“Zafer Algöz'ün ilk kitabı Haşırt Dı Bilekbord satış rekorları kırdı. Haftalarca en çok okunanlar listesinin en tepesinde kaldı. Üniversitelerde, kitap fuarlarında her yaştan, her kesimden okuyucuları ellerinde kitaplarıyla metrelerce kuyruk oluşturdu. Eminim ki, şu an elinizde tuttuğunuz ikinci kitabı Keş On Dı Teybıl ilk kitabından çok daha fazla okuyucuyla buluşacak.
Zafer Algöz artık sadece Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük aktörlerden biri değil, o aynı zamanda kalemi eline aldığında okuyucusuna eşi benzeri olmayan ziyafetler sunan müthiş bir yazar.”
Candaş Tolga Işık
Zafer Algöz'ün hem çok güldüren hem de çok şaşırtan ilk kitabı Haşırt Dı Bilekbord'da başlayan kahkaha tufanı Keş On Dı Teybıl'da sürüyor!
Zafer Algöz, Keş On Dı Teybıl'da okurlarını Ertuğrul İlgin, Cüneyt Gökçer, Fikret Hakan, Öztürk Serengil, Nur Subaşı (ve elbette kedisi Siyami Bey), Süleyman Seba, Kamran Usluer, Cem Yılmaz, Can Yılmaz ve daha birçok önemli isimle yaşadığı ilginç anılara davet ediyor.
Sinema ve tiyatro dünyasında yaşanan komik, hüzünlü, daima şaşırtıcı ve hiç bilmediğiniz yeni maceralara hazır mısınız?
Zafer Algöz is a Turkish actor, best known for his films Salkım Hanımın Taneleri, A.R.O.G and Yahşi Batı.
He began acting classes in 1975, which were held by Bursa State Theatre. In 1980, he attended Ankara State Conservatory Department of Theatre, graduating in 1985. In the same year, he began his acting career at Bursa State Theatre
In 1989, Algöz was appointed to Istanbul State Theatre. He has played several roles. Also he has appeared in many films and television shows. Currently, he works at Istanbul State Theatre.
Zafer Algöz'ün ilk kitabı çıktığında ne alaka demiştim. Çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir oyuncuydu. Haşırt Dı Bilekbord'u bir solukta okudum. Karşında oturup yaşadığı komik anları filtresiz, anlatıyor gibiydi. İkinci kitabı Keş On Dı Teybıl'ı hiç düşünmeden aldım tabi. Okuduktan sonra iyi ki de almışım ve okumuşum dedim. İlk kitabından daha filtresiz, daha komik. O an ne yaşamışsa detaylı bir şekilde yazmış. Kitap içerisinde beğendiğim yaşadığı anları paylaşmak istiyorum. - #ZaferAlgöz #KeşOnDıTeybıl - Kitaba ismini veren hikayeye ile başlıyor kitap. Hikayenin ana kahramanları Öztürk Serengil ve Ertuğrul İlgin. Kumar tutkularından ve Ertuğrul İlgin'in kafayı rulette siyah ve kırmızıya takmasını konu alıyor. Kumar bütün kötülüklerin anasıdır bu arada, ikisi de her şeyini kaybediyor. - Gelelim okurken yerlere düştüğüm dakikalarca güldüğüm 'Kurtuluş Cumhuriyet'inin Beyleri Nur Bey ve Siyami Bey'. Henüz yeni kaybettiğimiz güzel insan Nur Subaşı'nın ve kedisinin hikayesi. Nur Subaşı, yıllarca Kurtuluş'ta oturmuş. Huysuz ve mırık bir kedisi var; Siyami. Zafer abi bir gün Nur abiyi ziyarete gidiyor. Kedisiyle aralarında geçenleri kahkahalar eşliğinde okuyorum. Sadece bir spoiler vereyim. Siyami bey normal insanlar gibi klozete oturup ihtiyaçlarını gideriyor. Bu kadar orjinal bir kediden çıkan hikayenin gerisini siz düşünün. - 'Okulu Kimse Sevmez, Okulu Hademe Sevdirir' hikayesinde okuduğu okula ve Sadığh Dayı'ya selam çakmış. İyi de yapmış. Semih Sergen'le Konya'da etki ekmek mübaresi yine efsane olacak bir hikaye. Trabzonlu Kanunu Sultan Süleyman, Clemens'in Sünneti, filtresiz bir şekilde anlattığı g.t kispetten çıkınca, Can Yılmaz ile olan Barselona maceraları mükemmeldi. Trend Topic Başkan hikayesinde de rahmetli Süleyman Seba ile olan bir hikayesini anlatmış. - Kitap genel olarak iyi anlatılmış hikayelerden oluşuyor. Elinizden bırakamıyorsunuz. Bir sayfa bir sayfa daha derken iki günde kitap bitti. Şiddetle tavsiye ederim.
