در کتاب شیوهها و اصول برخورد با افراد، به ویژه افراد تندخو، در قالب چهار عنوان مطرح میشود: "پاسخ به جای واکنش"، "حرفهای گفتنی، حرفهای ناگفتنی"، "تبدیل تضاد به تعاون" و "دریافت بیشتر خواسته، نیاز و حق". نویسنده که از شیوه خود تحت عنوان "تانگ فو" یاد میکند یادآور میشود: "هدف تانگ فو این است که چگونه میتوانید اعتماد به نفس خود را تقویت کنید تا کسی نتواند با حرفهایش شما را آزار دهد و زمانی که کسی شما را برمیانگیزد، بتوانید با استفاده از روشهای مشابه هنرهای رزمی این کتاب که ذهن و زبان را تقویت میکند، ماهرانه از خود حمایت کنید. به این ترتیب، هرگز در برابر افراد پرخاشگر احساس سرخوردگی نخواهید کرد. تانگ فو صرفا طریق رویارویی با رفتارهای ناعادلانه نیست، بلکه بیشتر فلسفه زندگی است؛ روشی است برای سازگارتر شدن در برخورد با افراد مختلف، شما یاد میگیرید چطور از ناسازگاریها پیشگیری کنید، ایجاد همکاری کنید و حتی بتوانید نسبت به افرادی بیملاحظه و مردم آزار مهربان بمانید".
همونطور که حدس میزدم خیلی زرد بود.😂 در بیشتر مواقع، مخصوصا وقتی با کسی ارتباط طولانیمدت داریم، بهترین کار پاسخقاطعانه هست، بهتره خودمون رو گول نزنیم و جوری جواب بدیم که طرف مقابله دیگه به خودش اجازه رفتار توهینآمیز نده.
یکی از مفیدترین کتاب ها در سال 98 دستورالعمل های مهم در اخر کتاب اولویت های خودتان را شناسایی کنید کتاب پر از دستورالعمل های مختلف که نمیشود همه را همزمان اجرا کرد به قول خودمان با یک دست نمی شود چند هندوانه را برداشت انچه را که با روحیه خودتان سازگار است انتخاب کنید تلاش تلاش تلاش تلاش و تلاش مهم ترین گام برای رسیدن شکستن پیله عادت است ناکامی مسیر کمترین میزان پافشاری است عشق داشته باشید. عاشق باشید قطعا اتفاقات خوبی می افتد
I really learned a lot from this book. I have read it more than once in an effort to soak it all in. I would definately recommend it to other people. Especially if you want to be a better communicator. If you believe the saying "Its not what you say but how you say it" then this book is definately the one to read. It really drives the point home that how you say things can determine the difference between a good interaction or a bad one whenever you are dealing with conflict.
This is a book you should always keep at a close distance to read from time to time until you really master the skills mentioned in the book. My take-aways are as follows: 1-Emphaty 2-Stay calm & silent during a conversation 3-Ask 'why' when you don't know what to say. 4-Raise your hand and end the argument for everyone's benefit if you think it's going nowhere 5-Don't use the words 'BUT' or 'PROBLEM' 6-Be kind to all :)
İletişimin gittikçe koptuğu, şiddetli bir iletişimin kol gezdiği ve dinlemenin ise sadece işitme düzeyinde kaldığı bu zamanlarda hepimizin çok iyi bildiği ama göz ardı ettiğimiz birçok şeyi hatırlatıyor “Tongue Fu”. Mutlaka okunması gereken bir kitap. Çünkü, her bir satırında tanıdık durumlara rastlayacaksınız. Sam Horn’un yazdığı Tongue Fu kitabının hikayesi, 1989 yılında eğitim programları uzmanı Dr. Ray Oshiro’nun, Hawaii Üniversitesi adına zor insanlara nasıl davranmak gerektiği konusunda kamuya açık bir atölye çalışması için Sam Horn’dan yardım istemesiyle başlıyor. Bir süre sonra her kesimden ve meslekten çok sayıda kişi bu atölyelere ilgi gösteriyor. Bu kitapta bu atölyelerin içeriğinden oluşuyor. Yazar kitabın ismini ise ilk atölyedeki katılımcılardan birinin Uzakdoğu dövüş sanatı Kung Fu ile ilgili bir örneğinden yola çıkarak buluyor. Kung Fu’nun (insanın iç gelişimini vurgulayan bir Çin dövüş sanatı) amacı fiziksel