Esila, kirpik uçlarından dudaklarındaki tebessüme kadar acıdan yoğrulmuş bir kızdı. Bedenine atılan darbeler ruhunda çok büyük yaralar açmıştı. Sömürülecek tek bir yeri bile kalmadığı halde bu eziyeti çekmek zorundaydı. Ta ki Asrın’a kadar.
Asrın, genç kızın sıkışıp kaldığı bu kapanda çaresizce attığı sessiz çığlıklarını işitmişti. Fakat bir sorun vardı. Genç adam yaralı bir aslan gibiydi; sert, hırçın ve etrafı duvarlarla kaplı.
Esila, onunla tanıştığında ruhuna daha fazla acı bulaştıracaktı belki de ama tek bir an bile pişman olmayacaktı. Çünkü geçmişin, sırtlarında açtığı yaraları koparıp atmak o kadar kolay olmasa da ikisi de yalnızca birbirleri sayesinde iyileşebileceklerini fark ettiklerinde, bolca acı vaat eden hastalıklı bir ilişkinin temelleri çoktan atılmıştı.
Bitti sandıkları yerden başlayan, başladığında çoğalan, çoğaldıkça şiddetlenen bu yangın onların hem kurtuluşları hem de bitişleri olacaktı.
“Kurtarılmaya ihtiyacımız var. Asrın, bizi kurtar! Beni ve çocukluğumu kurtar!”
9 Nisan'da okumaya başlamıştım. Karantinaya yeni girdiğimiz dönemlerde Instagram'da yayınevleri canlı yayın yapıp duruyordu. Yanlışlıkla açtığım bir yayında Emine Tavuz'a denk gelmiştim. Canlı yayında gerilmiş tatlı bir kıza benziyordu. Kitaplarının da seveni çok gibiydi. Neyse, öyle bakayım madem demiştim. O gün bugündür bitmedi. Bir süre her gün birkaç sayfa da olsa ilerlemeyi denedim. Bir noktada bıraktım. Yine de hiç huyum olmayarak bir ara atlaya atlaya okur bitiririm diyordum ama yıl sonuna geldik. Az önce yine bir bakayım dedim, içim bir sayfa daha almadı. Pes ettim.
Evet, aylar önce okuduğum ve ancak şimdi sindirebildiğim kitabın incelenmesine hoş geldiniz. Bu kitap hakkında aslında sansürsüz konuşmak isterdim ama bir süreliğine daha düşüncelerimi kendime saklamam gerekiyor.
Kitabı okurken başta kendimi avutmaya devam ettim, bunun bir Wattpad kitabı olduğunu ve yıllardır böyle şeyler okuduğumu söyleyerek sakinleşmeye çalıştım. Ama bu artık o tahammül seviyesini geçti.
Kitapta klasik bir adet masum, ilgiye aç, kendine kötülük yapılsa bile iyilikle giden kızımız var. Burada bir şeyler eksik dediğinizi duyar gibiyim o yüzden baskıcı, psikolojik şiddet uygulayan, adam gibi adam, kaslı ve zengin bir tanecik errrrkeğimiz de bulunuyor. Ve bir aşk kitabından beklediğimiz gibi, aşık oluyorlar ve biz de onların mide bulandıran aşkını 5 (sayıyla yazınca daha bir koyuyor, BEŞ) kitap boyunca okuyoruz. Ama hemen olumsuz yaklaşmayın, bu kitap diğerleri gibi klişe değil, lütfen.
Her şeyin bir sebebi var bu kitapta. Kızın şu travmaları yaşamasının bir sebebi var mesela, kurguyu bağlıyor bu travmalar: kendi öz babasından psikolojik ve fiziksel şiddet, kendi sevgilisinden fiziksel şiddet, sevgilisinin mafya düşmanından fiziksel şiddet ve taciz (ama bekleyiin, kıza tecavüz etmiyorlar çünkü ERRRKEĞİMİZ kurtarıyor.), 17 sadece ON YEDİ YAŞINDA HAMİLE KALMAK, bebeğini düşürmek, daha çok şiddet, şizofreni hastası olduğunun anlaşılması ve daha çok şiddet ve daha çok aşağılanma ve daha çok sevişme... (çünkü seks satar, bilirsiniz.)
