What do you think?
Rate this book
Savaş Günlükleri
"İkinci Dünya Savaşı ve Mussolini İtalyası'na ışık tutan temel kaynaklardan biri."
- İlber Ortaylı
Mussolini'nin damadı ve İtalya Dışişleri Bakanı olan Kont Galeazzo Ciano, 11 Ocak 1944'te, Yüksek Faşist Konsey'de Mussolini'nin görevden alınması lehine oy kullanan diğer kişilerle birlikte kurşuna dizildi. Sumner Welles'in hakkında, “Zamanımızın en kıymetli tarihi belgelerinden biri” dediği ve Ciano'nun İkinci Dünya Savaşı'nı biçimlendiren en önemli kişilerle yaptığı görüşmeleri ve düşüncelerini içeren günlüğü ise, Almanların ve Mussolini'nin aksi yöndeki çabalarına rağmen, karısı Edda tarafından Müttefiklere ulaştırıldı.
Savaş Günlükleri, Nazi liderlerinin yargılandıkları Nürnberg Mahkemeleri'nde saldırı savaşı tasarlamak suçu isnat edilen eski Almanya Dışişleri Bakanı Joachim von Ribbentrop'un aleyhine delil olarak sunuldu. Kont, İtalya'yı kazanırsa dahi kaybedebileceği bir savaşa sokmamak hususunda Mussolini'den daha öngörülü olduğunu kanıtlamıştı.
Savaş Günlükleri'nin içerdiği bilgiler, İtalya'nın neredeyse kansız bir şekilde Arnavutluk'u ilhak edişini, Hırvatistan üzerindeki planlarını, ülkenin İkinci Dünya Savaşı'na ne kadar hazırlıksız bir şekilde girdiğini, Yunanistan'daki ve Kuzey Afrika'da yaşadığı felaketleri anlamak adına altın değeri taşımaktadır. Ciano'nun, Almanların bu ülkeyi istila etme planlarını Belçika'ya sızdırdığı ve Japon hükümetinin Pearl Harbor baskınından dört gün evvel Alman ve İtalyan hükümetlerini bilgilendirdiği gibi tarihi bilgiler de ilk kez bu vesikada ortaya çıkmıştır. Ayrıca günlükler, İtalya'nın Balkanlar'da Türkiye'yi dikkatle gözlemlemek suretiyle icra ettiği politikayla, Mussolini İtalyası'nın savaş öncesinde ve savaş sırasında Türkiye'ye karşı benimsediği tutuma dair mühim bilgiler içermektedir.
William Shirer gibi yazarların, döneme ilişkin kült kitaplarını kaleme alırken sıklıkla istifade ettikleri Savaş Günlükleri, sunduğu eşsiz bilgilerle okuyucuyu İkinci Dünya Savaşı'na dair birçok hususta aydınlatacağı gibi, ona siyasi tarihin en çalkantılı dönemlerinden birinde, amansız bir güç siyaseti ile iç içe geçen diplomasinin nasıl icra edildiğine ilişkin, izlerini günümüzde de bulabileceği mühim kesitler sunacaktır.
- İlber Ortaylı
Mussolini'nin damadı ve İtalya Dışişleri Bakanı olan Kont Galeazzo Ciano, 11 Ocak 1944'te, Yüksek Faşist Konsey'de Mussolini'nin görevden alınması lehine oy kullanan diğer kişilerle birlikte kurşuna dizildi. Sumner Welles'in hakkında, “Zamanımızın en kıymetli tarihi belgelerinden biri” dediği ve Ciano'nun İkinci Dünya Savaşı'nı biçimlendiren en önemli kişilerle yaptığı görüşmeleri ve düşüncelerini içeren günlüğü ise, Almanların ve Mussolini'nin aksi yöndeki çabalarına rağmen, karısı Edda tarafından Müttefiklere ulaştırıldı.
