This "Invasion of Love" series, comprised of three books, will create a brand new "invasion movement" in the world. The book you are holding in your hands is the 1st book in this series, and it is your first step... "The Path" "The Path" is a journey of love... That begins with you and ends with you... It is a journey upon which an apprentice sets forth, The breath of a nay player, A lover's heartbeat, A child's smile, A seed reuniting with the soil... It is the roadmap depicting an utterly different world, One that you have dreamt of within the depths of your heart... This is not simply a book imparting knowledge. These pages have been designed to alter your life. Everything in this book has been put together meticulously-from the practical applications to the breathing exercises, from the use of chi energy to the tasks that will develop your talents to levels beyond your dreams, and within these pages you will read stories that will leave you with a big smile and stories that will cause you to cry your heart out... This book will get wet with your tears and will bear witness to your laughter, and will be a "Path" for your awakening... When each breath you inhale meets the blood that comes out of your heart, your feet will take you a step further... Each time you take a new step, heaven will be created some more... When your heart finds the true reason to beat, When you witness the awakening of humanity, When you set out on this "Path" with me, Life will find its meaning for the first time with you... The Invasion of Love sets in... We set out on the "Path"! Are you ready?
14 Haziran 1982 tarihinde, İstanbul’da dünyaya gelmiştir. İlköğrenimini 50. Yıl Cumhuriyet İlköğretim Okulunda tamamladıktan sonra, orta ve lise öğrenimi için Üsküdar Amerikan Kolejine gitmiştir.
12 yaşında kendi içsel yolculuğuna başlayan Metin, bu süre boyunca birçok farklı öğretide eğitimler almış, ezoterik anlamda kendini geliştirmiştir. 2000 yılında babasının geçirdiği ağır bir trafik kazasında babasını 1 yıl sonra tekrar ayağa kaldıran fizyoterapistlerden etkilenip İstanbul Üniversitesi Çapa Kampüsü Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümüne girmiştir. Üniversite hayatı boyunca geçimini sağlamak için reklam oyunculuğuna başlamış, birçok ulusal ve global markanın Türkiye ve yurtdışındaki tanıtım mecralarında yer almıştır.
2000 yılından itibaren insanların yaşamlarını dönüştürebilmesi için ağır hastalıkları olan insanlara seminerler ve bireysel seanslar yapmaya başlamıştır. 2007 yılında ''Dinle Neyden'' adlı filmin başrol oyuncularından biri olarak 2008'de Uluslararası Ankara Film Festivalinde en iyi genç yetenek ödülüne layık görülmüştür.
2008 yılında “Trusthuman- İnsanagüven” projesini hayata geçiren Metin “Başka Bir Dünya Mümkün” felsefesiyle bireysel seanslar ve toplu seminerlerle insanların hayatına dokunmaya devam etmiştir.
2014 yılında ''Aşkın İstilası'' 3’lemesinin 1. kitabı olan “Yol” kitabı, sadece ilk 3 ayda 100.000’in üzerinde satmış, yaklaşık 8 ay boyunca bestseller listelerinde kalmıştır.
2014 yılında birçok global markaya eğitimler veren Metin, sosyal sorumluluk bilinciyle dikkat çekmiştir. Her dokunduğu hayat için ağaç diken, yunus evlat edinen, hapishanelere, yetimhanelere,huzurevlerine yaptığı ziyaret ve yardımlarla dikkat çekmiştir. Birçok çevre ve sosyal sorumluluk derneğine üye olan Metin, Kansersiz Yaşam Derneği yönetim kurulu üyesidir.
2014 yılında her bireyin dünyaya sunabilecek bir hediyesi olduğunu anlatmak için, Trusthuman Academy’yi kurmuştur.
Aynı yıl Tedx konuşmacısı seçilip 126 ülkede yayınlanan “Başka Bir Dünya Mümkün” adlı konuşmayı yapmıştır. 2015 yılında Hürriyet Gazetesinin pazar ekinde yazıları yayınlanmaya başlamış ve büyük ses getirmiştir. Türkiye'de birçok üniversitede, tıp fakültelerinde, sağlık kuruluşlarında eğitimler düzenleyen Metin, yurt dışında da birçok ülkede eğitimler vererek sevgi ve düşünce gücünün insan sağlığı üzerindeki etkisini bilimsel ve uygulamalı olarak öğretmektedir.
Başından geçtiğini iddia ettiği olaylar inandırıcılıktan uzak, beyinle ilgili konularda da bilimsel birçok yalan/yanlış var.. Kendini elleriyle iyileştirdiğini iddia eden biri dışarıda serbest gezmemeli zaten.
