Всяка сутрин мама змеица слагала на своето змейче купичка топла оризова каша за закуска.
Но един ден нейното пораснало вече дете решило, че кашата вече не е за него и трябва да намери нещо по-добро, нещо различно. Така започнало пътешествието на малкия змей през поля и гори в търсене на нещо ново, за да стигне накрая...
Къде ли? Е, това ще узнаете от новата книжка на турския художник Феридун Орал.
1961 yılında Kırıkkale`de doğdu. 1985 yılında Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi`nden mezun olan sanatçının resim ve illüstrasyonları 1986 yılından bu yana yurtiçi ve yurt dışındaki bir çok sergi ve bienallerde sergilenmiştir.
1993 yılında Unesco tarafından Tokyo`da düzenlenen Noma-Concour yarışmasında yazıp resimlediği "Ormandaki Ses" adlı kitabıyla Runners-Up ödülü, 2001 yılında da Avrupalı illüstratörler Bienali`nde "Düş Kedileri" adlı çalışmasıyla onur ödülü olan sanatçının yazıp resimlediği çocuk kitapları yurtiçi ve yurtdışında çeşitli yayınevleri tarafından yayınlanmıştır.
Resimlerindeki ironik dünyasını seramik tasarımlarına da aktaran Feridun Oral çalışmalarını İstanbul`daki atelyesinde sürdürmektedir. ....................................... eng: Ferudun Oral was born in 1961. He graduated from Marmara University, Faculty of Fine Arts in 1985. His paintings and illustrations have been exhibited in various exhibitions and biannuals both in Turkey and abroad since 1986.
He obtained the Runner-up prize in Noma-Concour Comp. UNESCO in 1993. He was also awarded by the honour prize in European Illustrators Biannual. His children books have been published by various publishing houses both in Turkey and abroad.
"Irony" is one of the most important aspects of his paintings and ceramic designs. He is continuing his work in Istanbul.
Да ти се прииска да прегърнеш змейчето - тоооооооолкова е сладко. Илюстрациите в тези книжки са невероятни, не знам доколко децата могат да ги оценят, особено на фона на грозноватия cartoon network който бълва все по-грозни изроди. Малкият Змей се уморил да яде оризова каша и тръгва из гората да дири друга храна за рождения си ден - отказва се да яде и мишка, и зайчето, и лисицата, и патицата, и пеперудката и накрая ги събира вкъщи за рождения си ден и ядат оризова каша с вода от хобота на слончето. И пак - картините вътре са страхооооооооотни! Наистина изкуство.
Kremalı pastaya benzeyen bir dağın eteklerinde yer alan bir ormanın yakınlarında küçük bir evde bir ejderha ailesi yaşıyormuş diye başlıyor kitap. Ailenin evladı küçük ejderha bir sabah kahvaltıda 'Yarın doğum günüm, artık büyüdüm diyerek artık pirinç lapası yemek istemediğini belirterek ormana doğru yola çıkıyor. 'Beni merak etmeyin, akşam yemeğine de beklemeyin' diyerek evden çıkıp ormana doğru gidiyor. Açıkçası bir ebeveyn olarak buradaki alt metni sevmedim. Çocuğun öylece çıkıp gitmesi ebeveynlerinin de bu durumdan rahatsız olmaması alt metni beni biraz düşündürdü. Ormanda çilek toplayan bir fare, böğürtlen toplan bir oklu kirpi, havuç toplayan bir tavşan, portakal ağacının altında uyuyan bir ördek, hindistancevizi toplayan bir maymun, göl kenarında su içen bir fil görüyor. Hiçbiri ile işi rast gitmiyor ve aç kalıyor küçük ejderha. Hindistancevizi ve portakal bağlantısı bana garip geldi açıkçası. Tropikal bir ormanda hindistancevizi ve portakalı yan yana gözümde canlandıramadım. Küçük ejderha aç kalınca ormanda karşılaştığı ve yemekten vazgeçtiği veya yemeyi bir şekilde beceremediği hayvanları doğum gününe davet etmeye karar veriyor. Kitapta yemek seçme ve anne baba sözü dinleme konusunda kör göze parmak olmasa da daha belirgin bir mesaj verilmesini beklerdim açıkçası. Feridun Oral'ın diğer kitapları kadar imgelem gücü geniş bir kitap olmasa da alıp okunacak bir kitap ama raftan alıp da tekrar tekrar defalarca okunacak bir kitap değil özetle.
Миналата година от издателство „Емас” ни зарадваха с „Червената ябълка” – прекрасна и топла приказка (въпреки зимните фонове) от Феридун Орал. Турският разказвач и художник ни беше напълно непознат преди да прочетем книжката, но един досег с творчеството му ни беше достатъчен да оценим високо таланта му. Ето защо много се зарадвахме, когато скоро последваха не една, не две, а цели четири нови детски книги на Феридун Орал! И днес ще ви разкажем за една от тях: „Как змейчето прояло отново оризова каша”. Прочетете ревюто на "Книжни Криле":
Малкото същество не е (все още) фен на дракони, но подмолно работя в тази насока. Ако в живота се е наложило "editor's pick", то това беше "mom's pick" :D И тъй, много красиви илюстрации, хареса ми азиатския привкус и намигването към китайската кухня (бяла патица на портокалово дърво). Останах изненадана, че е писана от турчин, ще оглеждам и за други негови детски книжки.
Хвана ми окото в Столична библиотека, особено че е написана от турски автор и нямаше как да не я прочетем. Честно казано, поне аз не останах уау. Може би остарявам. Интересна, но предвидима история. Илюстрациите ни харесаха.