Savaş Günlükleri, Nazi liderlerinin yargılandıkları Nürnberg Mahkemeleri'nde saldırı savaşı tasarlamak suçu isnat edilen eski Almanya Dışişleri Bakanı Joachim von Ribbentrop'un aleyhine delil olarak sunuldu. Kont, İtalya'yı kazanırsa dahi kaybedebileceği bir savaşa sokmamak hususunda Mussolini'den daha öngörülü olduğunu kanıtlamıştı.
Savaş Günlükleri'nin içerdiği bilgiler, İtalya'nın neredeyse kansız bir şekilde Arnavutluk'u ilhak edişini, Hırvatistan üzerindeki planlarını, ülkenin İkinci Dünya Savaşı'na ne kadar hazırlıksız bir şekilde girdiğini, Yunanistan'daki ve Kuzey Afrika'da yaşadığı felaketleri anlamak adına altın değeri taşımaktadır. Ciano'nun, Almanların bu ülkeyi istila etme planlarını Belçika'ya sızdırdığı ve Japon hükümetinin Pearl Harbor baskınından dört gün evvel Alman ve İtalyan hükümetlerini bilgilendirdiği gibi tarihi bilgiler de ilk kez bu vesikada ortaya çıkmıştır. Ayrıca günlükler, İtalya'nın Balkanlar'da Türkiye'yi dikkatle gözlemlemek suretiyle icra ettiği politikayla, Mussolini İtalyası'nın savaş öncesinde ve savaş sırasında Türkiye'ye karşı benimsediği tutuma dair mühim bilgiler içermektedir.
William Shirer gibi yazarların, döneme ilişkin kült kitaplarını kaleme alırken sıklıkla istifade ettikleri Savaş Günlükleri, sunduğu eşsiz bilgilerle okuyucuyu İkinci Dünya Savaşı'na dair birçok hususta aydınlatacağı gibi, ona siyasi tarihin en çalkantılı dönemlerinden birinde, amansız bir güç siyaseti ile iç içe geçen diplomasinin nasıl icra edildiğine ilişkin, izlerini günümüzde de bulabileceği mühim kesitler sunacaktır.
640 pages, Paperback
First published December 1, 1945
34 people are currently reading
580 people want to read
Ratings & Reviews
Friends & Following
Create a free account to discover what your friends think of this book!
Community Reviews
Displaying 1 - 22 of 22 reviews
November 1, 2017
⋆⋆⋆⋆ yıldız!
"...dalkavukluk kontrollü icra edilmesi gereken bir sanattır." Syf:121
İlber Ortaylı'nın da dediği gibi, "2. Dünya Savaşı ve Mussolini İtalyası'na ışık tutan bir kaynak" Kong Galeazzo'nun günlükleri dönemi aydınlatan bir cevher gibi. Olayların temposu hiç dinmiyor ve ilk başlarda zorlayan kişilerin görevlerinin ne olduğu karmaşası atlatıldıktan sonra hızla akıyor. History'nin Story tarafı diyebiliriz. Dönem İtalya'sı ve olayların nasıl geliştiğinin özeti. Özellikle sonundan çok etkilendim ve bazı şeylere güç yetirememenin sonuçlarını daha iyi anlama fırsatım oldu.
Yine bir alıntıyla incelememe son vereyim:
"Fakat bir düşüşün ardından yürümeye devam ettiğimizde yokuş daha dik görünür ve omuzlarımızdaki yükün arttiğını hissederiz."
Dipnot: Bir ara Mussolini'nin metresinin günlüğünü okumalıyım.
"...dalkavukluk kontrollü icra edilmesi gereken bir sanattır." Syf:121
İlber Ortaylı'nın da dediği gibi, "2. Dünya Savaşı ve Mussolini İtalyası'na ışık tutan bir kaynak" Kong Galeazzo'nun günlükleri dönemi aydınlatan bir cevher gibi. Olayların temposu hiç dinmiyor ve ilk başlarda zorlayan kişilerin görevlerinin ne olduğu karmaşası atlatıldıktan sonra hızla akıyor. History'nin Story tarafı diyebiliriz. Dönem İtalya'sı ve olayların nasıl geliştiğinin özeti. Özellikle sonundan çok etkilendim ve bazı şeylere güç yetirememenin sonuçlarını daha iyi anlama fırsatım oldu.