Bütün bu travmaların tek bir kitapta olmasının mantığı nedir, anlayan beri gelsin gerçekten. Anlattığım kadar unuttuklarım da var bu arada, buradan 15 kitaba konu olacak travma çıkar farkında mısınız? Daha erkeğin travmalarına geçmedim bile.
Hayal gücünüz bu mudur sizin? Hani psikolojik yönden yaklaşayım, karakterlerimin travması olsun diye düşüne düşüne bulduğunuz şey bu mudur? Ben gerçekten merak ediyorum, bu kadar basit bir hayal gücüyle nasıl kitap yazdım diye sevinebiliyorsunuz? Arkadaşlarınızla buluştuğunuzda "Ya benim de kitabım bir milyon okundu kızım." derken kitapta aslında ne yazdığınızı söyleyebilir misiniz? Ya da aileniz okusa kitabınızı ne diyeceksiniz? Bu kitapları yazan insanların yarısından fazlası yazdıkları hayatı yaşayan kızlardan ve erkeklerden uzak dururlar gerçek hayatında. Ayıplarlar böyle açık ilişki yaşamayı, istediğin kişiyle istediğin zaman seks yapmayı. Ama gece olunca ve o çok meşhur ISLAK RÜYALAR görülünce sorun olmuyor sanırım böyle kitaplardan para kazanmak.
(Genel olarak kötü çocuk tarzı kitaplar yazanlardan bahsediyorum bu arada, Wattpad'te şiir veya fantastik hikayeler yazıp farklı olmaya çalışan bebeklerim burada konu bile değil. )
Benim yazarken yine midem bulandı, bunu yazan kişi sana sesleniyorum, bütün bunları izlediğin iki üç türk dizisi ve birkaç tane ergen filmden uyarlayarak kitap halinde bastırırken bir kere bile "Ulan ben yazdım aslında?" demedin mi? Nasıl bir bilinçsizlik örneği bu ya? Bunu bastıran yayınevi ne yaşıyor? Ben herkesin istediğini yazması veya paylaşması gerektiğini düşünen bir insanım. Ama konu kitap bastırmaya ve üzerinden tonla para kaldırmaya gelince orda bir dur diyorum kendime.
Uzun lafın kısası, bu sene sınav senemdi ve o kurstan bu sınava giderken oturup da Dostoyevski okuyamadım. Otobüste beş on dakika kafa dağıtacak, beynimi çalıştırmama gerek kalmayacak kitaplar okudum bir sene. Ama bu dibin de dibiydi. Kitapları okurken gülerim genelde fakat sinir krizi geçirmeme yardımcı olduğu için ÇÜRÜK VİŞNE'ye teşekkürlerimi sunup bir sonraki kitabıma geçiyorum. Öpüldünüz xox
Çürük Vişne/ Veca - Emine Tavuz Esila, babasından hem fiziksel hemde ruhsal olarak şiddet gören bir kız. Hayatına tam bu zamanda giren Asrın ile her şey karışıyor. Ben kitabı hiç sıkılmadan okudum. Evet bazı yerlerinde klişe şeyler var ama ben klişenin kölesi birisi olarak bundan çok rahatsız olmadım çünkü klişe okumayı seviyorum dfhdusyuhj. Kitabın akıcı ve merak uyandıran bir anlatımı var ve betimlemeler tam dozundaydı. Esila'ya arada gıcık olmadım desem yalan olur ama insanlık hali herkes mükemmel değil fjsdjbfd. Asrın'ı ilk kitapta yorumlayabilecek kadar tanımadığımı düşündüğüm için onun hakkında konuşamayacağım. İlk kitapta yan karakterler biraz silik kalmasına rağmen 2. , 3. ve 4. kitapta bu olmuyor ondan endişe etmeyin. Kitapta özellikle başlarda çok duygusallaştığım yerler çok oldu ve yazarın duyguları çok iyi yansıtabildiğini düşünüyorum, kitabın konusundan çok yazarın kalemine hayran kaldım. İlginizi çektiyse mutlaka bir şans vermenizi öneririm. Kendinize mükemmel davranın.🤍 4/5
Güzeldi, beğendim. Fakat çok melankolik ve karanlık bir havası vardı. O türü okumayı sevenlere öneririm. Umarım karakter gelişimleri 2. Kitapta daha iyi bir yere gider, Esila'nın pısırık hallerini görmeyiz.