bir saldırıyı etkisiz hale getirmek, silahsızlandırmak ya da caydırmaktır. Tongue Fu’nun (insanın iç gelişimini vurgulayan zihinsel bir sanat) amacı ise psikolojik bir saldırıyı etkisiz hale getirmek, silahsızlandırmak ya da caydırmaktır. Özsavunmanın sözlü biçimidir; acı sözler söylemek ya da susup kalmak yerine başvurulabilecek yapıcı bir seçenektir. Sözlü dövüş sanatının asıl amacı, kendinizi sözlü saldırılara hedef olmaktan alıkoyacak şekilde nasıl güven içinde davranacağınızı öğrenmek olarak ifade edilmiş kitapta. Ve kitap, bu sanata yönelik şu varsayımlarda bulunuyor: Asıl kışkırtıldığınızda, bu zihinsel ve dilsel dövüş sanatlarını ustaca kullanarak kendinizi koruyabilmelisiniz. Bundan böyle bir saldırı karşısında hiçbir zaman kendinizi yıkılmış ve çaresiz hissetmeyeceksiniz. Tongue Fu, sadece adil ya da dürüst olmayan davranışlara karşı koymakla ilgili değildir. Aynı zamanda bir yaşam felsefesi; hem işinizde hem de dışarıda herkesle daha iyi geçinmenize yardımcı olabilecek bir iletişim tarzıdır. Çatışmaları nasıl önleyeceğinizi, nasıl işbirliği oluşturacağınızı ve başkaları düşüncesiz ya da kaba davrandığında bile nasıl nazik kalmayı tercih edebileceğinizi öğreneceksiniz. Zor insanlarla uğraşmaktan hiç kimse hazzetmez. Ne var ki, bu günlük yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Bu fikirler, size anlaşması zor insanları ustaca silahsızlandırarak kişisel ve mesleki ilişkilerinizi daha az gerilimli ve daha tatmin edici kılmada yardımcı olabilir. İnsanlar sizi ayakları altına almaya çalışırken kendinizi yüceltmenizi sağlayacak onlarca zeki ve nükteli, dövüşken olmayan yanıt öğreneceksiniz. Başkalarının parmaklarına basmadan kendi ayaklarınız üzerinde nasıl durabileceğinizi, yaralanmanıza izin vermeden ve kimseyi yaralamadan nasıl var olabileceğinizi göreceksiniz. Düşünerek davranmayı nasıl öğrenebiliriz? Birisine kızdığımız zaman olayları büyük bir ihtimalle kendi gözümüzden görüyoruz. Kendimizi onun yerine koymuyoruz. Oysa ki “Ben olsam ne hissederdim”, “Bana olsaydı ne yapardım”, gibi cümleler olayların çözümünde atılmış büyük bir adımdır. Hoşa gitmeyen davranışa neyin yol aştığını bulmak, zaman ayırmak, onu affetme yolunda atılmış büyük bir adımdır. Örnek: Hiddeti Empatiye Dönüştürün. Tongue-fu seminerlerine katılanlardan birisi anlatıyor. Annem üç yıldır huzur evinde kalıyor. Her Cumartesi onu ziyarete gitmek bana zor geliyordu. Çünkü bütün yaptığı her şeyden şikayet etmekti. Oda arkadaşından şikayet ediyordu. Kendisini kimsenin görmeye gelmediğinden şikayet ediyordu. Ağrılarından ve sızılarından şikayet ediyordu. Sonra kendime şunu sordum: Haftanın yedi günü on sekiz saat yatakta uyuyor olsam ben ne hissederdim? Bir metre ötemde televizyonu yüksek sesle dinleyen birisiyle aynı oda da kalsam, günler geçip gitse ve çocuklarımın hiçbiri bir saat olsun beni görmeye gelmese, uyandığımda acı dolsa ve bu durumun hep böyle devam edeceğini bilsem ben ne hissederdim? Ben olsam ne hissederdim? Sorusu beni bencil sıkıntımdan kurtardı. Ve annemin günlerinin neye benzediğini düşünmeye başladım. Aslında annem için ne kadar az şey yaptığımın farkına vardım. İnsanların size davranış tarzlarından hoşlanmıyorsanız, tercih edebileceğiniz iki yol vardır: Ya hiç düşünmeden karşılık verirsiniz aklınız onlarda kalır ya da bir saniye durup olaya onların tarafından bakarsınız ve huzur içinde kalırsınız.