Yine bir alıntıyla incelememe son vereyim:
"Fakat bir düşüşün ardından yürümeye devam ettiğimizde yokuş daha dik görünür ve omuzlarımızdaki yükün arttiğını hissederiz."
Dipnot: Bir ara Mussolini'nin metresinin günlüğünü okumalıyım.
January 28, 2018
18 Eylül 2017'de başladığım, bir yakınımın cenazesi sebebiyle ara verdiğim, 28 Ocak 2018 sabahı da bitirdiğim muhteşem kitap. Şöyle bir arkaya yaslanıp düşünmek vakti. Kitabın sonlarında Ciano, Vatikan büyükelçiliği yapmak üzere bakanlıktan ayrılıyor. Şubat-aralık arası 7 aylık bir kesinti var ve birden hapsedildiği hücreden yazıyor. Mussolini'yle aralarının bozuluş ve mahkum ediliş sürecini bilmiyoruz. Yani Ciano ve Mussolini arasındaki kişisel çekişmeyi okuyamadık.
Mussolini de, onun kadar karanlık olmasa da, Hitler'in İtalya'ya özgü bir kopyası denebilir.
Günlüğün son girdisinin, son cümlesi duygusaldır:
"Ve fani yaşamdan ayrılmaya hazırlandığım şu vakitte, çalakalem düştüğüm bu notların yayınlanmasını kabul ediyorsam, bu ölümümden sonra itibarımın iade edilmesi veya haklı çıkmak adına değil, fakat gerçeklerin dürüstçe kaleme alınmış olduğu bu şehadetnamenin bu kederli dünyadaki masumlara biraz teselli, sorumlulara ise darbe olması içindir."
Kitabın sonlarına doğru Mussolini midesinden rahatsızlandığında ölmesini ve yerine Ciano'nun geçmesini çok istedim. Ama, Ciano ondan farklı davranabilir miydi? Bir yandan Arnavutluk ve Hırvatistan gibi ülkeleri kendi ellerinde şekillendirirken diğer yandan da Almanya'nın kendilerini kullanmasına ve ikinci dereceden ülkeymiş gibi muamele etmesine itiraz ediyor kitap boyunca. Bu kitapta çarpıcı olan şey; kurgu değil, tamamen gerçek bir günlük olması.
Kitapta geçer, Türkiye'nin ikinci dünya savaşına katılmayı reddedişinden bahseder. Bizi ikinci dünya savaşına sokmayıp, yıkımdan ve ölümden koruyan tüm Türk diplomatların ve İsmet İnönü'nün ruhu şad olsun.
Senin de ruhun şad olsun Ciano. Mussolini'ye rest çekip, kendini ve aileni kaçıramadın ülkeden. Çok geç kaldın. Ama istediğin ve yazdığın gibi günlüğün başta Ribbentrop gibi Nazi suçlularının yargılanmasında delil olarak kullanıldı. Rest in peace.
Bu arada kitabı doğal, sade ve akıcı bir Türkçe'yle çeviren Selçuk Uygur'a teşekkür ederim.
Mussolini de, onun kadar karanlık olmasa da, Hitler'in İtalya'ya özgü bir kopyası denebilir.
Günlüğün son girdisinin, son cümlesi duygusaldır:
"Ve fani yaşamdan ayrılmaya hazırlandığım şu vakitte, çalakalem düştüğüm bu notların yayınlanmasını kabul ediyorsam, bu ölümümden sonra itibarımın iade edilmesi veya haklı çıkmak adına değil, fakat gerçeklerin dürüstçe kaleme alınmış olduğu bu şehadetnamenin bu kederli dünyadaki masumlara biraz teselli, sorumlulara ise darbe olması içindir."