Kişisel gelişim kitapları okumayı her ne kadar çok sevsem de bu kitabın tamamını okumaya asla tahammül edemedim. Bir kere okuyucuya hitabı, 'ruhparçam'lar, 'canparem'ler, samimiyetle zerre ilgisi olmayan dili çok yapay hissettirdi. İkincisi yeni bilgi anlamında hiçbir şey aldığımı da düşünmüyorum. Bir kitabı sevemesem de kendimi zorlar illa ki sonunu getiririm ama hayat bu kitabı okuma ızdırabına katlanmak için çok kısa!!!
Metin Hara bu kitapla cok geniş kitlelere ulaşmak istiyor ancak ben herkesin bu kitabı iyice anlayıp özümseyebileceğine inanmıyorum. Amacım kimsenin içindeki "usta"yı küçük görmek değil. Sadece toplum olarak hele bir de dini konular işin içine girerse kalıplarımızın dışına çıkmak istemiyoruz ve önyargılı yaklaşıyoruz. Bu kitabı okuyabilmek için önce kuantum fiziği hakkında aşağı yukarı bilgi sahibi olmak gerekli (çekim yasası gibi ticari kitapları ve filmleri okuyarak/izleyerek değil). Aksi takdirde bence havada kalabilir. Bir de uygulamaya geçirmek önemli. Zaten ciddiyetle okuyanlar anlayacaklardır. Metin Bey'in yüreğine sağlık. Diğer kitapları da merakla bekleyeceğim.
1 yıldır elimde tuttuğum ara ara okuduğum ve çalışmalarını tekrarladığım bir kitaptı. İnanıyorum ki özellikle son yıllarda birçok kişi, kendisine iyi gelecek, ruhsal anlamda iyileştirecek bir yol arama ya da yol/yollar deneme arayışında. Bence en kötüsü, bu arayışa hiç girmemek... Yoksa, o arayışta olup da hangi çalışmaların, prensiplerin sana uyacağını anlamak için seminerlere katılıp kitaplar okumak kişinin içindeki tohumun uyanmasını sağlıyor. Her çalışma sana uymayabilir, her kitap sana iyi gelmeyebilir. Ama yolunda bir taş olacaklarını bilirsin. Doğru, yanlış, iyi, kötü illüzyonuna katılmazsın. Dolayısı ile, bir tohumun potansiyelini asla küçümsememeyi öğrendim. Reiki ile yaptığım enerji çalışmalarının benzerinin reiki inisinasyonu almayanlarca da yapılabileceğini öğrendim. Daha birçok şey öğrendim. İnsan yeter ki, önyargısız ve bilgiye açık olsun. O tohum elbet her cümlede çatlama potansiyelini taşır. Aşkla...
Bilimsel olduğunu iddia etmesine karşın, bilimsellikle ilgisi olmayan bir kendini geliştirme kitabı. Bazı mistik doğu öğretileri ve kişisel gelişim bilgilerinin yazar tarafından yeniden düzenlenmiş hali. Eleştirel gözle okunduğu sürece, genç yazarın pekçok tesbit ve gözlemi yerinde ve okunmaya değer. Özünde, “kendinize dönün, inanın” diyen kitabın manevi boşluk ve arayış içindeki okuyucuların pekçoğunu kolayca yakalayacağına hiç şüphem yok.
Cok fazla bık bık akıl veren kişisel gelisim kitaplarini sevmiyorum, ferrarisini satan bilgeyi bitirene kadar iskence cektim. Allah de ötesini bırak mıdır nedir, o da aynı şekilde. Bildiğim şeyleri bana satıyolar. Bu yüzden Metin Hara- Yol'a başlayamıyorum. Yol için farklı diyen var mı?
metin hara’yı adriana lima ile olan ilişkisi ile tanımışım, ne bekliyordum zaten bilmiyorum. 1 yıldız bile fazla bu kitap için. tüm kitap her bölüm sonu ‘canparem’li ‘ruhparçam’lı kutucuklar var, bölüm içinde de sıklıkla alıntılar. tek fikir, farklı cümleler. tamamını okumamın mümkünatı yoktu. boş, bomboş bir kitap benim için. bir şeyler bulurum belki diye devam etmek için uğraştım ama bulamadım. her ne kadar goodreads üyeleri tarafından olumsuz değerlendirilmiş olsa da ülkemizde bu kitabın popüler olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım. son cümle; böyle kitaplara prim vermeyin.
