Anne Kız, Harikasın

by Elif Türkölmez

“Ablam banyoya girdikten kısa bir süre sonra içeride bir gümbürtü kopmuş, annem bağdaş kurduğu divandan çığlık atarak doğrulup banyoya koşmuştu. Ablam, incecik bir sızıyla tomurcuklanan memelerini görebilmek için lavabonun üstündeki aynaya bakmaya çalışmış. Boyu yetmediği ve üzerine çıkacak tabure bulamadığı için iki eliyle lavaboya bastırarak zıplamaya başlamış. Bir sıçramış, iki sıçramış üçüncüde lavabo aşağı inmiş.” İncecik bir sızıyla tomurcuklanan memelerine banyo aynasından bakmak isteyen ablalar... Bu yaz da tuzlu suya girip çıkamadık diye üzülen anneler... Börekçiye, “Şekerliği masaya bırak,” diyen güzel gülüşlü abiler... Hamile olduğunu doğurunca anlayan minnacık kadınlar... Bataklıkta güneşlenen kaplumbağalar, kadınlar plajında zeytinyağlı sarmalar... Toros’un bagajında bulgur ve salça satanlar, balık ekmeğin yanına buz gibi limonatalar... Elif Türkölmez’in öykülerinde hayat, kimsenin su vermediği saksılarda kendi kendine büyüyüveren otlar gibi yeşeriyor. Onun öykülerinde insanlar sadece mutlu olmak istiyor. Anne Kız, Harikasın’da kendinize de rastlayacaksınız, şaşırmayın.

80 pages, Paperback

Published March 31, 2017

About the author

Elif Türkölmez 1983 yılında Kadıköy’de doğdu. Sosyoloji okudu. Gazetecilik, tezgahtarlık, garsonluk, yazarlık yaptı. 2017 yılında Anne Kız, Harikasın adlı ilk öykü kitabı yayımlanan yazar, halen Ot Dergi, Hürriyet Kitap, Milliyet Sanat gibi yayınlarda yazılar yazmaya devam ediyor. Sefertasımoda adlı Instagram hesabında kısa öyküler, gündelik hayattan notlar ve vegan tarifler paylaşıyor. Eşi ve köpeğiyle İzmir’de yaşıyor.

Reviews

[Lokum Çocuk Kutuphanesi · Rating 3 out of 5]

instagramda tamamen tesadufen "sefertasimoda" hesabini gordum ve yazilara vuruldum. sonra dedim ki "keske bir öykü kitabi yazmis olsa, direk alirdim". sonra hesabin sahibinin adina baktim, tanidik geldi. hah dedim radikalde yazilarini okuyordum. simdi ne yapiyor ki deyip google a sorunca karsima bu kitap çıktı. daha bombası bu kitabı gorup goodreadste "want to read" diye isaretlemistim :))
eve yakin kitapcidan aldim hemen ve son 1 ayin kitap okuyamama halinin tozunu bir guzel aldi bu kitap. lakin instagramdaki paylasimlarda daha mi vurucu yaziyordu ne? öykülerin hepsini sevmedim ama hemen hepsini çınar ağacının altında yuzumde gulumseme ve icimde hafiflik hissiyle okudum :)

[Banu Yıldıran Genç · Rating 4 out of 5]

elif türkölmez'i radikal yazılarından beri severim. çok farklı bir gözü, inanılmaz bir gözlemciliği vardır. bu öyküler de öyle... özellikle çocukluğu 80'lerde geçenler çok şey bulacaklar kendilerinden. okurken "aaa o da vardı, ay evet bu da vardı" diyeceğiniz detaylarla dolu öyküler.
ve garip bir duygu çoğu öykünün sonunda gelen. burun sızlaması bazen. horlanan çocuklar, arada küçücük detayla verilen ama yüreğe taş gibi oturan ayrımcılık...
kitap hakkında notos'a yazdığım yazı http://tembelveyazar.blogspot.com.tr/...

[Cemre Mimoza · Rating 3 out of 5]

Ben bu kitabı okunacak listeme, Mubi’de Burcu Aykar’ın Ablam filmini izledikten sonra ekledim. Film, aynı başlıklı kısa hikayenin üzerinde şekillenmişti; hatta daha detaylıydı diyebilirim. Kitaptaki diğer hikayeleri de beğenmedim desem haksızlık etmiş olurum. Bazı detayları, hisleri ve duyuları okura geçirebilmesi açısından ben severek dinledim- ki zaten kısa bir kitaptı. Ancak bazı hikayelerin, hikayeden çok daha kısa metinlerin, bitişleri çok ani ve tuhaf geldi dinlerken. Sanki ardından ağustos böceği sesi girecek gibi, ee yani diye düşündüm. Güzel, iyi, hoş, akarı kokarı olmayan bir dinlemeydi 🖖🏼

[Arzu Onuklu · Rating 4 out of 5]

Elif Türkölmez'in kalemi ile ilk tanışmam bu kitap oldu. Gerçekten çok beğendim. Hikayeleri kısacık ama etkileyiciydi. Her konuya değinmişti... Toplumsal baskılara, aile ilişkilerine,kadının toplumdaki yerine,geçen zamanın bıraktığı izlere,siyasal islamın yarattığı sözde dindarlara,parasızlığa ve hatta ırkçılığa...Ve bunları öyle bir yazmış ki tam kararında bırakabilmeyi başarmış. En sevdiklerim şekerli börek,bisiklet ve sinop mantısıydı.