Kitabın sonlarına doğru Mussolini midesinden rahatsızlandığında ölmesini ve yerine Ciano'nun geçmesini çok istedim. Ama, Ciano ondan farklı davranabilir miydi? Bir yandan Arnavutluk ve Hırvatistan gibi ülkeleri kendi ellerinde şekillendirirken diğer yandan da Almanya'nın kendilerini kullanmasına ve ikinci dereceden ülkeymiş gibi muamele etmesine itiraz ediyor kitap boyunca. Bu kitapta çarpıcı olan şey; kurgu değil, tamamen gerçek bir günlük olması.
Kitapta geçer, Türkiye'nin ikinci dünya savaşına katılmayı reddedişinden bahseder. Bizi ikinci dünya savaşına sokmayıp, yıkımdan ve ölümden koruyan tüm Türk diplomatların ve İsmet İnönü'nün ruhu şad olsun.
Senin de ruhun şad olsun Ciano. Mussolini'ye rest çekip, kendini ve aileni kaçıramadın ülkeden. Çok geç kaldın. Ama istediğin ve yazdığın gibi günlüğün başta Ribbentrop gibi Nazi suçlularının yargılanmasında delil olarak kullanıldı. Rest in peace.
Bu arada kitabı doğal, sade ve akıcı bir Türkçe'yle çeviren Selçuk Uygur'a teşekkür ederim.
May 16, 2022
Fascinating read. Alright, the book is coming from an Italian perspective, but I doubt I'll read many better war diaries in general than this one. The insight and understanding of both Mussolini's fascist Italy, and Hitler's Nazi Germany makes this such an important historical document; one which, no matter how good an historian writing about the Italian/German Axis alliance during World War II, could ever match.
One thing I picked up on quite cleary was that Ciano had his eyes wide open at all times when it came to Italy's security, the pact with Germany, and the dangers that it presented looking ahead, whereas the Duce was somewhat asleep at wheel. Even Ciano's wife Edda was more trusting of the Nazis that he. It was he, seemingly the only one, who could see Italy marching towards disaster. Had it not been for the Ciano/Mussolini family ties and his fascist dignity, he probably would have left office years before his execution. Nearly 600 pages long, it ends with his final writings from a Verona jail cell in December 1943, where he awaits his fate.
Also, compared to the Goebbels diaires which I was reading in tandem with this - from what I read of it anyway as I didn't want to stay in the company of that abominable man any longer, Joseph Goebbels makes Count Ciano look like a saint. Ciano was a better writer too.
October 28, 2019
Fascinating, not least because one is never left in doubt of the author’s basic decency and humanity. Amongst a gallery of rogues, charlatans and popinjays he stands out as a flawed but essentially decent human being (notwithstanding his occasionally belligerent and unjust treatment of Croatians, Ethiopians, Albanians, etc – he was a Fascist, after all). The portrayal of some of the less well known characters (to me anyway) such as Field Marshal Ugo Cavallero was full of interest. Italy started off with a weak hand, but a poltroon like Cavallero guaranteed disaster. Even his self awareness was a hindrance: he knew he was an idiot, so he made sure any subordinates with any talent (such as Giovanni Messe) were sidelined and briefed against, lest their success diminish his own tawdry lustre. What a nincompoop.
Ciano is often extraordinarily prescient and his judgments, even on the rare occasions when they are wrong, are always full of insight. His affection for his family and his country are obvious. As a historical testimony to fascinating times and a disastrous national adventure, this is invaluable. As a human record of frailty and nemesis – his own, and Fascist Italy’s as a whole – it is moving and thought provoking.
Ciano is often extraordinarily prescient and his judgments, even on the rare occasions when they are wrong, are always full of insight. His affection for his family and his country are obvious. As a historical testimony to fascinating times and a disastrous national adventure, this is invaluable. As a human record of frailty and nemesis – his own, and Fascist Italy’s as a whole – it is moving and thought provoking.