ongue Fu kitabı, öyle bir solukta okunup unutulması gereken bir kitap değil. Bölüm bölüm okunacak ve üzerinde düşünülecek bir kitap. Her bölümün sonundaki eylem planlarını hayata geçirmek ise tümüyle size kalmış. Kitabın dili sade, açık ve mizah dolu. Örnekler ise hiç yabancısı olmadığımız, günlük hayatta ve iş hayatında sık sık yaşadıklarımızdan. Tongue Fu kitabından sonra ilginize çekecek kitap ise aynı yayınevinden çıkan “Okulda Tongue Fu”. İnsanlar arasındaki iletişimde husumeti, anlaşmazlıkları ve yanlış anlamaları uyuma dönüştürmek, sözlü çatışmalardan, ağız kavgalarından ve sinir patlamalarından kaçınmak, özünüzü, insanlarla huzurlu bir birlikteliğin aracı haline getirmek isteyenler “Sözlü dövüş sanatı Tongue Fu” kitabı sizin için… Bu kitapta hata aramak yerine çözüm aramak gerektiği konusu, bir anda muhatabımızın ağzından dökülen yaralayıcı sözlerin bizi yaralamasına izin vermeden O'na nükteli bir cevap vererek ortamı yumuşatmak ve dolayısıyla kendimizi iyi hissetmek, sabırlı olmak, ne olursa olsun nezaketi elden bırakmamak da dahil bir çok konuda doyurucu bilgiyi bulabileceksiniz. "Ama" sözcüğü yerine "Ve" sözcüğünü kullanarak cümle kurmaya başlamak için bu kitabı okumaya değer diye düşünüyorum. :) Umarım okur ve de istifade ederiz. Zira bilgi tek başına işe yaramaz, uygulamak çok önemlidir.
Nu citesc foarte des cărți de non-ficțiune , iar atunci când o fac, încerc să aleg unele din care pot să învăț ceva cu adevărat folositor.🥰
Din fericire, această carte se încadrează la cele din care pot învăța câte ceva, iar acestea sunt cele mai importante idei cu care am rămas: -Care sunt cuvintele “Conflictuale” și care sunt cuvintele “Conciliante”. -Cum să eviți cu eleganță certurile și conflictele. -Cum să spui “Nu” fără să te simți vinovat. -Cum să ucizi conflictele, cu tandrețe. -Cum sa pui capăt unei conversații fără sa fii nepoliticos. -Cum sa abordezi oamenii arțăgoși și mânioși.
În proporție de 80% am găsit informații utile, pe care sper că o să reușesc să le și pun în aplicare .
Restul de 20% nu prea am rezonat cu ceea ce prezintă autoarea, pentru că în viața de zi cu zi, e greu să pui totul în aplicare. Nu poți sa fii mereu persoana mai bună, mai drăguță, cea care lasă mereu de la ea.
Nu zic că este greșit ceea ce încearcă autoarea să ne învețe, ar fi perfect dacă am reuși să privim totul cu bunătate și empatie. Dar suntem oameni și câteodată suntem conduși de sentimente.
Consider că “a privi totul cu bunătate și înțelegere” nu este chiar ideea pe care poți să o pui în aplicare atât de ușor cum sună.
This is a collection of well-presented tips for communicating with conviction and kindness -- a combination Horn shows us is not only the right thing to do, but also the most effective.
I might have given this book four stars if I hadn't already read another book by this author: Take the Bully by the Horns. I was so impressed with that book that I felt a little disappointed with this one. I was already familiar with many of the tips in this book, either from other sources, or just from observation. Still, the text moves quickly and is well supported with examples, so Tongue Fu is certainly worth reading.
خود خواهی این نیست که هر طور میخواهی زندگی کنی. بلکه خودخواهی وقتیست که بخواهی دیگران انطور که میخواهی زندگی کنند. اول خود را مقدم بدار و بعد دیگران را هم به حساب بیاور. بسیاری از مردم خیال میکنند که فکر میکنند در حالی که ذر حال سر و سامان دادن به عقاید قبلی خود عستن
Kitapta insan ilişkilerine dair güzel noktalara değinilmiş olsa da ne yazık ki günümüzde insanlar bu kadar nazik ve iyimser yaklaşımlara kitapta bahsi geçen örneklerdeki gibi yanıt vermiyor. O yüzden yeterince donanımlı bir kitap değil. Değindiği noktalar, alıntı sözler, genel başlıklar ve kitabın dili genel olarak güzel.
