitirdim kitabı. Akıcı ve çok eğlenceliydi. Birbirinden tuhaf ve eğlenceli karakterleri bir araya getirmiş yazar. Kitabın adından da anlaşıldığı gibi Murakami de bu karaterlerden birisi , rolü fazla olmasa da :)))

https://kozmokitap.blogspot.com.tr/20...

[Emine Böge · Rating 5 out of 5]

Kitap 12 saatte bitti ki bunun 7 saatini uykuya sayın 5 saatte bitti

[Hülya Şahin · Rating 4 out of 5]

Öncelikle hemen belirteyim "Murakami'nin Kedisi"ni bitirmem bir gün bile sürmedi. Çok keyifli, akıcı bir roman. Şu an kitabı düşününce bile gülümsüyorum desem yeridir.

Okurken bir komedi filmi izliyor gibiydim. Hatta bence olur, yakın zamanda beyaz perdede görebiliriz 'Murakami'nin Kedisi'ni.

Karakterlerin hepsi ayrı birer tipleme. Levent Ka ve Hüso beni kırdı geçirdi, onlara birazdan geleceğim. Ama kitapta genel olarak herkes çılgın. Japonlar, Çekler, Yunan'ı mı dersiniz en son bir İtalyan bile katıldı. Kediler konuşuyor, bitkiler etle besleniyor, cadılar büyücüler e en başta zaten, o gözümüzde hiç canlandırmadığımız şekliyle "Murakami".


Ah Dolores... Dolores'in ilk sahneye çıkışından itibaren ondan bir final bekliyordum ki ne final yaptı (Okuyacak olanları düşünerek pek girmiyorum oralara)

Gelelim Levent Ka ve Hüso Sanchez Coello'ya.
Bu ikiliden bahsetmeden edemeyeceğim. Olur da sahiden filmi çekilirse Levent Ka'yı okurken gözümün önünde beliren bir Gürgen Öz, sevgili Hüso'da ise bir Gökçe Özyol. Belki Hüso değişebilir ama Levent Ka'da kesinlikle Gürgen Öz gördüm ben.
Kısacası romandan keyif aldım. E Murakami var, kedisi var, bir de Johnnie tabii onu unutmadan; eğlencesi de bol bol. Yazarın hayal dünyasına sağlık diyelim.


Kitabın konusunu merak edenler için ise çok kısa bir değinmiş olayım. Baş karakter Lal, bir senaryo yazarı. Eşiyle tartışarak evi terk ediyor. Çok sevdiği yazar Haruki Murakami'nin İstanbul'da olduğunu öğrenince doğru yazarın olduğu otele gidiyor. Otele gittiğinde ise bir kargaşa ki Murakami'nin kedisi kayıp ! Fakat bu kayıp kedi kısa bir süre sonra 'çalındı' diye anılacak ki bunu da Lal bizzat kendisi yapacak. Ve sonra olanlar oluyor tabii.


Kitabı okuduktan sonra kitabın yazarı sevgili Aylin Oflaz ile de küçük bir konuşma fırsatım oldu. Kitap devamı olacak sinyaliyle bitiyor zaten ama bunu bir de yazardan duymak sevindirici. Bir devam kitabı da gelecek yani.

Okumayı düşünüyorsanız hiç beklemeyin derim. Özellikle Murakami severler en az benim kadar eğlenecektir. Keyifli mi keyifli okumalar herkese.

[Yasemin Ilkay · Rating 3 out of 5]

Seslendirme muhteşem, hikaye eğlenceli ama kurguladığı gerçeklikle dili hiç ama hiç uyumlu değil. Eğer tarzı büyülü gerçekçilikse dil hiç öyle bir etki yaratmamış, fikri ilginç ama büyük oranda Murakami’nin zaten (Sahilde Kafka kitabında) yaratt��ğı bir dünyanın kötü bir kopyası gibi olmuş ki bu gönderme artık bi yerden sonra bana çok sığ göründü. Eğer türü Murakami tadında bir gerilimse Murakami bunu öyle çaktırmadan yapıyor ki hiç alakası yok. Karakterler keyifli ve ilginç… Çek asıllı bir cadı, Yunan asıllı bir rahip ve Japon yazarla, tapınak kedisi Mao Ra… Baş karakterimiz Lal’ın kocası Umuttan kaçışı kadın meselesine göz kırpsa da yazarın açtığı hiç bir tema derinliğe ulaşamıyor. Karma kelimesi zihnime takıldı sadece… bir de katil bitki Dolores bana çok ama çoookk ilginç geldi. O güzel bir buluştu işte ve tüm bunların karmayla ilişkilendirilmesi yaratıcıydı ancak ne yazık ki ikisi de tam olarak hak ettiği yeri bulamamış gibi de hissettim 🙂

