Darkness: A Cultural History

by Nina Edwards

Darkness divides and enlivens opinion. Some are afraid of the dark, or at least prefer to avoid it, and there are many who dislike what it appears to stand for. Others are drawn to this strange domain, delighting in its uncertainties, lured by all the associations of folklore and legend, by the call of the mysterious and of the unknown. The history of our attitudes toward darkness—toward what we cannot quite make out, in all its physical and metaphorical manifestations—challenges the very notion of a world that we can fully comprehend.

In this book, Nina Edwards explores darkness as both a physical feature and cultural image, through themes of sight, blindness, consciousness, dreams, fear of the dark, night blindness, and the in-between states of dusk or fog, twilight and dawn, those points or periods of obscuration and clarification. Taking us across the ages, from the dungeons of Gothic novels to the concrete bunkers of Nordic Noir TV shows, Edwards interrogates the full sweep of humanity’s attempts to harness and suppress the dark first through our ability to control fire and, later, illuminate the world with electricity. She explores how the idea of darkness pervades art, literature, religion, and our everyday language. Ultimately, Edwards reveals how darkness, whether a shifting concept or palpable physical presence, has fed our imaginations.

Genres: History, Nonfiction, Art, Sociology

288 pages, Hardcover

First published January 1, 2018

About the author

Nina Edwards is a freelance writer and the author of On the Button: The Significance of an Ordinary Item (2011), Weeds (Reaktion, 2015), Offal: A Global History (Reaktion, 2013) and Dressed for War: Uniform, Civilian Clothing and Trappings, 1914-1918 (2014). She lives in London.

Reviews

[Silvia Ielo · Rating 2 out of 5]

Non è un saggio, è un susseguirsi di riflessioni, a volte anche abbastanza scontate, senza nessuna impalcatura argomentativa. L'editing è terribile.

[Murat Sahin Ocal · Rating 3 out of 5]

Kıyıda köşede kalmış konuların nasıl mümbit bir yazın konusu olabileceğine çok güzel bir örnek. Yazar; kullandığımız dilin ve düşünme biçimimizin ışığa ve aydınlığa kilitlenmiş olduğunu, görme dışındaki duyularımıza daha çok itina göstermemiz gerektiğini ve karmaşık hakikatleri kavramak ya da incelikli matematik ve müzik tasarımlarına kafa yormak için idrakin duyusal olmayan araçlarını kullanmak gerektiğini dile getiriyor. Kitap, karanlığın kavramsal zenginliğini ortaya çıkartıyor. Aynı zamanda kısa ve zengin bir sanat tarihi içeriğine de sahip. Caravagio'dan Orhan Pamuk'a, Wittgenstein'dan Goethe uzanan geniş bir kültür havuzundan besleniyor.

Ancak kitapta YKY'nın çeviri editörü kullanmayışına kurban gitmiş paragraflar var. Çeviri maalesef iyi değil. Çoğu yerde anlamı kaçırıyorsunuz. Shakespeare sonelerinin çevirileri şüphe uyandırıcı. Oysa sonelerin yetkin çevirileri mevcut. Referans verilerek o çevirileri yapanlar da onurlandırılmak suretiyle kullanılması mümkünken çevirmen kendi denemesini kullanmayı tercih etmiş. Nabokov'dan yaptığı bir çeviriden örnek vererek çeviri sorunun bir pürüz değil anlam sorunu olduğunu göstererek bitireyim:

Sağduyu bize varlığımızın iki karanlık edebiyeti arasında
kısa süreli bir ışık yarılmasından ibaret olduğunu söyler.
Vladimir Nabokov 1951, Speak Memory (Çev.Nurettin Elhüseyni)

Aynı satırların itimat telkin eden tercümesi ise şöyle:

[Beşik uçurumun üzerinde sallanır ve] sağduyu bize, hayatımızın iki sonsuz karanlık arasında görünüp kaybolan bir ışık çakmasından ibaret olduğunu söyler.
Konuş Hafıza, Can Yay. (Çev. Yiğit Yavuz)

İki çeviri arasında farkı izah etmeye çalışmak yersiz. Birincisini okuduğunuzda toprağın altında bir cevher olduğunu düşünüyorsunuz, Yiğit Yavuzun çevirisinde ise elinizde bir mücevher tutuyorsunuz. Böyle olunca muhtemelen kitapta anlamını ıskalamış pek çok satırın üzerinden yalınayak geçmiş olabileceğimi düşünüyorum. Yine de okumaya değer bir kitap. Tavsiye ederim.