January 9, 2021
Really, really valuable and interesting book. While published first, this actually is the later part of the diary -- Ciano's 1937-1938 entries were lost (?) and published several years later. Historians quote Ciano's diary widely as a key primary source, so it's great to go directly to the mouth of the horse. Ciano writes clearly and often humorously (so good translation, too) and he spares no one, including Mussolini -- his long-time hero and father-in-law.
Example -- quoting an important Fascist party member: "[Mussolini is] a self-taught man who had a bad teacher, and who was a worse student."
Thankfully, there's a section listing and identifying all the hundreds of characters quoted or referenced throughout. One needs two bookmarks, including one in the "Dramatis Personae" area.
I read the 1937-38 diary first, and reading both volumes in chronological order would be my recommendation, although the earlier years are not quite as interesting as this wartime diary.
Example -- quoting an important Fascist party member: "[Mussolini is] a self-taught man who had a bad teacher, and who was a worse student."
Thankfully, there's a section listing and identifying all the hundreds of characters quoted or referenced throughout. One needs two bookmarks, including one in the "Dramatis Personae" area.
I read the 1937-38 diary first, and reading both volumes in chronological order would be my recommendation, although the earlier years are not quite as interesting as this wartime diary.
May 11, 2023
The 'War Diaries' offers readers a crucial window into understanding Italy's internal workings and its position within the Axis Powers during the war. The details within Ciano's diaries provide extensive knowledge about the era's politicians, decision-makers, and events.
July 31, 2021
Çok güzel bir çeviri. Kitap aslında sonunu okuyanların bildiği bir sona farkli bir pencereden bakmamızı sağlıyor. Almanya ve İtalya Çok farklı motivasyonla savaşa giriyorlar. Ben italyanin bu kadar anti Alman olduğunu hiç sanmıyordum öğrenmiş oldum. Kont Ciano önemli tespitleri olmasına karşın ben kendisini samimiyetsiz buldum. Ww1 sonrası Almanya Çok büyük zorluklardan geçerek savaş başlatıyor buna karşın ww1'de savaşı kazanan tarafta olan İtalya ise deyim yerindeyse yan gelip yatmış. Savaşa hiç hazır değiller ama buna karşı toprak ele geçirmek ve savaşmak isteyen bir lidere sahip. Mussolini realist değil duyguları ile hareket ediyor ve Almanya'yı kıskanır hatta Almanyanin savaşı kaybetmesini bile istiyor. Kont Ciano neredeyse hiç İtalya doğu Afrikasina deginmiyor. Almanlara karşı savaşa girmek isteyen bir İtalya büyük ihtimalle fransizlarin akıbetine uğrayacaktı ama farkında bile değillermiş. Ww2 meraklıları için güzel bir okuma olur kacirmasinlar.
January 1, 2021
Günlük olduğu için öncelikle kitaptan değil incelemeye yazarından başlamak lazım.
Oldukça zeki, ileri görüşlü ve esnek bir insan ve yaşında rağmen Dışişleri Bakanlığı gibi hayati kuruma 7 yıl boyunca başkanlık edebilmiş bir kişi Chino, fakat bir o kadar da kayınpederi Mussolini'ye karşı kayıtsızlığını ve olaylar karşısındaki "napalım olan oldu" vari kısmi basiretsizliğini en büyük zafiyeti olarak görüyorum. Hayır başına ne gelecek biliyorsun, ama süreci değiştirmek adına elinde ya birşey gelmiyor ya da gelemiyor. Gene de insanı (ya da beni) rahatsız eden bir kayıtsızlık söz konusu olduğu bariz. Bunun haricinde tam bir "Troll" diyebileceğimiz bir espri anlayışına sahip, kişiler ve olaylar hakkında öyle yorumları var ki, kitabın bir kaç yerinde sesli güldüm.
Kitaba gelecek olursak, kitap oldukça tek düze okurken sizi heyecanlandıran merak uyandıran kısımlar zaman zaman olsa da genel olarak monoton. Bir kaç yerde Türkiye'nin adının geçmesiyle de heyecanlanıyorsunuz ama bu da kitabın içeriğinin %0,01 bile değil, Bunun haricinde savaşa giden iyi niyet taşlarıyla döşeli yolu, dönemin İtalya'sının ordusunun ve bürokrasisinin rezilliği, Almanya'nın hoyratlığına, dönemin en üst düzey yetkilerden birinin gözlerinden tanık oluyorsunuz.