Sonuç da çok hızlı geldi, tahmin ettim ancak bu kolay sonu hazırlayan hiçbir ayrıntı yoktu romanın içinde. Eğlenmek gülmek için keyifli bir kitap ama edebi lezzet açısından beni çok da mutlu etmedi ☺️olsun iyi ki okuyup bolca güldüm…

[Zehra'nın Kitapları · Rating 4 out of 5]

Yazarın Murakami sevgisi satırlara sinmiş.
Külliyat devrilmiş, hazırlık hakkıyla yapılmış.

Fikir orjinal, karakterler bolca (ancak bir parça derinliksiz )

Sekanslar biraz boşta kalmış ve karmaşık.
Yine de başarılı bir ilk kitap …
Şöyle eğlenceli bir kaç saat geçirmek isterseniz.
Bir göz atın derim.

Mutlu seneler 🐠

[Mansur · Rating 4 out of 5]

A book that refers to many books of Murakami and his life. I like most of the connections and the references. If you haven't read his books, this might not mean much to you.

[Esra Çelik · Rating 4 out of 5]

Hayat su gibi akışkandır, en ufak bir esinti tüm akışın yönünü kaydırabilir.Sayfa 51

[Betul Pehlivanli · Rating 3 out of 5]

Bir Haruki Murakami okuru olarak,kitabın ismi ilgimi çektiği için aldım.Açıkçası Türk Edebiyatı’nda şimdiye kadar böyle bir kitaba denk gelmedim.Kitap,Murakami üzerinden öyle fantastik bir dünyanın kapılarını açtı ki;son derece eğlenceli bir kitaptı.Tavsiye ediyorum.

[Eda ÖztÜrk · Rating 4 out of 5]

Hoş vakit geçirmeyi umuyordum. Umduğum gibi de oldu:-) oldukça fantastik, anlatımı çok içten sıcacık bir kitap olmuş. Mistik bir konusu var. bir İstanbullu olarak konunun geçtiği mekanlarla bütünleştim. ben çok keyif aldım okurken. Ancak öyle şahane konulu bir kitap beklemeyin. Manalar çıkartmaya çalışmadan akışına bırakıp hoş vakit geçirilecek bir kitap.

[Idilik · Rating 4 out of 5]

Biraz deli saçması ama eğlenceli. Klasik bir okursanız ve anlam da anlam diye delirmiyorsanız hoşunuza gidebilir. Bence bir oturuşta okunmalık fazla uzatmamalı ve kafanız doluysa okumayın. Ama kafanızı değişik bir hikayeyle boşaltmak isterseniz denenebilir:)

[Zeynep Beyza · Rating 1 out of 5]

Çok mu acımasızım? Belki de. Ama yazar, dünyaca ünlü çok sevilen bir yazarı (ve kedisini) ana karakter olarak alıp onların üzerinden kitap yazarken eminim çok riskli bir iş yaptığının farkındaydı (ya da olmalıydı).
Kitap her Murakami okurunun olduğu gibi benim de isminde Murakami ve kedi sözcükleri olması sebebiyle ilgimi çekti. Kitap fuarına giderken alacağım kitaplar listesine ekledim. Kitaba bu sabah uçakta yol boş geçmesin diye başladım, bu hikayenin sonu nereye varacak diye düşünerek geldiğim yerde de okumaya devam ettim ve bitirdim.
Hikayemiz eşiyle problemler yaşayan Lal'ın bir arkadaşının evine gitmesi sonrasında Murakami'nin bir panel için Istanbul'a geldiğini öğrenmesiyle başlıyor. Lal hemen Murakami'nin bulunduğu otele gidiyor, Murakami'yle tanışacak olmanın heyecanını yaşarken üzgün ve biraz da aksi bir Murakami'yle karşılaşıyor çünkü kedisi kaybolmuş...
Kitap sonrasında çok farklı karakterler çıkarıyor karşımıza; Çek bir psişik, Yunan bir papaz, Ispanyol/Türk melez bir zangoç, bir de Levent var. Lal birden kendini bu karakterlerin içinde buluyor, hepsinin sakladığı bir de öğrenmek istediği bir şey var.
Itiraf etmeliyim konu gerçekten ilgi çekici. Beni üzense bana göre olayların inandırıcı olamayışıydı. Murakami dışında çok fazla büyülü gerçekçilik okumadım, okuduklarımdan da aynı hazı, aynı hissi alamadım. Bu da onlardan bir tanesi oldu benim için. Yazar beni gerçekleşen bu tuhaf olayların 'gerçek' olabileceğine inandıramadı. Kitabı zevkle okumadım, sadece konu (Murakami) ilgimi çektiği için ve bu olayların sonu nereye varacak diye merak ettiğim için okudum. Belki karakter olarak Murakami değil kurgusal bir karakter seçilseydi daha farklı bir göz ve beklentiyle okurdum ve hoşuma gidebilirdi.
Kitap üzerine diğer Murakami okurlarından gelen/gelecek yorumları merakla okuyor olacağım.