(Yazarın kullandığı "sen" dili beni bazen rahatsız etmiş ve bazı noktalarda okuduklarım narsist bir ses işitmeme sebep olsa da) İçinde faydalı teknikler barındıran, samimi bir dille yazıldığına inandığım bir kitap bu. Kişisel gelişim alanında okuyacağınız ilk kitaplardan biri, biz tür fanları için de bir hatırlatma kitabı olabilir rahatlıkla.
yüregim cekildi, oraya buraya top attiriyor arkadas yesil mavi sari bidi bidi... transfobik ve saldirgan bir dili var. Kitap uzun olsun diye günün saatinin dakikasindan tut lokasyonunun mahallesine sokak adina kadar incik bincik yazip durmus. Onla calistim bunla gorustum, onu okudum bunu okudum mucizeler vs. yarisina zor geldim kitabin. Illa kisisel gelisim isterseniz OSHO okuyun.
Zaman kaybı, kendimi zorladım önyargısız okumak ve bitirebilmek için ama başaramadım. Dünya üzerinde böyle boş içeriklere, saçma karakterlere harcayacak kadar çok zamanımız yok!
Kitabın başlarındaki; beyin dalgaları, nefes egzersizleri, düşünce gücü ve çakralar ile ilgili bölümler kitabın tamamına göre çok daha bilgilendiriciydi.
Yazarın okuyucuya hitap şekli ve kendinden fazlaca bahsetmiş olması kitabı sıkıcı ve samimiyetsiz bir hale sokmuş. Yine de içeriği öne alarak bu konulara fazla takılmamayı öneriyorum.
Ayrıca sanki zorlama ile uzatılmış ve 400 sayfalara getirilmiş.
Mistizm ve doğu tıbbı konularını merak edenlerin 'çok fazla beklentiye girmeden' okuyabilecekleri bir kitap.
Bir miktar kadim bilgi (çakralar, reiki vs.) alınır, bir miktar tasavvufla karıştırılır, dev gibi şişmiş egonun üstüne sürülür. "Modern zaman dervişi" diye yola çıkıp peygambercilik hatta zaman zaman tanrıcılık oynanır. Oradan buradan toplanan bilgiler kendine mal edilerek okuyucular çaktırmadan eziklenir, aynı zamanda gazlanır ki kendine bağlasın. (Siz ezikler benim gibi dinleri aşmış birini takip ederseniz kıymete binmeyi başarabilirsiniz.) Al sana kişisel gelişim gurusu, al sana şirke düşme garantili aşk yolu. İçinde ne bulacağımı az çok biliyordum da öğrencilere kitap tavsiye ederken okumadan fikir beyan etmek istemediğim için aldım. Sonuç: mide bulantısı, karın ağrısı.
Tamamen önyargısız başladım neden bu kadar popüler olduğunu anlamak istedim. Kitabı anlamaya benimsemeye çalıştım, buna rağmen insanların nasıl buna teveccüh gösterdiğini anlayamadım. Kitabın dilinin basitliğini geçtim. Kitabın elle tutulur bir yanı yok. Çok basit çok yavan, dalga geçen bir kitap gibi okuyucunun aklıyla dalga geçiliyor. Kimsenin yanına yaklaşmaması gereken bir kitap.
Son zamanlarda zihin, ruh ve beden butunlugu ve meditasyon uzerine okudugum kitaplar ve yaptigim uygulamalarin isiginda bu kitabi begendigim ve faydali buldum. Beyin dalgalari, nefes, meditasyon ve enerji (cakra) uzerine guzel bir derleme olmus. Metin hara'nin bir cok farkli alanda egitim gormus olmasi dolayisi ile ogrendiklerini mantikli bir sekilde birlestirmis ve sentezlemis.
Genel olarak kitabin cok samimi ve canayakin bir sesi var. Cok rahat ve hizli okunan bir kitap. Kitabin butunlugunde hem Metin Hara'nin tecrubeleri (hayat hikayesi), hem de hastalarindan ornekler var. Muhtemelen okuyucu ile kisisel bag kurmak isteyerek paylastigi kisisel hikayeleri yer yer tekrara kacmis. Talimat verir havasinda olmayan, samimi (senli, benli, sekerparemli) konusma dilini sicak buldum. Yine de "ruhparcam" ve "askin istilasi" terimleri tam oturmadi.
Kitabin orta Ki toplari ve Ahenk (uyum) kisimlarinda verilen bazi ornekler ve bazi yorumlar kitabin genel olarak verdigi olumlu hislerin bozulmasina sebep oldu. Feminizm ile ilgili bir yorum ve siddet goren iki kadin hastasi ile ilgili verilen orneklerde hem sucun kadina yuklenmesi, hem de hastalarinin durumlarindan birebir haberdar olmasina ragmen bu kadinlari hemen o kosullardan kurtarmak icin yardim eli uzatmamis veya dogru yardim kanallarina yonlendirmemis olmasi ve kadinlarin problemli ruh sagligi icinde oldugunu bilmesine ragmen kendi kendilerine bunu cozmelerini bekleyip daha fazla siddete maruz kalmalarina seyirci olmasi ve sonunda bunlari yine kadinlarin kendi sucuymus gibi paylasmasi beni cok huzursuz etti.