Kitabın en büyük eksisi de içinde yer alan karakter. Kitabın başındaki kişi açıklayan kısım her ne kadar olsa da oldukça yetersiz ve kişiler de aklınızda kalmıyor. Muhtemelen aynı adamın ismine "bu dayı neciydi?" diyerek 50 defa bakmışımdır.
2. Dünya Savaşı hakkında bilgi sahibiyseniz, savaşın arka bahçesi olan İtalyan gözüyle bu kitaptan oldukça fazla done elde edebilirsiniz, fakat o döneme ait hiçbir bilginiz yoksa bu kitap size ağır gelecektir.
Oldukça zeki, ileri görüşlü ve esnek bir insan ve yaşında rağmen Dışişleri Bakanlığı gibi hayati kuruma 7 yıl boyunca başkanlık edebilmiş bir kişi Chino, fakat bir o kadar da kayınpederi Mussolini'ye karşı kayıtsızlığını ve olaylar karşısındaki "napalım olan oldu" vari kısmi basiretsizliğini en büyük zafiyeti olarak görüyorum. Hayır başına ne gelecek biliyorsun, ama süreci değiştirmek adına elinde ya birşey gelmiyor ya da gelemiyor. Gene de insanı (ya da beni) rahatsız eden bir kayıtsızlık söz konusu olduğu bariz. Bunun haricinde tam bir "Troll" diyebileceğimiz bir espri anlayışına sahip, kişiler ve olaylar hakkında öyle yorumları var ki, kitabın bir kaç yerinde sesli güldüm.
Kitaba gelecek olursak, kitap oldukça tek düze okurken sizi heyecanlandıran merak uyandıran kısımlar zaman zaman olsa da genel olarak monoton. Bir kaç yerde Türkiye'nin adının geçmesiyle de heyecanlanıyorsunuz ama bu da kitabın içeriğinin %0,01 bile değil, Bunun haricinde savaşa giden iyi niyet taşlarıyla döşeli yolu, dönemin İtalya'sının ordusunun ve bürokrasisinin rezilliği, Almanya'nın hoyratlığına, dönemin en üst düzey yetkilerden birinin gözlerinden tanık oluyorsunuz.
Kitabın en büyük eksisi de içinde yer alan karakter. Kitabın başındaki kişi açıklayan kısım her ne kadar olsa da oldukça yetersiz ve kişiler de aklınızda kalmıyor. Muhtemelen aynı adamın ismine "bu dayı neciydi?" diyerek 50 defa bakmışımdır.
2. Dünya Savaşı hakkında bilgi sahibiyseniz, savaşın arka bahçesi olan İtalyan gözüyle bu kitaptan oldukça fazla done elde edebilirsiniz, fakat o döneme ait hiçbir bilginiz yoksa bu kitap size ağır gelecektir.
