Bu kitap önce “Yersiz Cümleler” adıyla tasarlandı. Niyetim sağda solda kalmış ve hiç yayınlanmamış onca cümleyi bir araya getirmek, bir bakıma onlardan kurtulmaktı.
Fakat cümle bu. Bir kez kapısından girince gazete ve dergilerde kalmış yazıları da taradım. Derken hızımı alamadım, bütün kitaplarımı okudum yayımlandıklarından sonra ilk kez, “Yerli Cümleler”e de el attım.
Sonra? Bütün cümleler yerli-yersiz birbirine karıştı.
Böylece binlerce cümleyle baş başa kaldım. Hepsini mümkün mertebe temalara ayırarak bir senaryo dâhilince sıralamaya çalıştım.
İçlerinde nerede, ne zaman, nasıl yazdığımı bugün gibi hatırladıklarım vardı, avucumun içine mıh gibi çakılmış olanlar. Ve hiç de hatırlamadıklarım. Bana öyle karanlık geldiler ki. Bunları ben mi yazmışım, sahi, ne zaman? Neden yazdığımı unutmuşum çünkü, hiç unutmayacağım sandığım şeyi.
Üstelik tahmin etmediğim bir şey daha oldu ve yerinden edilen, bağlamından kopan cümleler yeni manalarla yüklendi, bambaşka tasniflere girdi. Yerinde doğaya ilişkin bir cümle aşk bahsine uygun düştü örneğin, yazıya ait olan insanlığa.
3 Mayıs 1957 tarihinde Trabzon’da doğdu. İlk ve orta tahsilini aynı kentte yaptıktan sonra Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi (1979). Dört yıl lise öğretmenliği yaptı. KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü’ne öğretim görevlisi olarak girdi. (1985). Orhan Okay yönetiminde sürdürdüğü Halide Edib Adıvar’ın Romanlarının Teknik Açıdan Tahlili konulu doktorasını tamamladı (1987). Aynı bölümde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Şair Nigâr Hanım konulu çalışmasıyla doçent oldu (1995). 1998′den itibaren aynı fakültede açılan Türkçe eğitimi bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmakta olan Nazan BEKİROĞLU 4 mayıs 2001′de profesör olmuştur
‘Ben de bu dünyaya düşmüş biriyim. Kimi zaman şeytan dokunmuş düşünü hayra uğramayan Havva, kimi zaman af dileyerek kırk yıl gözyaşı döken Adem gibiyim. ‘ diye başlayıp,
‘Allah’ım, çöz dilimi, aç kalbimin örtülerini. Cümleler dökülüversin. Söz kalbimden taşarak, coşarak gelsin. Öyle bir dil ver ki bana çektiklerime değsin. ‘ cümlesi ile son buluyor Yerli Yersiz Cümleler.
Ve arası binlerce kelime, sayfalarca yüreğinize dokunacak cümle.
Deneme olarak geçen bir kitap ama pek deneme diline sahip olan bir kitap diyemem. Daha çok aforizmalar gibi.
Ben açıkçası yazara başlangıç için doğru bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Benim ilk Nazan Bekiroğlu kitabımdı ve gerçekten sevdim. Ama yazar ile daha önce tanışmış olsam, romanlarından birisini okumuş ve az çok diline hakim olmuş olsam daha çok severdim diye düşünüyorum. Üstelik bu kitapta yazdığı kitapları içine alan cümleleri de var yazarın.
Yani işin özü Nazan Bekiroğlu sevenlerin seveceği ama hiç okumamış olanların sevmeme ihtimali olan bir kitap olduğunu düşünüyorum. Benim gibi sevedebilirsiniz tabi ama ben yinede ilk olarak bu kitabı değil de bir romanını okumanızı öneririm. En azından ben öyle yapmış olmak isterdim.
Altını çizdiğim cümlelerden bir kitap daha çıkar. Satır aralarından ise bir ömür... Tavsiyem odur ki, önce diğer kitaplarını okuyun yazarın bu kitaptan önce. Bu kitabı daha iyi anlamak ve bu kitaptan daha çok zevk almak için....
Ruhunuzu okşayan şiirsel üslup, aklınızı tahrik eden derin önermeler, gönlünüzü titreten manevî manalar; velhasıl sıradışı bir bakış açısı, güzel bir gönlün yansıması, bir ömrün tecrübesi; bir şairin hüznü, sevinci, acıyı, ihaneti, yalnızlığı, aşkı, sevgiyi, nefreti, hayatı mürekkep ve kalemle buluşturması. Şahane bir kitap. Tavsiye olunur.
Kimse etmedi insanin insana ettiğini.Bir değil üç değil beş değil,bütün ateşleri söndürebilecekken elinden geleni ardına koyanlar.Merhametten ve insanlıktan yana ne varsa modern çağ elveda'ları bunlar.