Zafer Algöz harika bir gözlemci ve hikaye anlatıcısı. Keş On Dı Teybıl’ da Algöz’ün hayatında iz bırakan karakterlerin hikayelerini dinlerken yer yer hüzünlendim yer yer çok güldüm.. Sosyal medyada pek çok hikayeyi dinlemiştim ama okumak da keyifliydi~
Bu ikinci kitapta Ankara Devlet Konservatuvarı ve Devlet Tiyatroları senelerinden hatıralarını anlatıyor Zafer Algöz. Keşke daha teferruatlı, daha uzun yazsa da okusak.
1,5 yıldız en fazla.. Büyük bir kesim Zafer Algöz için iyi bir anlatıcı diyor, bu nedenle de kitapları başarılı bulunuyor ve satıyor. Bunun doğru olduğunu farzedersek, istediğiniz kadar iyi anlatıcı olun ama anlattığınız hikayenin hiç bir esprisi yoksa, bir yere varmayan gereksiz sıkıcı şeylerse, bir anlamı olmuyor. İşte bu kitap tam da bu; anlamsız, gereksiz, sıkıcı, neden anlatıldığı belli olmayan ve hepimizin her gün başından geçen sadece ünsüz insalarla yaşadığımız asla da kimseyle paylaşmayı düşünmediğimiz anılar. Kalitesiz anlatım ve hikayeler, sıradan hatta sıkıcı bir üslupla, akıcılıktan son derece uzak müthiş başarısız bir anı kitabı, kimse boşuna okumasın. Tek kelime ile '' Lüzumsuz'' bir kitap..
"Allah insanları üç cins yaratmıştır: kadınlar, erkekler ve tiyatrocular. Ben tiyatroyu severim ama tiyatrocuları hiç sevmem. Bunların hepsi delidir. Ne zaman ne yapacakları hiç belli olmaz."(s.93)
İnsan merak ediyor bu kitabın ratingi neden bu kadar yüksek diye. Ne edebi değeri var, ne komik ne de sürükleyici. Zafer Algöz'ü severim ama kitap işi olmamış....
Zafer Algöz'ün ikinci kitabını az önce bitirdim. Okurken o kadar çok eğlendim ki. O kadar çok güldüm ki. Eline sağlık Zafer Algöz. Zafer Algoz ikinci kitabında tiyatron yaşamında hayatına özel dokunuşlar yapan güzel insanları, meslektaşlarını , ustalarını anlatmış. Ama içerden, çok içerden. Çoğu komik olan hikayeler ama hayat işte kimisi de hüzünlü. Insanın içini burkuyor, kadere, feleğin kahbesine sövdürüyor. Anlattığı insanların kimini çok iyi tanıyoruz, kimisinin sesi kulağımıza yabancı dizi ve filmlerde uğramış, gitmiş, kimi bir filmde ya da dizide ya da tiyatro sahnesinde karşımıza çıkmış. Kimi hayatımızda yer etmiş, kimini hatırlamıyoruz bile. Kimler yok ki kitapta ve ne çok sır, ne çok dedikodu var. Mesela Öztürk Serengil'in meşhur Abidig Kubidig Twist şarkısında Fikret Hakan'in rolü nedir? Kamuran Usluer'in oynadığı Hun imparatoru Atilla filmde nasıl müslüman oldu? Yıllar boyunca televizyondan iftar saatinin gelişini sesinden dinledigimiz Nur Subaşı ne menem bir adamdır ve Siyami Beyin hayatındaki yeri nedir? Cuneyt Gökçer'in karizması, oyunculuğu, nev-i şahsına münhasır kişiliği nasıldır? Mesela Atina'da oynadığı Kral Oidipus ile Yunanistan'da sansasyon yarattığını, Sofya'da düzenlenen ödenekli tiyatrolar festivalinde Kral Lear rolü ile festivalin en büyük aktörü olarak ödüllendirildiğini biliyor muydunuz? Peki daha önce Civan Canova'nin yaptığı resimleri görmüş müydünüz? Ve daha pek çok insan, pek çok hayat ve pek çok anı. Ve okurken seyredemedigim ve seyredemeyeceğimi bildiğim, yaşımın yetmediği, hayatımın kesişemediği o canım oyunlar için sürekli bir hayıflanma hali. Ah keşke... Bu kitaptaki hikayeler sanki Sersem Kocanın Kurnaz Karısı oyunundaki Fasulyeciyan'in meşhur tiradindaki, sabaha kadar fısıldayan replikler, Satanik'in perdelerden birine takılı kalan şarkısı, Eranus'la Virjinya'nin eski kostümlerden birinin yırtığına gizlenmiş diyalogları gibiler. Zafer Algoz onları saklandıkları yerlerden çıkarmış.Okuyun, okutun lutfen.