[Merve Sarıoğlu · Rating 3 out of 5]

“Bakın... Kediler hakkında bir şey bilmediğiniz belli… Onlara öyle şekil şemal veremezsiniz. Hele bir de tasma takmayı deneyin bakalım, neler olacak? Aranız bozulduğu gibi yıllar sürecek kötü bir karmanın da ilk ilmini boynunuza takmış olursunuz. Kedilerin sahiplerine yüklediği karma, anne ve çocuk arasında bile yoktur. Onlar sadece birer hayvan değildir, anlıyor musunuz, onlar bu evrenin bekçileridir, insan ırkının hayvan soyları ile arasındaki köprüdür.”

Senarist Aylin Oflaz’ın bir seri olarak planladığı ilginç kurgusunun ilk kitabı olan Murakami’nin kedisi, ilk yarısı vasat, ikinci yarısında ise coşan bir kitap olmuş. Büyülü Gerçeklik akımında ülkemizde pek eser veren yazar yok ama devam kitaplarında çıta yükselirse seri Büyülü Gerçeklik adına Türkçe edebiyatta başarılı bir yol açabilir kendine.
Bu arada kitap çok hızlı aktı. Özellikle yarısından sonrası ne olduğunu anlamadan bitti. İlk kısımda da o dinamiği yakalayabilseydi tadından yenmezdi.

[Koray Sarıdoğan · Rating 5 out of 5]

Aylin Oflaz (Doğan)'ın senarist kimliği sayesinde yontulmuş, hafiflemiş kalemi ile kolayca ve zevkle okunan bir roman. Murakami'yi yakından tanıyan ve sevenlerin kimi göz kırpmalarla çok daha sevecekleri Murakami'nin Kedisi, yazarın planladığı ve kimi tarihi, özel figürleri içeren bir roman serisinin ilk kitabı. Şu sıralar ikinci kitabı bitirmek üzere olduğunu biliyoruö.

[Tuva S. · Rating 3 out of 5]

İlk 50-60 sayfasında kitabın çok saçma olduğunu düşünsem de sonlara doğru gerçekten ülkemizden çıkmış güzel bir büyülü gerçekçilik kitabı okuduğumu fark ettim. Devam kitabını okuyacak kadar heyecanlı olmasam da hem sayfa sayısı az olduğu için hem de kolay okunabildiği için eğlenceli bir deneyim yaşadım.

[Dilek Uzunoğlu · Rating 3 out of 5]

"Can Yücel'in "Herze "de dediği gibi " Bir yılan düştü vapurda yanıma,sarıldım denize..."

"Gönlü geniş insanları seviyorum. Vefakar insanları, kusur kapatanları, kendi gibi davrananları; başkası olmayanları seviyorum.''

"Hayat su gibi akışkandır, en ufak bir esinti, tüm akışın yönünü kaydırabilir."

[Hulyacln · Rating 3 out of 5]

Eğlenceliydi.Gerçekten! Kitabı okurken çizgi roman okurcasına bir akışkanlık vardı. Ve devamının gelecek olması da ayrı bir güzellik.
Ancak kitabın iç tasarımını ne yazık ki beğenmedim (harflerin büyüklüğü belki de buna sebep).

[Parmesan Kedisi · Rating 2 out of 5]

Murakami hayranlarının ilgisini çekecek ama ilginin sonu hayranlığa geçmeyecektir. Vasat bir kitap, eğlenceli bir konu. Yolculukta, kafa dağıtmak istediğinizde okuyabilirsiniz, beklentinizi orta seviyelerde tutun derim.

[Gönül · Rating 3 out of 5]

Absürt ama egelenceli bir hikaye. Zaman zaman yok arttik dedigim bir kurgu. Murakami hayrani olarak biraz daha sempatik cizilmesini isterdim karakterin. Özet olarak neye ugradigimi fazla anlamadim ama keyifli bir okumaydi.