خب اگر دنبال یه کتاب با این محتوا هستین قطعا ارتباط بدون خشونت انتخاب بهتریه. ترجمهی کتاب اصلا گویا نیست و از یه جایی به بعد آدم حوصله اش سر میره. دو تا ستاره ای ام که دادم برای اینه که تک و توکی حرف های خوبی میزنه ولی جز اون خواندنش واقعا عذاب آور بود
My husband bought this book to help to deal with adult bullies at work. He spoke so highly of it that I am beginning to read it too. We all can use some help dealing with difficult people.
"Mutsuz insanların, ne yapmaları ya da ne hissetmeleri gerektiğine ilişkin söylevler dinlemek değil, göğüs kafeslerinin içindeki şeyi dışarı çıkartmak istediğini unutmayın."
"Birisine işlerin niçin yanlış gittiğini açıklamaya zaman ayırmak yerine, yanlışı doğru yapmaya zaman harcayın."
"'Sözcükleri ağzınızdayken yutmak onları daha sonra yemekten daha iyidir.' -Franklin D. Roosevelt"
"'Başkaları hakkında kötü konuşmak, kendinizi övmenin onursuz bir yoludur.' -Will Durant"
"İnsanları huzursuz etmenin en güvenilir yolu 'yapmayın' demektir."
"'Deneyimden bilgece yararlanırsanız hiçbir şey zaman kaybı değildir.' -Auguste Rodin"
"Burnu büyük bir şekilde başkaları adına düşünmek ve onların tepkisini çekmek yerine, kendi sonuçlarını çıkarmalarına yardımcı olun. Komutlarla girişimcilikleri öldürmek yerine, sorularla akıllarını tutuşturun."
"İnsanlara neyi yapamayacağınızı ya da neyi elde edemeyeceklerini söylemek karanlığa lanet okumak anlamına gelir. Neyi yapabileceğiniz ve neye sahip olabilecekleri üzerinde odaklanmak ise sevecenlikle bir mum yakmaktır."
"Problem sözcüğünü olumlu cümlelerle ikame ederek herhangi bir görüşmeyi olumlu bir yöne kanalize edebilirsiniz."
"'Nasıl bir insan olduğumuzu, görmezden gelmeyi tercih ettiğimiz şeyler kadar çok belirleyen başka bir şey yoktur.' -Sandor Minab"
"'Kabalık zayıf adamın güçlü taklidi yapmasıdır.' -Eric Hoffer"
"'Barış ve huzur içinde yaşamak isteyen ne bütün bildiklerini söyler, ne de bütün gördükleri hakkında hüküm verir.' -Benjamin Franklin"
"Önkabullere sahip insanlar duydukları her şeyi önyargılarına uyacak ve bunları destekleyecek şekilde çarpıtırlar. 'Korkular bize öğretilmiştir, istersek onlardan kurtulmayı da öğrenebiliriz.' -Karl Meninger"
"İnsanlara tercihte bulunma olanağı vermeniz kendi adımlarının sorumluluğunu üstlenmelerini mümkün kılar ve gelişmeden daha büyük bir tatmin elde etmelerini sağlar."
"Bir durumun sorumluluğunu taşımanız bütün kararları kendiniz almanız gerektiği anlamına gelmez. Anlaşmazlık konularını çözüme ulaştırmak için durumu araştırın, adil ilkeler belirleyin, mantıklı seçenekler sunun ve ilgili kişilerin kararı almasını sağlayın."
"Başka birisinin zararına elde edebileceğiniz psikolojik üstünlüğün tamamen geçici olduğu gibi hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın."
"Başkalarına vurmak yerine onlara yardımcı olmaya ne kadar çok çalışırsanız, kendinizi o kadar iyi hissedersiniz."
"'Hayattaki öğrenmesi en zor şey, hangi köprüden geçip hangi köprüyü yakmak gerektiğine karar vermektir.' -David Russell"
"Bazı insanlar çılgınca herkes için her şey olmaya çabalar, ama sonunda en özen gösterdikleri insanlar için hiçbir şey olamadıklarını görürler."