July 12, 2019
İkinci Dünya Savaşı'na farklı açıdan ışık tutan bir eser. İtalya dışişleri bakanı ve Mussoli'nin damadı Kont Ciano'nun görevi süresince tuttuğu bu günlüklerde İtalya'nın ruh halini ve yaşananları tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. İtalyanlar'ın kendilerini bu felakete sürüklemeleri hem de bunu tüm olumsuz şartlara rağmen bilerek ve isteyerek yapmaları akıllara durgunluk veriyor. Daha Habeşistan'ı yenmekten aciz İtalyan ordusundan bu savaşta bir başarı beklemek iyi bir hayal gücü gerektiriyor. Diktatörlerin kendilerini dev aynasında görmelerine iyi bir örnek. Ayrıca olaylara baktıkça İtalya daha farklı adımlar atsa dünya barışı açısından kesinlikle daha yapıcı sonuçlar alınabilmiş. Müttefiğinin gölgesi/korkusu altında savaşa mecbur bırakılan bir devlet.. Enteresan bir noktada Yugoslav Krallığı'nın duyduğu Türkiye korkusu. Tüm yokluklara rağmen genç Türk devletinin coğrafyada böylesine güçlü bir faktör olması Mustafa Kemal ve İnönü'nün bu yıllara kadar attıkları adımların doğruluğunu gözler önüne sermektedir. Hatta ve hatta İtalya ve Almanya'nın bu korkuyu kullanarak Yugoslav Krallığı'nı Mihver saflarına çekmeye çalıştığını görüyoruz. Ayrıca Yugoslavlar Türkiye'ye karşı bir Rumen, Bulgar, Yugoslav paktı kurmaya çalışmışlar. Son olarak Selçuk Uygur'a bu kaliteli çeviri için teşekkür etmek lazım. Türkçe'ye önemli bir eser daha kazandırmış.
July 26, 2024
Benito Mussolini’ye belki de en yakın isimlerden birisi, damadı, Kont Galeazzo Ciano’nun savaş öncesi ve savaş zamanında yürüttüğü Dışişleri Bakanı sıfatı ile kaleme aldığı güncelerden oluşan bu eser, Almanya ile İtalya arasındaki diplomatik ve askerî münasebetleri bilinmeyen yönleriyle açıklıyor ve aktarıyor.
İkinci Dünya Savaşı ile ilgili mutlaka okunması gereken kaynak kitaplardan birisi.
İkinci Dünya Savaşı ile ilgili mutlaka okunması gereken kaynak kitaplardan birisi.
August 20, 2024
Bu kitabı okuduğunuzda hem İtalya'nın iç ve dış politikasını hem de Nazilerin kölesi olduğunu göreceksiniz. İkinci Dünya Savaşı'na farklı bir pencereden bakmak istiyorsanız kesinlikle okumalısınız.
"Alışılageldiğinden daha iyi davranılırsanız, bu ya kandırılmaya hazırlanıldığınız ya da halihazırda kandırılmış olduğunuz anlamına gelir."
"Alışılageldiğinden daha iyi davranılırsanız, bu ya kandırılmaya hazırlanıldığınız ya da halihazırda kandırılmış olduğunuz anlamına gelir."
September 17, 2025
italyan dış işleri bakanın olayları günlük olarak tutması geçmişe gerçekten güzel bir döküman olarak kalmış. Okurken hiç sıkılmadım, her günü farklı olan bir tarihi döneme tanıklık etmek gibi.
(Bu tarzda daha fazla kitap okumak isterim.)
(Bu tarzda daha fazla kitap okumak isterim.)
April 16, 2018
Has a critical importance for the readers who desire to master a high level of understanding of WWII
February 3, 2020
Büyük harbi bir diplomatın gözünden okumak çok güzeldi. Ayrıca çeviri oldukça akıcı.
March 23, 2015
Count Ciano was son-in-law to Benito Mussolini. After his death by execution in 1944, his diaries were smuggled out of Italy by his wife Edda, Mussolini's daughter, who strapped them to her waist and feigned pregnancy. They provide interesting insights into contemporary views of world events. His comments about Hitler are especially interesting: "Either he is under hallucinations, or he really is a genius."
Hitler ponders what to do about Britain. In August 1939 Ciano says that Hitler wants an alliance with Britain. In January 1941: Hitler is "not too definite on what he intends to do in the future against Great Britain. In any case, it is no longer a question of landing in England." Ciano suggests that Hitler’s invasion of Russia was prompted by a desire to woo the West into supporting him. In June 1940, he says that Hitler wants to round up the Jews and send them to Madagascar.
On 17 January 1939, he mentions the atomic bomb: "Dentice di Frasso has given us information about an astonishing American invention of a very powerful smokeless, colorless, and flashless gunpowder. Dentice vouches for this claim but I am skeptical about such inventions. However I am inclined to have one of our specialists take a trip to the U.S. in order to meet the inventor and look into the matter." Six months before Pearl Harbor, Ciano predicts that the Americans would intervene in Europe, but their intervention was “already discounted.”
