Kaptan Paşa'nın Seyir Defteri, denizcilik tarihinin en büyük amirallerinden Kaptanı-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa'nın hayatı ve hatıralarının, yaşandığı dönemde kaleme alınmış olduğu tarihi bir eserdir. Barbaros'un leventlerinde Seyyid Muradı Reis'in bizzat Hayreddin Paşa'dan dinleyerek yazdığı ve Gazavat-ı Hayreddin Paşa adıyla bilinen bu hatıratın mensur nüshaları İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'nde, manzum suretleri ise Topkapı Sarayı Revan Köşkü Kitaplığı'nda bulunmaktadır. Kaptan Paşa'nın Seyir Defteri, Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil tarafından bu iki kaynak üzerinde yapılmış titiz bir çalışmadır.
"Her iki taraftan derya gibi asker, derya yüzünde donanıp birbirlerine karşı yürüdüler. İlk önce düşman donanmasından bir büyük kalyon ayrılarak harekete geçti ve toplarını atmaya başladı. Gökyüzü onların dumanından sanki karalar giyinmişti. Denizin yüzü karadan ayırt edilmez hale gelmişti. Sanki bu dünya kubbesi tamamen zulümat ve karanlıkla kaplanıp, bulundukları yerler deniz midir, kara mıdır fark edilemezdi."
Öyle bir eser ki onun sıcak, samimi, nüktedan dili beş asır öteden gelip insanın kalbini sarıveriyor. Dili yoğun olmasına karşın anlaşılır ve zevkli. Tarihin ciddi sayfaları arasında, bu kadar ulu bir adamı okurken insan hiç beklemediği bir anda kendisini kahkaha atarken yada hüzne gark olmuş vaziyette bulabiliyor.
Tarihi, kirli hayal gücüne meze yapan tatlı dilli yılanların aksine bu kitap devrin bizatihi aktörünün ağzından bize gerçekleri aktarıyor.
Hızır Reis, Oruç Reis, Şehzade Korkut, Deli Mehmet ve daha niceleri... Hepsi de tarihten kopup gelen gerçek kahramanlar.
Onlar Akdenizden de öte daha nice değerin gerçek bekçileri...
(Ama maalesef bizler daha onun türbesine bile adam gibi bekçilik yapamıyoruz. O da ayrı mesele...)
Bugün de Türklük için Müslümanlığı çıkarırsan geriye bir şey kalmaz sözleri o günlere dayanıyormuş demekki. Osmanlı da önce Müslüman sonra Türk demiş hatta Türklüğü çok ya önemli görmemiş diye anladım. Oysa biz önce Türk sonra Müslümanız. Asıl soyunu unutan milletler nasıl varlık gösterir? Hepimizin önce aslını hatırlaması gerekiyor. Hatıratta anlatılan her şeyin önce Müslüman kimliğine dayandırılmasını biraz rahatsız edici buldum. Biz sadece Müslüman olduğumuz için mi bunca savaşı verdik yoksa özgür Türk ruhumuz sayesinde mi? Ben Türk olmaktan gurur duyuyorum önce Türk sonra Müslümanım.
Sürükleyici bir kitap.Anlatılanların objektifliği ne kadar yüksek olabilir bilmiyorum gazavatname olduğu için.Fakat zorlayıcı bir okuması yok.Çevrilirken son derece sadeleştirilmiş.Barbaros Hayreddin Paşayı tanımak isteyenlere tavsiye ederim.