"'Başkasının canını sıkmasına izin veren birisi canını sıkan kişiden daha da sefildir.' -Samuel Butler"
"'Dünyanın yarısı söyleyecek bir şeyi olan ama söyleyemeyen, öteki yarısı da söyleyecek bir şeyi olmayan ama durmadan konuşan insanlardan oluşur.' -Robert Frost"
"Ustalığınızı belirleyecek olan düşüncelerinizin nasıl düzenlendiğidir."
"'Kalleşlik yarışında kazansanız bile kalleş kalmaya devam edersiniz.' -Lily Tomlin"
"Minnettarlık, içinde bulunduğunuz koşullardan bağımsız olarak duyabileceğiniz bir duygudur. Her şeye sahip olabilirsiniz ama sahip olduklarınıza değer biçmiyorsanız kendinizi çok kötü hissedersiniz. Çok az şeye sahip olabilirsiniz ama bunlara değer veriyorsanız kendinizden hoşnut olursunuz."
"'Eğer herhangi dışsal bir olgu size sıkıntı veriyorsa, çektiğiniz acı o şeyden değil, sizin ona ilişkin tasavvurlarınızdan kaynaklanıyordur ve siz her an bunu iptal etme gücüne sahipsinizdir.' -Marcus Aurelius"
Başlangıç seviyesinde iletişim becerileri için iyi bir kitap olabilir, tahmin ettiğim gibi bende büyük değişim yaratacak bilgiler vardı diyemem. Ancak yeni iş hayatına atılacak, yeni üniversiteden mezun gençler için yol gösterici bir kitap olabilir. Benim okuduğum birçok iletiişim kitabındaki temel bilgilerin bir özeti gibiydi. 2 yıldız vermemin sebebi, tamam, okunabilir ...
Kitap tarz olarak Dale Carnegie'nin 1930'larda yazdığı kitabın modern bir kopyası olmuş. İçerik o kadar kaliteli olmamasına karşın akmasa da damlıyor :)
کل کتاب در مورد راهکار های ساده و آسان برای مقابله با موقعیت های ناراحت کننده و اذیت کننده ی زندگی میباشد راهکار های ارائه شده در عین سادگی ، زیاد مورد توجه واقع نشده اند . یعنی وقتی با برخی از این راهکار ها مواجه میشوید متوجه میشوید که چه قدر راحت میتوانستید مسائل زندگی رو راحت تر حل کنید و با دیگران روابط موثر تری داشته باشید، یکی از این راهکار ها استفاده از حرف ربط «و» به جای حرف ربط«ولی» میباشد . بعد از خواندن این کتاب به شدت تمایل پیدا کردم تا یکی از هنرهای رزمی رو یاد بگیرم و از اصول و فنون رزم ژاپن هم اطلاعاتی را به دست بیاورم چون حس میکنم به درد میخوره برای حفظ ارامش درونی :)
کتاب راهنمای خوبی است برای برخورد با افراد دشوار. افرادی که همه ما در زندگی روزمره با آنها روبرو میشویم. برای هرکدام راه حلی می آورد و راهنمایی هایی دارد. " نقطه های جوش خود را بشناس... همیشه افرادی هستند که حرفهای نابه جا میزنند. کلام نابه جا و زننده آنان ممکن نیست تو را ناراحت کند، مگر خودت این اجازه را به آنها بدهی. از لحاظ ذهنی پوست کلفت باش..."
İletişim üzerine okuduğum en iyi kitaplardan. Güzel örneklemeleriyle hem akıyor hem de iyi öğrenmenizi sağlıyor. Kitabın sonunda, "okudum ama bunların hepsini uygular mıyım ki?" diyenler için bile yardımcı bir kısım bulunuyor. Bir tek, kitabın ana dili ingilizce olduğu için türkçe çevirisinde bazı kurallar etkisini yitirebiliyor. Bu küçük sıkıntı dışında çok güzel.
Loved this book! IT had great advice and tips and techniques to use in everyday situations. Examples were top notch! Love books like these. Cant wait to read more from this author
İletişim konusunda ustalaşmak ve çatışmaları önlemek için güzel yöntemlerden bahsediliyor. Bazı bölümleri çok faydalıydı. Bazı bölümleri de sıradandı ve gereksiz uzatılmıştı.