Fascinating inside views of Axis thinking during World War II.
Hitler ponders what to do about Britain. In August 1939 Ciano says that Hitler wants an alliance with Britain. In January 1941: Hitler is "not too definite on what he intends to do in the future against Great Britain. In any case, it is no longer a question of landing in England." Ciano suggests that Hitler’s invasion of Russia was prompted by a desire to woo the West into supporting him. In June 1940, he says that Hitler wants to round up the Jews and send them to Madagascar.
On 17 January 1939, he mentions the atomic bomb: "Dentice di Frasso has given us information about an astonishing American invention of a very powerful smokeless, colorless, and flashless gunpowder. Dentice vouches for this claim but I am skeptical about such inventions. However I am inclined to have one of our specialists take a trip to the U.S. in order to meet the inventor and look into the matter." Six months before Pearl Harbor, Ciano predicts that the Americans would intervene in Europe, but their intervention was “already discounted.”
Fascinating inside views of Axis thinking during World War II.
November 9, 2011
Ciano's Diaries are an invaluable resource to scholars who want to study the diplomacy of the Nazi's and Italy in World War 2. For those who are just causal readers of history these diaries will probably not be of interest. For the scholars of Europe they are essential. These are great and honest reports of what Italy under Mussolini was thinking. Ciano's second set of diaries paints the dark days of World War 2 for Italy and how the regime was on the brink of collapsing. Ciano himself would be executed as a traitor by the end but he and a small group worked to preserve Italy. The diplomatic maneuverings between the Germans, Russians and the Allies are captured here in unabashed detail making for interesting reading. For those who want to understand the diplomatic realties of World War 2 this is essential.
December 26, 2013
Read as one of the sourcebooks for Shirer's The Rise and Fall of the Third Reich. Much more dignified than the amusing rascality of The Goebbels Diaries, Ciano comes across as one of the nobler players on WWII's stage. Once again we see Shirer's peerless talent for excising the best elements of a given source, and it's regrettable that a reader of The Rise and Fall will have already seen the choicest lines of this book.
The reproduction in this edition is unfortunate, with a blurry title page and unreadable maps.
The reproduction in this edition is unfortunate, with a blurry title page and unreadable maps.
April 28, 2010
Mussolini's son in law. Kept a diary. Later shot for his role in deposing the Duce. kept a diary relating to his role as foreign minister. He was highly skeptical of German overtures and acutely aware that Italy was completed unprepared for war. He managed to keep Italy out of the conflict until May 1940 when Il Duce could not help himself as France was tottering and about to fall. He should have tried even harder and listened to the minister from Hungary who said in 1938 that Hitler was crazy, you could see it in his eyes.
March 24, 2017
"I accept calmly what is to be my infamous destiny." I came across this while reading William Shirer's 'Rise and Fall of the Third Reich" as Ciano's diary was used frequently throughout that book. I found 'The Ciano Diaries' a fantastic read that provided an incredibly fascinating look at Fascist Italy and its inner workings both prior and during World War II. This is perhaps one of the best pieces of history I've ever read.
August 2, 2012
The other side of the mirror from Churchill. I feel for the guy although he was far from perfect. His last entry and summation is awesome. A great historical document by an intelligent man with feet of clay.
Read
February 1, 2010Wrong edition.
March 4, 2018
ikinci dünya savaşı üzerine, savaşın başrolündeki aktörlerinden birinin ağzından olması sebebiyle yazılmış en önemli kaynaklarından biri. bu kitabın bence iki önemli yönü var. biri mihver devletlerinin halklarının hiç de öyle liderlerine hitap eden savaş yanlısı olmadıklarını göstermesi, diğeriyse bir diktatörün* hayatını, aldığı kararları, motivasyonlarını oldukça yakından gözlemliyor oluşu.
Displaying 1 - 22 of 22 reviews