M.İ. Kalinin, gençliğin siyasal eğitim sorununa özel önem vermiş, eğitim ve öğretimin amaç, araç, yöntem ve örgütlenme sorunlarına katkı getirmiştir. Konuşmalarında ve yazılarında büyük bir içtenlik, yalınlık, ve özveri vardır. Büyük hayat deneyi ve devrimci zekasının izlerini yansıtan kitapta, O'nun Devrimci Eğitim ve Ahlak üzerine hemen hemen yirmi yıllık bir dönemi içine alan seçilmiş söylev ve yazıları toplanmıştır.
Sosyalizm ve onun SSCB'deki uygulama süreci üzerine gündemleştirilmek istenen bilimdışı sapkınlıkların tahrip ettiği bir ortamda o dönemin Devrimci Eğitim ve Ahlak sorunlarını hatırlatmanın önemine duyulan ihtiyaç nedeniyle bu kitabın yeni baskısı uygun görülmüştür.
Mikhail Ivanovich Kalinin (Russian: Михаи́л Ива́нович Кали́нин), known familiarly by Soviet citizens as "Kalinych," was a Bolshevik revolutionary and the nominal head of state of the Soviet Union from 1919 to 1946. From 1926 he was a member of the Politburo of the Communist Party of the Soviet Union, where he was one of the inner circle of party leaders around Soviet leader Joseph Stalin.
Gencken mutlaka okumamiz gereken kitaplardandi. cok begendigimi hatirliyorum o dönemde ;ama simdi okusam ne dusunurum bilemeyecegim ilerde kesin olarak tekrardan okuyacagim eserlerden.
devrim sonrası rusya’nın özgül durumuna içkin söylemler ne kadar yoğunlukta olsa da, marksizm-leninizm’in nasıl öğretilmesi gerektiğine ve ne olduğuna ilişkin kıymetli alıntılar var. benim en sevdiğim yeri bırakmak gerekirse:
“Marksizm-Leninizm'in öğrenilmesinden söz edilirken çoğunlukla yalnız Marx, Engels, Lenin, Stalin'in kitaplarının okunmasının şart olduğu düşünülmektedir. Aslında yalnızca Marksist eserlerin okunması yeterli değildir. Önemli olan, her kitabın Marx, Engels, Lenin, Stalin gözü ile okunmasıdır. Çernişevski'yi okuyoruz diyelim. Onun çeşitli biçimlerde okunması mümkündür. Geçen yüzyılın altmışıncı-yetmişinci yıllarının ilerici liberal okuyucusu onu kendine göre okuyor du. Biz ise Marksist-Leninist olarak kendimize göre okumaktayız. Elbette ki, bizim Çernişevski'yi anlayışımız farklı olacaktır. Onun eserleri hakkında rapor hazırlarken, çözümlerken, tartışma ve karşılıklı fikir alış verişi alevlenirken Marksizm-Leninizm'i daha iyi benimsersin. Tartışmalarda kendi dilinle, kendi sözcüklerinle konuşman gerekir. Bizim kendimize özgü dilimiz olmalıdır.”
Her ne kadar kitabın başlığında ahlak kavramı geçse de içerikte sosyalist ahlak konusu seyrek biçimde ele alınmaktadır. Genelde tüm Sovyet vatandaşlarının nasıl daha çok çalışmaya ve II. Dünya Savaşı'nda boyunca orduda daha aktif yer almaya ikna edilmesine odaklanmış söylevlerden ibarettir.