[Alphan Lodi · Rating 4 out of 5]

Kısacık ama kısa oldukları kadar sıcak, duru öyküler. Kimi öyküler böyle oluyor. Bittiğinde keşke ben de böyle yazabilseydim diyor insan. Ağır cümleleri bir kenara bırakıp konuşur gibi yazmak. İnsan olmak zor, insanı anlatmak da zor. Hayal etmek zor, hayali anlatmak da öyle. Kitaptan kalan cümle: “…asıl umutlu olmak sevap olmalıydı.”

[Chalchihut · Rating 4 out of 5]

Elif Türkölmez, Instagram hesabıyla karşılaşana kadar bildiğim bir isim değildi. Şimdiyse sırf yazdıklarını takip etmek için telefonumu kontrol edeceğim bir insan. Tanımadığım hâlde çok sevdiğim, her yazısıyla burnumun direğini sızlatan, yüreğime dokunan, fikirlerini bir kedinin başını okşar gibi sevdiğim platonik dostum.
Ailem ve bazı arkadaşlarım dışında Türkiye'yi özlediğimi hissetmem genelde. Ama bu kitabın her öyküsünde ülkemi özledim. Öyle hislendirdi beni. Her ne kadar mutsuzluğu, ayrımcılığı vursa da yüzümüze, yaşlarımızın ve büyüdüğümüz yılların yakınlığından olsa gerek, iyisiyle ve kötüsüyle çocukluğumuzun ve gençliğimizin gepgerçek bir portresiydi yazdıkları.
Dilerim yeni bir sürü kitap yazar. Çünkü Elif, kız, harikasın!

[Sıla Mutlu · Rating 5 out of 5]

muhteşemdi. içimde çok derin yerlere dokundu. şekerli börek’i metroda okula giderken okudum, öykünün sonlarına doğru durduğum yerde ağlamaya başladım. yazarı kıskandım açıkçası, bu öyküleri yazmış olmayı çok isterdim. ayrıca kitabın başında, yazarın biyografisinin sonunda kendisiyle alakalı üç küçük, gündelik, samimi bilginin paylaşılması çok hoşuma gitti. daha kitaba başlamadan gülümsetti biyografi beni. dili çok akıcıydı, ne fazla süslü, ne fazla yalındı; aynı öykülerindeki kesitler gibi. anne kız odağında ilerleyen öykülerde annemle kendimi çok kez gördüm. bu değerli kitabın okunmasını şiddetle rica ediyorum.

[hasenecik · Rating 4 out of 5]

Super dil, fevkalade uslup, sahane gozlemler! Yeni neslin iddiali edebiyatcilarindan, israrla takip edelim!
Sinop’la alakayi da merak etmedim degil, kitabi Sinop’ta okurken:)

[Funda · Rating 5 out of 5]

Şu kapak bile... Çocukluğun semt pazarları ve dahi bir sürü ufak, sıradan, ayrıntı gibi görünen ama yeri geldiğinde bütün bir hayata tekabül eden şeyler ve çağrıştırdıkları. Çok, çok iyi bir hikâyeci. Instagram yazılarından toplanan kitabının aksine tek bir "ben" yok burada. Acıların, hüzünlerin, mutlulukların sahipleri daha kalabalık, çok sesli. Bence bu sebeple de duyguların koyuluğu daha az değil ancak daha vurucu. İnceliklerine, elemlerine düşkün ve farkında olup veya olmayarak "kendine düşkün/hüznüne düşmüş" bir anlatıcıdan öte, herkese merhametle bakabilen ve onları öyle yazabilen bir kalem var. Keşke yine yazsa... Şimdilerde başka uğraşları var Türkölmez'in; biliyorum yazmak ruhu doyursa da, geçim telaşı var şu âlemde. Allah kolaylık versin bu hikâyelerin kahramanlarına, yazarına, hazırlayanlara ve herkese... Küçük, anlamlı mutlulukları çok olsun.

[Gül Hocaoğlu · Rating 4 out of 5]

Yazarı uzun süredir instagram hesabından takip ediyordum. Bir kitabı olduğunu duyunca hemen aldım çünkü bir fotoğrafın altına sığdırdığı hikayeler, izlenimler her defasında içime işliyordu, ya çok tanıdık geliyor ya da çok güzel aydınlatıyordu beni. Kitabı toplam 1,5 saatte bitirdim ve bayıldım. Sade bir anlatım, tanıdık hayatlar, düşük bütçeli ama çok mutlu aileler. En cok PJ Harvey'nin İnekleri öyküsünü sevdim.

[Melike · Rating 5 out of 5]

75 değil 750 sayfa olsaydı keşke. Öyle elinize aldığınız gibi bitiriyorsunuz. Elif Türkölmez'i instagramdaki yazılarından biliyorum, onlar da bir harikadır zaten. Su gibi, kendi gibi, çok çok güzel hikayeler. Okuyun, bu bir öykü ziyafetidir.

[Miray · Rating 2 out of 5]

Hikayeler güzel, anlatım zayıf, edebiyat duygusu eksik.