Uluslararası hukukta 20. yüzyıl başlarında ortaya çıkan “insanlığa karşı suç” kavramı hem uluslararası suçlardan bağımsız bir kategoriye hem de soykırım, apartheid ya da zorla kaybedilme gibi diğer uluslararası suçlardan ayrı duran suçları da kapsayıcı bir kategoriye gönderme yapmaktadır. Nürnberg Mahkemesi İlkeleri’nde tanımlandığı üzere insanlığa karşı suç, “tüm sivil halka yönelik olarak gerçekleştirilen, savaştan önce ya da sonra, ya da siyasal, ırksal ya da dinî düzen saikiyle işlenen, işlendikleri ülkenin iç hukukunda suç olarak tanımlansın ya da tanımlanmasın, Mahkeme’nin yetki alanına giren tüm suçları takiben ya da onlara ilişkili olarak işlenen” fiilleri kapsamaktadır.
İnsanlıkdışı olana yönelik yasaklama, bazen savaş suçları ve insanlığa karşı suçların devamı olarak, bazen aşağılanan ya da yok edilen insanlık ile üretilmiş insan türü arasındaki bağın bölünemezliği şeklinde, bazen de insanların ve çevrenin birbirini tamamlaması üzerinden işletilmektedir. Bunun nedeni, insan gibi, insanlığa karşı suçların da durmaksızın evrilmesidir.
Bu alanda uzman isimlerin insanlığa karşı suç kavramını en temel sorunsalları ve tarihsel evreleriyle inceledikleri bu temel eser, ayrıca, bu kavrama ilişkin uluslararası hukukta ve ulusal ceza kanunlarında yer alan uygulamaları örneklerle ortaya koyuyor.
Yazarlar bu kitapta insanlığa karşı suç kavramını ve bu kavramın uluslararası hukukta yer alma sürecini, uluslararası hukuktan ulusal hukuka tezahür edişlerini ele alıyor. Bununla birlikte insanlığa karşı suç, insan türüne karşı suç ve çevresel suç(doğa kırımı) kavramlarının birlikte ele alınıp alınamayacağını tartışıyor. Konuya ilişkin güzel, merak uyandıran bir giriş kitabı olduğunu düşünüyorum.
Kitaba ismini veren kavramın uluslararası hukuk ve ulusal hukuk kapsamında tanımlandığı ve örneklendirildiği, bunun yanında bu kavram kapsamına alınabilecek insan türüne ve çevreye karşı suç kavramlarının da açıklandığı bir eser. Keşke tarihten daha fazla örneğe daha kapsamlı şekilde yer verilseymiş, bu anlamda daha zengin olabilirmiş.