[Jonathan Frederick Walz · Rating 3 out of 5]

Perfectly fine ease breezy walk through the Dark's states, meanings, and characters. I was hoping for something slightly more academic. I found the chapter on "dark fashion" to be both the least interesting (even irrelevant) and least well written. I wanted Rebecca Solnit and/or a real history. This is more like random thoughts about different themes. A good beach read.

[Ogi Ogas · Rating 2 out of 5]

My ratings of books on Goodreads are solely a crude ranking of their utility to me, and not an evaluation of literary merit, entertainment value, social importance, humor, insightfulness, scientific accuracy, creative vigor, suspensefulness of plot, depth of characters, vitality of theme, excitement of climax, satisfaction of ending, or any other combination of dimensions of value which we are expected to boil down through some fabulous alchemy into a single digit.

[Antonio Vena · Rating 4 out of 5]

Una stella in più per l'oggetto libro che è semplicemente meraviglioso nell'edizione il Saggiatore.
Per il resto è una storia veloce, chiara, uno scorrere di immagini a tema. Bello ma non sempre soddisfacente.

[John · Rating 5 out of 5]

A terrific read. The author tackles many aspects of darkness superbly. The flow is timely and the writing is well sourced. The mix of history, art, poetry, science, and quotes helps shape a fascinating look at how light shapes us. This was captivating from start to finish. A must read.

[Serhat · Rating 2 out of 5]

karanlığın tarihini okumak üzere başladığım ancak yazarın karanlıkla ilişkili fikirlerini derlediği bir deneme yazısı olduğunu anladım.

karanlığın dini literatürde, sanatta veya gündelik hayatımızda nasıl yorumladığımıza dair birden fazla örnek bulunuyor. bu örnekleri paylaşırken yazarın yapmış olduğu atıfları da yerinde buldum diyebilirim, çünkü 21. yüzyıldan geriye doğru 2 bin yıl kadar geniş bir perspektife sahip olmasıyla birlikte; ilgili bölüm başlığıyla alakalı olmadığını söyleyemem. zorlama örnekler de olsa, bir şekilde bağdaştırılabiliyoruz. (orhan pamuk’un istanbul romanından bile örnek sunulmuş.) ancak bütün örneklerin hepsi zıtlıklarıyla var olması sebebiyle kafası karışık bir eser gibi anlaşılıyor. tabii ki karanlığın tek başına bilinmezliklere, olumsuzluklara atfedildiği durumlar da var elbette. bunlara rağmen karanlıktan çok, aydınlığın kaynaklarına daha fazla odaklanılması da bu kafa karışıklığına katkı sağlıyor.

konusu itibariyle çekiciliğe sahip olmasına rağmen, hem içeriğin ayaklarının yere basmaması hem de örneklerin tamamen kontrastlar üzerinden sunulmuş olması sebebiyle; başından itibaren çok ısınamadığım bir eser.

[Gianluca · Rating 3 out of 5]

Interessante e a tratti sorprendente viaggio nell’immaginario collettivo legato al buio. L’autrice non nasconde il suo intento principale: mettersi dalla parte dell’oscurità e spiegare perché dovremmo farle “guadagnare terreno” rispetto alla luce. Gli aspetti e gli esempi citati sono utili e azzeccati, anche se a volte le connessioni sono deboli e la forza argomentativa sfuma un po’. Anche la traduzione poteva essere più curata. Applausi alla casa editrice per aver reso il libro un oggetto bello e inusuale.

[Ulaş Engin · Rating 2 out of 5]

Karanlıkta dolaşmak gibi bu kitap. Kafası çok karışık bir insanın her şeyden bahsetmek için gereğinden fazla çabalaması gibi. Aslında içinde çok farklı konu başlıkları var, iyi de çalışılmış ama sunum şekli ve detaylar kitabın kendisini karanlığa mahkum etmiş bence. Aradığımı bulamadım ben ama ilgilenenler konu başlıklarında enteresan detaylar keşfedebilirler.

[Barbara Tomasi · Rating 3 out of 5]

2.5

[Greta · Rating 2 out of 5]

Frasi che si susseguono in modo sconnesso. Scritto male e difficile da seguire.