İlk kitabına göre karşılaştıracak olursak, daha çok duygusaldı. Kapaktaki "toplu taşıma araçlarında okumak sakıncalıdır" ibaresini birinci kitaba koymak lazım. Bu kitabında tanıdığımız kişiler haricinde işin arka planında olan, hayatındaki önemli kişilere değinmiş ve saygısını göstermiş.
Her ne kadar ilk kitap kadar güldürmese de, akıcılığı olan, Zafer Algöz'le sohbet eder gibi okuyabileceğiniz güzel bir anı kitabı.
Birkaç alıntı;
- "Bak evlat, insanları bir biçimde ikna etmek istiyorsan paradan söz edeceksin, vaatlerde bulunacaksın. En küçük bir risk şüphesi olursa iş bozulur."(syf.41)
- "Onursal başkanımız Süleyman Seba'nın da parası yoktu ama itibarı vardı. Bir yerde itibarınız varsa, bu para sahibi olmaktan daha değerlidir. İtibar, saygı görmektir. Ama para her zaman saygı görmez. Paranın karşılığı sahte bir tebessüm. Para giderse geri gelebilir. İtibar bir kere giderse bir daha geri dönmez."(syf.219)
#ZaferAlgoz bir meddah. Bal damliyor kaleminden. Anilari da 80 kusagi icin tanidik isimlerin bir gecit toreni. Ben olsam kitaba bir web sitesi/youtube kanali acar, adi gecen ustadlarin birer kuple kayitlarini yukler, adlarinin gectigi sayfaya karekod koyup meraklisinin, sesini hic duymamislarin diplerini dusururdum. Yayincida mi is yok bilmem. #hasirtdibilekbord arkasindan ikinci kitap #kesonditeybil
Zafer Algöz anılarından bahsediyor, bahsettiği kişilerin bir kısmı tanıdık, bilindik tiyatrocular, bir kısmı perde arkasındaki kişiler. Anlattığı hikayeler, ilk kitaptaki kadar komik değil ve biraz daha uzunca, ama kesinlikle yine de okunabilir ve ilginç hikayeler.
Keş on dı teybıl’ın, haşırt di bilekbord’dan aşağı kalır yanı yok. Hatta ilk kitaba ek olarak bu sefer insanın içine işleyen hikayelere de yer verilmiş. Zafer Bey’in 3. bir kitabı çıksa yine koşa koşa alırım, herkese tavsiye ediyorum... 4/5
Önceki kitabiyla benzer komediler barindiran gercek hikayelerin anlatılıcılığını o kadar akışkanlaştırmışki Zafer Algöz,su gibi akip gidiyor kitap. Okuma düzeni olmayanlara bire bir tavsiye edeceğim anılar bütünü kitap. Bir daha!
Zafer Bey'in ilk kitabındaki komik/trajikomik anılar bu kitapta yerini daha çok hazin anılara bırakmış. Bu yüzden özellikle kitabın ilk yarısındaki espriler çok zorlama geldi bana. İkinci yarı daha eğlenceli olsa da kitap bittiğinde damakta buruk bir tat bırakıyor. Yine de okunması kolay bir kitap, tatilde ya da yolculukta keyifli vakit geçirmenizi sağlayabilir. =)
Zafer Algöz’ün konservatuar ve oyunculuk yıllarından anılarını derlediği ikinci kitabı da ilki gibi esprili şekilde kaleme alınmış. Sinema ve tiyatronun duayen isimlerinin geçtiği anılar kimi zaman güldürüyor kimi zaman düşündürüyor.
Zafer Algöz bu kitabında da hem hayatının çeşitli dönemlerinden hem de çevresinden duyduğu güldürücü hikayeleri anlatmış. Konuşma üslubunun kullanıldığı hikayeler hızlıca okunuyor. Ciddi bir biyografi değil de hatıralar seçkisinin sohbet tadında anlatıldığı bir kitap.
Yine güzel bir anlatı olmuş. Zafer abi anlattı ben dinledim. Dönemin sanatçıları hakkında bilgiler almış oldum. Okul çaycısı gibi çok değişik insanları görmüş oldum. Tabi burada Zafer abinin gözlem yeteneği de çok önemli. Teşekkürler.
ve an itibariyle zafer algoz kitaplarini bitirmis bulunmaktayim. yine harika yine cok komik bir kitapti. sayesinde hic tanimadigim cok degerli oyunculari tanidim.
Zafer Algöz bu defa Ankara Devlet Konservatur'ı yıllarına götürüyor bizi ve günümüzün usta tiyatro sanatçılarını yetiştiren ustaların, Türk tiyatrosununun gelişimine katkıda bulunan emekçilerin anılarını hikayeleştirmiş. Bayram tatilinde, deniz kenarında ne okuyayın diyenlere Tavsiye.