Fiziksel rahatsizlik ve hastaliklarin, kisilik ve ruh durumlari ile olan iliskileri kismi da gercekten enteresandi.
Kitapta verilen bilgilerin uygulanmasi cok onemli. Metin Hara da bunun uzerinde cok durmus. Son kisimda ozellikle bunu tekrar tekrar vurguluyor. Bu kitap ile sadece kitap yazip satmis olmak degil, gercekten faydali olmak icin yazmis oldugunu hissettirdi bana. Yukaridaki iki noktanin disinda kitabta yazilan prensip ve ogretilerin duzenli olarak uygulanmasi halinde cok faydali olacagina inaniyorum.
3 kitaplık bir serinin ilk kitabı olan "Yol", yaydığı enerji, dili ve minik öyküleriyle başucu kitabı olmaya aday. Beni rahatsız eden tek şey kapağında olduğu gibi içeriğinde de yazarın kendinden çok bahsetmesi, çoğu zaman kendini övmesi ve okuyucuya "ruhparçam" diye hitap etmesiydi. Onun dışında verdiği nefes egzersizleri, çakralarla ilgili detaylı anlatımı ve şifalandırma yöntemleri herkesin anlayabileceği ve uygulayabileceği nitelikte. Daha iyi bir yaşam için her zaman el altında bulundurulabilir.
Tohum toprağa düştüğünde,ışık karanlığa indiğinde,hakikat yanılsamaya vardığında,cennet cehennemde yandığında,birkaç damka mürekkep bir kağıda düşecek...İşte o zaman Aşkın istilası başlayacak.. Kişisel gelişim kitaplarını severim.Özellikle de enerji,çakralar sözkonusuysa. Hap gibi bütün bilgileri içeren uygulamalı bir kitaptı.
Kesinlikle çorba bir kitap. Faydali bilgiler var ama zirvalar ve zorlamlar da var. Konuyua yabanci insanlar icin belki daha ilginc olabilir ama bu bilgilerin cogunu zaten okudum bir suru yerde. Ayrica verilen orneklerde hic alinti bilgisi yok, o zaman sallamasyon gibi oluyor.
First He doesn't have to write too much about himself. Maybe book was shortened. Second He wrote really wonderful applications for beginners. But in some pages I want to find a bit deeper.
Haksızlık etmek istemem yeni yeni bu kitapları okuyacaklar icin iyi bir yol gösterici olabilir. Ancak yazım dili daha iyi olabilirdi. Spirituellige giriş 101 ☺️ belki
Kitabı çıktığından beri her ne kadar okumak istemesem de bir şekilde elime geçti ve bütün ön yargılarıma rağmen okumaya başladım. Sonuçta bu adam kişisel gelişim işine kendini adamış ve bu yolda ilerlemeye karar vermiş. Bütün popülerliğinden ziyade normal biri yazmış gibi dikkatlice okudum. Başlarda ruhparçam diye okuyanlara seslenince samimi bulamadım ve kitabı bırakmayı düşündüm. Anlattığı hikayelerdeki olaylar sanırım insanların başına çok zor gelebilecek örneklerdi. Ona rağmen samimi buldum. Özellikle sufi nefesi konusu dikkatimi çekti ve internetten de videolarını bulup denemeye karar verdim. Günde sadece 10 dakikamı nefes alıp vermekle kendimi daha iyi hissetmeye başladım. Kitapta ilgimi çeken diğer konu da hastalıklarımızdı. Bütün hastalıkların neden oluştuğunu çok güzel anlatmış ve hepsi de doğruydu.
Kitabı kısaca özetleyecek olursam; nefes alışverişlerimizin düzenli olması için egzersizler yapmak , bolca gülümsemek, sevdiklerimizle zaman geçirmek, spor yapmak, sağlıklı beslenmek, hayal kurmak ve anı yaşamak diyebilirim.
Geriye kalan ve beynimizi kemiren bütün düşüncelerin hiç bir önemi yok!