2024 yılında hala kişisel gelişim kitabı okunur mu demeyin ben okudum ve memnunum. Kitap örnekler ile yazarın kendi hayatı ile ve somut öneriler ile bezeli. Konuları kısa kısa anlatıyor ve bol bol özlü söz var. Bu konularda videolar var, başka da kitaplar var ama ben bu kitabı sonrasında gelen birçok içerik için ilham kaynağı olarak görüyorum. Örneğin masterclass’ta chriss woss black swan diye bir metoddan bahsediyor doğrudan burda anlatılan içerik. (Konuşmalar arasına bilinçli boşluk bırakmak, kavgalarda izlenecek yaklaşım vs) Neyse denk gelirseniz hızlıca okuyup kolayca benimseyeceğiniz bir içerik sunuyor.
سم هورن در این کتاب روش هایی برای تعامل با افراد تندخو را نشان می دهد تا انسان به جای کناره گیری از جامعه و پاک کردن صورت مسئله، به رفع مشکل بپردازند.
Sam Horn’un Tongue Fu kitabı, dili bir savunma ve çözüm aracı olarak insan ilişkilerinde kullanmanın basit ve etkili yollarından bahsediyor. Kitapta bolca alıntı ve gerçek olaylardan örnekler mevcut. Yazarın yaklaşımı bu tür kitapların çoğunda olduğu gibi “manipülasyon teknikleri” sunmak değil, aksine iletişimi çatışmadan kaçınmanın değil, yapıcı bir karşılaşma alanı haline getirmenin yollarını aramak şeklinde.
Kitap 4 ana bölümden oluşuyor ve bu bölümler de kendi içinde çeşitli kısımlara ayrılıyor. Bu 4 bölüm sırasıyla "Tepki Vermeyin Yanıt Verin", "Kaçınmanız Gereken Cümleler, Kullanmanız Gereken Cümleler", "Çatışmaları İş Birliğine Dönüştürün" ve "Arzu Ettiğiniz, İhtiyaç Duyduğunuz ve Hak Ettiğiniz Şeylere Sahip Olun" şeklinde. Bazı konu başlıklarından bahsedecek olursam:
"Ama" Yerine "Ve": Bir cümlenin ortasındaki tek bir kelimenin, tüm iletişim tonunu nasıl değiştirebileceğini düşündürüyor. “Seni anlıyorum ama...” yerine, “Seni anlıyorum ve...” dediğimizde karşı tarafın gardı düşüyor. Bu kadar basit ama çarpıcı bir fark.
Savunma Değil, Merak: İnsanlar saldırıya geçtiğinde savunmaya geçmek doğaldır. Ama Horn, bu refleksi kırmayı ve bir adım geri çekilip “Bu kişi gerçekten ne istiyor?” diye düşünmeyi öneriyor. Bu, çatışmayı çözmenin anahtarı olabilir.
Tetikleyici Sözleri Tanımak: “Yanlış anladın”, “Sakin ol”, “Sen her zaman…” gibi kalıpların aslında yangına körükle gitmek olduğunu hatırlatıyor. Bu farkındalık bile başlı başına dönüştürücü.
Sessizlik de bir cevap olabilir: Bazen en iyi yanıt, hiç yanıt vermemek. Horn, sözcüklerin gücünü anlatırken, onları kullanmamanın da bir strateji olabileceğini hatırlatıyor.
Kitabın en güçlü yönü, tekniklerinin sadece iş hayatında değil, aile ilişkilerinden sokaktaki diyaloğa kadar birçok alanda uygulanabilir olması. Yazar tüm bunları okuyucunun elinden tutarak sade anlatımıyla okuru yormadan rehberlik ederek öğretiyor.
Eleştiri olarak yapabileceğim tek şey kitabın 3/1'lik kısmı genelde çok yüzeysel ve basit kalıyor. Bazı örneklerin ve yönergelerin çok basit ve sıradan olduğunu belirtmeliyim.
شاید سومین کتابی باشه که تو دو سال اخیر خوندم و با خیالی راحت بهش پنج ستاره دادم. کتابی خوش ساخت و به دور از تکرارهای کسلکننده رایج بین کتابهای این حوزه. کتابی که مسیول بودن در مقابل عملها و عکسالعملهامون در مقابل بقیه رو به عملیترین شکل ممکن توضیح میده