YOL kitabını okuma serüveni bitti... . Asıl yolculuk şimdi başlıyor. Zira kitabı okumak sadece başlangıç, Asıl YOL yürümek için... . . Kişisel gelişim kitaplarına okuma listemde pek yer veren biri değilim. Lakin bu öyle bir kişisel gelişim kitabı değil. . Size sizi, aslında insana insanı gösteriyor bu kitap ama alışılmış yöntemlerle değil. . Kitapta beni en çok etkileyen yazarın bana durup durup 'hakikaten yaa!..' dedirten tespitleri ve bunu kelimelere dökmekteki ustalığı... . . Kitap, içinde yer alan egzersizler nedeniyle hemen okunup bitecek bir kitap değil... Ama yanlış anlaşılmasın dili çok akıcı ve insanın kitaba olan merakı hiç azalmıyor... . (Gerçi benim için kitabı bitirmek gereğinden biraz fazla uzun sürdü ama 🙈🙈) . Yani daha önce de dediğim gibi : kendinize (ve hatta hepimize) bir iyilik yapınız, bu kitabı okuyunuz... . .
Hayatta ne zaman bir karmaşa içersine girsem elime aldığım, bir iki sayfa okuma ile yeniden iyileşmeye başladığım, asla kitaplığımdan çıkmayacak bir kitaptır. Metin HARA Türkiye de henüz yeni yeni keşfedilen bir kişisel gelişim uzmanlarından biridir. Çok uzun zaman önce okuduğum bu kitabın devamı olan diğer kitapları da bitirdim fakat ancak uygulamaya yeni karıldım. Edebiyat mezunları ya da eğitimcileri bu tarz Kişiler Gelişim kitaplarından ziyade daha klasik romanları okumayı tavsiye ederler. İnsanın doğru yazar ve doğru kitapla özdeşleşmesi çok önemlidir. Benim hayatıma yön veren önemli yazarlardan biri ve önemli kitaplardan biri olmuştur. Her kişisel gelişim kitabında YAP, ET der ama Metin HARA sebep sonuçlarla başından geçen deneyimlerle örneklendirmiştir. Uygulamalar Harika....
Bir dönem çok popüler olduğundan ve sahilde güneşlenen herkesin elinde gördüğümden çok ön yargı ile yaklaştığım bir kitaptı. Sonunda bir şekilde karşıma yeniden çıktı ve okumaya başladım. Daha önce enerji konularıyla ilgilenmiş ve okumalar yapmış birine bilmediği yepyeni bir şey sunmayacaktır; ama hiç bilmeyenler / bulaşmamışlar için güzel bir giriş. Bazı cümleler aşırı süslenmiş, aşırı havalı bir şeyler söylenmeye çalışılmış olsa da dili gayet akıcı.
“Deneyim kazandığın sürece, zaman kaybetmiş sayılmazsın.”
Kitabin “sen” dili, farkli hitap sekilleri ilk basta bana da tuhaf geldi ama yine de samimi oldugunu dusunuyorum. Daha once okudugum kisisel gelisim kitaplarinda bulunmayan, degisik egzersizler ve teknikler var bu nedenle sevdim. Herkesin bildigi “affedin” , “olumlu dusunun” veya “bol su icin” tadindaki evrensel gercekleri bold basliklar halinde yazan ici bombos kitaplarla karsilastirildiginda bu kitabin cok acimasizca elestirildigini dusunuyorum. Bence okumaya deger, yeni seyler ogrenebileceginiz guzel bir kitap. Dem’i de okuyacagim.
Yeni çağın dervişi gibi çok iddialı bir sözle ortaya atılan yazarın kalemide kendi gibi diyebiliriz; iddialı ama boş. Genede bir çok farklı dini disiplini birlestirmeye gayret ettiği ve biri yakalamaya calıştığı için okumaya degebilir neticede fikir güzel ama bu donanıma sahip değil.Ayrıca daha önce duymadığınız disiplinleri kitap bitince merak edip daha işinin ehli birinden okuyabilirsinizde.
Önyargılı olmayayım okuyup öyle karar vereyim diyerek okuduğum bir kitaptı. Yazar tarafından kullanılan "ruhparçam" gibi hitap sözcükleri çok samimi gelmediği, popüler kültüre yönelik olduğunu düşündürdüğü için çok irite etti. Kitabın içeriğinde bolca yoga öğretisi, birazcık da psikoloji vardı. Çok özgün bulmadım açıkçası. Önyargı demeyelim de ön sezim çok da yanıltmamış diyelim🤞🏽
This entire review has been hidden because of spoilers.
Yazarın üslubunun gereksiz laubali olduğunu düşünüyorum. İçerik olarak tutarsız, kanıtlanamaz, bilimsellikten uzak veriler içerdiğini ve başına geldiğini iddia ettiği olayların ise gerçeği yansıtmadığı kanaatindeyim.